Ekim 24, 2016 17:43 Europe/Istanbul

Arabistan’ın Yemenli çocuklara karşı işlediği cinayetleri ve reva gördüğü zulümleri açıkça ortaya koyan onca kanıt ve belgeye karşın maalesef BM’nin savunmasız kadınları ve çocukları katleden rejimleri koruduğuna, bu cinayetleri işleyen devletlerin tehdidine karşı geri adım atmalarına ve bebek katili rejimlerin adını çocuk haklarını ihlal eden rejimlerin listesinden çıkarmasına şahit olmaktayız. Gerçi bu da ilk kez yaşanan bir durum sayılmıyor.

Artık ders okumak, çocuklarla oyun oynamak ve ailesinin yanında huzur içinde yaşamak onun için bir hasrettir. Şimdi o oyuncaklarını bir kenara koymuş, anne veya babasının cansız bedenini sağa sola taşıyor. Şimdi artık çocuksu rüyaları kırılmış ve yerine gözyaşı, korku ve hüzün küçücük kalbine yerleşmiştir. Kimden mi bahsediyoruz? Evet, Yemenli çocuklardan söz ediyoruz. Son günlerde Suud hanedanının başını çektiği ittifakın barbarca cinayetlerinin en büyük kurbanlarından söz ediyoruz. Zamanımızın yetişkin insanlarının bile katlanamadığı acılara katlanan çocuklardan bahsediyoruz.

Uluslararası kurum ve kuruluşların Yemen raporları ve verileri, Yemenli çocukların çektiği acıların sadece küçük bir bölümünü yansıtıyor. Arabistan rejimi 26 Mart 2016 tarihinde bölgede bazı irticai Arap rejimlerle beraber kurduğu ittifakla ve Yemen’in istifa eden kaçak Cumhurbaşkanı Mansur Hadi’yi ABD ve korsan İsrail’in destekleri ile yeniden iktidarın başına geçirmek amacıyla Yemen milletine karşı büyük bir taarruz başlattı. Bu savaşta şemdiye kadar aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun da bulunduğu yedi bini aşkın Yemenli vatandaşhayatını kaybetti veya yaralandı, on binlerce Yemenli de mülteci durumuna düştü.

UNISEF 2016’da yayımladığı raporunda Yemen’de 320 bin çocuk çok kötü beslenme şartlarından acı çektikleri ve Yemen halkının %82 kadarı acil insani yardımlara ihtiyaç duyduğu uyarısında bulundu.

Çocukluk çağının eşiğinde başlıklı UNISEF raporuna göre, Yemen savaşında hayatını kaybeden üç bin sivilin en az üçte birini çocuklar oluşturuyor. Fakat dayatılan savaşın doğrudan tesirlerinden başka UNISEF’in belirttiğine göre son bir yılda Yemen’de beş yaşın altında olan on bin çocuk tedavisi mümkün olan hastalıklar yüzünden ve sırf ilaç ve sağlık hizmetlerine ulaşmama yüzünden hayatını kaybetti.

UNISEF’in Yemen temsilcisi Julien Harneis ise şöyle diyor: Yemen savaşında çocuklar ağır bedel ödüyor. Bunlar ya öldürülüyor, ya da sakat kalıyor. Yemen’de hatta oynamak veya uyumak bili Yemenli çocuklara karşı ciddi tehlike arz ediyor.

Bu bağlamda BM tarafından başka raporlar da yayımlandı ve bu raporların sonucunda Suud rejiminin adı, Yemenli çocukların %60 kadarını katletme suçundan çocuk haklarını ihlal eden rejimlerin listesine alındı.

Ancak bu karar Suud rejimi ve Yemen savaşındaki müttefiklerinin sert tepkisine ve öfkelenmelerine yol açtı.

Öte yandan Arabistan’ın sert tepkisi yüzünden BM geçen Pazartesi günü ve şimdiye kadar görülmemiş bir kararla ve sadece BM genel sekreteri Ban Ki Moon Arabistan’ın adını çocuk haklarını ihlal eden ülkelerin listesine almasından ve Riyad’ı Yemenli çocukları katletmekle suçlamasından bir gün sonra, Suud ittifakının adını bu listeden sildi.

Bu karar Riyad yönetimi Ban Ki Moon’a sert bir şekilde tepki göstermesi ve Yemen’le ilgili kararını abartılı nitelemesi ve özellikle BM’ye yaptığı mali yardımları kesme tehdidinde bulunmasının ardından alındı.

Ancak Arabistan ve başını çektiği ittifakın adı çocuk haklarını ihlal eden ülkelerin listesinden çıkarılması bu kez de insan haklarını savunan örgütlerin tepkisine yol açtı. Bu örgütler genel sekreter Ban Ki Moon’u Riyad’ın baskılarına karşı teslim olmak ve genel sekreterliği süresinin son bulmasına sayılı günler kaldığı bir sırada itibarını tehlikeye atmakla suçladı.

Adının açıklanmasını istemeyen diplomatik kaynaklar Reuters’e yaptıkları açıklamada, BM raporu yayımlandıktan hemen sonra Ban Ki Moon ofisi FKİK ülkeleri ve İslam işbirliği teşkilatı üyeleri Dışişleri Bakanlarının telefon yağmuruna tutulduğunu belirtti. BM yetkililerinden biri bu hareketi, Arap rejimlerinin Ban Ki Moon’a uyguladığı çok yönlü ortak baskı şeklinde yorumladı.

