Kasım 16, 2019 09:39 Europe/Istanbul
  • Ayetullah Hamanei’nin İsrail’in mahvedilmesine açıklık getirmesi

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei 33. İslam vahdet konferansının konukları, nizam yetkilileri ve İslam ülkelerinin büyükelçileri ile görüşmesinde İsrail’in mahvedilmesi demek, Filistin’in gerçek sahipleri kendi devletlerini seçme hakkına kavuşmaları demek olduğunu vurguladı.

Cuma günü sabah saatlerinde 33. Uluslararası İslami Vahdet konferansına katılan konukları, nizamın önde gelen yetkililerini kabul eden İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei, İslam dünyasının şimdiki musibetleri, düşmanlıktan kaçınma ve ortak düşmana karşı birlik olma ilkesine bağlı kalmamaktan kaynaklandığını belirterek, siyonist rejimin yok olması demek, siyonist rejim gibi çakma bir rejimin yok edilmesi ve Filistin topraklarının esas sahibi olan Filistin halkı ister Müslüman, ister Hristiyan, ister Yahudi, kendi devletini kendileri seçmeleri demek olduğunu belirtti.

Ayetullah Hamanei şöyle dedi: başta ABD olmak üzere İslam düşmanları İslam’ın aslı ve tüm İslam ülkelerine muhalif olduklarını ve bizim bölgemizde en güçlü silahları hassas merkezlere ve karar mekanizmalara nüfuz etmek, milletlerin arasında tefrika yaratmak ve sorunların tek çözüm yolunun Amerika’ya karşı teslim olmaktan ibaret olduğunu telkin etmektir. Ancak bu kumpasların tek ilacı da toplumu aydınlatmak ve Hak yolunda direnmektir.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei görüşmenin başına İslam Peygamberi -s- ve sevgili torunu İmam Cafer Sadık’ın -s- veladet yıldönümünu kutladı ve Allah Resulü’nü -s- Kur'an'ı Kerim’in simgesi, Allah tealanın en üstün ve en azametli kulu ve beşeri toplumlar için nur, hayat ve aydınlık niteleyerek şöyle dedi:

Beşeriyet zamanla bu hakikatleri idrak edecektir ve umarız gün gelir bu mukaddes zatın veladet günlerinde İslam dünyası gülüyor olsun ve kimsenin yüzünde gam ve keder izi olmasın.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei, 12 – 17 Rebiülevvel günleri İran İslam Cumhuriyeti’nde Vahdet Haftası adlandırmasına işaretle  Vahdet Haftası adlandırması sırf bir adlandırma olmadığını, siyasi bir taktik de asla olmadığını ve tamamen kalbi imandan kaynaklandığını belirterek şöyle ekledi:

Bu köklü inanç hatta İslam Cumhuriyeti nizamından önce de başta Şiaların büyük taklit mercisi Ayetullah Burucerdi olmak üzere önemli taraftarı bulunuyordu.

İran kelimenin tam anlamıyla İslam ümmetinin vahdetine inandığını kaydeden İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei, vahdetin mertebelerini sayarak en düşük mertebe ve İslam dünyasının vahdeti yolunda ilk adım İslami toplumların, devletlerin, mezheplerin ve etnik grupların birbiriyle çatışmak ve darbe indirmekten kaçınmak ve ortak düşmana karşı birlik olmak olduğunu vurguladı.

Ayetullah Hamanei şöyle ekledi:

Daha üst mertebelerde İslam ülkelerin birbiriyle bilim, servet, emniyet ve siyasi güç alanında iş birliği yaparak yeni İslami medeniyete ulaşma yolunda birlikte hareket etmelidir, nitekim İran İslam Cumhuriyeti de bu noktaya, yani yeni İslami medeniyete ulaşmayı nihai hedefi olarak belirlemiştir.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei başta Filistin meselesi ve Yemen ve Batı Asya ve Kuzey Afrika’da kanlı savaşlar olmak üzere mevcut musibetleri Müslümanların çatışmadan kaçınmaları ve ortak düşmana karşı birlik olma ilkesine uymamalarından kaynaklandığını belirterek şöyle dedi:

Bugün İslam dünyasının en büyük musibeti, Filistin meselesidir, zira bir millet evinden yurdundan avare edilmiştir.

