Gizli Güneş – 37
Bugünkü nükleer teknoloji gezimizde elektronları hızlandıran makineyi ele almak istiyoruz.
Araba icat edildikten sonra, insanların yaşamını adeta altüst eden ve insan yaşamında büyük bir değişim yaratan bir icat olduğu anlaşıldı. Ancak ne var ki insanların refahı için yapılan bu makine daha sonra sorun yaratmaya başladı. Taşıtların yakıtlarından kaynaklanan dumanın havayı kirletmesi, lastiklerin yıpranması, hepsi çevre için sıkıntı yaratabilen durumlardır. Buna göre nükleer teknoloji araştırmamızın devamında Yezd kentine geldik ve burada İranlı uzmanların nükleer faaliyetlerinden biri daha ile tanışmak istedik.
Günümüzde araç tekerleklerinin gelişmiş olması, lastiğin sert ve aynı zamanda esnek ve dayanıklı bir maddeye dönüştürme sürecinin 19. Yüzyılda George Goody tarafından icat edilmesidir. Daha sonra Robert Tomson hava ile şişirilen tekerlekleri icat etti. İrlandalı veteriner John Dunlop ise 1888 yılında bu tekerlekleri geliştirdi. Sonunda Mişel kardeşler ilk kez bu tekerlekleri araçlarda kullanmaya başladı.
Günümüzde eskimiş tekerlekleri yeniden değerlendirmek için çeşitli yöntemler geliştirilmiş bulunuyor, fakat bu yöntemlerin yeterli olmadığı ve belki de ekonomik olmadığı anlaşılıyor. Ancak bu konuda nükleer teknoloji uygun bir çözüm olabilir. Araç tekerlekleri icat edildiği ilk yıllarda dayanıklılığını arttırmak için içine doğal maddelerden yapılan teller ve diğer bazı maddeler kullanılırdı. Ancak günümüzde daha çok çelikten teller ve bazı suni maddeler kullanılıyor.
Günümüzde araçların tekerleklerini yapmak için polimerlerden yararlanmada büyük artış gözleniyor. Ancak bu polimerlerin üretim sirkülasyonunda yeniden elde edilememesi çevre bakımından büyük bir sorun sayılıyor. Bu yüzden İranlı nükleer uzmanlar Yezd merkezinde yürüttükleri çabalarla Rodotron adında elektronları hızlandıran bir cihazı geliştirerek yıpranmış tekerlekleri yeniden üretim sirkülasyonuna geri kazandırmayı başardılar.
Araçların yıpranan lastikleri beşeri toplumlarda ciddi bir çevre sorunu sayılır. Bu tür yıpranmış lastikler katı atıkların en önemli olanlarından biridir. Aslında bu atıklardan duyulan kaygının sebebi, lastiklerin yapımında çeşitli zehirli kimyasal madde kullanılıyor olmasıdır. Bu yüzden yıpranmış lastikleri yakmak çok rahat bir şekilde su, toprak ve hava kirliliğine yol açabilir. Aslında bu durum daha çok insanların lastiklerin içerdiği zehirli maddelerin hakkında yeterli bilgileri olmamalarından kaynaklanır.
Yezd nükleer araştırma merkezinde uzmanımızdan bu konuda yürüttükleri çalışmaların hakkında bizi bilgilendirmesini istiyoruz. Uzmanımız şöyle diyor: elektron ışınlarının lastiklerin üzerindeki etkileri hedef alınan lastiğin cinsi ve yapısı itibarı ile ikiye ayrılır. Bu tesirler ya lastiklerin içinde enine bağlantıların oluşması ve içten pişmeye yol açar, ya da polimer zincirlerinin kırılması ve yeniden elde edilmesine vesile olur. Biz Yezd nükleer merkezimizde zincirleri kırma tesirinden yararlandık ve Bioti lastiklerini geri kazanma başlığı altında bir proje gerçekleştirdik. Biyoti lastikleri en çok lastik ve tekerlek sanayiinde lastiklerin iç katmanlarının yapımında kullanır.
Uzmanımız bu projeyi de şöyle anlatıyor:
Biz Yezd nükleer merkezimizde Bioti lastiklerinin yıpranmış olanlarını ve atıklarını kırarak, kırdıktan sonra hiç bir kimyasal madde eklemeksizin ve sırf elektronla ışınlama yaparak yeniden kazanmayı başardık. Bu yöntemin dünyada yaygın olan kimyasal yönteme göre en önemli meziyeti çevreye hiç bir zarar vermemesi ve hiç bir şekilde kimyasal zararlı madde bırakmamasıdır.
