İmam Humeyni –ks– mektebinde - 110
Bugünkü sohbetimizde İslam dininde vasiyetname yazma sünnetine işaretle İmam Humeyni’nin -ks- tarihi vasiyetnamesinde beyan ettiği İran milletinin onurlarını gözden geçirmek istiyoruz.
Hatırlanacağı üzere geçen bölümde Müslümanların arasında vasiyetname geleneğine işaret ederken İmam Humeyni -ks- de Allah Resulü’nün sünnetini izleyerek İran milletine bazı vasiyetlerini, ahlaki, dini ve siyasi tavsiyelerine detaylı ve tarihi bir vasiyetname şeklinde sunduğunu ve yokluğunda bu millete yol göstermek istediğini beyan ettik.
Yine dedik ki, İmam tarihi vasiyetnamesinin başında İslam dininde Kur'an'ı Kerim ve ıtretten iki ağırlık merkezi ve ilahi emanet şeklinde söz ederek, bu iki değerli mirasın başına gelenleri beyan etti ve Allah Resulü -s- vefat ettikten sonra Kur'an'ı Kerim yüce konumundan soyutlandırılarak despot ve zalim iktidarların sözde hakkaniyetini gösterme malzemesine dönüştüğünü ve yas meclisleri ve mezarların başında okunan bir kitap olarak kullanmaktan öteye gitmediğini kaydetti.
İmam Humeyni -ks- tarihi, ilahi ve siyasi vasiyetnamesinin devamında İran milletinin bu iki değerli mirası korumak ve ihya etmek üzere onurlu hareketlerini beyan etti.
Şimdi sohbetimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.
İmam Humeyni -ks- vasiyetnamesinde İran milletinin İslam inkılabı sürecinde en büyük onurlu hareketlerinden biri Kur'an'ı Kerim’i ihya etmek ve kaybettiği konumdan ve sırf yas meclislerinde ve mezarların başında okunmaktan asil ve gerçek konumu olan insanları hidayete erdirmek ve zulüm ve adaletsizlikle mücadele konumuna geri getirmekten ibaret olduğunu belirterek şöyle buyurdu:
Biz onurluyuz; baştan başa İslam ve Kur'an'ı Kerim’e bağlı olan bu millet, baştan sona Müslümanların vahdetinden söz eden Kur’ani hakikatleri mezarların ve kabristanların başından çıkaran ve beşeriyeti kurtarmanın en büyük reçetesi olarak eline, ayağına ve kalbine sarılan ve onları yok olmaya, tağutların kulu olmaya sürükleyen zincirlerin tümünden kurtaran bir mezhebin izleyenleri olmaktan onur duymaktadır.
İmam Humeyni -ks- İran milleti İslam Peygamberi -s- ve İmam Ali -s- ve Kur'an'ı Kerim’den sonra maddi manevi hayatın en büyük kitabı ve beşeriyetin en büyük kurtarıcısı olan Nehcül Belağa’yı izlemekten onur duyduğunu belirterek şöyle devam ediyor:
Biz Allah Resulü -s- yüce Allah’ın emri ile kurucusu olan ve tüm zincirlerden kurtulan Emirülmüminin Ali bin Ebutalib beşeriyeti tüm zincirlerden ve köleliklerden kurtarmakla görevlendirilen bir inancın izleyenleri olmaktan onur duyarız. Biz Kur'an'ı Kerim’den sonra beşerin maddi manevi yaşamının en büyük kılavuzu olan ve beşeriyetin kurtuluşunun en bariz kitabı olan ve manevi ve hükûmet tealimi en büyük kurtuluşu olan Nehcül Belağa bizim masum imamımıza ait olmasından onur duyarız.
İmam Humeyni -ks- vasiyetnamesinde, İran milletinin Sahife-i Seccadiye, Şabaniye Münacatı ve Arafat Duası gibi insanların hayatına anlam kazandıran duaları yazan masum imamları ve büyük evliyaları izlemesi onur verici olduğunu ve Şia mezhebinde bilimleri delen anlamına gelen Bakır lakabı ile bilinen İmam Muhammed Bakır -s- ve İslami fıkhın temelini atan İmam Cafer Sadık -s- gibi seçkin ilmi şahsiyetlerin varlığı da bu milletin onur duyduğu konular olduğunu belirtiyor.
İmam Humeyni -ks- şöyle devam ediyor:
Biz Ali bin Ebutalib’den -s- yüce Allah’ın gücü ile hayatta olan ve bizleri gözetleyen Hz. Mehdi’ye -s- kadar masum imamların bizim imamlarımız olmasından onur duyuyoruz. Biz kendisini “Konuşan Kur'an” olarak lakaplandırılan imamın bizim masum imamlarımızdan olmasından onur duyuyoruz. Biz Hüseyin bin Ali’nin -s- Şabaniye münacatını ve Arafat duasını yazan ve yüce Allah tarafından Merziye Zehra’sına ilham olan Sahife-i Fatımiyye ve Sahife-i Seccadiye’ye yazanların bizden olmasından onur duyuyoruz. Biz tarihin en büyük şahsiyeti olan ve Allah teala, Allah Resulü -s- ve masum imamlardan başka kimse makamını idrak etmeyen ve bundan sonra da edilemeyen Bilimleri delen imamın bizden olmasından onur duyuyoruz. Biz mezhebimiz Caferi mezhebi olması ve dipsiz bir deniz gibi olan fıkhımız onun eserlerinden biri olmasından onur duyuyoruz. Biz tüm masum imamları izlemekten onur duyuyoruz.
