Seçim özel programı - 3
Genelde her seçimde o seçimin şekillenmesinde ve sonuçları üzerinde bir çok etken etkili olur, ancak günümüzde seçimler sırasında en çok gözetilen konu, siyasi partilerin seçim sürecinde ifa ettikleri rolleridir.
Dünyanın bir çok ülkesinde parlamentolar genel seçimler ve halkın doğrudan oylarına baş vurularak şekillenir. Ancak bazı seçim yöntemlerinde siyasi partiler seçim sonuçlarında belirleyici rol ifa eder. Siyasi partilerin bir özelliği, topluma hakim olan fikri akımların organize etmek ve çeşitli sosyal, iktisadi ve siyasi meselelere bakışta çeşitli siyasi düşüncelere ve eğilimlere kimlik kazandırmaktır.
Genel bir değerlendirmede ise İran milletinin siyasi partiler konusunda deneyimleri çok karmaşık olduğu söylenebilir. Bu yüzden İran seçimlerinde siyasi partiler pek fazla etkili olamamıştır ve siyasi partilerin faaliyetleri ancak seçimlerden önce kısa bir dönemde etkisini gösterebilmiştir. Üstelik bazı siyasi partiler de İran toplumunun gereksinimine göre halkın ilgisini ve güvenini kazanamamıştır. Bu durum ise İran’ın siyaset arenasında bir nevi siyasi kanatların dışında ve bireysel siyaset yapma eğilimine sebebiyet vermiştir. Belki bu yüzden İran’da siyaset arenasında ve seçimlerde siyasi partilerin konumu gerektiği ilgiyi görememiştir.
Buna karşın İran İslam cumhuriyetinde ve İslamî şura meclisinin çıkardığı siyasi partiler yasasına göre parti, cemiyet, dernek, siyasi örgüt ve benzer teşekküller, manifestosu ve tüzüğü bulunan ve belli bir siyasi çizgiye inanan özel kişilerden oluşan bir grup tarafından kurulan teşekküllerdir.
Dünyanın bir çok ülkesinde siyasi partiler seçimlerin sırasında vatandaşlarına belli bir program sunarak seçimleri kazandıktan sonra meclise girdiklerinde veya hükümeti kurarak ülke yönetiminin başına geçtiklerinde o programa göre ülkeyi yönetiyor ve başkaları da o parti veya partilerin icraatını ona göre gözeterek değerlendiriyor. Bu yüzden bazen bazı ülkelerde siyasi partilerin çeşitliliği Amerika’da olduğu gibi sadece iki büyük parti ile sınırlanıyor. Bu durumda halk seçimlerde her partinin programını öğrendikten sonra uygun bulduğu partinin adayına oy veriyor.
Dünyada iki partili düzenlere örnek olarak Amerika’da cumhuriyetçi ve demokrat parti , İngiltere de işçi ve muhafazakar partiyi örnek vermek mümkün. Amerika’da seçimlerde her parti önceden belirlenen bir süreç çerçevesinde aday göstereceği politikacının halk arasındaki desteğini öğrenmek için seçimlerden önce adaylarını anketlerin ve diğer kriterlerin ilgisine sunuyor ve sonunda rakip partinin karşısına çıkacak adayını belirliyor.
Siyasi partilerin çeşitli faaliyet yöntemleri arasında yapılan mukayese, iki partili düzenlerin aksine, çok partili sistemlerde seçimlerde rekabetlerin daha fazla kızıştığını gösteriyor. Çünkü burada çeşitli zevkler ve eğilimlerin yanında, iki partili düzene kıyasla siyasi partilerin arasında rekabet yönü daha ağır basıyor ve bu rekabet halkın seçimlere katılım saiklerini attırmaya hizmet ediyor. Gerçi çok partili sistemlerin başarı oranı toplumdan topluma farklılık arz ediyor, nitekim Batılı toplumlarda halkın isteklerini karşılayan iki partili düzen bazen başka ülkelerde başarılı ve makbul bir düzen sayılmıyor.
Bazı ülkelerde siyasi partiler hükümeti ve meclisi doğrudan işbaşına taşıyor. Bu yöntem her zaman hükümetin onu iktidara getiren siyasi partiye bağımlı kalma riskini ve hükümetin tek bir partinin tekelinde kalma ihtimalini arttırıyor ve söz konusu partiyi hükümeti gözetlemek gibi önemli görevlerinden alıkoyuyor. Bu tür siyasi partiler iktidara gelmeyi partinin temel hedeflerinden biri olarak gündeme getiriyor ve pratikte seçimlerin sağlığını tahrip eden bir unsura dönüşebiliyor, zira iktidarın başına geçebilmenin esas şartı halkın oylarını rekabet ortamında ve tamamen yasal ve meşru çerçevede kazanmaktır.
Partileri seçme yöntemi her halükarda siyasi partilerin davranışlarının nasıl şekillendiğine ve ayrıca her toplumda siyasi partilerin faaliyet biçimine göre yetki alanına bağlıdır. Ancak bazı ülkelerde siyasi partilerle bağımsız siyasi teşekküller arasında bir seçim yapmak söz konusudur ve aralarından yapılan seçim, halkın onlara olan güvenine bağlıdır.
