Gizli Güneş – 45
İran’ın barışçıl nükleer faaliyetlerini sizlerle paylaştığımız sohbetimizin bugünkü bölümünde nükleer füzyon ve nükleer ölçüm aletleri ile ilgili konumuza devam etmek istiyoruz.
Gerçekte kimya ve petrokimya sanayileri nükleer radyo izotopların teknolojisinden en çok yararlanan sanayi sektörleridir. Bu tür radyo izotoplar genellikle komplike süreçlerin analizi ve varsa arızalarının tespitinde kullanılır. Bu tür radyo izotoplar genellikle kapalı radyoaktif çeşmeler şeklinde ve teçhizatın iç elementleri ile doğrudan temasa geçmeksizin kullanılır.
Buna göre bugünkü sohbetimizin devamında gama ışınlarının kullanım alanlarını gözden geçireceğiz.
Bu doğrultuda yine nükleer bilim ve teknoloji araştırma merkezinde çalışan uzmanlarımızdan birine başvuruyor ve kendisinden gama ışınları hakkında bize biraz bilgi vermesini istiyoruz. Uzmanımız şöyle anlatıyor:
Gama ışınlarının kullanıldığı alanlardan biri, yüksekliği ölçen sistemlerdir. Örneğin şu mahzende acaba herhangi bir sıvı olup olmadığını, varsa ne kadar olduğunu bilmiyoruz. Bu durumda gama ışınları işimize yarıyor. Gama ışınları oldukça büyük nüfuz etme gücüne sahiptir, ki bu de size gama ışınlarının bu özelliğinden yararlanarak mahzenin içindeki sıvının yüksekliğini ölçme imkanı sağlıyor.
Uzmanımız şöyle devam ediyor:
Ancak bize en çok sorulan sorunlardan biri, başka yöntemlerin faydasının ne olduğu sorusudur. Zire biz lazer ve radar yöntemlerine de sahibiz. Bu yüzden neden gama ışınlarını kullandığımız soruluyor. Bu sorunun cevabında bir örnek vermek istiyorum. Neden siz bazen sonografi yaptırıyor, ama bazen de CT Scan tekniğinden yararlanıyorsunuz? Bunun sebebi şu ki, her yöntemin kendine göre özellikleri vardır ve ayrıca yer yer birbirini tamamlayıcı özellikleri söz konusudur. Yani gama ışını yöntemi ve başka yöntemler birbirini tamamlayabilir. Bu arada bizim de tercihimiz, gama ışınları dışındaki yöntemler sorumuza cevap verdiği yerlerde bu tekniği kullanmamaktan yanadır.
Nükleer yoğunluk ölçüm aletleri kullanıldığı yöntemde, radyoaktif çeşmeden yayılan ışın doğrudan mahzenin içindeki maddelere doğru ışınlanır. Ardından mahzenden dışa yansıyan ışınlar bir ölçüm aleti ile ölçülerek kaydedilir. Nükleer teknolojiden yararlanarak çeşitli maddelerin yoğunluğunu ölçmekte işin temeli gama ışınlarını cezbetmeye dayanır. Bu süreçte gama ışınları hedef maddeye doğru ışınlandığında bu ışınların bir bölümü madde tarafından cezbolur, bir kısmı da maddeyi aşar. Cezbolan gama ışını miktarı hedef maddenin yoğunluğu ile orantılıdır. Bu yöntemle nükleer yoğunluk ölçüm aleti kullanılarak çeşitli maddelerin ve petrol bileşenlerinin yoğunluğu ölçülebilir. Bu sistem petrol ve petro kimya ürünlerinin intikal ettirildiği yolun üzerinde kurularak intikal ettirilen maddenin durumu hakkında bilgi toplanabilir.
