Aralık 22, 2020 12:52 Europe/Istanbul

Bu bölümde gıda sanayii ve ürün işleme sanayii ile ilgili konuşacağız.

Gelişmiş ve sanayileşmiş ülkelerin deneyimlerine bakıldığında milli gelişmenin temellerinden birinin de tarım sanayisi olduğunu gösteriyor.  Tarım alanında ürün işleme ve tamamlayıcı sanayilere yatırım, tarım alanındaki  atık ve fazladan ürünleri azaltarak   katkı değeri arttırıp  tarım ürünlerinin ihracatını da iyi yönde  etkilemektedir. Bu ise çok boyutlu bir gelişme sayılır. 

Birçok uzmana göre  ürün işleme sanayisi  sanayileşmenin ve ülkelerin gıda ihtiyaçlarının giderilmesi ve gıda güvenliklerinin temini için  olmazsa olmaz temel sayılır.  Çünkü bu sanayi  gıda ihtiyacını gidermeye ve gıda güvenliğini arttırmaya büyük yardımı olacaktır.   

Aslında ürün işleme ve tamamlayıcı sanayi en çok da tarımcılık sektöründe göze çarpmaktadır.  Üretimin bu bölümü  üretimde atılımın gerçekleşmesi alanında büyük bir öneme sahiptir.  Çünkü  randımanı arttırıp yeni bir ürün üretilmesine de yardımcı olup katkı değeri de iyi yönde etkilemektedir.  Buna ilaveten  tarımcılık potansiyeli yüksek bölgelerde özellikle de sınır bölgelerinde yer alan illerde ve bölgelerde gıda sanayisinin geliştirilmesi   daha fazla istihdam fırsatı yaratarak komşu ülkelere de ihracatı kolaylaştırır.   Bu doğrultuda  üretimde atılım  ekseninde yol kat etmek  istihdam ve üretim alanındaki  olumlu etkilerinin yanı sıra  ekonomik gelişme özellikle de  tarımcılığın gelişmesinde önemli bir gelişme sayılır. Bu süreç ise sonunda  mega boyutta  ekonominin filizlenmesine ve gelişmesine yol açar. 

Gerçekte  tarım ve bağ-bostan ürünlerinin üretiminde önemli faktörlerden biri de  ürünlerin nasıl kullanılması ve randımanlarının arttırılmasıdır. Tarımcılık ve gıda sektörünün bu bölümünün geliştirilmesi   ihracat alanında döviz girdisini arttırmasının yanı sıra  ülkeyi tarım ve gıda ürünleri ihtiyaçları açısından da kendine yeter hale getirir. 

Bu yüzdendir ki gelişmiş ülkelerde  teknolojiden yararlanılarak  sanayi ve hizmet sektörlerinin  gayrı safi yurtiçi hasılasındaki payı büyütülmeye çalışılmaktadır.  Tüm teknolojik gelişmelere rağmen  gelişmiş sanayileşmiş ülkeler bile tarımcılık sektörlerini diğer sanayi dallarının  tamamlayıcı parçası olarak görüp gıda üretimini güvenlikleri ile doğrudan alakalı olduğunu düşünüyorlar. 

İran'da da  tarımcılığın ve tarım sanayisinin  yeşil ekonomideki payından dolayı  ürün işleme sanayisi sürecine hız verilmiştir.  Bu doğrultuda tarımcılığın ve ekonominin geliştirilmesi için ürün işleme alanlarına odaklanılmıştır. 

Aslında İran'ın büyük bir bölümü kurak ve düşük seviyede suya sahip bölgelerden oluşuyor. Bu çerçevede ürünlerin işlenmesine odaklanmak tarımsal ürünlerin de kalitesini arttıracaktır.  Bu çerçevede  daha az su kullanımına karşılık daha fazla katkı değer sağlanacaktır.  

İran en çok da elma, armut, kaysı, üzüm, şeftali, nektarin, badem, kiraz, vişne, erin ve ceviz gibi meyve türlerinin ekilmesi için   elverişlidir.   İran'ın  bu ürünleri dünyaca tanınmaktadır. Örneğin  Kordestan bölgesinin Servabad siyah üzümü   tamamen organik olarak üretilen ünlü bir marka sayılır.   Aslında saydığımız ürünlerin her biri gıda sanayisinde bir dalın ekseni olmaya potansiyelleri bulunmaktadır.   

