İslam İnkılabının İkinci Adımı, Üretimde Atılım-3
Bu bölümde İran genelindeki doğal zenginlikleri ve de madencilik alanındaki potansiyelleri ele alacağız.
İran'ın maden ve madencilik endüstrisi ülke ekonomisinin önemli sektörlerinden sayılır. Öyle ki son yıllarda ortalama olarak ülkenin petrol dışı ihracatının değerinin yüzde 20 kadarını kendine ayırmıştır.
Çelik ve çelik ürünleri, bakır ve konsantreleri, çimento ve kinker, kurşun ve çinko, inşaat taşları, süs taşları, seramik ve fayans İran'ın komşu ülkeler, Çin ve diğer Güney Doğu Asya ülkelerine ihraç ettiği maden malları arasında yer almaktadır.
İran Madeni Sanayi ve Madenlerin Yenilenmesi ve Geliştirilmesi Örgütü ise özel sektör ortaklığında bu sene 2.3 milyar dolar değerinde yeni projeleri hayata geçireceğini açıklamıştır. Bu projeler çerçevesinde 8 bin 300 kadar doğrudan istihdam fırsatı ve dolaylı bir şekilde de 64 bin kadar iş fırsatı yaratılacaktır. Toplamda ise 70 bin kadar iş arayan kişi doğrudan ve dolaylı bir şekilde çalışmaya başlayacaktır.
İran madencilik ve madenler örgütü ise ülkenin maden ürünlerine ihtiyacının giderilmesi için ülkenin madencilik alanındaki ekonomik düzeninin iyileşmesine ve düzeltilmesine vurgu yaparak madeni kaynaklar ve doğru kullanım alanında denetimlerin artmasını da istemiştir. Buna esasen bu örgütün uzun vadeli hedefleri çerçevesinde de metalurji, madeni maddeler çıkarılması ve işlenmesi ve de keşif çalışmaları alanında yeni projelerin hayata geçirilmesi planlanmıştır.
Madeni faaliyetler ve madencilik sanayisi daha az gelişmiş bölgelerde rekabet çerçevesinde avantajlı sayılırlar. Bu avantajlar arasında ise yeni teknolojilere dayalı yeni madeni sanayi ve sektörde zincirli işletmelerin yaratılması alanında yatırımcılığın artmasıdır. Ayrıca üretim zincirinin tamamlanması için ülke dışında yatırım yapmak da ülkenin bu sektördeki kabiliyetlerini arttırabilir.
Bu çerçevede İran madencilik sanayii ve madenlerin yenilenmesi ve yönetilmesi örgütü bu sene de özel sektörün işlettiği ancak faaliyetleri durdurulmuş maden ocaklarını faaliyete sokma projeleri yürütmektedir. Bu da üretim birimlerinin ihtiyacı olduğu ham maddeleri sağlamakta kolaylığa neden olur ve sonuçta madencilik sektörünü de geliştirir.
Bu projeler çerçevesinde ise geçen yıl 146 maden ocağı faaliyete başlamıştır. Tahminlere göre ise bu madenlerin tam kapasite faaliyete geçmesi ile yıllık olarak 3 bin kadar istihdam fırsatı yaratılacak ve ülkenin ihtiyacı olduğu ham meddenin de büyük bir bölümü bu noktalardan temin edilecektir.
Bu yıl aslında İran'ın çelik sanayisi projelerinin de sonuç vermesi beklenen yıldır. Bu çerçevede İsfahan'ın Fulad Mobareke şirketi ve İran Milli Bakır Sanyisi de sermayelerini arttırdı ve Kerman'ın Gol Goher kompleksi de aynı yolda adım attığını açıkladı. Ancak Koronavirüs salgını yüzünden sermaye artışını geleceğe ertelediğini belirtmiştir. Bunların ardından da Yezd eyaletinde bulunan Çadormelu demir cevheri şirketi de aynı şekilde yeni stratejiler geliştirdiğini açıkladı.
