Ekim 13, 2017 17:15 Europe/Istanbul

Bugünkü sohbetimizde geçen bölümde ele aldığımız "Tahmin et kim akşam yemeğine geliyor" adlı eseri irdelemeye devam etmek istiyoruz.

Hatırlanacağı üzere geçen bölümde 23 yaşındaki genç kız Jui tatil için gittiği Havai adasında siyahi Dr. John Prentisle tanıştıktan sonra birlikte San Fransisco’ya geri döner.

Jui ve John birlikte Jui’nin babası ve annesi yani Mat ve Christina’yı evlilikleri konusunda ikna etmek istiyor. Ancak çift bu konuyu aileye açtıklarında, ailenin tüm üyeleri adeta şok oluyor. Beyaz Jui annesini ikna edebiliyor, fakat babası böyle bir izdivacı benimseme konusunda kuşkulu duruyor. Christina ve Mat’in arkadaşı olan aile dostları, yani bir ruhani olan sayın Mike Ryan da Mat’i ikna etmeye çalışıyor, fakat Mat başında bulunduğu gazetede özgürlükten dem vurduğu halde beyaz kızı Jui ile siyahi John’un evlenmesini maslahata aykırı buluyor ve böyle bir çiftin Amerikan toplumunda mutlu olamayacaklarını savunuyor.

Şimdi Tahmin et kim akşam yemeğine geliyor adlı eserin iki sahnesini birlikte gözden geçirelim.

Filmin 51. Dakikasında başlayan bir sahnede Mat’ın arkadaşı Mike Ryan evine gelmiş ve Mat ile John ve Jui’nin evlilik kararı hakkında sohbet ediyor. O sırada Christina da onlara katılıyor. Mike şöyle diyor: John ve Jui her şeyi çok iyi biliyorlar. Onlar ciddi, akıllı ve zeki insanlar. Eğer nasıl bir geleceğin onları beklediği halde yine birbirini ister ve bunu kabul ederlerse, bence onlar son derece birbirini seviyor ve siz de birbirini seven iki insanın bu dünyada mutluluğu hakeden en şayeste insanlar olduğunu kabul etmeniz gerekir.

Mat şöyle diyor: Bilemiyorum Mike. John ve Jui’nin hiç bir zaman mutlu olamayacaklarını asla düşünmemeyi arzu ederdim, ama bu mümkün değil.

Mike alaylı bir gülümseme ile şöyle diyor: Demek ki sen böyle düşünüyorsun. Biraz sıkmıyor musun? İnsanın inandıkları ilkeler ve inançları ile yüzleşen sahtekar bir özgürlükçüyü görmek çok ilginç. Gerçi ben her zaman bu mücadeleci özgürlükçü maskenin ardında mutlaka bağnaz ve gerici birinin yattığından emindim.

Söyleyecek bir şey bulamayan Mat ise bitkin vaziyette, sus artık, diyor.

Şimdi biraz önce anlattığımız sahnedeki sosyal işaretlerinin analizine dikkatinizi çekmek istiyoruz.

Mat Guardian gazetesinde özgürlük ve ırkların eşitliğinden dem vuruyor, fakat şimdi kızı siyahi bir erkekle evlenmesini kabullenemiyor. Bu durum Mat’in söz ve ameli birbirini tutmadığını gösteriyor. Mat’in gazetesinde attığı ırkçılıkla mücadele sloganları sırf sosyal ve aydınlıkçı bir gösteridir ve ailevi yaşamındaki gerçeklerle örtüşmemektedir. Gerçekte Mat’in  bu evliliği kabul etmekten korkmasının kökleri çevresine ve yaşadığı toplumun şartlarına uzanır. Buna göre filmin bu sahnesi aslında Amerikan toplumunun 1960’lı yıllarda hala iki ırk arasında evliliği benimsemeye hazır olmadığını hatırlatarak bu konuya karşı pek de samimi olmayan bir tutum sergiliyor. Bu konu hatta toplumda ırkların arasında sınırların kaldırılmasını isteyen insanların kişisel yaşamlarında bunu yapmak istemediklerini ortaya koyuyor.

John’un siyahi ebeveyni Jui’nin daveti üzerine San Fransisco’ya geliyor. John ve Jui onları karşılamak için havaalanına gelerek onları Mat’in evine getirmek istiyor.

Filmin 68. Dakikasında başlayan sahnede John ve Jui, John’un ebeveyni ile bir araç içinde havaalanından eve doğru ilerliyor. Arabada sessizlik hakim ve herkes birbirine bakıyor. O sırada John’un annesi bayan Deriton’dan anne ve babası nasıl tepki verdiklerini sormak istediğini söylüyor. John’un babası da ben de aynı şeyi soracaktım, diyor. Jui şöyle diyor: lütfen bana Juanna deyin. Annem ve babam gerçekten şaşırmıştı. Onları şimdiye kadar hiç böyle görmemiştim.

John’un babası şöyle diyor: o zaman eğer biz de biraz şaşırırsak, bizi serzeniş etmezsiniz, değil mi? Bence eğer siz ikiniz iki zincire bağlanmış deliler gibi davranıyorsunuz desem, pek de yanlış söylemiş olmam, öyle değil mi? O sırada Jui’nin somurtmasından yakın bir görüntü ve John’un huzursuzluğundan da aynı şekilde yakın bir görüntü veriliyor. John şöyle diyor: oh baba, bu olay  hızlı bir şekilde oldu. Biz böyle olmasını istemedik, kendiliğinden böyle oldu. Eminim hem Juanna’nın anne babası ve hem sizin için biraz zordur.

John ve Jui, John’un anne ve babası ile birlikte Deriton’ların evine gidiyor. Sonunda uzun süren sürtüşmelerin ardından bu evliliğe karşı çıkan John’un babası ve Jui’nin babası John ve Jui’nin evlenmesini kabul ediyor.

