Ekim 24, 2020 17:08 Europe/Istanbul

Bu bölümde Kermanşah eyaletinde bulunan tarihi eserler özellikle de Tağ Bostan tarihi eseri ile ilgili konuşacağız.

Kermanşah şehrinin İslam öncesi tarihine ait cazibelerinin  çoğu Sasaniler imparatorluğundan geri kalan eserlerdir. Bunların başında ise Tağ Bostan tarihi eseri gelir. Öyle ki bu tarihi yapıt Kermanşah'ın  sembolü sayılır. Tağ Bostan   Milat sonrası üçüncü yüzyıla ait  taş yazıtları ve taş kabartmalarından oluşan çok değerli tarihi ve sanatsal eserlerden oluşmaktadır.

Tağ Bostan geçmişte Kermanşah'tan 9 kilometre uzaklıkta bulunan bir köyün ismi idi.  Zamanla, şehirlerin gelişmesi ile bu köy ve kırsal alan da  kentsel alana eklendi ve Kermanşah'ın mahallelerinden birine dönüştü.  Bu köy ve bölge  dağın eteğinde Tağ Bostan olarak da adlandırılan bir gölün kenarında yer almaktadır. Geçmişte  bu bölge hoş iklimi ve yemyeşil doğası ile Sasani krallarının  uğradığı eğlence ve avlak alanı olmuştur. Bu bölgede  taş üzerinde yazılar ve görkemli tarihi belgelere rastlanmıştır. 

 

Tarih boyunca  krallar sanattan yararlanarak  sırf kendi halklarına değil  tüm tarih için  görkemlerini ve önemlerini gözler önüne sermeye çalışıp kendilerini ölümsüzleştirmek istemişlerdir.  Kralların bu doğrultuda baş vurduğu yöntemlerden biri de kayalar, dağlar üzerine  dönemlerine ait önemli vakaları ve olayları  sahnelendirmekti.  Krallar  sanatçılardan   taç giyme veya düşmanlara karşı zafer elde etme ve görkemli törenler ve etkinlikleri sembolik olarak dağların veya kayaların üzerinde ölümsüzleştirmelerini ve böylece herkesin bu durumdan haberdar olmasını istiyorlardı.  

İşte Kermanşah şehrinde bulunan  Tağ Bostan da   Sasani dönemine ait bazı  tarihi olayları ve kimi kralların taç giyme törenlerini göstermektedir.  Bu çerçevede İkinci Erdeşir Sasani'nin taç giyme töreni, İkinci Şapur Sasani'nin taç giymesi, Üçüncü Şapur Sasani ve Hosroperviz'in de taç giyimi sahnelendirilmeye çalışılmıştır. 

Tağ Bostan  bir birine bağlı iki  kavisten olup ham gri taşın  dağda delinerek yapılması sonucu  ortaya çıkarılmıştır.   Gerçekte  bu tarihi eserin taşının  avantajlarından ve özelliklerinden biri de  bitki ve otların  bu taşlar üzerinde yeşermemesidir.  Bu tarihi eser  üç temel bölümden oluşmaktadır. Bunlar  İkinci Erdeşir taş kabartması, Büyük Kavis ve Küçük Kavis'tir.    Bu taş yazıtları aslında  Sasani döneminden geriye kalan  en güzel ve en  ince tasarlanmış  taş yazıtları ve kabartmaları saymak mümkün. 

Tağ Bostan tarihi alanındaki taş yazıtları ve kabartmalarında görülen tüm görüntüler ve desenler   tam bir sanatçılık  inceliği ve titizliği ile çizilmiş ve tasarlanmıştır.  Bu görüntülerde tam detaylara inilmiştir.   Ayrıca bu tarihi mekanda müziğe ayrı bir önem verilmiştir. Bu çerçevede  Sasani dönemi  çalgıcıları sahnelendirilerek  bu durumun değeri ve konumu gözler önüne serilmiştir. 