Ayetullah Hamanei rahmetli İmam Humeyni’nin -ks- İslam inkılabının ta başından itibaren siyonizmin zulmü ve nüfuzu hakkında uyarıda bulunduğunu belirterek, İran İslam Cumhuriyeti’nin Filistin meselesine yönelik tutumu kesin olduğunun ve Filistin’e yardım ettiklerini ve etmeye de devam edeceklerini ve bunu tüm İslam dünyasının görevi bildiklerini vurguladı.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bazı düşmanların rahmetli İmam ve nizam yetkililerinin “siyonist rejimin mahvedilmesi” söyleminin anlamını değiştirerek bunu Yahudi halkının yok edilmesi ve mahvedilmesi şeklinde yorumlamaya ve dünya kamuoyuna İran İslam Cumhuriyeti Yahudi milleti ile sorunu olduğunu telkin etmeye çalıştığını belirterek şöyle dedi:

Biz Filistin taraftarı ve bağımsızlığı ve kurtuluşundan yanayız. Bizim Yahudi halkı ile hiç bir işimiz yoktur, nitekim İran’da Yahudi halkı uzun yıllardır huzur ve tam güven içinde yaşamını sürdürüyor. “İsrail’in mahvedilmesi” aslında siyonist rejimin yok edilmesi ve Filistin milleti ister Müslüman, ister Hristiyan, ister Yahudi, kendi devletini seçmesi ve Netanyahu gibi serseri rezilleri ve ecnebileri de kovmaları ve ülkelerini kendileri idare etmeleri anlamına  gelir, nitekim bu, olacak bir durumdur.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında Amerika, siyonist rejim İsrail ve İslami vahdetin düşmanlarının husumet tüm İslam ülkelerine yönelik olduğunun altını çizerek şöyle dedi:

İslam’ın mahiyeti zulüm, istikbar ve sultayı reddetmektir. Bu yüzden onlar İslam’ın aslı ve tüm İslam ülkelerine karşıdır, yani bu düşmanlığın sadece İran İslam Cumhuriyeti’ne yönelik olduğunu düşünmek yanlıştır.

Amerikalı yetkililerin Suud hanedanı için hakaret içeren tabirleri kullanmalarına işaret eden Ayetullah Hamanei şöyle devam etti:

Amerikalı yetkililerin Suud hanedanı hakkında açıkça paradan başka bir şeyleri olmadığını, gidip onları yağmalamak gerektiğini söylemeleri, aslında bir ülkeye ve bir millete karşı açık düşmanlık ve hakarettir ve buna taraf olanlar bu tür hakaretlere karşı Arap onuru ve İslami şerefleri ile ne yapmaları gerektiğini bilmelidir.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Amerika’nın bölgede varlığını şer, fesat, güvensizlik ve IŞİD gibi terör örgütlerinin kurulması gibi durumlara yol açtığını, Müslüman milletleri Amerika’nın nifak dolu gerçek yüzü ile tanıştırmak gerektiğini belirterek şöyle dedi:

