Mart 06, 2021 19:03 Europe/Istanbul

Bu bölümde İran'ın nasıl bölgede tıp ve tedavi odağına dönüştüğünü ele alacağız.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei   Hicri Şemsi 1399 yılı başlangıcı bağlamında yaptığı konuşmada  bu yılı  " Üretimde Atılım " yılı olarak adlandırdılar. 

Tabii ki üretimde atılımın geniş çaplı kavramı vardır. Endüstriyel ve tarımsal ürünlerin üretiminin geliştirilmesinin yanı sıra  bilimsel göstergelerin gelişmesi, özel ve bilimsel ürünlerin ve hizmetlerin de  gerçekleştirilmesi stratejik ve uzun vadeli hedefler olarak belirlenmiştir. 

Üretimde atılımın bir bölümü de  sağlık ve tedavi sektörü ile ilgilidir.  Sağlığın önemli bir kolu da tedavi ve sağlık turizmidir.  Tıbbi ve sağlık hizmetleri diğer ülkelerden ülkeye turistlerin gelmesine ve sonuç olarak gelir kaynağının sağlanmasına yol açar. 

İran İslam Cumhuriyeti  İslam İnkılabı dönemine kadar  tıbbi, sağlık ve tedavi alanında hep yabancı ülkelere bağlı idi ve özel ve tedavi ihtiyaçlarını yerli kaynaklara ve uzmanlara dayanarak karşılayamıyordu."

İran, 1357 yılına kadar  Bangladeş, Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerden doktor ithal eder hale gelmişti.  İslam İnkılabı öncesinde İran, hem güncel ve dönemin tıbbi malzeme ve araç gereçleri alanında geri kalmışlık yaşıyordu hem de ülkenin birçok noktasında  hastane ve sağlık ocağı gibi temel imkanlardan ve altyapıdan yoksundu. O dönemde, birçok şehirde bile hastane ve doktor bulunmuyordu. Ancak İslam İnkılabının zaferi ile beraber bu alanda ülke gelişmeye başladı. Kırk yıllık süre içerisinde İran  bölge ve dünyada  tıp alanında üst düzey bir seviyeye geldi ve böylece gelişmiş ülkelerle rekabet eder hale ulaştı. 

Farklı tıbbi dallarda insani kaynağın nicelik ve nitelik açısından  gelişmesi ve tıp bilimleri fakültelerinin de artması ile  ülke ihtiyaçları zaman içerisinde karşılandı. Şimdi de İran tıbbi güç ve doktor ihraç edecek duruma gelmiştir.  İran bölgede ve bölge dışında tıp merkezlerinden biri haline gelmiştir.  İran, İslam İnkılabı zaferinden sonra  tıbbi ve sağlık malzemeleri ve araçları alanında dünyadaki gelişmiş ülkelerde ile rekabet etmeye bile başladı. 

Halihazırda ise İran, birçok tedavi ve tıp dalında özellikle de kanser alanında büyük başarılara imza atmıştır. 

İran'ın  kanser alanındaki gelişmeleri sayesinde  kanserden ölüm sayısının son 20 yılda epey azalmıştır.  İran'ın bu alandaki gelişmeleri ayrıca  bölge ülkeleri özellikle de komşu ülkelerden  turistlerin özellikle de kanser tedavisi görmek için İran'a gelmelerine yol açmıştır.  

Gelişmiş cihazlar kullanmak, kalifiye tıbbi kadrolar ve doktorlar ayrıca masrafların düşük olması İran'ın bu alandaki avantajlarından sayılır. 

İran Tıp Üniversitesi, kanser tedavisinde yeni protonlardan, özellikle  ağır partiküllerden ve protonlardan yararlanan  öncü kurumlardan biridir. 
Şu anda İranlı uzmanlar, göz, boğaz, kafa kaidesi, beyin ve çeşitli organlar, iç organlar dahil her organdaki kanserlerin önlenmesi, teşhisi ve tedavisi için üç alanda çalışıyorlar. Kök hücre alanında sağlık hizmeti verilmesi  İslam İnkılabı Liderinin de  üzerinde durduğu hususlardan biridir.

Kök hücre bilgisi, İran'daki gelişmiş disiplinlerden biridir.

Kök hücrelerin önemi, tam bir insan oluşturma yeteneğini sağlamaktır. Kök hücrelerin keşfi, genlerin veya DNA'nın keşfi gibi, dünyada büyük bir değişikliğe neden oldu. Bu nedenle İran da bu önemin farkına vararak kök hücreler alanına öncelik verildi.