Yine adının açıklanmasını istemeyen bir başka BM diplomatı da Arabistan ve müttefiklerinin yaptığını gerçek bir haraç kesmi işi niteledi ve bu zümrenin bundan önce da tehdit, baskı ve kabadayılıkla BM’nin tutumunu değiştirdiklerini belirtti. Söz konusu diplomat, ayrıca Riyad alimlerinin BM aleyhinde bir fetva yayımlamak ve bu teşkilatı İslam karşıtı bir teşkilat ilan etmek üzere bir araya gelme riski de söz konusu olduğunu, ki bu da FKİK ve İİT üyelerinin BM’nin her türlü programına ve projelerine yardımlarını kesme anlamına geldiğini ifade etti. Arabistan’dan başka, Ürdün, Bangladeş ve BAE temsilcileri de Ban Ki Moon ofisini arayarak BM’nin kararına itiraz ettiği belirtiliyor. Diplomatlar, Mısır, Kuveyt ve Katar temsilcileri de Moon’a aradıklarını belirtirken, Ürdün ve Bangladeş temsilcileri Moon’u aradıklarını doğruladığı anlaşılıyor.

Bundan önce yayımladığı bir kaç raporunda Arabistan rejimini savaş suçu işlemekle suçlayan insan hakları gözetleme örgütü de BM genel sekreteri Ban Ki Moon’u sert bir dille eleştiren örgütlerden biriydi. Örgüt yayımladığı bildiride, genel sekreterin Arabistan’ın siyasi nüfuzunu uygulaması karşısında teslim olduğunu ve tutumundan korkunç bir şekilde çark ettiğini belirtti. İnsan hakları örgütü Başkanı ise genel sekreter Ban Ki Moon’un Arabistan ve İsrail adını çocuk haklarını ihlal eden ülkelerin listesine almaktan utanmaması gerektiğini açıkladı.

Öte yandan uluslararası af örgütü de Ban Ki Moon’u şiddetle eleştirdi ve son kararı ve Arabistan’dan yana açıkça tavır koyması BM itibarını zedelediğini belirtti.

Dünyada yoksullukla mücadele doğrultusunda çalışan Oxfam örgütü debm kararını ahlaki hezimet ve çöküş niteledi.

Aslında BM’nin ilk raporunda Arabistan son bir yılda Yemen savaşında hayatını kaybeden çocukların %60 kadarının ölümünden sorumlu olduğu belirtilmişti. Raporda ayrıca Arabistan’ın Yemen’e düzenlediği hava akınında en az 1200 Yemenli çocuğun öldüğü veya yaralandığı belirtildi.

BM sözcüsü Stephan Docarik geçen gün düzenlediği basın toplantısında son bir yılda Yemen’de on bin çocuk basit hastalıklar yüzünden ve sırf gerekli ilaç ve tıbbi hizmet yokluğundan hayatını kaybettiğini belirtti. Bu çocuklar ateş, islah, abse ve tedavisi mümkün olan basit hastalıklar yüzünden hayatını kaybetti, çünkü en ilkel ilaçlara ve en basit sağlık merkezlerine ulaşamadılar. Çünkü Yemen’de Arabistan saldırıları yüzünden bu imkanlar tamamen yok edildi. Çünkü Yemen’de 600 sağlık merkezi ilaç ve tıbbi malzeme yokluğu yüzünden hizmet veremez hale geldi.

Evet, sohbetimizin başında da belirtildiği üzere, Arabistan’ın Yemenli çocuklara karşı işlediği cinayetleri ve reva gördüğü zulümleri açıkça ortaya koyan onca kanıt ve belgeye karşın maalesef BM’nin savunmasız kadınları ve çocukları katleden rejimleri koruduğuna, bu cinayetleri işleyen devletlerin tehdidine karşı geri adım atmalarına ve bebek katili rejimlerin adını çocuk haklarını ihlal eden rejimlerin listesinden çıkarmasına şahit olmaktayız. Gerçi bu da ilk kez yaşanan bir durum sayılmıyor.

İnsan hakları gözetleme örgütü Başkan yardımcısı Philip Blupin BM’nin Arabistan’ın adını çocuk haklarını ihlal eden ülkelerin listesinden çıkarmasını eleştirdiği açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

BM genel sekreterliği Suud rejiminin utanmazca baskılarına teslim oldu ve  geçen yıl İsrail’in adı konusunda yaptığı gibi bu kez değerini daha da düşürmüş oldu.

Geçen sene BM sekreterliği yine Amerika ve korsan İsrail’in baskıları karşısında teslim olup siyonist rejimin adını Gazze şeridinde işlediği cinayetleri yüzünden çocuk haklarını ihlal eden ülkelerin listesine aldığı halde bu adı daha sonra çıkardı.

Korsan İsrail’in 2014 yaz aylarında Gazze şeridine dayattığı 50 günlük savaşta yaklaşık 2200 Filistinli katledildi ki bunlardan 577 kadarını Filistinli çocuklar oluşturuyordu. Yine aynı savaşta aralarında 3374 çocuk, 2088 kadın ve 410 yaşlı insanın da bulunduğu toplam 11 bin 100 Filistinli yaralandı. Ancak İsrail’in tüm bu cinayetlerine rağmen BM bu rejimin adını çocuk haklarını ihlal eden rejimlerin listesinden çıkardı ve 2014 Gazze savaşında Tel aviv’i kınamakla yetindi.

Peki ama, acaba bu mu Yemenli ve Filistinli masum çocukların hakkı? Acaba BM’nin hatta bu canilerin dayattığı korkunç savaş ve yıkım yüzünden geceleri uyuyamazken adlarını basit bir listeye yazmaktan çekinmesi mi gerekirdi? Acaba BM genel sekreteri bu zümrenin tehditlerinden korkup tüm insani değerlere sırt mı çevirmeliydi veya BM insan hakları bildirgesinde belirlenen tüm değerleri hiçe mi saymalıydı?

Acaba bu durumda BM’nin kuruluş felsefesi olan uluslararası barış ve güvenliği koruma görevi sorgulanmaz mı?015