Eylül 17, 2016 21:44 Europe/Istanbul

Geçen hafta Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın diplomatik hareketliliği artmaya başladı. Esad geçen Pazar günü İngiltere’den gelen parlamenter heyeti kabulünde terörle hem askeri ve hem ideolojik mücadeleye vurgu yaptı.

Geçen hafta Lübnan meclis Başkanı Nebih Berri, bu ülkenin milli diyalog sürecinin Lübnan’ın özgür vatansever hareketi adlı hristiyan teşekkülün diyalog sürecinden çekilmesi yüzünden askıya aldı.

Geçen hafta Irak Cumhurbaşkanı Fuat Masum, İKYB liderleri arasında yaşanan ihtilafların çözümüne yardımcı olmak üzere Irak’ın kuzeyinde Süleymaniye kentini ziyaret etti.

Geçen hafta BM Yemen özel temsilcisi Umman’ın başkenti Maskat’ta Yemen heyeti ile görüşmesinde bu ülkede 72 saatlik ateşkes önerisinin yanı sıra Yemen krizinin çözümü yönünde geniş kapsamlı bir plan sundu.

Geçen hafta Irak Dışişleri Bakanı BM özel temsilcisi Jan Kubiç’le Bağdat’ta gerçekleştirdiği görüşmesinde BM’den Irak’ın tekfirci düşünceyi suç sayma ve tekfirci örgütlerin mali kaynaklarını kurutma ile ilgili tutumunu terörün yayılmasını önleme yönünde desteklemesini istedi.

Geçen hafta Bahreyn’in çeşitli bölgelerinde şii alim Şeyh İsa Kasım ve Halife rejiminin zindanlarında yatan din adamlarına destek bağlamında protesto eylemleri devam etti.

Geçen hafta Arabistan Dışişleri Bakanı Adil Cubeyr Londra’da yapıtğı açıklamada, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın Suriye’de geçiş sürecinin tamamında yer almayacağını belirtti. Ancak buna karşın Beşar Esad’ın diplomatik çabalarında artış gözleniyordu.

Arabistan Dışişleri Bakanı Adil Cubeyr geçen hafta CNN muhabiri Christian Amanpur’a verdiği mülakatta, Amerika ve Türkiye yönetimi Beşar Esad’ın Suriye’de suresi bir yıl veya bir buçuk yıl olacağı belli olmayan geçiş sürecinin tamamında iktidarda olmasını istemediklerini, Arabistan da bu eğilimi desteklediğini ileri sürdü.

Arabistan Dışişleri Bakanı Adil Cubeyr’in bu açıklamasına rağmen geçen hafta Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad İngiliz parlamenter bir heyeti başkent Şam’da kabul etti. Beşar Esad’ın ayrıca yakın gelecekte Çin’i ziyaret edeceği belirtildi.

Suriye lideri Beşar Esad İngiliz parlamenter heyeti Şam’da kabulünde, terörle mücadele sadece askeri savaşla sınırlı kalmaması gerektiğini ve bunun yanında terörün üzerinde inşa edildiği ideoloji ile de mücadele etmek gerektiğini, çünkü ideoloji sınır tanımadığını belirtti.

Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad aynı zamanda dünyayı tehdit eden en büyük tehlike radikal düşüncelerin beşeri toplumlara nüfuz etme çabası olduğunu, teröristlerin ideolojileri de sınır tanımadığını ve çeşitli toplumları da birbirinden ayırt etmediğini vurguladı.

Suriye’nin diğer önemli gelişmeleri askeri sahalarda yaşandı. Geçen hafta Suriye ordusu ve halk güçleri ülkenin çeşitli bölgelerinde ve özellikle Halep eyaletinde teröristlere karşı savaşını sürdürdü ve önemli bölgeleri teröristlerin işgalinden kurtarmaya başardı.

Geçen hafta eski El Nusra terör örgütü olan Fethul Şam cephesi adlı terör örgütü da bir bildiri yayımlayarak örgütün elebaşılarından Ebu Ömer Sırakıbi lakaplı Ebu Hacer Humusi, Halep’in çevresine düzenlenen hava akınları sırasında helak olduğunu duyurdu.

Geçen hafta BM de bir rapor yayımlayarak Suriye’nin Hama eyaletinde halkın kötü durumunu ve çok sayıda Suriyeli vatandaşın evsiz barksız kaldığını açıkladı. BM Suriye’de 28 Ağustos ile 5 Eylül tarihleri arasında Hama eyaletinde yaşanan çatışmaların yüzünden yaklaşık yüz bin Suriyeli vatandaş evinden barkından olduğunu belirtti. Raporda Hama’nın kuzeyi ve kuzeybatısında yaşayan bir çok Suriyeli vatandaş çatışmaların şiddetlenmesi yüzünden bu bölgeyi ter ederek Hama kentine ve çevre köylere göç etmek zorunda kaldığı, öyle ki bundan önce Hama eyaletinin Halfaya kentinde 4500 aile yaşarken 1700 aile çatışmaların yüzünden kenti terk etmek zorunda kaldığı, ama hala 2800 aile aynı sebepten ötürü kenti terk edemedikleri belirtildi.

