Dünya'da su krizi, endişeler ve umutlar – 19
Bilindiği üzere dünyada su meselesinin önemi her kes tarafından biliniyor ve yaşadığımız kriz döneminde tasarrufun yanı sıra daha büyük ve makro yöntemlere de dikkat edilmesi gerekiyor.
Eskiden su kaynaklarının sonsuz olduğu düşünülüyordu fakat günümüzde bir çok ülke su kaynaklarının kısıtlı olduğunun farkına vararak suyun daha verimli kullanma yollarını bularak uyguluyorlar.
Bugün ve gelecek birkaç sohbetimizde bu yöntemleri ele almak istiyoruz.

Kriz, doğal olarak veya insan tarafından ani bir şekilde veya artan bir süreçte yaşanan bir olaydır ve giderilmesi ise acil, temel ve olağanüstü girişimler gerektirir. Krize tepki ise kamu ve özel veya hatta halk tarafından söz konusu krizin etkileri, hasarları ve zayiatlarını hafifletmek ve her şeyi eski haline getirmek için yapılan girişimler toplumudur. Bu girişimler tehdit içerek faktörün uyarısı veya uyarısız başlayabilir.
Su sıkıntısı ve kriz döneminde doğru bilgilendirme kriz alanını azaltabilir ve halkın tasarruf etmeleri için şartlar oluşturulabilir. Örneğin su krizinin küresel boyutlara taşınması ile birlikte iki Amerikalı bilim insanı küresel bir kullanma modelini oluşturmaya çalıştılar. İki araştırmacı bilim insanı önce 80 ülkeden 1200 su uzmanı ile görüşerek su krizine karşı bazı yöntemler önerdiler.
Yapılan araştırmanın başında su tüketim modelinin değişmesinin, su krizinin kontrol edilmesinde etkili olduğu belirtildi. Bilim insanlarına göre önce su krizi konusunun doğru algılanması sağlanmalıdır, böylece su kirine karşı mücadele daha kolay olur ve ondan sonra makro yöntemler uygulanabilir.
Su krizi bizim gezegenimiz tehdit ediyor. Tatlı su rezervleri her yıl daha da azalırken, insan nüfusunu besleyen ve ekosistemleri koruyan bir çok su sistemi bu krizden etkileniyor. Nehirler, göller, denizler ve yer altı su kaynakları ya kurumuş veya çok kirlenmiştir üstelik dünyadaki suların yarısından çoğu kurumuştur. Tarım her sektörden daha fazla su tüketiyor; üstelik suyun büyük bir bölümü de yanlış sulama yöntemleri neticesinde heder oluyor. İklim değişiklikleri ve dünyadaki su kullanma modelleri, bir çok bölgede su krizi ve kuraklık diğer bazı bölgelerde de sel ve taşkınlıklara sebep olurken hali hazırda kullanılan su miktarı daha da kötü bir durum alacaktır.

Öyle ise her şeyden önce su sorunu ve kriz şartlarında olduğumuza inanmamız gerekiyor. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (World Wide Fund for Nature) WWF gelecek 10 yılda dünyadaki en büyük ikinci krizin su krizi olacağını ilan ederek bu sorunun diğer ülkelere nazaran Asya kıtasında daha fazla görüleceğini belirtti.
Fakat çeşitli ülkeler su kiriz ve sorunu için nasıl bir çözüm yolları düşünüp uyguladıkları sorunun cevabı ise onların bu kriz şartlarını algıladıkları düzeyini gözler önüne seriyor.
Singapur, su krizi ve su sorununa karşı bazı çözümler getiren ülkelerden biridir. Suyu tekrar arıtmak (NEWater) bu çözüm yollarından biridir.
Su krizine karşı teknolojik çözümler geliştirmeye çalışan ülkelerden bir diğeri ise İsveç’tir. Örneğin daha birkaç yıl önce İran asıllı İsveçli bir mühendis Mehdad Mahjubi, su kullanımında en iyi tasarruf sağlayan farklı bir duş icat etmeyi başardı ve bu başarısı ile dünya teknoloji haberlerinin başına yer aldı.
Geleceğin duşu olarak bilinen bu sistem, suyu geri dönüştürerek, yüzde doksan oranında su ve yüzde seksen oranında da enerji tasarrufu sağlarken hijyenden ve konfordan ödün vermiyor. Haznede toplanan atık su, analiz edilip, temizlendikten sonra tekrar kullanılacak hale getiriliyor. Patentli bir temizleme kapsülü sistemine dayalı bir teknoloji olduğundan su her zaman kristal berraklığında.
Mehdad Mahjubi, NASA ile İsveç’teki Lund Üniversitesi’nin Mars’a yapılacak uçuş için ortaklaşa çalıştığı bir projeden ilham almış. Astronotların duşta kullandıkları suyu tekrar tekrar kullanabilmelerini sağlayan kapalı devre sistemini hayata geçirmiş.
Duşun, ilginç tasarımı, birçok alanda ödüller aldı.
Yağmur, suyun maksimum verimli kullanılması için önemli çözümlerden biridir. Hindistan ve Nepal gibi ülkelerin bilim insanları, yağmur suyundan azami ölçüde yararlanmak için sistemler ve makineler icat etmeye çalışıyorlar.
Bundan bir süre önce FAO yayınladığı raporda, “nükleer teknoloji ile çeşitli tarım ürünlerini ıslah ederek onlar susuzluğa daha dayanıklı kılarken daha az su ile daha verimli üretim yapmaları sağlanabilir. Örneğin Şili’de kahve ve kakao ıslah edilerek nükleer teknoloji ile ekiliyor. Bu teknoloji tarımda susuzluktan kayıpların yüzde 25’ini azaltabilir.
Tüm bunlara ilaveten rüzgar veya güneş gibi yenilenebilir enerjilere değinilebilir. Bu teknolojiler fosil yakıtların yerine kullanılabilir, böylece daha az sera gazı üretilir ve küresel ısınma ile birlikte buzulların erime süreci azalabilir.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü-OECD’nin belirttiğine göre su fiyatının yükselmesi, su kayıpları ve Sudan dolayı oluşan kirlilikleri azaltmaya yardımcı olacağını duyurdu. Buna rağmen bir çok ülkede örneğin Amerika’da su fiyatı çok düşük ve çok ucuzdur, bu tüketim model ise düzeltilmelidir.