Bugün Amerika’nın bölgemizde esas silahı hassas ve karar alınan merkezlere nüfuz etmek, milletlerin arasında tefrika çıkarmak ve azim ve iradelerini sarsmak, milletler ve devletlerin arasında itimat duygusunu yok etmek, karar mekanizmalarının doğru kararlarını etkilemek ve tek çarenin ABD bayrağı altına girmek olduğunu telkin etmekten ibarettir, ki bu sonuncusu askeri silahtan bile daha tehlikelidir.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei düşmanlarla mücadelenin yolu Allah tealanın emri, yani Hak yolunda direniş olduğunu belirterek şöyle ekledi: Kuşkusuz bu direnişin de zorlukları olacaktır, ancak bu zorluklara katlanmak, salih ameldir ve Allah katında mükafatı olacaktır. Oysa teslim olmanın zorlukları daha fazladır ve Allah teala zulme boyun eğenleri cezalandırır.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının sonunda İslam dünyasında Müslüman milletlerin siyasi, kültürel ve iktisadi bağımsızlığı, İslam ümmetinin vahdet ve iktidarı, Müslüman milletlere ve mustazaflara yardım, hakikatlerin tebliği ve hurafelerle mücadele, başta nükleer enerji olmak üzere bilim ve teknolojilerin yaygınlaşmasına vesile olacak her söz veya amel, salih amel olduğunu belirterek şöyle dedi:

Barışçıl nükleer enerji tüm milletlerin ihtiyacıdır, oysa Batılı tekelçi güçler bu enerjiyi kendi tekellerinde tutmaya ve milletlerin şeref ve bağımsızlığı karşısında onlara damla damla vermeye çalışıyorlar.

Ayetullah Hamanei Batılı devletlerin İran inanç temelinde nükleer silah peşinde olmadığını çok iyi bildiklerini, bu yüzden onların İran’da nükleer teknolojiye muhalefeti, İran’ı nükleer bilim ve teknolojiden mahrum bırakmayı amaçladığını vurguladı.

Ayetullah Hamanei, İslam dünyasının aydınları ve alimlerinin görevi çok önemli olduğunu belirterek şöyle vurguladı:

Var gücünüzle hakkı savunun, düşmandan korkmayın ve bilin ki İslam dünyası ilahi fazl sayesinde pek de uzak olmaya bir gelecekte parlak arzularına kavuşacaktır.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin konuşmasından önce Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yaptığı konuşmada şöyle dedi:

İslam Peygamberi -s- dünya ayrımcılık, savaş ve kan dolu olduğu bir sırada gönderildi. Sevgili peygamberimiz semavi kitabı, mizan, sadakat, ilim, iman, vahdet ve tevhidi armağan etti ve dünyaya ve topluma en iyi modeli sundu.

Ruhani İran İslam Cumhuriyeti’nin bölgede nüfuz sahibi olmasının sebebi İslam inkılabının davetine dayandığını belirterek şöyle ekledi:

Bugün gönüller fetheden, inkılabın nüfuzudur. Eğer Suriye, Lübnan, Yemen, Irak ve Bahreyn milletleri İran İslam Cumhuriyeti’ne yakınlık duyuyorsa, bu, inkılabın mesajı sayesindedir.

Ruhani, İslami İran evlatları müsteşar olarak Suriye ve Irak milletlerini savunmak için canını bu uğurda feda ettiklerini belirterek şöyle devam etti:

Eğer bizim evlatlarımız Suriye, Irak ve Lübnan’da bulunuyorsa, orada yaşayan insanları kurtarmak ve Resulullah efendimizin -s- yolunu izlemek içindir. Bugün de tek istediğimiz vahdet, kardeşlik ve İslam Peygamberi’nin -s- yolunu izlemektir.

 

Cumhurbaşkanı Ruhani bugün Amerika ve korsan İsrail’in tefrika çıkarmaları, saldırıları ve gericilik akımından tek kurtuluş yolu İslam Peygamberi’nin -s- yolunu izlemek olduğunu belirterek, Allah Resulü’nün -s- kutlu veladet yıldönümünde bir kez daha İslam dünyasında vahdet oluşması ve zulüm ve zalime karşı direniş sergilenerek zafer elde edilmesini diledi.

Konuşmaların sonunda İslami vahdet konferansının konukları bir süre İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei ile sohbet etti.