Bu projelerin yanı sıra Fars Körfezi Özel Bölgesinde de çelik üretimi kapasitesinin 10 milyon tona ulaştırılmak istenmesi dikkat çekici bir gelişmedir. Bu projenin bir kısmı bugüne kadar hayata geçirilmiş ve üretim aşamasına getirilmiştir. Geri kalan bölüm ise bölgede bulunan şirketlerin çalışmaları ile tamamlanacaktır. Ayrıca ülkenin en doğusunda bulunan Çabahar limanında da benzer projeler hayata geçirilmektedir. Öyle ki Mekran sahilleri 10 milyon ton çeliğe ev sahipliği yapmak istiyor.
İran madencilik ve maden sanayii sektörü son bir yıl içerisinde çift haneli büyüme oranlarına ulaşmış ve ülkenin genel ihracatında önemli bir payı kendine ayırmıştır. Günümüzde de ülkenin petrol dışı ihracatı alanında özel bir rol oynamaktadır.
İran'ın Doğusundaki madencilik incisi olarak bilinen Sengan kompleksi ise bu evrilme sürecinde yeni demir cevheri ve demir konsantresi fabrikalarına da ev sahipliği yapmaktadır. 17.5 milyon ton konsantre ve 15 milyon ton kadar demir cevheri üretimi hedefleri peşinde koşan Sengan Kompleksi şimdi de gerçek anlamı ile üretimde atılım yoluna ayak basmış ve büyük bir başarıya imza atmıştır.
Sengan'daki İsfahan Fulad Mobareke kompleksinin 5 milyon ton konsantre üretimi ve de Huzistan eyaletindeki çelik peletlemesinin 2.5 milyon tonluk üretimi çelik ve demir sanayisi alanında üretimde atılımın önemli örneklerindendir.
Halihazırda İran dünyada gaza dayalı olarak sünger demir üretiminde birinci ve çelik üretiminde de on ülke arasında yer almıştır.
Bu başarılar tam da yaptırımların en sert şekilde devam ettiği sırada elde edilmiştir.
Üretimin, ihracatın gelişmesi, döviz girdisini arttırmak, keşif çalışmalarının artması, gelişme ve araştırma projelerinin arttırılması gibi gelişmeler madencilik sektöründe üretimde atılıma sebebiyet verecek belli başlı ana hatlardır.
Madecilik sektörünün temeli keşif yapmak ve araştırmak olduğundan dolayı son bir buçuk yıl içerisinde bu sektörün faaliyet alanına 400 bin kilometre kare eklenmiştir. Bu da ülkenin madencilik keşif sektöründe bir ilktir. Bu keşiflerin sonucu ise 760 kadar muhtemel madeni alanın belirlenmesidir. Bunlardan 280'i için ise çalışma belgesi baş vurusu yapılmıştır. Bu keşifler tabii ki yeni maden ocaklarını ülkeye tanıtacaktır. Bu da üretimde atılım için önemli bir avantajdır.
İran'ın ekonomisine yönelik uluslararası yaptırımlara rağmen son iki yıl içerisinde madencilik ve maden işletme sanayisinde ve sektöründe hep bir gelişme izlenmiş ve bu sektör yaptırımlardan asgari derecede etkilenmiş sektörlerden olmuştur.
Buna rağmen milli üretimin desteklenmesi ve anayasa 44'üncü ilkesinin hayata geçirilmesinin denetlenmesi komisyonunun raporuna göre sanayi sektörü gayri safi yurt içi üretim alanında gereken konuma sahip değil. Halbuki bu alanda ciddi potansiyeller söz konusudur. Buna ilaveten bu sektörde yüksek bilimsel düzey, insani güç ve kapasiteler gibi potansiyel imkanlar mevcuttur. Aslında üretimde atılım bu değerli kapasitelerin kullanılması için bir fırsattır.