Suriye'ye dayatılan vekâlet savaşı ve terörizm sonucu, bu ülkenin yerleşim merkezleri tahrip edilmiştir.suriye

Bunlardan biri de 3 bin yıllık mazisi olan haleb'in tahrip olmasıdır. Ancak batılı medya gurupları bu gerçekleri çarpıtmaktadırlar.  Haleb'in tekfirci terör örgütlerinden temizlenmesi operasyonları başlatıldığında, Batılı medya guruplarıyla Terörizm destekçisi Fars Körfezi işbirliği konseyine üye bazı Arap rejimleri, Suriye ordusu ve halk direniş güçlerinin Halep Halkını katliamdan geçireceklerini iddia edip, Haleb'in teröristlerden temizlenme operasyonunu önlemeye çalıştılar. Ancak Suriye Ordusu ve halk güçleriyle müttefikleri Halep'in doğusunu da terör örgütlerden temizlediler. Sadece Teröristlerin aileleri ve destekçileri 45 bin sivil Haleb'den İdlib'e güvenli bir şekilde nakledildiler. Halep, Hem Tarihi bir şehir hem de Suriye'nin nüfus açısından ikinci büyük şehridir. Halep Halk'ı Arap, Kürt ve Türkmenlerden oluşmaktadır. Farklı mezhep mensuplarını içinde barındırmaktadır. Daima Suriye hükümeti ve ordusunu desteklemiştir. Ancak tekfirci terör örgütleri bu şehre sızıp katliamlar ve yıkımlar yaptılar.

Batılı medya gurupları ve hatta Türkiye Medya gurupları ve yöneticileri, Haleb'in Teröristlerin işgali altında bulunmasını, Suriye ordusu ve halk güçlerinin Haleb'e girip, bu şehri terör örgütlerinden temizlemelerine tercih ediyor ve teröristlerin halk güvenliğini koruduklarını, Suriye ordusunun ise halkın güvenliğini tehdit ettiklerini iddia ediyorlardı.

Batılı, Türkiye ve tekfirci terörizmin besleyicisi Suudi krallık rejimi ve Katar medya gurupları, TV kanalları sahte görüntüler yayınlayarak Halep halkının terör örgütlerini desteklediklerini, Suriye ordusunun ise bombardımanlarla sivil katliamı yaptığı, kadın ve çocukların öldürüldüğünü, yaralıların ölüme terk edildiğini, ilaç ve cerrahi malzemelerin bulunmadığını iddia ediyorlardı.

Türkiye hükümeti ve yandaş medya gurupları, Suriye ordusunun saldırıları ve Haleb'i ele geçirmesi halinde bir milyonu aşkın Haleblinin mülteci olarak Türkiye'ye akın edeceği propagandasını yapıp, Haleb'in Sünni halkının Alevi ordusu ve Şii milislerce katliamdan geçirileceğini de ileri sürüp, mezhep savaşını çıkarıp körüklemeye çalıştılar. Ancak bütün bu iddiaların kısa süre sonra yalan olduğu ortaya çıktı ve mezhep savaş fitnesini çıkarmaya yönelik teşebbüsler etkisiz hale getirildi.

 Ilımlı silahlı muhalefet olarak yansıtılan Halep'deki teröristlerin bu bölgeden çıkarılması ardından teröristlerin toplu katliamlar yaptıkları da tespit edildi. Nitekim Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü Igor Konaşenkov, 26 Aralık günü yaptığı açıklamada,  Halep’in teröristlerden kurtarılan bölgelerinde toplu mezarlar bulunduğunu belirterek bu mezarlardan çıkarılan bazı cesetlerde işkence izlerine rastlandığını söyledi.

Igor Konaşenkov, toplu mezarlardan işkence edildikten sonra öldürülmüş onlarca Suriyelinin cesedinin çıkarıldığını belirterek bazı cesetlerin organlarının kesilmiş olduğunu, kurbanların çoğunun ise başlarından silahla vurularak öldürüldüğünü kaydetti.

Igor Konaşenkov, ‘ılımlı’ diye nitelendirilen teröristlerin oyuncaklar da dâhil olmak üzere Halep’teki her yere, caddelere, evlere, araçlara bombalar yerleştirdiklerini, Suriye hükümet muhalifleri adı altında teröristlere destek veren Batılı devletlerin teröristleri hangi mantık ve nasıl desteklediklerini gerçeğinin anlaşılacağını belirtti.