İran’da İslam inkılabı zafere kavuştuktan sonra ve siyasi parti çerçevesinde faaliyet yürütülmesi şehit Ayetullah Dr. Behheşti gibi bazı şahsiyetlerce vurgu yapılması ve ardından İslam Cumhuriyeti partisinin kurulması ve yine daha sonraları reform hükümetinin siyasi kalkınma ve medeni toplum sloganları ile işbaşına gelmesinden sonra siyasi partiler toplumun kesin gereksinimi olarak gündeme geldi. Bu süreçte bazı siyasi şahsiyetler farklı düşünceleri ve değişik partilere eğilimleri ve uygulamaları sayesinde siyasi teşkilatlanma sürecine özel bir canlılık kazandırmayı başardı. Bazı siyasi partiler de toplumun bazı belli kesimlerinin güvenini kazandı ve bir nevi halk kitleleri ile siyasi düşünceleri temelinde irtibat kurdu.
Uzmanlar toplumda faaliyet yürüten mevcut siyasi partilerin yanında bir kaç yeni siyasi partinin kurulması partiler arası rekabeti arttıracağını belirtiyor. Gerçi İran’da bir çok siyasi grup ve teşekkül seçimlerin arifesinde ve geçici bir şekilde varlığını ilan ediyor, ama yine de bazı siyasi akımlar siyasi zevk ve hedeflerine kimlik kazandırarak seçimlere daha aktif bir şekilde katılıyor.
Hali hazırda İran’da ilkeciler ve reformcular olmak üzere iki önemli siyasi kanatta çok sayıda siyasi parti ve teşekkül faaliyet yürütüyor. Bu iki siyasi kanat İslam inkılabı ilke ve değerlerine ve İran İslam Cumhuriyeti anayasasına bağlı kalma konusunda birbirinden farksızdır, fakat siyasi, iktisadi ve sosyal stratejileri birbirinden farklı sayılır.
İran’da siyasi partilerin kimliğini, toplumun meselelerine ve ayrıca dış politika arenasına bakışları ve eğilimlerine göre değerlendirmek mümkün.
İran’da İmam –ks– ve Rehberlik çizgisini izleyenlerin cephesi gibi bazı siyasi teşekküller, ilkeciler olarak ün yapan 17 siyasi gruptan oluşuyor. İslamî Mutelefe partisi gibi bazı siyasi partiler ise İslam inkılabından önce de faaliyet yürüten ve şimdi de siyasi faaliyetlerine devam eden partilerdendir. Mücadeleci Ruhaniyet Camiası gibi bazı teşekküller de İslam inkılabının doruk günlerinde şehit Ayetullah Dr. Beheşni, şehit Mutahhari, Şehit Müfettih, şehit Bahüner ve Ayetullah Haşimi Rafsancani gibi seçkin ve mücadeleci alimlerin çabaları sonucu kurulmuştur.
İran’ın siyasi partiler ve gruplar arenasında İslam inkılabı direniş cephesi gibi bazı siyasi teşekküller de yeni yeni kurulmuştur. Bu cephe yaklaşık dört yıl önce eski Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad kabinesinde yer alan bazı siyasilerce kuruldu. Bu cephe kendini ilkeciler kanadına mensup sayıyor. Yine Müşareket cephesi gibi bazı teşekküller yedinci dönem cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında kuruldu, ancak onuncu dönem cumhurbaşkanlığı seçimleri ve 2009 fitnesinin ardından kapatıldı ve faaliyetleri yasaklandı.
Bunlardan başka İran’da İtidal ve kalkınma partisi gibi bazı siyasi gruplar da seçim arenasında faaliyet yürütmektedir. Bu partilerin yanında bazı bağımsız akımlar da söz konusudur. Her halükarda seçimlere katılan her partinin belli programları ve belli hedefleri olduğu kesindir. Seçim mevsiminde genellikle eşgüdümlü siyasi partiler sundukları programa ve siyasi konum ve itibarlarına göre destekledikleri adayların listesini açıklayarak seçmenlerin ilgisini çekmeye ve listelerinde belirttikleri adayların tümüne oy kazanmaya ve daha fazla milletvekili meclise göndermeye çalışıyor.
Bu yüzden ve genel olarak İran’da seçimlerle siyasi partilerin arasında yakın bir bağlantı söz konusudur, çünkü siyasi partiler halkın düşüncelerini yönlendirmekte ve seçim sandıkların başına çekerek kendi adaylarına oy vermelerini sağlamakta etkilidir.
Öte yandan çeşitli eğilimlere sahip olan farklı siyasi partilerin varlığı, farklı zevklere sahip olan insanların tümünün seçimlere katılmalarını sağlamakta etkilidir. Gerçekte halk da her halükarda seçimlere katılıp oyunu kullanarak ülkenin siyasi kurumlarının şekillenmesinde rol ifa eder ve kendini ülke yönetiminde ortak görür ve sonuçta siyasi kaderi hakkında daha fazla sorumluluk üstlenmiş olur.