Sana katliamı, Suud rejiminin uğradığı yenilginin intikamı - 2
Geçen bölümde Arabistan ve başını çektiği Arap ittifakına bağlı savaş uçakları Sana’da bir yas törenini bombardıman ederek 700 sivili katlettiğini, bu ittifakın cinayetleri bununla sınırlı olmadığını ve özellikle sınır tanımayan hekimlerin hastanelerini de defalarca bombardıman ettiğini anlattık.
Arap ittifakı Yemen’de sivilleri kasıtlı olarak hedef almadığını iddia ediyor. Ancak BM genel sekreteri Ban Ki Moon, Yemen’de hastanelere ve sivillere düzenlenen saldırıların uluslararası yasaların açık ihlali olduğunu belirtiyor.
Geçen 4 Ağustos tarihinde ise Arap ittifakı sivillerin hedef alındığı sekiz operasyondan ikisinde bazı ihmalkarlıkların göze çarptığını itiraf etti. Bu durumlar ise 2015 yılında yaşanan cinayetlerle ilgiliydi. İnsan hakları gözetleme örgütü bu durumlardan birinde Maha’da bir yerleşim merkezi hedef alındığını, saldırıda tam 65 sivil hayatını kaybettiğini açıkladı. 15 Mart tarihinde de Hacce eyaletinde bir çarşıya düzenlenen hava akınında aralarında 106 sivil ve 24 çocuğun bulunduğu 119 Yemenli hayatını kaybetti. 28 Eylül 2015’te Arap ittifakının hava akınında Maha kentinde bir düğün töreninde yine 131 sivil katliam edildi. Suud rejiminin başını çektiği ittifak ise bu tür saldırılara katılmadığını iddia ediyor.
Yemenli siyasi aktivist Seyyid Hasan Ali İmad, Suud rejimi yoksul Sudan ülkesinde asker toplamaya çalıştığını, çünkü bölgedeki başka ülkeler Arabistan’ı yöneten bir avuç cahil genç için kendi güvenliklerini tehlikeye atmadığını belirtiyor. Yemen savaşının başlama nedenlerini değerlendiren Yemen’in Mustakbil Adale hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Ali İmad şöyle diyor: son yıllarda Yemen milleti arasında onları kıyam etmeye zorlayan bir mazlumiyete şahit olduk. Yemen topraklarının bir bölümü ecnebilerin eline düşmüştü ve onlar Yemen milletinin kaderi konusunda karar veriyordu ve buna göre de bize 6 savaş dayattılar ki hepsi de Amerika ve İsrail’in lehineydi.
Yemen’in Mustakbil Adale hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Ali İmad şöyle devam diyor: Yemen’de yaşanan bu gelişmeleri Arap baharı olarak adlandırdılar, oysa Ensarullah hareketi bundan çok önce Yemen milletini Arabistan ve Amerika’nın sultasından kurtarmak için direnişe başlamıştı.
Yemen’de Amerika, İsrail ve Arabistan’ın çöküşü başladığının altını çizen İmad, bu caniler bu yüzden Yemen milletine altı savaş dayattıklarını belirterek şöyle diyor: Ancak Yemen’de savaş dayatmadan umudunu kestiklerinde bu kez Arap baharı yaftasını yaygınlaştırmaya çalıştılar. Fakat Yemen halkı bu sürecin gerçeğini öğrendiklerinde Batı’nın bu komplosuna karşı koymaya başladı. Müstekbirler daha sonra da bir plan hazırlayarak Yemen halkının itirazlarının sonuca ulaşmasını engellemeye çalıştı ve bu yüzden Arap baharını ileri sürerek asil inkılabı saptırmaya ve milletlerin asil İslamî düşüncesini tahrif etmeye çalıştılar.
