ABD’nin Suud rejimini Yemen bataklığından kurtarma telaşı - 3
Suud rejiminin masum çocukları ve hastaları kana bulayan Yemen’deki hastanelere ve okullara hava akınları, Arap dünyasının en yoksul ülkesi Yemen’de artık hiç bir güvenli mekanın bulunmadığını ortaya koyuyor
BM çocuklar ve silahlı çatışmalar işlerinde özel temsilcisi Leyla Zaruki, Yemen’de Suud rejimine bağlı savaş uçaklarının sürekli düzenlediği hava akınlarında masum çocukların katliamı ve yaşanan faciadan duyduğu öfkeyi dile getirdiği açıklamasında, bugün Yemen’de şahit oldukları durum resmen bir facia olduğunu ve yüz binlerce sivil savaş yüzünden ağır bedel ödemek zorunda kaldığını belirtti.
Aslında Amerika ve Suud rejiminin 20 adet Abrams tankının Riyad’a satışı ile ilgili imzaladıkları anlaşmanın ifşa edilmesi, savaş çığırtkanlığı yapan Suud rejiminin Yemen ordusu ve halk güçlerine karşı aciz olduğu ve ağır hezimetlere uğradığının işaretidir, çünkü bu tanklar, Yemen savaşında imha edilen tankların yerine doldurması gerekiyor ve bu tankların imha edildiği tek mekan, Arabistan ve Yemen sınır hattıdır. Bugün Suud rejimi yaklaşık bir buçuk yıl önce mazlum Yemen milletine dayattıkları savaşta savaş uçaklarının güdümlü bir şekilde eğitim ve sağlık merkezlerini hedef almasına ve çok sayıda Yemenli çocuğu ve hastayı kana bulamasına karşın ağır bedel ödemek zorunda kalıyor.
Amerika’nın dört eski başkanına danışmanlık eden politikacılardan Bruce Ridel, beyaz saray yönetimi Arabistan rejimi ile büyük bir silah anlaşması imzaladığını ve bu anlaşma çerçevesinde Yemen savaşında imha edilen tankların yerine doldurmak üzere Riyad’a yeni tanklar verdiğini itiraf etti. Bu anlaşma Obama yönetiminin Suud rejiminin Yemen’e dayattığı savaşta kurduğu Arap ittifakına verdiği desteğin derinliğini ortaya koyuyor. Amerika Dışişleri Bakanlığı kongreyi yakında Suud rejimine en az 153 tank satışı ve Yemen savaşında imha edilen tankların yerine 20 tank daha verileceği ve yine türlü silah ve mühimmat çeşitleri de verileceği konusunda bilgilendirdi.
Amerikalı politikacı ve Brookings etüt merkezi istihbarat projesi Başkanı Bruce Ridel’in belirttiğine göre, bu tanklar, Yemen savaşında imha edilen tankların yerine doldurması gerekiyor ve bu tankların imha edildiği tek mekan, Arabistan ve Yemen sınır hattıdır. Çünkü bu bölgede Husiler ve onların müttefikleri savaşın başından beri Arabistan toprakları içinde bazı hedeflere etkili ve ezici darbeler indirdi.
Ridel Yemen savaşında Suud ordusuna ait en az 20 tank imha edildiğini de belirtti.
Suud ordusunun sayıları 400 kadar tahmin edilen çok sayıda tankı bulunuyor. Ridel Suud rejiminin ateşini yaktığı bu savaşın ağır bedelini ortaya koymak için bir başka delile de işaret ediyor. Bu gerekçe, Suud rejiminin Vahabi tarikatının baş müftüsü Şeyh Abdulaziz Al-i Şeyh’in geçenlerde Arabistan’da firmalardan ve bankalardan Yemen savaşında helak edilen Suud aseklerin ailelerine mali yardımda bulunmalarını talep etmesidir. Vahabi baş müftü ayrıca Arabistan üniversitelerinden Yemen savaşında ölen Suud askerlerin çocuklarının eğitimlerin mali bedelini üstlenmelerini istedi.
Amerikalı politikacı Bruce Ridel, Arabistan’da Vahabi şeyhlerin elebaşı Şeyh Abdulaziz’in bu tür talepleri bu rejimin Yemen’de ateşini yaktığı savaş yüzünden baş döndüren bedeline katlandığı ve Yemen bataklığına saplandığının işareti şeklinde yorumladı. Ridel’in belirttiğine göre Amerika ve İngiltere’nin destekleri ve lojistik hizmetleri ve hava desteği olmadığı takdirde Suud rejiminin hava kuvvetleri hiç bir şey yapamaz ve operasyonları aksayacağı kesindir.
Amerikalı politikacı Ridal ayrıca Amerika’nın şimdiki yönetimi Suud rejimine 110 milyar dolar silah sattığını da ifşa etti.