Şimdi bu sahnede yatan işaretlerin irdelenmesinde dikkatinizi bir noktaya çekmek istiyoruz. Eğer filmi seyrettiyseniz, hatırlayacaksınız  bu sahnede John’un anne ve babasının John ve Jui ile karşılaşması için seçilen yer, bir aracın içidir. Bu sahnede kameraların hareketi ve ses efektleri çok kez aracın hareket halinde olduğunu hatırlatıyor. Burada aracın hareket etmesi beyazın siyahiyi ve bilakis siyahinin beyazı benimseme sürecinden geçişini simgeliyor. Araç beyaz ve siyah ırkların uzlaşma sürecini gösteriyor, fakat aracın hareket halinde olması beyaz ve siyah arasındaki sınırların kaldırıldığı konusunda kesin bir şekilde söz etmenin mümkün olmadığını ifade ediyor.

Tahmin et kim akşam yemeğine geliyor adlı eserde siyahilerden görüntü değişikliği sunma ivmesi Pinky adlı esere göre çok daha şiddetli oluyor  ve medeniyet işaretleri ve unsurları sadece beyazları kapsamıyor ve bazı medeniyet ve kültürlü olma işaretleri siyahi hekime veriliyor.

Bu filmde yer alan mevcut işaretler bir nevi beyaz üstünlüğü düzeninden soğumuşluğu gösteriyor. Beyaz üstünlüğü düzeni Amerika’nın 1960’lı yıllarındaki şartlara aykırıdır ve bu ülkenin yeni sosyal ve kültürel gelişmeleri ile eşgüdümlü olamaz ve önündeki meseleleri üstünlük taslaması ile çözümleyemez. Irkçılığın tenkit edilmesi ise bu filmin ana şifrelerinden sayılır.

Bir milletin doğuşu, Tom amcanın kulübesi ve Pinky adlı filmlerde beyazların sultacılığı ve üstünlük taslama duyguları gibi kavramlar, Tahmin et kim akşam yemeğine geliyor adıl filmde biraz renksizleştiği gözleniyor. Bu filmde beyazlarla siyahlar akılcılık, zeka, ciddiyet, edep ve kültür gibi sıfatlarda eşit düzeyde gösteriyor. Eğer Pinky adlı filmde bir siyahinin en yüksek düzeyde mesleği hemşirelik olarak tanıtılıyorsa, Tahmin et kim akşam yemeğine geliyor adlı eserde başarılı bir siyahi hekimden söz ediliyor. Bu durum siyahileri sosyal ve iktisadi konumlarının geliştiğini gösteriyor, fakat buna rağmen iki ırk arasında istisadi ve sosyal bakımından olmaı gereken eşitlik seviyesine ulaşılamadığı anlaşılıyor, zira John’un bir doktor olmasına karşın filmde siyahiler hizmetçi gibi rollerde de görünüyor. Nitekim Mat Deriton ailesinde hizmetçi, siyahi bir kadındır. Öte yandan bu eserde yine medeni ve siyasi mevkileri ele geçirme konusunda beyazlar hala siyahilerden üstün ve öndedir. Örneğin filmde Guardian gazetesinin genel yayın yönetmeni beyaz derili Mat Deriton’dur. Mat gazetesinde ırkçılık karşıtı bir tutum sergiliyor, fakat pratikte bu konuda pek emin adımlarla hareket edemiyor.

Eğer Pinky adlı filmde bir siyahi, siyah derili olmaktan hoşnut değilse veya gerçek kimliğini benimsemek veya inkar etmekte kararsız gözüküyorsa, Tahmin et kim akşam yemeğine geliyor adlı eserde siyahi karakter, siyah derili olmaktan memnundur ve filmin ta başından biraz kuşku ile beraber olsa bile, başkaları onu bir siyahi olarak tanımalarını istemektedir. Ancak bu karakter kişisel yaşamı konusunda karar verebilmek için hala bir önceki beyaz ve siyah kuşaktan izin almak zorundadır.

"Tahmin et kim akşam yemeğine geliyor" adlı eserin bu iki sahnesinin irdelenmesinden de anlaşıldığı üzere eserin yapıldığı yıllarda beyazlarla siyahların arasındaki ilişkilerde köklü değişikliklerin yaşandığı ve siyah beyaz kimliklerin yeni bir kalıpta sunulduğu söylenebilir. Bu film aynı zamanda mevcut cinsiyet düzenini de sorguluyor ve sosyal dinamiklere ve değişimlere göre beyaz siyah teamülünden yeni bir model sunmaya ve beyazların siyahilere nazaran üstünlüğü gibi geleneksel modelin alternatifi yapmaya çalışıyor.

Böyle bir görüntü sunmakta karşılıklı ilgi, bireysel kişilik ve sosyal konum gibi unsurlar ve bileşenler önemli telakki ediliyor ve renk, ırk ve yaş farkı gibi bileşenler marjinalleşiyor. Gerçi "Tahmin et kim akşam yemeğine geliyor" adlı eserde siyahiler kaderleri için mücadele veriyor, fakat yine de nihai kararı veren taraf beyazlardır. Eğer Jui’nin anne ve babası bu izdivaca rıza göstermeseydi, John’un anne ve babası da vazgeçecekti. Güya yapımcı ABD toplumunda 1960’lı yıllarda iki ırkın evlenmesi konusundaki ırkçı ve adil olmayan şartları idrak etmiş ve bunun boş ve anlamsız bir mesele olduğunu göstermeye çalışmıştır. Ama yine de Amerika’da bu mesele sadece 1960’lı yıllarda değil, halen de insan haklarını savunduğunu iddia eden bu ülkede devam etmektedir.