İmam Humeyni -ks- Kur'an'ı Kerim’i uygulama yolunda büyük acılara katlanan ve bu uğurda şehit olan masum imamları izlemeyi İran milleti için büyük onur kaynağı olduğunu belirterek şöyle devam ediyor:
Biz masum imamlarımız İslam dinini yüceltme ve adalet iktidarını kurmak boyutlarından biri olan Kur'an'ı Kerim’i uygulama yolunda hapse atılmaları, sürgün edilmeleri ve sonunda da yaşadıkları çağın zalim ve tağut iktidarları tarafından şehit düşmesinden onur duyuyoruz.
İmam Humeyni -ks- vasiyetnamesinin devamında Kur'an'ı Kerim ahkamını ve sünnetin amaçlarını uygulamak üzere fedakarlık yapmak ve emek harcamaktan onur duyduklarını belirterek şöyle devam ediyor:
Bugün biz Kur'an'ı Kerim ve sünnetin amaçlarını uygulamak istemekten onur duyuyoruz. Bu milletin çeşitli kesimleri bu büyük ve kader belirleyici yola baş koymuş, canını ve malını Allah yolunda feda etmektedir.
İmam Humeyni -ks- büyük İran milletinin ülkeyi savunma sürecini ve düşman tarafından dayatılan mahrumiyetlerden kurtulma çabalarını da onur kaynağı olduğunu ve bu fedakarlıklar Allah yolunda yapıldığını belirterek şöyle diyor:
Biz kadınlarımız, genç yaşlı bayanlarımız, irili ufaklı hepsi kültürel ve iktisadi ve askeri alanlarda erkeklerle omuz omuza veya onlardan daha da iyi bir şekilde İslam’ı yüceltme ve Kur'an'ı Kerim hedeflerini uygulama yolunda faaliyet yürütmelerinden ve düşman komploları ve Kur'an'ı Kerim ve İslam ahkamını bilmeyen bilgisiz dostların üzerinden onlara dayatılan mahrumiyetlerden cesurca ve sorumlu bir şekilde kurtulma çabalarından onur duyuyoruz.
İmam Humeyni -ks- kadınların savaş meydanlarında büyük bir şecaatle boy göstermelerini bu fedakar kadınların Hz. Zeyneb’i -s- örnek almalarının emsalsiz örneklerinden ve fedakarlığın eşsiz cilvelerinden biri olduğunu belirterek şu vurguyu yapıyor:
Biz birçok kez evladını kaybeden ve Allah teala ve İslam yolunda her şeyinden vazgeçen ve bununla onur duyan ve Zeyneb -s- gibi haykıran ve elde ettikleri şey fani dünyanın naçizane metası bir yana, cennetten bile daha üstün olduğuna inanan saygı değer kadınlara şahit olduk.
İmam Humeyni -ks- İran milletinin bir başka onurunu da Allah teala ve Kur'an'ı Kerim ile düşmanlık gütmekte ün yapan ve bu uğurda hiç bir cinayetten çekinmeyen düşmanlarla mücadele şeklinde beyan ediyor.
İmam bu zümreye Amerika, korsan İsrail ve Saddam’ı örnek vererek bunlar cinayet, zulüm ve insan hakları ihlalcilerinin en önemli örneklerinden sayıldığını ve İran milletine düşmanlık gütmeleri mazlum İran milleti için onur kaynağı olduğunu belirtiyor.
İmam Humeyni -ks- şöyle devam ediyor:
Bizim milletimiz, Müslüman milletler ve dünyanın mustazaf milletleri, yüce Allah ve Kur'an'ı Kerim ve İslam düşmanları olan bu düşmanları, şom hedeflerine ulaşmak için hiç bir cinayetten çekinmeyen ve alçak çıkarlarına ulaşma yolunda dost düşman tanımayan ve en başlarında dünyayı ateşe veren ve öz itibarı ile terörist olan Amerika’nın yer alan ve müttefiki küresel siyonizm olan ve hedefleri uğruna kalemin yazmaktan ve dilin beyan etmekten utandığı her türlü cinayeti işleyen ve “büyük İsrail” kuruntusu gibi ahmakça hayalleri onları her cinayete yönelten yırtıcı hayvanlar olduğundan onur duyuyor. Biz düşmanımız dost düşman, herkes onu cani ve uluslararası hukuku ve insan haklarını çiğneyen bir olarak bilen ve mazlum Irak milletine ve Fars körfezindeki emirliklere ihanetleri İran milletine ihanetinden farksız olan Saddam olduğundan onur duyuyoruz.
İmam Humeyni -ks- vasiyetnamesinin giriş bölümünün sonunda başta İran milleti olmak üzere dünyanın tüm mazlum milletlerine Doğu ve Batı’dan bağımsız olan ilahi doğru yoldan sapmamalarını ve Allah ve millet düşmanlarının husumeti yüzünden doğru yoldan el çekmemelerini tavsiye ediyor. İmam şöyle buyuruyor:
Başta İran milleti olmak üzere dünyanın tüm mazlum milletlerine ne kafir Doğu ve ne de zalim Batı’yı, asıl Allah tealanın onlara nasip ettiği ilahi doğru yoldan sapmamalarını ve bir an bile bu nimete şükretmekten gafil olmamalarını ve süper güçlerin iç ve dış odaklarının kirli elleri onların pak ve demir iradelerini etkilemesine müsaade etmemelerini tavsiye ediyorum ve şunu bilin ki Doğu ve Batı’nın şeytani güçleri ve medya organları her ne kadar yaygara koparırsa koparsın, bu milletlerin ilahi gücünün delilidir ve yüce Allah onların cezasını hem bu alemde ve hem diğer alemde verecektir.