Yemen’de ecnebi güçler bu ülkenin kaynaklarını yağmalamak için bulunduğunu belirten Yemen’in Mustakbil Adale hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Ali İmad şöyle diyor: onlar Yemen’e halkın yoksulluğuna son verme bahanesi ile geldi ve Ali Abdullah Salih yönetimini devirerek kendi kuklaları olan bir yönetimi işbaşına getirmek istedi, ancak Yemen milleti buna direndi. Ecnebiler eşitlik ve sosyal ve iktisadi refah bahanesi ile Yemen’e girdiler, fakat Ensarullah gibi özgürlükçü hareketlerin sayesinde Yemen halkı doğru yolu tanıdı ve eğer bu hareket olmasaydı belki de Yemen halkının inkılabı çalınacaktı.
Batı ve bazı Arap rejimlerin kendi istekleri yönünde Yemen’e bir anayasa dayatmaya çalıştığını fakat Ensarullah hareketi buna mani olduğunu vurgulayan Yemen’in Mustakbil Adale hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Ali İmad şöyle diyor: Arap – Batı baharı komplosu bozguna uğrayınca, düşman bölgede hedeflerine ulaşamayacağını anladı ki bunun önemli bir bölümü Abdulmelik Husi liderliğindeki Ensarullah hareketinin çabaları sayesinde olmuştu. Düşman bu yüzden Yemen’e savaş dayatmak için bahane arayışına girdi. O sırada ülkeyi yönetemediği için istifa eden Mansur Hadi düşmanın eline gereken bahaneyi verdi.
Mustakbil Adale hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Ali İmad şöyle devam diyor: Yemen milleti bağımsız olmak ve kendi petrolünü satmak ve ayrıca denizdeki doğalgaz ve diğer kaynaklarını bizzet yönetmek ve ülkesi için karar almak istiyor ve Arabistan’ın Yemen için karar almasını istemiyor, ama Arabistan bu isteklere tahammül edemedi. Eskiden Yemen’in bakanları veya büyükelçileri Arabistan’ın onayı ile atanıyordu ve hatta cumhurbaşkanını da Arabistan’ın onaylaması gerekiyordu. Arabistan’ın Yemen büyükelçisi Yemen Arabistan’ın arka bahçesiymiş gibi davranırdı. Amerika’nın Yemen büyükelçisi de ülkenin her yerine giderek çeşitli talimatlar verecek kadar küstahtı. Örneğin falanca bölgesined silahların toplanması gerektiğini söylerdi.
Böyle bir atmosferde Ensarullah hareketi kurulduğunu kaydeden Yemen’in Mustakbil Adale hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Ali İmad şöyle diyor: bu atmosferde, sloganı kahrolsun Amerika, kahrolsun İsrail olan ve bu uğurda yüzlerce şehit sunan bir hareket şekillendi.
İmad Yemen’e dayatılan savaşın sebebi, İran’a dayatılan savaşla ilgili olduğunu belirterek, İran ve Yemen milletleri bağımsızlık istedikleri için müstekbirleri öfkelendirdiklerini vurguluyor. İmad, düşmanlar İran İslam inkılabını bir hafta içinde yok edebileceklerini zannettiklerini, bugün aynı hatayı İngiltere, Fransa, Amerika ve Arabistan Yemen konusunda işlediklerini ifade ediyor.
Mustakbil Adale hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Ali İmad şöyle devam diyor: Mansur Hadi Ensarullah hareketi Yemen milletinin sadece %4 kadarını kapsadığını ve yakında yenileceğini söylüyordu, oysa dayatılan savaşın üzerinden yaklaşık iki yıl geçtiği halde düşmanlar hiç bir hedefine ulaşamadı ve onlara Yemen onların eğlence mekanı olmadığını ispat ettik. Nitekim Hizbullah genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah’ın da vurguladığı üzere artık yenilgilerin dönemi sona erdi ve şimdi artık İslam dünyasının zaferlerinin zamanı geldi.
