Farsça öğrenelim, güzel konuşalım - 58
Bugün Muhammed’le beraber Tahran büyük çarşısında bir halı mağazasına uğruyoruz. Tahran büyük çarşısı oldukça eski bir çarşıdır ve çok eskiden beri Tahran’ın geleneksel kapalı çarşısının bir bölümü sayılmıştır.
Bu çarşıda bir çok han faaliyet yürütüyor, öyle ki her biri belli bir ürün üzerinde çalışıyor. Bu çarşının bir bölümü de halı ticareti ile uğraşıyor. Halı pazarında İranlı sanatçıların eserleri izleyenlerin ilgisini çekiyor. Muhammed burada dolaşıyor ve halılara bir bir bakıyor. Bazı küçük halılar çok zarif ve ince dokunmuştur ve adeta bir resim tablosunu andırır. Muhammed büyük bir şaşkınlıkla onları seyrediyor. Muhammed gördüğü tablonun gerçekten resim olmadığından emin olmak istiyor ve bu yüzden mağazalardan birine girerek satıcı ile sohbet ediyor.
Şimdi bugünkü dersimizin ilk diyaloğunu dinleyelim. Ama önce her derste olduğu gibi ilkin diyaloglarda geçen kelimeleri gözden geçirelim ve tekrarlayalım.
سلام selam – بفرمایید buyrun - خوش آمدید hoş geldiniz – فرش halı – فرشها halılar – قیمت fiyat - قیمت ... چند است؟ fiyatı ne kadar? – کدام hangi(si) ـ قرمز kırmızı –
کوچک küçük – تابلو tablo – نقاشی resim – مثل gibi ـ تابلو فرش halı tablo –
قیمتش fiyatı - دو میلیون iki milyon – تومان tümen – ابریشم ipek – هنرمند sanatçı – هنرمندان sanatçılar – تبریز Tebriz – کاشان Kaşan - آنها بافتند onlar dokudu
- آنها می بافند onlar dokuyor – گران pahalı – زیبا güzel – شاهکار şaheser –
واقعا" gerçekten – ارزان ucuz – بیایید gelin - با من benimle - یک میلیون bir milyon – موزه müze - موزه ی نقاشی resim müzesi – هنرمند zanaatkar – هنرمندان zanaatkarlar
Kelimeleri not alıp tekrarladığınızı umuyorum. Şimdi bu diyaloğu dinleyin ve tekrarlayın.
محمد - سلام آقا .
Muhammed: Selam bayım.
فروشنده - سلام . بفرمایید . خوش آمدید .
Satıcı: Selam, buyrun, hoş geldiniz.
محمد - قیمت آن فرش کوچک چند است ؟
Muhammed: Şu küçük halının fiyatı ne kadar?
فروشنده - کدام ؟ آن فرش قرمز کوچک ؟
Satıcı: Hangisi? Şu küçük kırmızı halı mı?
محمد - نه . این فرش . این که مثل یک تابلوی نقاشی است .
Muhammed: Hayır. Şu halı. Resim tablosu gibi olan şu halı.
فروشنده - بله . آن یک تابلو فرش است . قیمتش 2 میلیون تومان است .
Satıcı: Evet. O bir halı tablodur. Fiyatı 2 milyon tümendir.
محمد - دو میلیون تومان ؟
Muhammed: İki milyon tümen mi?
فروشنده - بله . آن فرش ابریشم است . هنرمندان تبریزی آن را بافتند .
Satıcı: Evet. O halı ipektendir. Tebrizli sanatçılar onu dokumuştur.
محمد - خیلی گران است . اما واقعا" زیبا است . یک شاهکار است .
Muhammed: Çok pahalı, ama gerçekten güzel. Bir şaheser.
فروشنده - البته ما فرشهای ارزان هم داریم . با من بیایید .
Satıcı : Tabi bizim ucuz halılarımız da var. Gelin benimle.
محمد - این فرش ها هم بسیار زیبا است .
Muhammed: Bu halılar da çok güzel.
فروشنده - این فرش یک میلیون تومان است . این هم ابریشم است .
Satıcı: Bu halı bir milyon tümendir. Bu da ipektendir.
محمد - این هم فرش تبریز است ؟
Muhammed: Bu da Tebriz halısı mı?
فروشنده - نه . این فرش کاشان است . فرش کاشان ، مثل فرش تبریز خوب و زیبا است .
Satıcı : Hayır. Bu Kaşan halısıdır. Kaşan halısı Tebriz halısı gibi iyi ve güzeldir.
محمد - فروشگاه شما مثل موزه ی نقاشی است .
Muhammed: Sizin mağazanız sanki resim müzesi gibi.
فروشنده - هنرمندان ایرانی فرشهای زیبایی می بافند .
Satıcı: İranlı zanaatkarlar güzel halılar dokur.
Şimdi bir kez daha aynı diyaloğu bu kez tercümesiz dinleyin ve tekrarlayın.
محمد - سلام آقا .
فروشنده - سلام . بفرمایید . خوش آمدید .
محمد - قیمت آن فرش کوچک چند است ؟
فروشنده - کدام ؟ آن فرش قرمز کوچک ؟
محمد - نه . این فرش . این که مثل یک تابلوی نقاشی است .
فروشنده - بله . آن یک تابلو فرش است . قیمتش 2 میلیون تومان است .
محمد - دو میلیون تومان ؟
فروشنده - بله . آن فرش ابریشم است . هنرمندان تبریزی آن را بافتند .
محمد - خیلی گران است . اما واقعا" زیبا است . یک شاهکار است .
فروشنده - البته ما فرشهای ارزان هم داریم . با من بیایید .
محمد - این فرش ها هم بسیار زیبا است .
فروشنده - این فرش یک میلیون تومان است . این هم ابریشم است .
محمد - این هم فرش تبریز است ؟
فروشنده - نه . این فرش کاشان است . فرش کاشان ، مثل فرش تبریز خوب و زیبا است .
محمد - فروشگاه شما مثل موزه ی نقاشی است .
فروشنده - هنرمندان ایرانی فرشهای زیبایی می بافند .
Muhammed halılara dikkatlice bakıyor ve yüzeylerine elini sürüyor. Halılar adeta kadife kadar yumuşak ve latif görünüyor. O sırada bir başka müşteri mağazaya giriyor ve satıcı onunla ilgileniyor. Muhammed üst üste dizilen halılara bakıyor. Bu mağazada küçük tablo halılardan büyük halılara kadar her türlü ebatta halı bulunuyor. Muhammed biraz daha bekliyor. Sonunda satıcı ona doğru yöneliyor. Eğer Muhammed ile satıcı arasında geçen ikinci diyaloğu öğrenmek istiyorsanız, bir sonraki bölümü kaçırmayın.