Farsça Öğrenelim- 12
Bu bölümde Muhammed ve Ramin bir markete gidiyor ve biraz alış veriş yapıyor.
Market öğrenci yurdunun yakınındadır. Satıcı iki arkadaşın aralarında geçen diyalogdan öğrenci olduklarını fark ediyor.
Şimdi bugünkü dersimizin ilk diyaloğunu dinleyelim. Ama önce her derste olduğu gibi ilkin diyaloglarda geçen kelimeleri gözden geçirelim ve tekrarlayalım.
بفرمایید - چه ؟ شما می خواهید - پاکت - ماست - کره - نوشابه - ما میخو اهیم - ما لازم داریم - دو - سه - صابون - شامپو - کنسرو - ماهی - کنسرو ماهی - دیگر چه ؟ نان - آنجا - ما داریم - شیشه - آبلیمو - شیر - شما بدهید - راستی - تخم مرغ - پنیر - او می خواهد - برنج - روغن - کمی - ما نداریم - لطفاً - ما هستیم - ما نیستیم - کدام - ساختمان - احتمالاً - همکلاسی - دوست - متشکرم
Buyrun, ne?, siz istiyorsunuz, paket, yoğurt, tereyağı, meşrubat, biz istiyoruz, bize lazım, iki, üç, sabun, şampo, limon suyu, süt, siz verin, sahi, yumurta, peynir, o istiyor, pirinç, yağ, biraz, bizim yok, lütfen, biz varız, biz yokuz, hangi, bina, muhtemelen, sınıf arkadaşı, arkadaş, teşekkür ederim.
Kelimeleri not alıp tekrarladığınızı umuyorum. Şimdi iki arkadaşla satıcı arasında geçen diyaloğu dinleyin ve tekrarlayın.
در فروشگاه صدای جا به جا کردن وسایل و سر و صدای خیابان
Markette, eşyaların sesi, caddenin sesi
فروشنده - بفرمایید ، چه می خواهید ؟
Satıcı: Buyrun, ne istiyorsunuz?
محمد - ما یک ظرف ماست ، دو بسته کره و یک نوشابه می خواهیم .
Muhammed: Biz bir kap yoğurt, iki paket tereyağı ve bir şişe meşrubat istiyoruz.
رامین - سه عدد صابون ، یک شامپو و دو کنسرو ماهی هم لازم داریم .
Ramin: Üç adet sabun, bir şampo ve iki balık konservesi de istiyoruz.
فروشنده - دیگر چه ؟ نان هم آنجاست . نان می خواهید ؟
Başka? Ekmek de orada, ekmek istiyor musunuz?
رامین - خیر ، ممنون . یک شیشه آبلیمو و دو بطری شیر هم بدهید .
Ramin: Hayır, sağol, bir şişe limon suyu ve iki şişe de süt verin.
محمد - راستی ، سعید هم چند تا تخم مرغ و یک بسته پنیر می خواهد . رامین ، ما برنج و روغن داریم ؟
Muhammed: Sahi, Said de bir kaç yumurta ve bir paket peynir istiyor. Ramin, acaba bizim pirinç ve yağımız var mı?
رامین - بله ، کمی برنج داریم ، اما روغن نداریم .
Ramin: Evet, biraz pirincimiz var, ama yağımız yok.
محمد - پس آقا لطفاً تخم مرغ ، پنیر و روغن هم به ما بدهید .
Muhammed: O zaman bayım lütfen yumurta, peynir ve yağ da bize verin.
Şimdi bir kez daha aynı diyaloğu bu kez tercümesiz dinleyin ve tekrarlayın.
فروشنده : بفرمایید . چه می خواهید ؟
محمد - ما یک ظرف ماست ، دو بسته کره و یک نوشابه می خواهیم .
رامین - سه عدد صابون ، یک شامپو و دو کنسرو ماهی هم لازم داریم .
فروشنده : دیگر چه ؟ نان هم آنجاست . نان می خواهید ؟
رامین - خیر ، ممنون ، یک شیشه آبلیمو و دو بطری شیر هم بدهید .
محمد - راستی سعید هم چند تا تخم مرغ و یک بسته پنیر می خواهد . رامین ، ما برنج و روغن داریم ؟
رامین - بله ، کمی برنج داریم ، اما روغن نداریم .
محمد - پس ، آقا لطفاً تخم مرغ ، پنیر و روغن هم به ما بدهید .
Satıcı hepsini paketledikten sonra hesap makinesi ile fiyatları toplarken Ramin’den bazı sorular soruyor. Şimdi bu diyaloğu dinleyip tekrarlayalım.
فروشنده : شما دانشجو هستید ؟
Satıcı: Siz talebe misiniz?
رامین - بله ما دانشجو هستیم .
Ramin: Evet, biz talebeyiz.
فروشنده : شما در کدام ساختمان ساکن هستید ؟ ساختمان 3 ؟
Satıcı: Siz hangi binada kalıyorsunuz? 3 no;lu binada mı?
رامین - خیر ، ما در ساختمان 2 هستیم .
Ramin: Hayır, biz 2 no;lu binadayız
فروشنده : پس احتمالاً همکلاسی هستید ؟
Satıcı: O zaman muhtemelen sınıf arkadaşısınız?
رامین - خیر ، ما با هم دوست هستیم .
Ramin: Hayır, biz sadece arkadaşız.
Şimdi bir kez daha aynı diyaloğu bu kez tercümesiz dinleyin ve tekrarlayın.
فروشنده : شما دانشجو هستید ؟
رامین - بله ما دانشجو هستیم .
فروشنده : شما در کدام ساختمان ساکن هستید ؟ ساختمان 3 ؟
رامین - خیر ، ما در ساختمان 2 هستیم .
فروشنده : پس احتمالاً همکلاسی هستید ؟
رامین - خیر ، ما با هم دوست هستیم .
Ramin ve Muhammed alış verişin sonunda satıcıya para ödüyor ve teşekkür ediyor. İki arkadaş paketleri alıp yurda dönüyor. Alış verişleri bayağı ağır ama, yurt pek uzakta değil.