Sisi Döneminde Mısır Gelişmeleri -1
Mısır 2011-2015 yılları arası tarihinde eşsiz olan bir dönemi geride bıraktı.
Asya'nın batısı ve Afrika'nın kuzeyinde yaşanan İslami uyanış sonucu 30 yıllık Hüsnü Mübarek'in iktidarı 25 ocak 2011'de halkçı protesto gösterileri ile karşı karşıya gelince sadece 17 gün dayanabildi ve aynı yılın 11 şubat tarihinde görevden çekildi. Ardından general Tantavi başkanlığında askeri konsey 17 ay boyunca iktidarı elinde bulundurdu . daha sonra Muhammed Mursi, Hüsnü Mübarek'in ardından ilk seçilen cumhurbaşkanı olarak göreve başladı, fakat Mursi hükümeti de bir yıldan fazla sürmedi ve askeri darbe ile iktidarı kaybetti.
Mursi'ye karşı gerçekleşen askeri darbenin ardından Adli Mansur bir yıl boyunca geçici cumhurbaşkanı olarak görev yaptı ve sonuçta Abdulfettah Sisi 8 haziran 2014 tarihinde Mısır cumhurbaşkanı olarak göreve başladı, böylece 2011 yılı devrimi pratikte ve resmen yenilgiye uğradı. Sisi'nin Mısır'da iktidar oluşu, aslında ülke tarihinin tekrarlanması ve 2011 yılı öncesi yapıya dönmesidir. Sisi tüm alanlarda, bu cümleden ekonomi, iç ve dış siyasette, pragmatik siyaset izledi, fakat siyasi alanda tüm muhalefeti bastırmak için şiddet içerikli siyasette devam etti.
İki bölüm şeklinde sizler için hazırladığımız bu sohbetin ilk bölümünde Sisi hükümetinin ekonomi politikasını ele alacağız.
Abdlfettah Sisi, 8 haziran 2014'te Mısır anayasa mahkemesi önünde yemin ederek, yeni cumhurbaşkanı olarak faaliyete başladı. Sisi cumhurbaşkanlığından bir yıl geçerken bir çok bağımsız gözlemci ve yorumcuya göre bir yıllık cumhurbaşkanının karnesindeki en belirgin özelliği, güvenlik boyutunun artması ve demokrasinin askeri çizmelerin altında inlemesidir.
Son bir yılda Sisi hükümetinin bilânçosu, ülkede darbe sonucu işbaşına gelen hükümetin, ülkede ekonomi durumu iyileştirilmesi ve şiddet uygulayarak muhalefeti sindirme pahasına bile olsa ülkeye güvenliği geri getirmesini, ülke iç siyasetinde öncelik verdiği iki konu olduğu anlaşılıyor. Sisi ve destekçileri her şeyden ziyade son bir yılda hükümetin ekonomi karnesi üzerinde manevra yapıp onu olumlu değerlendiriyorlar. Sisi ve destekçileri, bütçe eksikliği, yüksek enflasyon, yüksek işsizlik oranı, halkın %50 oranında yoksul olması ve yüksek iç ve dış borç sorunlarını miras aldıklarını belirtiyorlar. Fakat yine her şeye rağmen Sisi hükümeti son bir yılda Mısır'ın ekonomi çizelgelerine göre daha iyi ve gelişmeye doğru bir süreç izlediğini savunuyorlar.
Genel olarak, Sisi hükümetinin ekonomik pragmatizmi, sübvansiyonları azaltma, yakıt fiyatlarını yükseltme, dış yatırımı çekme çalışmaları ve 2. Suveyş kanalının hizmete açılması olarak açıklanabilir.
Sübvansiyonlar, Kahire yönetimi için en önemli sorunlardan biridir. IMF verilerine göre Cemal Abdunnasır döneminden uygulanan sübvansiyonlar, masrafların %23'ü veya GSYİH'nın %11-12 oranında idi. Enerji sübvansiyonları, elektrik, doğal gaz ve benzini kapsıyor. Sisi hükümetinin ilk yılda ekonomi alanındaki en önemli girişimlerinden biri, sübvansiyonları azaltma ve aynı anda yakıt fiyatlarını %78 oranında arttırmaktı, sonuçta %12.8 oranında olan bütçe eksikliği, %10'a geriledi.
Sisi dış yatırım ve yabancı yardımları da ekonomi programına aldı. Mart 2015'te Kahire'de düzenlenen ekonomi gelişme konferansında yaptığı açıklamada, Sisi ülkenin kalkınması için 200-300 milyar dolara ihtiyacı olduğunu belirtti. Mısır hükümeti dış yatırım ile ülkede elektrik eksikliğini gidermeyi ve bu alanla ilgili diğer bölümlerde daha fazla yatırımı sağlamayı ümit ediyor. Fakat Mısır'da dış yatırım hala büyük sorunlarla karşı karşıyadır.
Bu sorunlardan biri bürokrasi, yüksek vergi oranı ve kambiyo (döviz işlemi) sistemidir. Yatırım bakanı Eşref Salman'ın bildirdiğine göre yatırımcıların 78 ajanstan izin almaları gerekir. bu konu tek başına yeni bir yatırım sürecini 5 yıla kadar uzatabiliyor. Salman'ın bildirdiğine göre Mısır hükümeti bürokrasi sorunlarını azaltmada kararlıdır. Fakat diğer bir sorun, yüksek vergi oranıdır. Sisi hükümeti vergi oranını gelecek 10'da %22.5'a düşürmeyi taahhüt etti. Fakat Mısır hükümeti 2014 yılında 3 yıl boyunca vergi oranını %25'ten %30'a arttırdı ki bu da yatırımcıların itirazına sebep oldu.