Diğer yandan büyük enerji rezervlerine sahip olan batı Asya gibi bölgelerde deniz suyu arıtma tesisleri kullanılabilir. Genelde deniz suyundan tuzun arıtılması için yüklü enerji tüketimi gerektiriyor. Fakat bu yöntem için, sıcak ülkelerde ve uzun güneşli günleri olan bölgelerde güneş enerjisi kullanılabilir. Örneğin Arabistan güneş enerjisinden deniz suyunu arıtmak ve daha fazla su kaynağına kavuşmak için yararlanmak istiyor.
Bir çok bilim adamı mevcut şartlarda su kaybının azalması ve bu enerjinin en verimli şekilde kullanılması için teknoloji geliştirmeye çalışıyor. Bu yüzden bazı ülkeler çeşitli araçlar icat ederek kirlenmiş suları arıtarak tekrar su döngüsüne kazandırmayı hedef edinmişlerdir. Doğu Asya bölgesinde etkili yöntemlerle atık suları temiz, sağlıklı, kullanışlı ve hatta içme suyu haline getirmeyi başarıyorlar.
Diğer yandan dünyadaki sağlıklı suların %70’, tarım alanında kullanıldığı için sulama yeni yöntemler geliştirerek arz ve talep arasındaki mesafe azaltılabilir.
Aslında yeterli suyun olmaması çiftçilerin üretim oranını düşürmüştür. Örneğin Avustralya’nın bir eyaleti, Amerika’nın güney batısı ve Asya’da su sorunu çiftçileri çok zor durumda bırakmıştır. Bu şartlarda damla ve fıskiye sulama sistemi ise modern bir sistem olarak kullanılabilir fakat halen çok az sayıda çiftçi bu sistemi kullanmaktadır.
En kötü iklim şartlarına sahip olan Hindistan ve Pakistan’da ise yağmur suların maksimum oranda kullanılması için metotlar geliştiriliyor. Onlar su kaynaklarını en iyi şekilde yönetmeye çalışıyorlar.
Su dağıtma alt yapıları durumunun iyileştirilmesi ise su krizinin çözümünde gündemde olan bir diğer çözüm yoludur. Su şebeklerin alt yapılarının kötü durumda olmaları, halkın sağlığı ve ekonomiye zararın yanı sıra bir çok masrafların artması ve yaşam kalitesinin düşmesine sebep olur.
Su tüketim miktarının %22’si sanayi alanında kullanılıyor ve bir çok ürün ise yüksek oranda su tüketiyor. Bu yüzden üretim yönetim değiştirilmesi ile su kullanma oranı azaltılabilir. Ayrıca tarım alanında da çok su kullanılan ürünlerin yerine, bölgenin iklimine uygun ve daha az su tüketen ürünler yetiştirilebilir.
Bazı ülkeler tıpkı Şili gibi, su yasalarını değiştirmeye çalışıyorlar. Diğer yandan kriz durumunda olan bir dünyada suya ulaşmak ise geniş çaplı araştırmalar gerektiriyor. İklim değişikliği de su sorunu yaşanan bazı ülkelerde çok kötü sonuçları olmuştur. örneğin Hindistan’ın kuzey batısı ve Afrika çölünde ise su krizi ciddi boyutlara ulaşmıştır.
Kurak şartlarla mücadele yollarından biri, bu bölgelere yeni teknolojiler taşımaktır, gerçi genelde zayıf ekonomileri olan bu bölgelerde benzer projelerin uygulanması biraz aldatıcı görünüyor fakat gerekli maharetlerin yanı sıra yerel toplulukların işe alınması ise söz konusu bölgelerin bir çok sorununu çözebilir.
Tabi ki fosil yakıtların yerine yenilenebilir enerjiler de kullanılabilir. Hali hazırda fosil enerjiler sera gazlarının salınımı ve iklim değişikliği sebeplerinden biri olarak biliniyor. Yenilenebilir enerjilerin kullanımı, iklim değişiklilerin baskısını azaltır ve gelecekte su krizi ve sorununu azaltabilir.
Son ve önemli konu olarak, halkın birçoğu hükümetlerin sağlıklı suya ulaşmasını kolaylaştırabileceğine inanıyor ve suyun da ekosistemde bulunduğu için tüm alanlarda su tüketiminin kontrol edilmesi ve çeşitli sektörlerdeki su tüketimi için gerekli koordinasyonun sağlanmasından hükümetlerin sorumlu olduğu düşünülüyor.
Tabi ki tüm sektörlerin suyu kontrollü kullanmaları çok daha etkili olabilir. Su tüm alanlarda kullanılır bu yüzden seçici olarak sadece bazı alanların kontrol edilmesi gereken randımana sahip olamaz. Tüm kurumlar bu konuda işbirliği yapmalı, bu konuda hatta uluslararası daha fazla işbirliği ise sorunları daha fazla azaltır.
Dünyanın şimdi yeni ve uygun yasalarla tüm kurumların su tüketiminin kontrol edilmesine ve daha fazla su sorunu bataklığına saplanmaktan kurtulmaya ihtiyacı vardır.