İslam ve Arap dünyasında bir çok ülkenin yöneticileri Suud rejiminin petrol dolarları ve iktisadi çıkarları yüzünden bu rejimin Yemen’de başta masum çocukların katliamı ve okulları ve hastaneleri bombardıman etmeyi sürdürmesi olmak üzere Yemen’e yönelik barbarca saldırıları ve cinayetleri karşısında ölümcül sessizliğini sürdürürken, Amerikalı senatör Ted Lew, beyaz sarayı Suud canilere ortaklıkl etmesi yüzünden eleştirdi.
Ted Lew, beyaz saray Suud rejimini Yemen’de savaş suçu işlemeye ve çocukları katliam etmeye teşvik ettiğini belirltti.
Suud rejiminin Yemen’de bir okulu ve bir hastaneyi bombardıman etme cinayetine tepki gösteren Lew, şimdiye kadar bir çok kez Amerika yönetiminin Suud rejimine Yemen’de sivilleri kör saldırılarla katliam etmesine yardım etmesine mani olmaya çalıştığını, bu tür çılgın cinayetleri durdurmak gerektiğini vurguladı.
Amerikalı senatör Ted Lew facebook sayfasında şu ifadelere yer verdi:
Sorumluluklarımdan biri savaş kanununu öğretmek olduğundan ve harp akademisi mezunu olduğum için, Suud krallığının sivilleri katliam etmesi bence savaş suç telakki edilmesi gerektiğini belirtmem gerekir. Suud savaş uçaklarının Yemen’de bir okulu bombardıman ederek katlettiği çocukların yaşı henüz 12 bile değildi. Amerika yönetimi Suud rejimine verdiği destekle bu rejimi Yemen’de savaş suçu işlemeye teşvik ediyor ve bu yüzden Amerika yönetimi bu çılgın tutumundan vaz geçmesi gerekiyor. Yemen’de sınır tanımayan hekimlerin hastanesine hava akını da Arabistan’ın işlediği yeni savaş suçudur.
Uluslararası insan hakları örgütleri, İngiliz ve Amerikan medyası Washington ve Londra’yı Suud rejimi ile işbirliği yapmak ve bu rejimi Yemen’de sivillere karşı cinayet işlemeye teşvik etmek ve desteklemekle suçluyor. BM de Arabistan ve müttefiklerini Yemen’de çocukları katletmeleri yüzünden bu bağlamda hazırlanan kara listeye geri alacağı uyarısında bulunuyor. Sınır tanımayan hekimler ise Yemen’in kuzeyinde Suud rejiminin başını çektiği ittifaka bağlı savaş uçaklarının hava akınları yüzünden ve Hacce ayelitinde Abas hastanesini bombardıman etmelerinin ardından 6 hastaneyi boşalttıklarını açıkladı. Bu saldırıda aralarında bir görevli de bulunan 19 sivil hayatını kaybetti.
Gerçekte İngiliz yönetimi de Suud rejimine ölümcül silah satışı yüzünden bu rejimin cinayetlerine ortaktır.
İngiltere’de silah ticaretine muhalefet programı sözcüsü Andrew Smith Londra yönetimini Suud rejimine Yemen’de savaş suçu işlemesine yardımcı olmakla suçladı. Smith, herkes Ağustos ayında Rio’da düzenlenen olimpiyat oyunlarında güzel havadan ve tatilden yararlanırkan, bu ay Yemen halkı için Suud rejiminin askeri müdahalesinin en kanlı ve en yıkıcı aya dönüştüğünü kaydetti. Smith, o günlerde Suud rejimi Yemen’de ilkin bir gıda fabrikasını bombardıman ettiğini, ardından en az 10 çocuğun ölümü ile sonuçlanan bir okulu hedef aldığını ve daha sonra da sınır tanımayan hekimlerin hastanesini bombardıman ederek 11 sivili ve hastayı katlettiğini ifade etti.
İngiliz aktivist Smith Yemen’e dayatılan bu savaş Mart 2015’te başladığı günden beri Londra yönetiminin Suud rejimine üç milyar pound silah ve Tayfun savaş uçağı ve bomba ve askeri teçhizat sattığını, insan hakları gözetleme örgütü de bu silahların Yemen’de sivil hedeflere karşı kullanıldığını belgelediğini kaydetti.
Londra yönetimini Suud canileri desteklediği için eleştiren İngiltere’de silah ticaretine muhalefet programı sözcüsü Andrew Smith, bu destek yüzünden Yemen savaşında insani bedel korkunç bir şekilde arttığını, bu savaş iki buçuk milyon Yemenli vatandaşı avare ettiğini, milyonlarca Yemenli vatandaş sağlıklı içme suyu ve enerji ihtiyacını karşılayamaz hale geldiğini ve yine Yemen halkının %80 kadarı insani yardıma muhtaç duruma düştüğünü belirtti. Smith Yemen’de yaşanan tüm bu faciaların Suud rejiminin dayattığı yıkıcı ve ölümcül savaş yüzünden olduğunu belirterek Lonra yönetimini eleştirdi. Smith, Londra yönetimi Suud rejiminin Yemen’de savaş suçu işlediği ile ilgili bağımsız araştırma taleplerine de muhalefet ettiğini vurguladı.