Dünyadaki kök hücrelerin keşfi yaklaşık 45 yıldır yapılmıştır. Kök hücreler ilk olarak 1970'de lösemi hücrelerinden ve 1998'de insan embriyonik hücrelerinden alındı. 

İran'da kök hücre biliminin gelişimi, devrimden sonraki yıllarda başladı. Terbiyet Moderres Üniversitesi, Royan Araştırma Enstitüsü, Şehit Beheşti Üniversitesi ve Tahran Üniversitesi, yirmi yıl önce kök hücreler alanında çalışma ve araştırmalarına başlayan merkezler arasındaydı. Bu süreç, İran'ın diğer ülkelerle aynı zamanda adım adım ilerlemesine neden oldu.

Şu anda Scopus'un küresel istatistiklerine göre İran, dünyada kök hücre bilimi üretimi alanında 15. sırada yer almaktadır.

Bu gelişmeler, İran'ın kök hücre bilimi üretiminde 5-10 yılda önde giden 10 ülke arasında girebileceğini gösteriyor. 

Şehit Beheşti Tıp Üniversitesi Yeni Teknolojiler Fakültesi Dekanı Dr. Niknejad, 1404 vizyonuna göre İran'ın bilim açısından dünyada üst sıralarda yer alması ve kök hücre alanında bilim üretimi açısından bölgenin en büyük gücü olması gerektiğine dikkat çekiyor. Niknejad " İran şu anda kök hücre açısından bölgede birinci sıradadır ve bunun dünyada da mümkün olmasını umuyoruz ”dedi.

Halihazırda İran'da Parkinson ve Alzheimer gibi nörolojik hastalıklar, ayrıca diyabet, karaciğer ve böbrek yetmezliğinin tedavisi üzerine temel araştırmalar yapılmaktadır. Ayrıca ülke genelinde kalp hastalığı, cilt, kemik erimesi ve kanser için klinik denemeler süreci de devam ediyor.

İran aynı zamanda kök hücre kanseri araştırmalarında da liderdir. Kök hücre tedavisi alanı yeni bir konudur.Bu nedenle İran yeni kök hücre tedavilerini keşfeden bir ülke haline de gelebilir. 

Dr. Niknejad'a göre, kök hücre tedavisi için başka ülkelerden İran'a gelenler var. Ona göre bu  bilimin gelişmesi ve medikal turizm sayesinde ülkede yeni gelir kaynakları da oluşturulabilir. 

Dr. Niknejad 2020 yılında dünyanın birçok ülkesinde ve bazı ülkelerde 2025 yılına kadar kök hücrelerle hastalıkların tedavisinin hedeflendiğine dikkat çekerek İran'ın aynı dönemde kök hücre tedavisine epey güvenebileceğini söyledi. 

Yargı Konseyi'ne danışıldıktan sonra İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei tarafından belirlenen "Genel Sağlık Politikaları" na göre, sağlık kriterlerinin geliştirilmesi ile bölgede ilk konuma yerleşmek, bilim, teknoloji ve tıbbi hizmetler alanında kaynak haline gelmek amacı ile yenilikçi ve planlama çerçevesinde tıbbi bilimler alanındaki araştırmalar hususunda stratejik gelişmeler ve İran'ın  Güney Batı Asya bölgesinin ve İslam aleminin tıp merkezine dönüşmesi, İran'ın tıbbi ve tedavi planlamasının temel hatları olarak belirlenmiştir.  Bu hedefler çerçevesinde ise  üretimde atılım yılında önemli adımlar atılmıştır.  Tabii ki bu adımlar ile İran amaçlarına daha hızlı ulaşabilir. 

Tek taraflı ve yasadışı ABD yaptırımlarına rağmen tüm Kovid19 ilaçlarının yerli üretimi ve klinik denemeleri, İran'ın bu alandaki yeteneklerini bir kez daha gösterdi.

Dünya Sağlık Örgütü Doğu Akdeniz ülkeleri Sağlık Bakanları sanal toplantısının oturumunda İran İslam Cumhuriyeti Sağlık ve Tıbbi Eğitim Bakanı Dr. Said Nemeki ki, İran'ın deneyimlerini bölgedeki tüm ülkelere aktarmaya hazır olduğunu açıkladı.