Bu tarihi mekanda bulunan Tağ Bozorg olarak bilinen Büyük Kavisli yapı ince detaylara sahiptir.  Buradaki kavisli yapının  eni ve derinliği 7 metreyi aşkın olup yüksekliği de 11 metre kadardır.  Bu yapının girişindeki kabartmalarda   kanatlı melekler, hayat ağacı, kuşlar ve  yaban domuzlarının avlanması, göl balıklarının avlanması, fil ve at gibi hayvanlar ve de farklı teknelerin görüntüleri görülmektedir. 

Bu yapıdaki kabartmalarda kralın arkasında yer alan farklı şekillerde sahnelendirilen  üç sıra kadın da yer almaktadır.   İlk iki sırada  kadınlar  saygı göstergesi olarak ayakta durmuş ve üçüncü sıradaki kadınlar ise müzik enstrümanları çalar şekilde çizilmiştir.  Ayrıca geyikleri evcilleştirmeye çalışan ve  yine  ayakta  harp musiki enstrümanı çalan ve yanlarında alkışlayan kitle çizilmiştir. 

Bu yapının bir başka yönünde ise  kral av yaparken sahnelenmiştir.  Kral ata binmiş dört nal bir şekilde geyiklerin izini sürerken sahnelendirilmiştir.   Bu bölümün son kısmında ise  avının sonunu gösteren kralın  yayını boynuna astığı görülür.   Sol kısımda ise avlanan geyikleri taşıyan bir kaç deveci görülmektedir. 

Tağ Kuçek yani Küçük Kavisli yapının yanında bir başka kabartma yer almaktadır. Bu kabartmada Sasani kralı  ayakta durmuş sol eli ile kılıcını kavramış, sağ eli ile de  Ahura Mezda'dan  kurdeleli bir halkayı alırken çizilmiştir.   Bu kabartmada Mitra veya diğer bilgilere göre Zerdüşt   sol eli ışıklar içinde kralın arkasındadır. 

 Kral İkinci Erdeşir'in ayakları altında ise  esir düşen Roma İmparatoru Juliyan  görülmektedir.  Sasani kralı ise  büyük gözleri ve  dolu kaşları ile dikkat çekmektedir.  Sakalı kıvırcıklı  ve saçları da  omzuna kadar uzamış bir şekildedir.  Kulağında küpeleri, boynunda kolyesi ve bileğinde de bileklik görülmektedir.  Küpeleri  ufacık bir küreye sahip halkalı şekildedir.  Boynuzu ise incelerin yan yana dizilişini göstermektedir. 

Taşın oyulması ile hazırlanan bu hayret verici görüntülerin yanı sıra  Tağ Bostan'da  zırhlı süvari bir askerin görüntüsü de vardır.  Tabii Hosroperviz'in  taç giyme görüntülerinin aşağısındaki bu süvarinin kimliği belli olmamakla beraber belli başlı ihtimaller ortaya atılmıştır.  Kimi arkeologlar onu İran'ın askeri gücünün sembolü sayılan savaşçı bir Pars askeri olduğunu düşünüyorlar.   Bu süvariyi çizenler ve sahnelendirenler   güçlü bir at da çizmişlerdir.  Bu kişi yüzünü gizleyen miğferi ile çizilmiş ve sırf gözleri görülmektedir.  Bu miğferin üzerinde ise  bir taç görülmektedir.  İki sıra inci tacı süslemiştir. Bu inciler papyon aracılığı ile bağlanmıştır.  Tacın üst kısmı ise dikey çizgiler ile süslenmiştir. Yine tacın üst kısmında  süvarinin saçları dolu dolu çizilmiş ve papyon ve iki kurdele ile bağlanmıştır. 

 

Bu süvarinin giydiği giysi kuş desenli ve güzelce süslenmiş uzun bir giysidir.   Zırhı ise  zincirle örtülmüş ve dizine kadar  uzamıştır.    Kemer bağı ise dairesel desenler ile süslenmiştir.  Kılıç kayışı ise daire ve eşkenar diktörgen şeklinde geometrik desenler ile süslenmiştir.  Bu süvari   silah kayışına  okluk bağlamış ve savaşa hazır olduğu gösterilmeye çalışılmıştır.  Elindeki uzun mızrak ve yuvarlak  kalkanı da sahnelendirilmiştir. 

