Nisan 18, 2020 06:01 Europe/Istanbul

Aile, en küçük ve  en önemli toplumsal kurum olarak toplumun genelinde büyük etki yapmaktadır.

Karı, koca ve çocuktan oluşan aile kurumunda her birey başkalarının mutluluğu ve gelişmesinde büyük rol ifa etmektedir. Bu arada karı ve koca birbirlerine ve çocuklarına karşı ağır sorumluluklara sahiptirler. Onlar bir kuşun iki kanadı gibi çocuklarını koruyup ilk bahar yağmuru gibi çocuklarına şefkat ve merhamet gösterirler. 

Çocuklar doğduklarından gençlik çağına dek anne ve babalarına aşırı derecede duygusal, ruhsal ve hatta fiziksel olarak bağlıdırlar. Onlar ebeveynlerinden onların gelişmesi ve filizlenmesi için uygun zemin hazırlamasını bekliyorlar. 

İslam dininde de aile, toplumun temeli ve erkanıdır. Allahu Teala ise Rum suresinin 21'inci ayetinde ailenin kurulmasının ilahi göstergelerden biri olduğunu sayarak şöyle buyurmaktadır: " Onlara ısınıp kaynaşasınız diye size kendi türünüzden eşler yaratıp aranıza sevgi ve şefkat duyguları yerleştirmesi de O’nun kanıtlarındandır. Doğrusu bunda iyi düşünen kimseler için dersler vardır."

İranlı büyük din alimlerinden ve Kuran-ı Kerim yorumcusu  rahmetli Ayetulllah Tabatabai ise bu ayeti şerifenin yorumlanması ile ilgili şöyle diyor: "İnsan kendisinin nasıl geliştiğine dair kafa yorarsa, Allah'ın nasıl onun vücudunda evlenme isteğini yerleştirdiğini görürse, eşi ile şefkat ve merhamet çerçevesinde ilişki kurar ve böylece aile ocağı da günden güne daha güçlenir. Bu sayede ise insanlık toplulukları da bir istikrara kavuşur ve nesiller de devam eder. Böylece ilahi ayetlere de dikkat edilmesi ile Allah'ın akılları hayrete düşüren bu tedbirlerini anlamak daha da kolaylaşır. "

Semavi İslam dini açısından aile çok değerli ve önemlidir. Bu küçük ve temel kurum, büyük davranışlar ve vasıfların kaynağı olup karakterin şekillenmeye başladığı bir yerdir. Kapsamlı İslam dini aile kurumunun büyük öneminden dolayı eşin seçilmesi noktasından başlayarak aile kurmak ile ilgili öğretiler ve tavsiyeler sunmuştur. Bu doğrultuda eşin seçilmesi için dikkat çekici kriterler belirlenmiştir. Halihazırda dünyada eş seçme kriterleri dünyanın farklı noktalarında farklılık göstermesinden dolayı İslam'ın kriterlerini de duymanızda büyük fayda vardır. 

Çeşitliliğin arttığı dünyada kimileri maddiyata öncelik verip kimileri estetik ve güzellik durumunu eş seçmek için öncelikli görürler. Kimiler huyu, en önemli kriter olarak görüp  kimileri de karşı cinslerinin asi ve dik kafalı olmasını, aşık ve vurulmuş olmasını isterler. 

Ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed saa tüm bu farklı seçimler arasında eşin seçimi için en önemli kriterin takva olduğunu belirtiyor. İyiliklerin, merhametin ve masumların başında gelen Allah Resulü açısından takva ve iman, yani nefsin günahlara bulaşmasından korunması en öncelikli vasıftır.

Takva sahibi insan kendine mukayyet olabilen, heveslerine kapılmayan biridir. Takvalı biri kendini yetiştirmeye özen gösteren, Allah karşısında günah yapmaktan korkan ve ona kulluğunu bildiren, şeriat ve ahlak kurallarına ve ilkelerine uyan, ilahi hakları göz önünde bulunduran biridir. Böyle bir şahıs, eşinin haklarını da ayakları altına almayacaktır. 

Eş seçmek için takvalı olma kriteri göz önünde bulundurulduğunda saadet ve mutluluk da beraberinde gelir. Takva sahibi bir erkek, fiziksel olarak daha zayıf olan bir kadına zorbalık yapmaz onu incitmez. Tam tersi ona şefkatli ve merhametli davranır. Kadın haklarına saygı duyar ve onlara riayet eder. Çapkınlık yapmaz ve karşı cinsle duygusal bağ kurmaz. Sadece kendi eşine onun güzelliklerine, ona sevgi duymaya ve onunla duygusal bağ kurmaya odaklanır. Mümine bir kadın yani takvalı bir kadın da aynı şekildedir. O da eşine hep vefakar olur ve onun zor günler ve iyi günlerde yanında yer alır. Böyle bir kadın diğer erkeklerin özel alanına adım atmaz onlarla mesafesini korur, iffeti ve hayasını hiçbir zaman çiğnetmez. Eşine iyi laflar eder, işvesi ve cilvesini sadece eşine harcar. Bir kadın ve erkek hiçbir dine bağlı olmazsa artık kendi davranışlarını kontrol edemez ve böylece tehlikeli bir hayat yoluna girer. Bu yüzden takva sahibi olmak eş seçiminde en önemli kriterdir. 