Geçen hafta Filistin özerk teşkilatının bazı uygulamaları, bu teşkilatın izlediği politikalarda açık çelişkileri ortaya koydu. Filistin özerk teşkilatı geçen hafta Filistin milletinin direnişine karşı politikalarının devamında Batı şeriada Filistinlileri silahsızlandırma operasyonunu başlattı. Filistin özerk teşkilatı Batı şeria halkını silahsızlandırmak için ruhsatzız silahların toplanacağını duyurdu. Ancak bu plan Filistin milletinin öfkesi ile karşılandı.

Filistin özerk teşkilatına bağlı güvenlik güçleri ise evleri silah bulmak amacıyla aramaya devam edeceklerini ve böylece Filistin halkı ve direniş gruplarının elinde bulunan silahların hepsi toplanacağını açıkladı.

Ancak Filistin özerk teşkilatının bu tutumu siyonist rejim İsrail’in çıkarları yönünde izlenen bir tutumdur.

Öte yandan Batı şeriada Filistinlilerin elinde bulunan silahların toplanmasına başlandıktan sonra Filistin Dışişleri Bakanlığı bir bildiri yayımlayarak BM güvenlik konseyinden işgal altındaki Filistin topraklarına uluslararası bir heyet göndererek korsan İsrail’in siyonist yerleşke inşaatı ile uluslararası yasaları ihlal etmesini rapor halinde açıklamasını istedi.

Filistin Dışişleri Bakanlığının bildirisinde BM güvenlik konseyi siyonist rejimin işgalci bir güç olarak illegal uygulamalarını durdurma yönünde acilen tedbir alması ve Tel aviv’i yerleşke inşaatını durdurması talep edildi.

Geçen hafta Filistin’in BM daimi temsilcisi Riyad Mansur da BM’den korsan İsrail’in Filistinli bölgelerde yerleşke inşaatını durdurmasını istedi. Riyad Mansur siyonist rejimin yerleşke inşaatını durdurması ve işgalciliğine son verilmesinden BM güvenlik konseyi sorumlu olduğunu belirterek, işgal altındaki Filistin topraklarında yerleşke inşaatı uluslararası yasaların açık ihlali olduğunu vurguladı.

Geçen hafta Lübnan parlamentosunun yeni cumhurbaşkanını belirlemek üzere düzenlemesi beklenen 44. Oturumu da iptal edildi. Lübnan Mayıs 2014’ten beri ve eski Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman’ın cumhurbaşkanlığı süresi sona erdikten sonra siyasi boşluk yaşıyor.

Lübnan parlamentosu yeni cumhurbaşkanını Maruni hristiyanların arasından seçmesi gerekiyor. Öte yandan Lübnan’da yeni cumhurbaşkanının seçilebilmesi için Lübnan parlamentosunda 128 milletvekilinden en az üçte ikisi düzenlenecek oturuma katılması gerekiyor. Bu bağlamda Lübnan parlamentosu ancak ilk oturumunda üçte ikilik baraja ulaşabildi, fakat milletvekillerinin üçte ikisinin hazır bulunduğu ilk oturunda adaylardan Samir Caca mutlak çoğunluğu sağlayamadı. Lübnan yasalarına göre oylama oturumda milletvekillerinin en az üçte ikisi hazır bulunduğu takdirde cumhurbaşkanlığı adayı mutlak çoğunluğu yani oyların yarı artı birini ki bu durumda 65 ol oluyor, elde etmesi gerekiyor, fakat Samir Caca bu kadar oy kazanamadı.

Lübnan parlamentosunun bu oturumundan sonra 44 oturum milletvekili sayısı gereken baraja ulaşamadığı için düzenlenemedi ve böylece Lübnan’da siyasi boşluk ve cumhurbaşkanlığı koltuğunun boş kalması 28 ay devam etti. Lübnan parlamentosunun bir sonraki oturumu 28 Eylül’de düzenlenmesi bekleniyor.

Lübnan parlamentosunun cumhurbaşkanını seçmek için düzenlemek mistediği 44. Oturumundan sadece bir gün önce bu ülkede başlayan milli diyalog süreci de parlamento Başkanı Nebih Berri tarafından askıya alındı ve böylece 44. Oturumun da düzenlenmeyeceği anlaşıldı.

Lübnan’da parlamentonun yeni cumhurbaşkanını seçememesinin en önemli sebebi, Suud rejiminin Lübnan’ın içişlerine karışmasından kaynaklanıyor. Gerçekte Lübnan Hizbullah hareketi ile birlikte Cumhurbaşkanı seçiminde en etkili kanat olan Saad Hariri liderliğinden El Mustakbil hareketi  Arabistan rejimine bağlıdır ve asla Lübnan’ın iç şartlarına göre hareket etmemekte e Suud hanedanından emir almaktadır.

Aslında Lübnan’da cumhurbaşkanını seçmek bu ülkenin parlamentosu için her zaman ciddi bir soruna dönüşmüş ve bu durum özellikle 2007 yılından sonra daha da şiddetlenmiştir. 2007 yılında da Lübnanlı milletvekiller yeni cumhurbaşkanını seçmekte ciddi ihtilaflar yaşadı, öyle ki Lübnan iç savaşın eşiğine geldi. Ancak daha sonra ve Katar yönetiminin arabuluculuğu ile Lübnanlı siyasi kanatlar 8 ay siyasi çıkmazın ardından sonunda Mişel Süleyman’ın üzerinde anlaşmaya vardı ve Süleyman Lübnan’ın 12. Cumhurbaşkanı olarak göreve başladı.

Lübnan’da cumhurbaşkanlığı süresi altı yıldır.015