Eylül 25, 2019 00:49 Europe/Istanbul

Bu bölümde İran'ın kara, hava ve deniz taşımacılığı ve transiti hususundaki potansiyellerini ve kapasitelerini ele almaya çalışacağız.

Geçen bölümlerde İran'ın maden ve metal sanayileri, konut ve şehircilik, petrol, doğalgaz, petrokimya, doğa dostu enerji ve tarımcılık sektörlerindeki dış yatırım fırsatlarını özet bir şekilde ele aldık. Bugün ise İran'ın kara, hava ve deniz taşımacılığı ve ulaşım alanındaki yatırım kapasitelerini konu edineceğiz. 

İran büyük yüzölçümü ile tek başına Avrupa kıtasında bulunan Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda ve Belçika ülkelerinin toplam yüzölçümüne sahiptir. Sohbetimizin devamında bu toprak büyüklüğünün ve İran'ın stratejik konumunun taşımacılık, ulaşım ve transit alanına nasıl bir etki ettiğini gözden geçireceğiz. 

İran Batı Asya bölgesinde yer alan bir ülke olarak müstesna coğrafi konumundan dolayı Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birleştirici halkası sayılmaktadır. Fars Körfezi bölgesinin ekonomik kaynaklarının önemli ve de Avrupa ve Doğa Asya ülkelerinin bu stratejik bölgenin enerjisine olan bağımlılığı İran'ın jeo-politik önemini de kat kat arttırmıştır. 

Son yüzyıllarda ise İran her daim Doğu ve Batı arasında bir köprü görevi yaparken ticari mallar da İpek Yolu, İnci Yolu ve de Hindistan yolları hep İran üzerinden geçmiştir. Şimdi ise İran yine de dünyanın Doğusunu Batısına bağlayan köprü olarak görülmektedir. 

İran Batı'dan Türkiye ve Irak, Doğu'dan Afganistan ve Pakistan ile komşudur. İran'ın Güney'inde petrol üretici ülkelerin çoğu çevresinde yer aldığı Fars Körfezi vardır. Bu bölge dünyanın enerji boğazı olarak bilinmektedir. İran'ın Kuzey'inde de İran, Rusya, Kazakistan, Türkmenistan, Azerbaycan Cumhuriyeti ve de Ermenistan arasında en iyi bağlantı sayılan Hazar Denizi yer almaktadır. Hazar Denizi potansiyel olarak bu ülkeler arasında ticari akışı sağlayacak kapasiteye sahiptir. 

 

Sohbetimizin bu bölümünde İran topraklarından yapılacak taşımacılık ve transit imkanlarını ve avantajlarını konuşacağız. 

 

İran'ın Kuzey-Güney transit koridorunda yer alıp bir yandan Rusya, Doğu Avrupa ülkeleri, Merkezî Avrupa ülkeleri, Kuzey Avrupa, Orta Asya ve Kafkasya ülkeleri ile bir diğer yandan da Güney ve Güney Doğu Asya, Okyanusya ve Fars Körfezi çevre ülkeleri ile transit hatları ile bağlanması İran'ın ticari mal transferi ve transitindeki konumunu oldukça özel bir hale getirmiştir. 

Ayrıca Kuzey-Güney Koridorunun kısa olması ve de taşımacılık ve transit için gereken altyapı ve imkanların sağlanması yüzünden İran ticari mal transiti için birçok yönden avantajlıdır. İran'da bulunan Recai Limanı, Emirabad Limanı ve de Enzeli Limanı Kuzey-Güney Koridoru transit hattında çok önemli bir konuma sahiptir. 

Sözünü ettiğimiz kapasitelerin yanı sıra İran'ın Ekonomik İşbirliği Örgütü-ECO ülkelerinin de coğrafi bakımdan merkezinde bulunması başka belirleyici bir özelliktir. Bu müstesna coğrafi konum İran için yeni yeni fırsatlar yaratmıştır. Böylece İran ECO ülkeleri arasında ticari ve ekonomik ilişkilerin kurulmasına aktif katkıda bulunurken farklı ticari anlaşmalar ve işbirlikleri çerçevesinde üye ülkelerin ihraç ve ithal edilen ticari malların transitinde ve de bu ülkelerin uluslararası, açık sular ve denizlere bağlanmasında büyük bir rol oynayabilecektir. 