Eşler birbirlerinin düşünceleri, inançları, davranışları, tavırları ve sözlerinin etkisinde kalırlar. Şimdi dindar bir eş, Allah sevgisi ve korkusuna, takvaya sahip olursa, salih amelde bulunup eşini de günahtan uzak durmaya teşvik ederse onu saadet ve mutluluk yolunda desteklerse tabii ki eşi de mutlu ve mesut birine dönüşecektir. Bunun tam tersi de geçerli. İmansız bir eş, hayat yoldaşını günaha ve fasit davranışlara teşvik eder. Aslında dine bağlı olmayan birinin ortak hayat ve eş haklarına saygı duymasının bir garantisi yoktur. 

İslam Peygamberi as evlenme hususunda şöyle buyurmaktadır: "Ahlaklı ve dindar biri kızınızı istemeye gelirse ona rıza gösterin. Böyle yapmazsanız yeryüzünde fitne ve iffetsizlik de de artar. "

İslam Peygamberi'nden nakledilen bir başka hadiste şöyle buyrulmaktadır:" Evlenmenin dört nedeni vardır: mal varlığı ve servet, güzellik, dindarlık ve son olarak da soy ve asalet. Sen ise dindarla evlen. "

Peygamber Efendimiz saa ve masum Ehlibeyt imamları bakış açısından takvanın ardından eş seçmek için göz önünde bulundurulması gereken en önemli ölçü, iyi huydur. Bu hususta şöyle anlatılmaktadır: "Günlerden biri, İmam Rıza as'a kızının evlenmesi ile ilgili bir adam danışmak ister ve şöyle der: "Akrabalardan huysuz biri kızımı istiyor. "

İmam Rıza as şöyle buyurur: "Huysuzsa kızını onunla evlendirme. "

İyi huylu olmak demek, sadakat, dikkatli konuşmak, pak bakışlı olmak, emanet sahibi, alçak gönüllü, bağışlayan olmak demektir. Bunun yanı sıra şiddete yönelmeme, vefasızlık etmeme, kinci ve kıskanç olmama da iyi huylu insanların bariz özelliklerindendir. 

Kadın ve erkek beraber yaşamak için ahlaklı ve uzlaşmacı olmaları gerekiyor. Peygamber Efendimiz saa bu hususta şöyle buyuruyor: " Ben de insanlar arasında ahlaki kerametleri canlandırmak için mebus oldum. "

Göründüğü gibi ahlaki kerametler iyi huyluluktan bile daha üstündür. Gerçekte din evliyaları ve büyükleri de ruhani kemal ve manevi yücelmekten söz etmek istediklerinde ahlaki kerametlerden söz etmişlerdir. Çünkü ahlaki kerametler zaten insanlığın kriterleri olan özelliklerdir. Bu özellikler ve vasıflara sahip biri ruhsal ve manevi olarak da yücelmiş bir insandır. İlahi peygamberler ve din evliyaları da zaten insanlar arasında ahlaki faziletleri ve Allah'a kulluk etme duygusunu yaymak için gönderilmişlerdir. 

Ortak yaşama başlamak isteyen çiftler bir birlerinin ahlaki ve davranışsal özelliklerine dikkat etmeliler. Bir ahlak dışı veya huysuz özelliği gördüklerinde bunu gözardı etmemeleri gerekiyor. Onların bir birleri için görsel ve sözlü cazibe yaratmaları gerekiyor. Her iki taraf da güzel konuşma ve anlaşmayı bilmeleri gerekiyor. Eşler etkileşim içerisinde saygı çerçevesinde sağlam davranışları ile hayatlarının semasındaki parlak yıldızı gün yüzüne çıkarabilirler. Ortak yaşamda iyi ahlaklı olmak saygı, şakacılık, güzel konuşma ve iyi davranışları ve benzerlerini kapsar. 

Özellikle bir kadınlar ve anneler iyi bir ahlak sayesinde evlerini eşleri ve çocukları için istenilen, sevilen bir mekana dönüştürebilir. Anneler ve kadınlar evde aşk ve merhamet kokusunu yayarak evi güzel bir mekana dönüştürebilir. Erkekler de iyi ahlaki özellikler sayesinde evi duygu dolu güvenli bir alana dönüştürebilir.