Tarımsal ürünler  genel olarak  mevsimsel olma ve bozulma kısıtlamaları ile bağdaştırılmaktadırlar.  Bu iki özellikten dolayı  ülkelerin gıda güvenliği tehlikeye düşebilir.  Bu iki faktör, yılın tüm zaman dilimlerinde ürünlere erişimi ve uygun bir gıda sepetinin hazırlanmasını engellemektedir.     

İnsanlar istedikleri gıda ihtiyaçlarını istedikleri mekan ve zamanda, uygun fiyata ve kolaylıkla temin etmeleri halinde   o zaman gıda güvenliği yükselmiş olacaktır.  Bu da  sırf gıda sanayisinin  gelişmesi ve ilerlemesi ile mümkün olacaktır. Çünkü bu sanayi dalı  tarımsal ürünlerin işlenmesi kabiliyetlerini ve imkanlarını arttırıp  mevsimsellik sorununu ortadan kaldırır ve böylece insanların gıda ihtiyaçlarını istedikleri zaman ve mekanda giderme şansını ortaya çıkarır. 

Ürün işleme ve tamamlayıcı sanayisi tarımcılık ve endüstri alanlarını etkilemesinin yanı sıra genel anlamda da  kırsal alanlarda  yoksulluğu ve sınıf farkını da azaltır. 

Tarım sektörü aslında  ihracat piyasalarında da  görece avantajlara sahip olup  ihracatın gelişmesi ve döviz gelirinin artması için bir  kaynak sanayi dalı sayılır.   

Tarımsal ürünleri  katkı değer üreten ürünlere dönüştürme çabaları  ihracat piyasalarından  geliri arttırmasının yanı sıra  piyasalardaki ürünlerin kalıcılığını de geliştirir.  Bu yüzden  tarımcılık alanında üretimde atılımın hayata geçirilmesinin yanı sıra ürünleri işlemenin  de ülkenin ekonomisine büyük faydalar getireceğini de unutmamak gerekir. 

Kırsal alanlarda istikrarlı üretken istihdam fırsatları yaratmak, gıda güvenliğini sağlamak, kırsal alanlardan  şehirlere ve büyük şehirlere göç dalgalarının azaltılmasına yardımcı olmak, gayrı safi yurtiçi hasılayı arttırmak, petrol dışı ürünlerin ihracatını geliştirmek, tarım ürünlerinin katkı değerlerini arttırmak ve gıda güvenliğinin güçlendirilmesi  bu stratejik alanın gelişmesi sayesinde elde edilen avantajlar olacaktır.  

Tüm bu özellikle göz önünde bulundurulduğunda   ürün işleme ve tamamlayıcı sanayinin ülkenin gelişmesinde ve kalkınmasında anahtar rol oynadığı söylenebilir.  Çünkü  bu sanayi dalı sayesinde tarımcılıkta da randıman artar ve tarımsal faaliyetlerin geliri de artırılır ve sonunda tarımcılık sektörü hızlı gelişir ve mega boyutta da ülke ekonomisini olumlu yönde etkiler. 

Tarımcılık alanında tamamlayıcı ve ürün işleme dalının önemi o kadar fazla ki  ağır sanayinin ardından bu sanayi dalı   çapı ve büyüklüğü açısından  dünyada ikinci sırada yer alıyor.  İran'da ise istatistiklere göre  gıda sanayii   tarımcılık alanındaki ürün işleme ve tamamlayıcı sanayinin yüzde 85'ini oluşturmaktadır. Bu yüzden  bu sektör, üretim kapasitelerini ve istihdam fırsatlarını arttırma açısından da  önemli sayılır. Bu sektörün filizlenmesi ve gelişmesi, ekonomiyi mega boyutta da etkilemektedir. Bu yüzden  tarımcılık sanayisinin geliştirilmesi  de ürün işleme ve tamamlayıcı sanayi olmadan  başarılı olmayacaktır. 

Ürün işleme ve tamamlayıcı sanayi kolları  gerçekte  ülkelerin sanayileşmesi ve gıda güvenliklerinin sağlanmasının ön aşaması sayılır.  Buna esasen mevcut Şemsi yılının üretimde atılım yılı olarak adlandırılmasının  önemli hedeflerinden biri de iç kaynaklara dayanarak yerli üretimin geliştirilmesi ve sonuçta gıda güvenliğinin arttırılması olmalıdır.