Yezd merkezindeki uzmanımız elektron ışınlama yönteminin bir başka meziyeti çok kısa sürmesi ve 40 dakika gibi kısa bir sürede Bioti lastikleri atıklarını yeniden kazanılmasından ibaret olduğunu belirtiyor.
Her yıl çevreye yaklaşık 13 milyon yıpranmış lastik bırakılıyor. Bu lastiklerden sadece 390 bin kadarı yeniden değerlendiriliyor. Eskimiş ve yıpranmış lastiklerini yeniden geri kazanmak ve kullanmak, içerdikleri kimyasal yapı değişmediğinden kaçınılmaz bir durumdur.
Elektron ışınlama cihazı ile elektronla ışınlamaya maruz bırakılan lastiklerin bir başka kullanım alanı hava yastığı yapımında ve bazı ağır araçlardır. Aslında elektron ışınlaması ile yeniden kazanılan lastiklerden biraz yenilikçilikle çocuklar için oyuncak, vazo, çöp sepeti, ayakkabı ve diğer birçok eşyayı yapmak mümkün.
Lastiklerin içerdiği polimer maddeleri çöpe atıldıktan sonra uzun süre doğada öylece kalır ve uzun yıllar parçalanmaz, bozulmaz. Bu durum çevre için sorun yaratmaktan başka ham maddelerin ve ayrıca sermayelerin yok olmasına sebebiyet verir.
Yezd nükleer merkezinde üretilen ve ısı şartlarında şekillerini koruyan boruların üretilmesi, İranlı nükleer uzmanların elektron ışınlama makinesinin yardımı ile ürettikleri bir başka üründür. Bu borulardan sanayide elektrik kabloları ve yine komünikasyon şebekesinde kullanılan kablolarda kullanılır.
Ucuz polimer maddeleri elektron ışınlama cihazı ile ışınlamak bu maddelerin ısı, fiziksel ve kimyasal özelliklerini ve moleküler yapılarını büyük oranda iyileştirir. Bu teknik bazı polimer maddelerinin niteliğini geliştirmekte etkili olurken, ısı ve kimyasal yöntemlerle bunu yapmanın mümkün olmadığı veya iktisadi açıdan ekonomik olmayan polimerlerin geliştirilmesinde önemli rol ifa ediyor.
Öte yandan elektron ışınlama cihazının yardımı ile polietileni ışınlama sürecinde hafıza yaratma yeteneğinden yararlanarak ısıya karşı tepki veren boruların yapımı ilk kez İran’da gerçekleşti. Üretilen bu borular kabloların ve tellerin veya başka cisimlerin üzerine yerleştirildiklerinde ve homojen bir şekilde ısıtıldığı zaman çapları belli ölçüde azalarak üzerine çekildikleri nesneyi kapsar. Bu özelliği taşıyan maddelerin söz konusu boruların üretiminde kullanılması için titiz bir denetim gereklidir. Bu polimerlerde sanal hafıza oluşturmak, bu ürünleri genişledikleri sırada kullanma imkanı sağlıyor ve daha sonra da ısıtılarak eski şekline dönebiliyorlar. Eski şekline geri dönme oranı ise ikiye bir veya üçe bir kadardır.
Uzmanımız Yezd merkezindeki faaliyetlerin devamını şöyle anlatıyor:
Bu salonda ısıya karşı tepki veren ürünlerin işlendiği bölümdür. Burada ışınlanan örnekler buraya getirildikten sonra buradaki makinelerde ölçülerine göre işlenir.
Isıya karşı tepki veren maddeler havacılık, elektronik, elektrik, su ve kanalizasyon, doğalgaz, petrol, gemi inşaat, maden, inşaat ve diğer birçok sektörde yalıtma maddesi olarak kullanılır. Bu ürünler hedef nesneleri yıpranmaya ve ısıya ve nem ve diğer birçok fiziksel ve kimyasal etkiye karşı korur.
Yezd nükleer merkezinde elektron ışınlama cihazlarının bir başka kullanım alanı binalarda kullanılan taşları ışınlamaktır. Elektron ışınlama cihazı binaların yüzeyini ve dış cephesini kaplamakta kullanılan bu taşlarda renk değişimine yol açıyor. Elektronla ışınlama dozu ise bu taşların renginin nasıl değiştirilmesi amaçlandığına göre değişir.
Uzmanımız bu merkezde en önemli çalışmalarından biri de taşları ışınlama hacmini arttırmak olduğunu, bu yöntem dünya çapında ekonomik bir yöntem sayıldığını ve bu yüzden başka ülkeler de bu yöntemi geliştirmenin üzerinde çalıştıklarını belirterek şöyle diyor:
İran’da da biz gerekli adımları atmaya başladık ve şu anda boruların yapımı üzerinde çalışıyoruz ve günden güne yöntemimizi geliştiriyoruz.