Nükleer bilim ve teknoloji araştırma merkezinin uzmanı bize bu yöntemde kullanılan bir cihazı göstererek şöyle anlatıyor:
Görmekte olduğunuz bu cihaz gama yoğunluk ölçüm aletinin sanayide kullanılan örneklerinden biridir. Genelde biz yoğunluk ölçüm cihazında üç üniteden söz ediyoruz. Birinci ünite esas göre gama ışınlarını ölçmek olan ünitedir. İkinci ünite ışın üreten çeşmedir. Işın üreten çeşmenin görevi hedef maddeye doğru ışın yollamaktır. Üçüncü ünite sarı renkte bir mekanik sistemdir. Ancak tüm bunlarda en önemli mesele, güvenlik meselesidir.
Uzmanımız güvenlik meselesini şöyle açıklıyor:
Bazen nükleer ışın adı gündeme geldiğinde karşı tarafta bir nevi direnme söz konusu olabilir. Ancak burada hemen belirtmeliyiz ki bu cihazlarda ışınlar optimum halde kullanılır. Bir gama ışını üreten çeşme tüm yönlerde ışın saçabilir. Fakat biz sadece hedef madde hakkında bilgi toplamak istediğimiz için bu mekanik sistemi, gama ışınları sadece şu boru çizgisine temas etmesini sağlayacak şekilde tasarlıyoruz ve bu yüzden kullanıcıya yönelik hiç bir tehlikesi olmuyor.
Uzmanımız şöyle devam ediyor:
Burada görmekte olduğunuz mahzenin içinde 80 santimetre yüksekliğinde su bulunuyor. 80 santimetrenin üzerinde 128 santimetre yüksekliğe kadar mazot var ve 128 santimetrenin üzerinde de hava bulunuyor. Biz bu sisteme üç fazlı sistem adını veriyoruz, yani su fazı, mazot fazı ve hava fazı. Şimdi siz bu mekanizmanın yüksek basınçlı ve yüksek sıcaklıkta metal bir mahzenden oluştuğunu düşünün. Bu durumda sistemi bu şekilde izleyemezdiniz. Petrokimya tesisleri ve rafinerilerde tüm petrol mahzenleri biraz önce anlattığım üç bileşeni içerir. Burada gama ışınlarının özelliklerinden yararlanılır. Bu cihazda görmekte olduğunuz bir nevi yoğunluk ölçüm aleti sayılan gibi hareketli bir sistem vardır. Sistem mahzenin ta dibinden tarama yapıyor ve belli bir hızla ve sürekli bir şekilde mahzenin sonuna kadar tarama işini yapıyor ve siz kontrol odasında her bir sıvı maddenin yüksekliğini ayrı ayrı görebilir ve sürecinizin nasıl ilerlemesi gerektiğine karar verebilirsiniz.
Kimya, petrol ve petrokimya sanayilerinde mahzenlerin içindeki maddeleri ve yüksekliklerini ve yüzeylerini bilmek daha büyük önem arzeden bir konudur. Buna göre nükleer teknoloji ile yüzey ve yükseklik ölçüm aletlerinin operasyon şartlarını kontrol etmek veya cihazların çalışma biçiminden haberdar olmak üzere tasarım ve yapımı, İranlı nükleer bilimcilerin bir başka kazanımı sayılır.
Uzmanımız bu konu hakkındaki açıklamasını şöyle sürdürüyor:
Diyelim ki elimizde bir meşrubat şişesi var. Bilindiği üzere bu tür meşrubat bir gazdan ve bir sıvıdan oluşuyor. Peki siz elinizdeki meşrubatta yüzde kaç gaz ve yüzde kaç sıvı olduğunu nasıl ölçebilirsiniz? Çünkü şişenin kapağını açar açmaz içindeki gaz boşalmaya başlar. Bu ölçüm için hiç bir sistem gama ışınları gibi olamaz. Eğer siz meşrubat şişenizi yoğunluk ölçüm cihazına yerleştirirseniz biz size 30 ila 40 saniye içinde şişenin içindeki karışımın yüzdelerini tam olarak söyleyebiliriz. Şimdi bu tür durumlarla karşı karşıya olan büyük fabrikaları düşünün. Özellikle petrol, petro kimya ve rafineri veya benzeri tesislerde bu tür ölçüm cihazlarına ihtiyaç vardır.