Bilindiği üzere ticari malların transiti, üç şekilde, karadan, havadan veya denizden yapılmaktadır. Bu transit şekillerinden ise kara taşımacılığı yol seçimi yelpazesi açısından ve esnekliğinden, taşınacak hacim, taşımacılık süresi, üretim merkezlerine rahat erişim, yüklenmenin kolaylığı ve de yükün direkt hedef noktaya gitmesi açısından dünyanın birçok ülkesinde en yaygın taşımacılık şeklidir. İran'da da aynı transit şekli tercih ediliyor. 

Aslında İran'ın büyük bir kısmının düz olması ve de engel oluşturabilecek su akımlarının az olması ayrıca yakıt fiyatlarının düşük olması kara taşımacılığının tercih edilmesine neden olmuştur. 

İranlı ekonomik araştırmalar merkezi yetkilisi Dr. Ali Taheri Ferd ise bu hususta şöyle bir değerlendirmede bulunmaktadır: "İran'ın son yıllarda Batı Asya'daki ekonomik ve siyasal nüfuzunun artmasına paralel olarak transit ve taşımacılık altyapısının da geliştirilmesi geçenlerde gizli kalan kimi kapasitelerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu arada İpek Yolu'nun dünya üzerindeki uzun bir transit hattı olarak tekrar canlandırılmasıgündeme gelmiştir. Çin hükümeti İran'ın kapasitelerinden yararlanarak bir kez daha İpek Yolunu canlandırmak istiyor. Antik çağdan itibaren Asya ve Avrupa arasındaki ticari mal taşımacılığını sağlayan tarihi İpek Yolu mevcut küresel ekonomik durumda tekrar önemli bir rol ifa edebilir."

Çin'in ihracatının yüzde 85'i Avrupa'ya doğru yapılmaktadır. Halihazırda Süveyş Kanalı bu büyük ticari mal ihracatının transit damarı sayılır. Halbuki İran'ın İpek Yolu çerçevesindeki kapasiteleri kullanılırsa hem mesafe kısalacak hem de Çin'in Süveyş kanalına bağımlılığı tamamen kalkacaktır. 

Bu çerçevede İran 2009 yılında ülke çapında 9 bin 100 kilometre kara yolu yaptı. Bu rakam ise 2017'de 17 bin 700 kilometreye ulaştı. Buna rağmen komşu ülkelerin İran'ın küresel transit alanındaki avantajlarından yararlanması için ülke çapında ulaşım ve transit alanında büyük yatırımlar yapılması hususuna ihtiyaç duyulmaktadır. Bu istatistikler İranlı yetkililerin de yerli, bölgesel ve bölge dışı fonksiyon odaklı olarak kara transiti kapasitelerini arttırmak için çaba gösterdiğini göstermektedir. 

İran İslam Cumhuriyet, kara taşımacılığı ve transit alanındaki kapasitelerinin yanı sıra deniz taşımacılığı ve ulaşımında da büyük potansiyellere sahiptir. Mevcutta deniz taşımacılığı küresel ticaret arenasında büyük bir öneme sahiptir. 

Coğrafi bakımdan denizcilik son on yıllarda büyük oranda değişikliğe uğramıştır. Deniz taşımacılığı ise uygun hızının yanı sıra büyük yük kapasitesi ve de geniş coğrafi yelpazesi ile dikkatleri her zaman üzerine çekmiştir. Aslında kara ve demir yolu taşımacılığı deniz taşımacılığının geniş coğrafi kapsamı bakımından yetersiz kalmıştır. Ham madde ihtiyacı bol olan ağır sanayi ihtiyaçları da daha çok deniz transiti aracılığı ile karşılanmaktadır.

Deniz taşımacılığında ise limanlar en önemli bağlantı halkaları sayılıp enerji, yük ve yolcu taşımanın deniz ve karadaki kapılardır. İran ise Kuzey'de ve Güney'de önemli limanlara sahiptir. Güney'de Huzistan eyaletinde bulunan İmam Humeyni limanı, Hürmüzgan eyaletinde bulunan Şehit Recai Limanı  ve de Kuzey'de bulunan Emirabad, Noşehr ve Enzeli limanları İran'ın Kuzey-Güney koridorundaki en önemli limanları sayılır. 