Kambiyo (döviz işlemi) de dış yatırımcıların en büyük sorunlarından sayılıyor. 2011 yılında devrim döneminde turizm ve dış yatırımın düşmesi nedeni ile dolar, Mısır'da az bulunuyordu. Bu yüzden Mısır pound'u 2014 yılında artışa geçerken, kara borsacılar yüksek fiyattan dolar satmaya başladılar. Mısır hükümeti bu yasadışı ticaretin önünü almak için Pound değerinin düşmesine izin vermenin yanı sıra, dolar satışı konusunda bankalara kısıtlama getirdi. Buna rağmen, Mısır'ın en büyük ticari ortağı olan Euro'nun düşüşe geçmesi ile Pound yine değer kazandı ve kara borsacılar tekrar ortaya çıktı. Mısır hükümeti 2014 yılında Pound'un %8 oranında değer kaybetmesine izin verdi fakat Mısır'ın iki rakibi olan Türkiye ve Fas milli para birimlerinin %20 oranında düşmesi nedeni ile onların mallarının daha iyi işlem görmesine sebep oldu.
Suveyş kanalı ise Kahire yönetiminin ekonomiyi düze çıkartmaya çalıştığı bir diğer eksendir. Turizmin ardından Suveyş kanalı ülkenin ikinci gelir kaynağı sayılıyor. Mısır yönetimi kanaldan transit geçişlerden şimdiye kadar milyarlarca dolar kazanmıştır. Sadece mayıs 2015'te Mısır yönetimi Suveyş kanalından 508 milyon dolar gelir elde etti ki bu rakam bir ay boyunca kanaldan kazanılan en yüksek gelirdir. Mısır'ın 2. Suveyş kanalından önce bu yoldan en az 5 milyar dolar kazancı olduğu biliniyor. Mısır yetkilileri 2. Suveyş kanalının hizmete açılması ve gelişmesi ile bu rakamın 2023'e kadar 13.5 milyar dolara yükselmesini ümit ediyorlar.
Tüm bu girişimler, Mısır ekonominin daha iyi olmasına sebep oldu. Mısır planlama bakanı 2014 yılı gelişme oranını yaklaşık %4 oranında açıklarken, 2013-2014 mali yılında kalkınma oranının sadece %2.2 olduğunu açıkladı. Mısır MB da Sisi hükümetini destek bağlamında yayınladığı raporda, dış borcun 45.1 milyar dolardan 39.58 milyar dolara yani GSYİH'nın %15.8'inden %12.5'a gerilediğini açıkladı. Mısır merkez bankası ayrıca enflasyon oranının haziran 2014'te %8.76'dan nisan 2015'te %7.19'a düştüğünü da açıkladı. Mısır hükümetinin verileri ayrıca işsizlik oranının 2014 yılı ilk çeyreğinde %13.4'ten 2015 yılı aynı döneminde %12.8'e gerilediğini belirtti.
Fakat tüm bu verilere rağmen Abdulfettah Sisi karşıtları son bir yılda ülke ekonomisinde ilerleme yaşanmadığını, zira Sisi hükümetinin Fars Körfezi Arap ülkelerin yardımı ve yüksek kredileri ile ülkeyi Mübarek döneminde olduğu gibi ekonomi açıdan bağımlı hale getirdiğini belirterek, açıklanan ekonomik verilerin son bir yıldaki ekonomi siyasetleri sonucu olmadığını belirtiyorlar. Söz konusu grup Sisi'nin mart 2015'te Şerm-uş Şeyh ekonomi konferansında, ülke ekonomisinin bir nebze güçlendirilmesi için gelecek yıllarda en az 300 milyar dolara ihtiyacı olduğuna dair sözlerinin, Sisi hükümetini dış yardımlara ne kadar bağımlı hale getirdiğini gösterdiğini belirtiyorlar.
Eleştirmenlere göre Sisi hükümeti 2014 yılı yaz aylrında sübvansiyonları azaltma, yakıt fiyatlarını yükseltme, vergileri arttırma ile bütçe eksikliğini azaltmasına rağmen, halkın geçimini zorlaştırdı. Sisi muhalifleri, daha sonra rafa kaldırılan hükümetin bir milyon konut inşa vaadine işaretle, halkın konut sorununun halen devam ettiğini belirtiyorlar.
Sisi hükümetine yöneltilen diğer ekonomi eleştirileri ise ordunun son bir yılda ülke ekonomisinde daha aktif olmasıdır. Sisi 2014 seçim kampanyasında ve Reuters'e verdiği demeçte, ordunun ülke ekonomisinin %40'ı oranında faaliyet yaptığı söylentinin doğru olmadığını, askeriyenin sadece ülke ekonomisinin %2'sinin bile elinde olmadığını belirtti. Eleştirmenlere göre ordu son bir yılda ülkenin bir çok ekonomi projesinde faaliyette bulunuyorlar ki en önemlisi de Suveyş kanalıdır. Suveyş kanalı projesi kanalın 216 milyon m3 dip taramasıdır ki bitmesi ile birlikte gemilerin geçişi ile kanalın geliri 17 milyar dolara ulaşıyor ve bu gelir de askeriyenin cebine akıyor.
Değerli dinleyiciler Mısır'da Sisi hükümetinin çalışmaları ve faaliyet karnesini ele aldığımız sohbetimizin birinci bölümünün sonuna geldik. Esen kalın009 015