Nisan 17, 2016 07:53 Europe/Istanbul

Kur'an'ı Kerim bir çok ayetinde takvanın faydaları ve tesirinden söz ediyor.

Bu fayda ve tesirlerden biri ise basiret sahibi olmak ve hakkı batıldan ayırt edebilme gücüne kavuşmaktır. Yüce Allah Enfal suresinin 29. Ayetinde şöyle buyuruyor:

Ey iman edenler! Eğer Allah'tan korkarsanız O, size iyi ile kötüyü ayırt edecek bir anlayış verir, suçlarınızı örter ve sizi bağışlar. Çünkü Allah büyük lütuf sahibidir.

Bu ayette insanların kaderini belirleyen en önemli meselelerden biri beyan ediliyor, o da şu ki insan yaşamında her zaman uçurumlar ve yanlış yollar vardır ki eğer onları doğru görmez ve tepsit edemezseniz düşmeniz kesindir ve takva, yanlış yolları tespit etmek ve sapmayı ve düşmeyi önlemekte bire birdir.

İmam Ali (sa) takvanın tesirlerini şöyle beyan ediyor: Takva ve Allah korkusu kalplerin aydınlığı, karanlıkların içinde gözlerin aydınlığı, huzursuzluklarda güvenlik ve karanlıklarda aydınlıktır. O zaman kim takvayı seçerse, zorluklar ondan uzaklaşır, acılar tatlı olur, baskılar ve sıkıntılar giderilir, art arda gelen yorucu sorunlar kolaylaşır ve kaybedilen haşmet ve büyüklük, yağmur damlaları gibi üzerine yağmaya başlar, hakkın rahmeti yeniden gelir ve ilahi nimetler çöktükten sonra yeniden galeyana gelir ve azalan bereketler çoğalır.

Zorluklardan kurtulmak ve işlerin kolaylaşması, takvanın diğer tesirleridir. Nitekim yüce Allah bu konuya vurgu yaparken Talak suresinin ikinci ayetinde şöyle buyurur:

Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder.

Yüce Allah aynı surenin 4. Ayetinde de şu vurguyu yapar:

Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

İmam Hüseyin (sa) Aşura gününün son anlarında şehit olacağı anın yaklaştığını fark edince hepsi İslam peygamberinin (sav) ehli beytinden olan aile fertlerine şöyle buyurdu:

Zorluklara katlanmaya hazırlanın ve bilin ki Allah sizi koruyacak ve kurtaracaktır. Düşmanlarını türlü azaplara düşürecek ve sizlere bunca musibet ve türlü acıların yerine nimetler ve kerametler sunacaktır.

İmam Hüseyin’in (sa) nihai zafere olan inancı Kur'an'ı Kerim ayetlerinden kaynaklanıyordu. Bu yüzden ehli beyt (sa) fertleri zorluklara ve esarete katlandı, fakat sabır ve takva sayesinde sonları İmam Hüseyin’in (sa) onlara vaadettiği ve yüce Allah’ın Kur'an'ı Kerim’de güvence altına aldığı gibi oldu. Nitekim Hz. Zeyneb (sa) da ilahi takvaya olan kesin güveni yüzünden İmam Hüseyin’in (sa) söylediklerini başka ifadelerle Yezid Bin Muaviye’ye tekrarladı ve şöyle buyurdu: istediğin hileyi uygula, istediğin kadar çaba harca, ama Allah’a and olsun ki bizim adımızı, saygınlığınızı ve sevgimizi yok edemezsin, Allah’ın bizim hanedanımıza sunduğu canlı vahiyi öldüremezsin. Senin içinse bu dünyada zillet ve rezil olmaktan başka hiç bir şey kalmayacak.

Yüce Allah Enbiyaların pak çehrelerini şayeste örnekler olarak tanıtıyor ve onların öykülerini anlatarak başarılarının sırrı, takva olduğunu buyuruyor. Bu öykülerden biri Hz. Yusuf’un takvası ve getirileridir.

Hz. Yusuf Mısır azizi olduğunda Kenan diyarında kıtlık yaşayan kardeşleri buğday almak üzere Mısır’ı gelir. Onlar Hz. Yusuf’u tanımaz ancak o hazret kardeşlerini tanır. Hz. Yusuf’un kardeşleri yıllar önce haset yüzünden o hazreti bir kuyuya terk etmişti, ama şimdi acizane bir şekilde ve yalvararak Hz. Yusuf’tan buğday diliyordu.

Kur'an'ı Kerim Yusuf suresinin 88 ile 90. Ayetlerinde Hz. Yusuf’un kardeşlerinin zilletini en güzel ifadelerle anlatırken şöyle buyuruyor:

Yusuf'un yanına girdiklerinde dediler ki: Ey aziz! Bizi ve ailemizi kıtlık bastı ve biz değersiz bir sermaye ile geldik. Hakkımızı tam ölçerek ver. Ayrıca bize bağışta da bulun. Şüphesiz Allah sadaka verenleri mükâfatlandırır. Yusuf dedi ki: Siz, cahilliğiniz yüzünden Yusuf ve kardeşine yaptıklarınızı biliyor musunuz? Yoksa sen, gerçekten Yusuf musun? dediler. O da: (Evet) ben Yusuf’um, bu da kardeşim. (Birbirimize kavuşmayı) Allah bize lütfetti. Çünkü kim (Allah'tan) korkar ve sabrederse, şüphesiz Allah güzel davrananların mükâfatını zayi etmez, dedi.

İslam peygamberi (sav) de bu konuda şöyle buyuruyor:

Kim takva sahibi olursa, güçlü yaşar ve hatta düşman topraklarında kendini güvende bulur.

Bu hadis, İmam Sadık’tan (sa) takvanın tesirleri ile ilgili bir başka hadisle yan yana gelince, insan Allah’tan korktuğunda bütün herkes ondan korkacağı ve eğer Allah’tan korkmazsa, hiç kimse ondan korkmayacağı sonucunu ortaya koyar.

Bu hadiste yüce Allah kimi günah zilletinde takva izzetine yüceltirse, ona zenginlik vermeksizin zengin yaptığı, hanedanı ve aşireti olmaksızın onurlandırdığı ve hiç bir dostu olmadığı yerde yalnızlık korkusundan kurtardığı beyan edilir. 015