İran basınından ele alacağımız ilk gazete Risalet gazetesi.

Risalet gazetesinde Suudi Arabistan'ın Tahran Büyükelçiliği ve Meşhed Konsolosluğunun, Kurban Bayramı'ndan sonra açılacağının bildirilmesi, Yemen başkenti San’a'dan 7 yıl aradan sonra Suudi Arabistan'a ilk uçuşun gerçekleştirilmesi gibi haberler göze çarparken, Keyhan gazetesinde Riyad'ın bölgesel siyasetlerine dair bir Siyonist internet sitesinin yazısını konu eden bir haber dikkatimizi çekiyor. Haberde şunları okuyoruz:

...***

Siyonist bir internet sitesi bir rapor yayınlayarak, Siyonist rejim içindeki iç bölünmelerin varlığına, rejimin İran ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilere duyduğu öfkeye ve bölgedeki Amerikan etkisinin azalmasına dikkat çekti.

İbranice yayın yapan Walla internet sitesi bölgesel gelişmelere atıfta bulunan uzun bir raporda şunları yazdı: Suudi Arabistan önümüzdeki ay petrol üretimini azaltacak. Bu arada Riyad bunu başka firmalara sormadan tek taraflı yapıyor.

Raporun devamında şu ifadelere yer verildi: Suudi Arabistan'ın bu hamlesi petrol fiyatlarının artmasına ve bu fiyatların eski konumuna dönmesine neden olmuştur. Riyad'ın bu yıl ikinci kez dünyadaki petrol üretimini kısmak için adımlar atması ABD'nin öfkesine neden oldu. Amerika, bölgedeki etkisini yeniden kazanmak için her türlü çabayı sarf etti, çünkü bu ülke savaşlarda çok büyük bedeller ödedi ve ordusu saflarında çok sayıda kayıp verdi. Washington, yeni bölgesel siyasi çerçeveler aracılığıyla Batı Asya'daki gücünü yeniden kazanmaya çalışıyor.

Raporda ayrıca şunlara dikkat çekildi: Suudi Arabistan sorunu, Amerika ve Batı ülkeleri için stratejik bir sorun haline geldi. Washington, Riyad'ın ABD'den uzaklaşarak Çin, Rusya ve İran safına geçmesinden korkuyor. Suudi Arabistan'ın veliaht prensi Muhammed bin Selman, istediğini elde etmek için Amerika ile oynayabileceğini gösterdi. Biden, Bin Salman'ın imalarını ve Suudi koşullarını anlamazsa, Riyad petrol üretimini %20 azaltacak, bu da ABD'de benzin fiyatının artmasına neden olacak ve Amerikalı seçmeni kızdıracak.

...***

İttilaat gazetesinde İslami İran Cumhurbaşkanı Seyyit İbrahim Reisi'nin İran'ın İslam ülkeleriyle ilişkileri geliştirme konusunda hiçbir engelinin olmadığını vurgulaması, İran'ın petrol ihracatında artış yaşanması gibi haberlere yer verilirken, Horasan gazetesinde İran ve Mısır ilişkilerine dair yaşanan gelişmeleri konu eden bir haber dikkatimizi çekiyor. Haberde şunları okuyoruz:

...***

Suudi Arabistan'ın Al-Arabiya televizyonu, İran ve Mısır'ın, ilişkileri ve güvenlik koordinasyonunu yeniden sağlamak için bir komite oluşturulması konusunda bir ön anlaşmaya vardığını bildirdi.

İslam dünyasının iki merkez ülkesi olan İran ve Mısır, iki hassas ve stratejik bölgede yer almaktadır; Mısır ve İran şüphesiz dünya medeniyet temellerinin bir parçası olarak kabul edilir ve bu iki ülkenin kültürü etkili ve belirgin bir faktör olmuştur ve olmaya devam etmektedir, ancak siyasi eğilimler bu iki ülke arasındaki ilişkilerde her zaman yakınlığa veya mesafeye neden olmuştur.

Al-Arabiya, İran-Mısır komitesinin ilişkileri yeniden kurmak için nasıl kurulduğuna dair daha fazla ayrıntı vermedi.

Daha önce İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İran ile Mısır arasında doğrudan ve resmi iletişim kanalları olduğunu belirterek, iki ülke ilişkilerinde ciddi bir açılım olmasını umduğunu ifade etmişti.

...***

Hemşehri gazetesinde Lübnan Hizbullah'ının işgalci siyonistlere karşı yıkıcı tünellerine dair bir haber dikkatimizi çekiyor. Haberde şunları okuyoruz:

...***

Siyonist kaynaklar, Lübnan'daki Hizbullah'ın yer altı gücünü artırdığını ve tünellerle Siyonist yerleşimleri yok edebileceğini duyurdu.

Siyonist bir araştırma merkezi Lübnan Hizbullahı'nın gücünü artırdığını ve çok sayıda tünel içeren yer altı tesisleri kurduğunu, söz konusu tünellerin 1948 yılında işgal edilen toprakların sınırına yakın olduğunu bildirdi.

Raporda Hizbullah genel sekreteri Seyyit Hasan Nasrullah'ın yaklaşmakta olan çatışmalarda Siyonist rejim için sürpriz önlemler aradığı belirtilirken; bu sürprizler arasında Siyonist yerleşim birimlerinin veya güvenlik merkezlerinin altına tüneller kazılması da yer aldığı, söz konusu tünellerin patlamasının ağır hasarlara yol açabileceği kaydedildi.