 Suriye'nin Dera'da Mart 2011 ayında bazı demokratik itirazlar başlatıldı. Bu itirazlara ateş açıldı. Suriye ordusunun halka ateş açtığı iddia edildi. Ancak bazı çetelerin de halka ateş açtıkları ileri sürüldü. Batılı emperyalist güçler harekete geçip, Suriye'yi ateşe vermek amacıyla Türkiye topraklarında Özgür Suriye ordusu adlı bir terör örgütünü kurdular. Bu terör örgütü, Suriye polisi ve askeri güçlerini katliamdan geçirdi ve toplu mezarlara gömdü. Türkiye hükümeti de Suriyeliler göç etmeye teşvik etti. Ankara hükümeti Suriye hükümetinin kısa sürede devrileceğini iddia etti. Suudi krallık rejimi ve Katar'ın paralarıyla Özgür Suriye ordusu adlı teröristler silahlandırıldı ve Suriye'ye sevk edildi. BM 2011 yılında 5 bin Suriyeli çatışmalar sonucu öldürüldü. 2012 yılında Amerika ve Fransa ile İngiltere başta olmak üzere bazı batılı güçlerle gerici dikta Arap rejimleri Türkiye'de konuşlu Suriye ulusal konseyini ve Suriye'deki teröristleri desteklediklerini ve Suriye halkının meşru tek temsilcisi olduklarını iddia ettiler. Irkçı İsrail rejimi de "özgür Suriye ordusunu" desteklemek amacıyla Suriye'deki askeri üsleri ve meşru Suriye ordusuna karşı hava saldırılarını başlattı. Özgür suriye Ordusu Alevi ve Durizi halkın yoğun olarak yaşadıkları bölgelerde katliamlar yaptı. 2013 yılında gelince artık selefi Vahhabi tekfirci terör örgütleri de Ürdün ve Türkiye topraklarında kurulup eğitilip Suriye'ye gönderildiler. Tekfirci teröristlerin Suriye'de saldırılarını başlatmaları ve Lübnan'a da sızıp tehdit etmeleri ardından Lübnan Hizbullah'ı Suriye sahasına inip, teröristleri kaynağında imha etmeye ve Lübnan'a sızmalarını engellemeye çalıştı.

Batılı güçlerle gerici Arap rejimleri ve Türkiye insanlık düşmanı tekfirci terör örgütlerini desteklemek ve cinayetlerini örtbas etmek ve meşrulaştırmaya çalışmak amacıyla Suriye ordusuyla Hizbüllah'ı şeytanlaştırmaya ve karalamaya çalıştı.  çalıştılar. Bütün bunlara rağmen Suriye halkının çoğunluğu Suriye ordusu ve Lübnan Hizbullah'ını kurtarıcı olarak desteklediler. Suriye halkının katliamına yatırım yapanlar açık arttırmayla kendi karanlık emellerini gerçekleştirmeye çalıştılar. Nitekim Birleşmiş Milletler'in raporuna göre Suriye'de öldürülen sivil ve askerin Ocak 2015 tarihi itibarıyla 220 bin olduğunu belirtti. Londra merkezli ve kimliği şüpheli SCPR (Suriye Politik Araştırmalar Merkezi), Suriye İç Savaşı sebebiyle dolaylı ya da dolaysız olarak hayatını kaybeden toplam insan sayısını Şubat 2016 itibariyle 470. Bin olduğunu ileri sürdü. Ankara hükümeti 600 bin ve Türkiye cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bir milyon Suriyeli sivilin öldürüldüğünü iddia etmektedirler. Suriye hükümetini çökertme ve bu ülkeyi parçalama ve işgal etme komploları etkisiz hale getirildi. Karalama kampanyaları ve mezhep savaşları çıkarma girişimleri de suya düştü. Suriye Alevi'si, Sünni'si, Arab'ı ve kürdiyle Dürzi'si tekfirci teröristlere karşı ortak savaşlarını Suriye ordusu ve halk direniş güçleri biçiminde sürdürmektedirler.

Suriye gerçekleri, Suriye ordusu ve halk direniş güçlerine karşı karalama kampanyası Katar'ın elcezire Kanalı, BBC, Suudi rejiminin El-Arabiye, El-hades, Amerika TV kanalları 2011 yılından beri devam ediyor ve özellikle Haleb'in kurtarılmasından önce karalama kampanyası yoğunlaştı. Haleb'in kurtarılmasından sonra da bütün yalanları ve sahte görüntülerde suya düştü.

Katar'ın Elcezire Kanalı, Batılı haber ajansları, BBC; Amerika TV kanalları, Amerika sesi radyosu, Reuters, Associated Press radyo ve TV kanallarıyla haber ajansları Arap, İslam ve batılı ülkelerdeki milletleri etkilemek ve yönlendirmek için Suriye konusunda yalan, çarpık haber ve görüntüler yayınlamaktadırlar. Katar'ın Elcezire kanalı, Siyonist lobilerin perde arkası yönetiminde faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu şebekeler Suriye'de terör örgütlerini destekleyerek Suriye ordusunun bu ülke topraklarını teröristlerin işgalinden kurtarma operasyonlarını sivil katliamı diye yansıtmaya çalışmaktadır. Ancak teröristlerin katliamını, kimyasal silahlar kullanmasını, şehirleri yıkıp yakmalarını göz ardı etmekte, teröristlerin yıkım ve katliamı konusunda Suriye ordusunu suçlamaktadırlar.