Tağ Bostan kompleksinde  Küçük Kavisli yapıyı yaparken bu alanı  yüksekliği yaklaşık 5 metre eni 6 metre ve derinliği de dört metre olan dikdörtgen şeklinde tasarlamışlardır.   Bu yapının  giriş kısmının iki tarafında  dört metre yüksekliğinde dörtgen şeklinde iki çatlağı da görmek mümkün.  Küçük Kavisli yapıda   Büyük Kavisli yapıya göre daha az süslemeye rastlıyoruz.  Arkeologlar ise  Küçük Kavisli  yapının diğerlerine göre daha değerli olduğunu düşünüyorlar.  Çünkü  bu yapı, iki tarafında bulunan Pehlevi yazılı taş yazıtlara da sahiptir. 

Küçük Kavisli yapının sonunda  İkinci Şapur ve Üçüncü Şapur gibi kralların yüzleri  kabartmalı bir şekilde çizilmiştir.  Bu da dikkat çekici bir eser sayılır. Gerçekte İkinci ve Üçüncü Şapur görüntüleri bu yapıdaki  büstler de sayılabilirler.  Araştırmacılar  Büyük Kavisli yapıda da görülen bu iki kralın yüzlerini restore etmeye çalışmışlardır.   Bu iki büst mahiyeti taşıyan kabartma görüntülerin yanında ise iki taş yazıt bulunmaktadır. Bu yazıtlar  Pehlevi yazısı ile yazılmış  görüntüleri anlatan metinlerden oluşmaktadır. 

19'uncu yüzyılda  Kaçarlar kraliyeti döneminde   Muhammed Ali Mirza tarafından  Kermanşah'ın Tağ Bostan alanında başka bir taş kabartması yapıldı. Bu girişim ise bu büyük ve hayret verici tarihi esere ciddi zararlar verdi. Gerçekte Fethali Şah Kaçar'ın oğlu Muhammed Ali Mirza'nın heykelinin değersizliği ve genel olarak bu tarihi mekana uyumlu olarak yapılmaması  Nasıreddin Şah tarafından bile dile getirilmiştir. 

Tağ Bostan tarihi alanının yakında Tağ Bostan bulvarının Kuzey kısmında ise taş müzesi görülmektedir.  Bu açık hava taş müzesinde Sasani ve İslami dönemlerine ait  eserler bulunmaktadır. Özellikle de Anahita ve hayat ağacı desenli Sasani sütun başlıkları, Hosroperviz'e ait olduğu söylenen  büst ve Kaçarların Kasrişirin'deki saraylarının kalıntıları bu müzede dikkat çekmektedir.  İşte bu müze bu taş eserler yüzünden taş müzesi olarak adlandırılmıştır.  Bu müzede  Sasaniler dönemine ait 14 sütun başı bulunmaktadır.  Bu sütün başlarının sarayın yapılması için yapıldığı ancak hiçbir zaman kullanılmadığı  söyleniyor. Ayrıca  Sasani dönemi tabutları ve testileri de görülmektedir. 

Tağ Bostan açık alanında ise   yanında başka tarihi eserler görülen pınar da bulunmaktadır.  Kavisli yapıların Doğu tarafında ise   78 merdivenli  taş yapı da dağın ortasında yapılmıştır.   Ayrıca  alanın üst kısmındaki duvarda  taş bir raf da görülmektedir. Büyük bir ihtimalle elle yapılmıştır.  Bu kısımda  insana benzer görüntüye sahip  petroglifler de görülmektedir.  Ellerini semalara açan bu insanlar ellerinde kimi eşyaları da tutuyorlar.   Bu petrogliflerin yanında bir kaç kelime de yazılmışsa da arkeologlara göre bu kelimeler Latince yazılmış ve okunaklı değildir. Bu petrogliflerin tarihi ise belirsizdir.