Halihazırda İran'ın ticari limanlarının kapasitesi 230 milyon ton kadardır. Buna rağmen pratikte 160 milyon ton kadarı kullanılmaktadır. Bu mesele İran'ın deniz taşımacılığı hususunda ticari mal transitini büyük oranda etkileme kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor. Bu yüzden İran'ın bu sektörü yabancı yatırımcılara çok uygun bir yatırım alanı sayılır. 

Hindistan ise İran'ın coğrafi konumundan yararlanarak İran'ın Güney'inde bulunan Çabahar limanının geliştirilmesi ve genişletilmesi için ciddi çabalar göstermektedir. Bu doğrultuda Hindistan bu limanda yeni projelere imza atarak Orta Asya ülkeleri ve Afganistan ile ticari bir koridor kurmak istiyor. Bu koridor Çin'in de ilgisini çekmiş bulunuyor. Bu çerçevede Çin de bu koridorun oluşturulması için büyük bir yatırım yapmaya hazır. 

İran limanlarının uluslararası yollar ve koridorlarda yer alması İran'ın kara, demir yolu taşımacılığı alanındaki kapasitelerin ve erişimin artmasında da büyük bir rol oynamıştır. Örneğin Güney'de bulunan Şehit Recai limanı yıllık olarak yaklaşık 100 milyon ton kadar ticari mal yükleme ve boşaltma kapasitesi ile kara ve demiryolu alanlarına da büyük imkanlar sağlamıştır. 

İran İslam Cumhuriyeti Gemicilik ve Denizcilik Şirketi ise Avrupa, Akdeniz ve Doğu Asya'da taşımacılık alanında faaliyet gösteren en önemli taşımacılık şirketlerinden sayılır. İran gemicilik filosu 165 ticari gemi ile 5 milyon 800 bin yük taşıma kapasitesine sahiptir. İran İslam Cumhuriyeti Gemicilik Şirketi ise farklı ülkelerdeki 180 temsilcisi ve de İran'daki 19 alt şirketi ile ticari mal taşımacılığı alanında dünyanın dört bir yanında faaliyet göstermektedir. 

İran'ın Kuzey'den ve Güney'den denize erişimi, Hint Okyanusu gibi açık sulara erişimi ve de Kuzey-Güney transit koridorunda yer alması, Orta Asya'yı Güney açık sularına bağlaması, ülke etrafından yıllık olarak 14 bin geminin geçmesi, İran'ın deniz taşımacılığı alanındaki avantajlarından sayılır. 

Ayrıca İran 12 ülke ile denizden komşu olması açısından da büyük bir avantaja sahiptir. Bu yüzden İran bu alanda dış yatırıma kapılarını açarak deniz taşımacılığı alanında hem kendi kapasitesini arttırabilir hem de bölgesel gelişime katkıda bulunabilir. 

Doğal olarak İran limanlarının bol erişim imkanı ve avantajları dış yatırımcı şirketlere büyük getirileri olacaktır. 

Tüm bunların dışında İran hava transiti alanında da dünyada etkin bir konuma sahiptir. İslam İnkılabının zafere kavuştuğu 1991 yılında İran çapında 43 havaalanı varken son kırk yılda ise bu rakam 72'ye ulaşmıştır. Yine 1979 yılında 31 bin 100 uçuş gerçekleşmesine rağmen 2017 yılında bu rakam yıllık olarak 426 bin 684'e ulaşmıştır. 

İran'ın hava yolları koridoru ise 1979'da sadece 10 koridor kadarken 2018'de 127'ye ulaşmıştır. Şimdi ise ülke çapında 9 uluslararası, 29 iç uçuşlar ve 30 hava sahasına sahip havaalanı mevcuttur. 

Bölgesel ve küresel kurumların raporlarına göre ise Batı Asya bölgesinde İran semaları hem ticari hem yolcu taşıma açından en güvenli semalar sayılır.