Uzmanımız gama ışınlarından tıp alanında ve özellikle CT Scan adlı tarama cihazında yararlanıldığını belirterek şöyle diyor:
Tıp alanında şöyle bir durumu düşünün: bir hasta yatağın üzerinde uzanıyor; yatak hareket ediyor ve şu bilinen ünlü CT Scan cihazının içine giriyor. Bu cihazda ışınlar vücuda çarptıktan sonra bir dizi işlemlerin ardından hastada hedef dokulardan üç boyutlu bir görüntü sunuyor. Şimdi düşünün bu hastanın yerine bir otomobilin herhangi bir parçasını çok daha büyük bir CT Scan cihazına yerleştirmişsiniz ve hastanın uzandığı yatak yerine da raylı bir sistem bu parçayı içeri alıyor.
Uzmanımız şöyle devam ediyor:
Bu sistem hatta bir otomobili tarayarak tüm parçalarından üç boyutlu görüntü oluşturabilir ve siz de otomobilin dışında bu parçaları inceleyebilirsiniz. Bu gayet açık ve net bir örnektir. Bu parçanın üzerinde çeşitli delikler vardır ve cihazımızın üzerine yerleştirilmiştir. Yani gerçekte CT Scan cihazında mekaniksel bir zemin vardır ve üç yönde hareket eder. Bu hareketler yatay çizgide, döner çizgide ve yükseklik çizgisinde gerçekleşir. Işınlar bir yönden gönderilir. Ardından başka bir ünite ışınları alır ve görüntü analizi sistemi hedef parçadan üç boyutlu görüntü verir.
Sanayi sektöründe farklı kalınlıklarda olan çeşitli çelik veya plastik varakların kalınlığını belirlemek, gıda maddeleri ve başka ürünleri ambalaj sanayiinde ve yine otomotiv sektöründe nükleer teknolojinin hizmetlerinden biri sayılır.
Uzmanımız bu hizmet konusunda da şöyle diyor:
Gidiş dönüşlü bir sistemde varaklar üretim hattına dikey doğrultuda yerleştirilir. Sistem hareket etmeye başlar ve sürekli gidiş dönüşlü hareketini bir veya en çok iki saniye aralarla gerçekleştirir ve varakın kalınlığı sürekli ölçülür. Sistem varakın kalınlığı olması gerekenden az veya çok olan yerleri otomatik olarak teşhis eder, yani her bir iki saniyede teşhis işini gerçekleştirir ve ardından otomatik olarak düzeltme komutu verir. Yani sizin bu süreci durdurmanıza gerek yoktur ve varakın kalındığı anında ölçülür. Belki inanmayacaksınız ama, eğer kalınlığı ölçen bu sistem olmazsa hatta gıda maddeleri ambalaj sistemlerimiz sorun yaşar. Özellikle dondurma ve atıştırmalık yiyeceklerin ambalajını hazırlamak için bu cihaza ihtiyaç vardır. Kalınlığı ölçen aletin bir başka kullanım alanı, izogamların zemini için camdan varakların üretildiği ve yine otomobillerin camdan tavanının üretildiği sanayi sektörüdür. Özetle bu cihaz birçok sanayide kullanılır.
Evet nükleer teknoloji süreçleri geliştirmek, titiz ölçümler yapmak, maddelerin yoğunluğu ve yüksekliğini ölçmek, kimyasal reaksiyonların izini sürmek ve gerçekleştirmek ve özellikle üretim sürecinde maliyeti düşürmek gibi meziyetleri söz konusudur.
Nükleer bilim ve teknoloji araştırma merkezinde nükleer ölçüm aletleri ile tanıştıktan sonra merkez Başkanı bize Şiraz kentine uğramamızı ve burada petrokimya tesislerine yerleştirilen nükleer cihazları da görmemizi önerdi. Bu yüzden bir sonraki bölümde sizi tarihi Şiraz kentine götüreceğiz.