Şubat 03, 2017 20:47 Europe/Istanbul

Bugünkü sohbetimizde Amerikalı ünlü tarih yazarlarından Nicky Caddy’nin İslam inkılabının kökleri ile ilgili görüşünden söz etmek istiyoruz.

İran İslam inkılabı yabancıların gözünde her zaman çağdaş tarihimizin yazarları ve uzmanlarının yazılı tarihinin bir parçası sayılmış ve sayılmaktadır. İslam inkılabının ömrü üzerinden yıllar geçtikçe, bu inkılabın nasıl gerçekleştiği ve nasıl kalıcı bir inkılap olmayı başardığı ile ilgili merak da bir o kadar artıyor. Bu merak en çok da yabancı düşünürlerin arasında daha çok göze çarpıyor.

Kuşkusuz yabancı düşünürlerin düşünce ve görüşleri, İslam inkılabının nasıl vuku bulduğu ve sebepleri neler olduğu yönünde tam bir algılamaya sahip oldukları anlamına gelmez. Hatta bazı görüşler İslam inkılabı gerçeklerinden uzaklaşmıştır, ama yine de bu düşünürler lislam inkılabının bir çok gerçeğini de gizleyememiştir.

Aslında İslam inkılabı Batılı düşünürlerin inkılapların sebepleri ve kökleri ile ilgili görüşlerinin yetersizliğini de ortaya koymuştur. Nitekim o yıllarda petrol fiyatlarının yüksekliği, kırsal kesimin inkılabın şekillenmesinde pek fazla etkili olmaması, mücadele arenasında silahlı halk güçleri veya grilla savaşının söz konusu olmaması, o dönemde yaygın olan bir çok devrimci tezi çürütmeye başladı ve böylece devrimlerin şekillenmesi hakkında yeni tezler üretildi.

Image Caption

İran ve İslam inkılabı üzerinde geniş araştırma yapan Batılı uzmanlardan biri, California üniversitesi öğretim üyesi Nicky Caddy’dir. Caddy İslam inkılabının kökleri adlı eserinde İslam inkılabından analitik değil de, tarihi bir rivayet sunuyor. Bu kitap 1981 yılında basıldı ve daha sonraları İran inkılabının sonuçları başlığı altında bir bölüm eklenerek yeniden yazıldı. Caddy kitabının başında açıkça İran inkılabını dini, siyasi, sosyal, iktisadi ve bu alanların karışını bir inkılap şeklinde tanımlıyor. Bu yüzden Caddy eserinde bu etkenleri İran’ın çağdaş tarihi boyunca, yani 19. Yüzyıldan ve İran’ın Batı ile kaçınılmaz yüz yüze gelme sürecine kadar geçen sürede ele alıyor.

Amerikalı tarihçi Nicky Caddy İran İslam inkılabının özel etkenlerini, İran’ın emperyalizmin İran’daki varlığına güçlü kültürel kimlik tepkisi ve şii alimlerin özel rolü ve dikta yöneticilerin gelirlere ve ecnebi güçlere dayanması ve İran’ın o dönemde özel iktisadi şartları gibi etkenler şeklinde sıralıyor. Caddy bu etkenlere işaret ettikten sonra İran’ın çağdaş tarihinin tarihi şartlarını anlatıyor ve 1953 yılında düzenlenen darbeyi Muhammed Rıza şahın mutlak diktatörlüğünün başlangıç noktası olarak tanımlıyor. Caddy şahr rejiminin Şubat 1979 yılında devrilmesinde etkili olan bir çok etkenden söz ediyor. Amerikalı tarih yazarının üzerinde durduğu en önemli etkenler ise SAVAK gizli servisini kurmak ve toplumu günvenlik ekseninde yönetmek, şahın despot kişiliği, Amerika’ya olan artan bağımlılı, sol, liberal ve diğer siyasi güçleri bastırmak ve İmam Humeyni’nin –ks– mücadele sürecidir.

Amerikalı tarih yazarı eserinde şah rejiminin devrilmesinin hızlanmasında kültürel ve iktisadi etkenleri de göz ardı etmiyor. Caddy eserinde İran’ın muhafazakar ve İslamî toplumuna Batılı yaşam tarzının dayatılması, sınıflar arasında derinleşen uçurum, askeri silah alımının mecnunvari artışına yönelik tepkiler, grilla örgütlerin ve Dr. Şeriati gibi aydınların mücadelelerinin kamuoyunu şah rejimine karşı seferber etmekte etkileri gibi etkenlere işaret ediyor

Caddy’ye göre tüm bun etkenler şah rejiminin müttefiklerinin tüm beklentilerine rağmen ve itirazlardan yanlış değerlendirmeleri ve itirazların başladığı günden doruk noktasına ulaştığı güne kadar geçen bir yıllık süreçteki gelişmeleri yanlış okumaları yüzünden devrilmesine ve böylece Amerika’nın Ortadoğu bölgesinde önemli bir üssünü kaybetmesine yol açtığını belirtiyor.