Amerikan medyası da Washington yönetimini Yemen savaşının başından beri Suud rejimine her türlü silah satarak bu rejimin Yemen milletine yönelik cinayetlerine ortak olduğunu itiraf ediyor. Amerikan medyası da Suud rejiminin başını çeken Arap ittifakı Yemen’de okulları ve hastaneleri bombardıman ederek savaşla ilgili uluslararası yasaları ihlal ettiğini, bu tür cinayetler masum insanları katletmenin Suud rejimi için hiç bir önemi olmadığını ortaya koyduğunu belirtiyor.
Bu çerçevede Amerikalı senatörlerden Chris Morphy beyaz sarayın Suud canilere verdiği destekleri eleştirerek, Amerika’nın bu savaşa kongrenin izni olmaksızın katılması Amerikan karşıtı duyguları körüklediğini belirti. Morphy Suud rejimine bağlı savaş uçaklarının sürekli bombardımanlarında çok sayıda Yemenli sivilin hayatını kaybettiğine işaretle Washington yönetiminden bu savaşa ortak olmayı bir kez daha gözden geçirmesini istedi. Amerikalı senatör geçen sene de Amerika yönetiminin Suud rejimine yönelik politikalarını değiştirmesi gerektiğinden söz etmişti.
Bu şartlarda Batılı bir kaynak, Washington ve Londra’nın BM Yemen özel temsilcisi İsmail Veled Şeyh Ahmet’i de yanına alarak Sana’da yeni hükümetin kurulması için atılan adımların hız kazanmasına paralel olarak Yemen krizini çözüme kavuşturmak amacıyla çabalarını arttırdığını duyurdu.
Pentagon da geçen hafta insan hakları örgütlerinin Suud rejiminin Yemen’de okulları ve hastaneleri hedef alması ve kadınları ve çocukları kasıtlı bir şekilde katliam etmesine yönelik eleştirilerinin artmasından sonra hemen Suud rejimine bağlı savaş uçaklarının düzenlediği hava akınlarının sorumluluğunu üzerinden atmaya başladı. pentagon sözcüsü Adam Stump, Yemen savaşında Amerika’nın Suud rejimine verdiği destek çatışmalar şiddetlenince azaldığını, Amerika Arabistan’a bu savaş için açık çek vermediğini ileri sürdü. Gerçi bu arada Reuters haber ajansı da bir rapor yayımlayarak Amerika yönetimi Arabistan’dan askeri müsteşarlarının bir bölümünü geri çektiğini yazdı.
BM Newyork binasında bulunan bazı Batılı diplomatlar ise Amerika ve İngiltere, insan hakları örgütlerinin Suud rejiminin Yemen’de okulları ve hastaneleri hedef alması ve kadınları ve çocukları kasıtlı bir şekilde katliam etmesine yönelik eleştirilerinin artmasından sonra Sana’da yeni hükümetin kurulması için atılan adımların hız kazanmasına paralel olarak Yemen krizini çözüme kavuşturmak amacıyla çabalarını arttırdığını ifşa etti. Söz konusu diplomatlar Riyad’ın talebi üzerine Cidde’de bir oturum düzenlenebileceğini, özellikle son günlerde Yemen ordusu ve halk güçleri Suud rejiminin cinayetlerini telafi etmek amacıyla Necran ve Ceyzan’a yönelik ilerlemeye başladığını ve Suud rejiminin desteklediği milislerin Sana’yı ele geçirme çabaları da bozguna uğradığını ve başka bölgelerde de ağır yenilgi aldıklarını aktardı. BM diplomatları başka önemli mülahazalara da işaret etti ki bunların en önemlisi Sana’da Yemen parlamentosunun oturum düzenlemesi ve siyasi yüksek konseyi üllkenin yönetiminde yeni kurum olarak onaylaması ve mütecavi Suud ordusu ve işbirlikçileri ile mücadaleye vurgu yapmasıydı. BM diplomatları Cidde zirvesi BM Yemen özel temsilcisi İsmail Veled Şeyh Ahmet’in koordinasyonu ile düzenleneceğini ve büyük bir ihtimalle bu zirvenin ardından BM güvenlik konseyi de Yemen dosyası üzerine bir oturum düzenleyeceğini kaydetti.
Öte yandan Sana’nın Kuveyt’te düzenlenen Yemen barış müzakerelerine gönderdiği heyet de Veled Şeyh Ahmet’e bundan böyle ancak Sana’da ve yüksek siyasi konseyin izni ile onunla görüşeceklerini bildirdi. Bu tutum Yemen siyasi yüksek konseyi Başkanı Salih Samad’ın talebi üzerine ve Yemen halkının milyonluk eylemi sırasında gündeme geldi. Samad Yemen heyetinden derhal Sana’ya geri dönmesini ve bundan böyle Veled Şeyh Ahmet ile görüşmemesini istedi.
Bu arada Suud rejimi Yemen üzerinde uçuşa yasak bölge ilan ederek Yemen heyetinin Sana’ya geri dönmesini bile sabote etti.015