Mustakbil Adale hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Ali İmad bu hareketin kuruluş amacını da şöyle açıklıyor:
Gerçekte bu hareket Yemen milletinin acılarının içinden çıktı. Bu hareket alanda düzenlenen itirazlarla başladı ve inkılap sürecine katıldı. Hareketin amaçları ise bellidir ve buna nasıl ulaşabileceğinin de bilincindedir. Yemen’in çeşitli bölgelerinde devam eden etnik savaşların sebebi cahillik ve yoksulluktur. Şimdiye kadar hiç kimse bunun başka sebebi olduğunu ispat edemedi. Bunun için Yemen’de cahillik ve yoksullukla bilim ve iktisadi faaliyetlerle savaşmak gerekir. Her insan adalet peşindedir ve biz de herkesi yoksulluk ve cahillikle savaşa davet ediyoruz.
Yemen’de geçmiş zulümlerin son bulması gerektiğinin altını çizen Mustakbil Adale hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Ali İmad şöyle devam diyor: bu yolda bazı adımlar attık ve Yemen’in çeşitli bölgelerinde bazı planları uyguluyoruz. Bunlara baraj inşaatı ve çiftçilerin ve besicilerin eğitilmesi ve mültecilere yardım gibi planları örnek verebiliriz. Biz bilim çadırları kurduk ve burada kadınlara dikiş ve bilgisayar eğitimi vermeye başladık.
Değişim meydanında tüm siyasi partileri toplayarak onları Abdulmelik Husi liderliğinde ve savaşa muhalefet yönünde bir araya getirmeye çalıştıklarını belirten Mustakbil Adale hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Ali İmad şöyle devam diyor: resmi olarak Abdulmelik Husi ile mücadele yönünde ve izlenecek stratejilerin hakkında müzakere ettik ve bu bağlamda ona yetkilerimizi verdik.
İmad İran’ın Yemen direnişine füze gönderdiği yönündeki suçlamaların hakkında da şöyle diyor: eğer hedef alınan BAE savaş gemisi İran füzesi ile vurulduğunu iddia ediyorlarsa biz de onlardan Arabistan’a onca yasak silah verdikleri halde neden bizler kendimizi savunmak için silah temin etmeyelim, diye soruyoruz.
Ensarullah hareketi ile bu hareketin ilişkileri hakkında da Mustakbil Adale hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Ali İmad şöyle diyor:
Bizim Ensarullah hareketi ile ilişkilerimiz çok güçlüdür ve bu hareketin bazı liderleri benim kardeşlerimdir. Ensarullah hareketi maddiyat peşinde değildir ve sadece Yemen milletine hizmet etmek istemektedir ve biz de Ensarullah hareketinin bayrağı altında yer alıyoruz.
Arabistan’ın Yemen saldırısını başlattığında yanına onlarca ülkeyi aldığını ilan etmesini değerlendiren İmad, bu savaşta tam olarak kaç ülke Yemen’e karşı savaştığı konusunda da şöyle diyor: Arabistan beyaz sarayın sözcüsünden başka bir şey değildir. Onlar ilkin Yemen milletini korkutmak için savaşa 35 ülke katıldığını açıkladı, fakat büyük ülkeleri bu savaşa katılma konusunda kandıramadı. Mısır ve Pakistan geri çekildi. Savaş uçaklarının pilotları hepsi Amerikalı pilotlardır, hatta savaş istihbaratı Amerika ve İngiltere tarafından Suud rejimine veriliyor. Bu savaşa bir tek BAE girdi, o da Yemen’in güneyinden tehlike hissettiği içindi.
Mustakbil Adale hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Ali İmad şöyle devam diyor:
Arabistan Necran ve Cezyan’ın Yemen’e geri dönmesinden korkuyor ve bu yüzden savaşı sürdürüyor. Türkiye ve Katar Arabistan’ın iddia ettiğinin aksine bu savaşta yer almıyor. Suud rejimi yoksul Sudan ülkesinde asker toplamaya çalışıyor, çünkü bölgedeki başka ülkeler Arabistan’ı yöneten bir avuç cahil genç için kendi güvenliklerini tehlikeye atmak istemiyor. Arabistan gerçi BM, medya ve çeşitli ülkeleri yüklü paralarla satın aldı, ama bu savaşta yenileceği kesindir.015