Hüseyni Erbain-1
(last modified Sun, 26 Sep 2021 06:18:00 GMT )
Eylül 26, 2021 09:18 Europe/Istanbul

Bu bölümde sizleri Erbain yürüyüşlerinin kısa tarihi ile tanıştıracağız.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei Erbain yürüyüşleri hakkında şöyle buyurmaktadır: "  Bu Erbain yürüyüşleri hakikaten  eşsiz bir hadisedir.  Bu Hüseyni hareket,  İmam Hüseyin as'ı tanıma yelpazesini genişletmektedir.  Erbain evrenselleşmiş ve daha da evrenselleşecektir.  1400 yılın ardından kaynayan bu kan Hüseyin bin Ali as'ın kanıdır. Her gün tazeleşiyor her gün daha da yaşatılıyor.  İşte  kimsesizlik ve yalnızlık içerisinde olan Eba Abdullah ve Zeyneb sa'nın  gırtlağından  çıkan Aşura mesajının ta kendisidir. Bu mesaj dünyayı sarmış ve her yere yayılmıştır. "

 Gök yüzü kana bürünmüş. Yeryüzü ağlayan çocuğun  beşiği gibi sarsılmış ayaklar altında titremektedir. Şimdi de  hayret verici bir an gelip çatmıştır.   Zamanın yüksek haykırışları duyuluyor.  Sanki birisi  çocuğunun ölümünden dolayı ağlıyor.....

Yine Erbain, dünyada en büyük dini toplanma zamanı gelip çatmıştır.  Milyonlarca insan  insanlık ve hürriyet sembolünü anmak için yaya olarak  80 kilometreyi dünyanın efendisi İmam Hüseyin as'ın yalnızlığı ve mazlumiyetini hatırlatmak için  geride  bırakmaktadır.   Bu büyük insani  hareketin sayesinde beliren görkem  izah edilemez.  Hiçbir dil bu görkemi  nitelendiremez. 

Kerbela'ya giden yolların üzerinde bulunan  şehirler ve bölgelerin tüm ahalisi  canıgönülden   Seyyidüşşüheda ziyaretçilerini ağırlamak için  sahaya inmiş ve evlerini, camiler, Hüseyniyeleri, dükkanları ve sitlerini ziyaretçilere hizmet etmek için ayırmışlardır. 

 

Eba Abdullahilhüseyin as  cennet ehli gençlerinin  efendisidir.  Allahu Teala   dünya ve ahirette  İmam Hüseyin as'a büyük makamlar inayet buyurmuştur.   Allah Resulü Hz. Muhammed saa ise bu hususta şöyle buyurmuşlardır: "  Hüseyin'in şehadeti için  müminlerin yüreğinde hiçbir zaman soğumayan  bir hararet vardır. " 

 Son yıllarda  20 milyonu aşkın insan " Hüseyin'i seven Allah'ın sevgisine layıktır."  sloganı ile  Allah Resulünün torununun  şehadetinin 40'ında  Irak'taki Kerbela şehrinde bulunur.   Öyle büyük bir nüfus ki   izzet, dindarlık ve hürriyet sloganları ile harekete çıkmıştır.  Bu kendiliğinden başlayan hareket  dünyaya  önemli mesajlar içeriyor.  

 İmam Hüseyin as'ın " Var mı bana yardım eden" seslenişi sanki yüzyıllar sonra tekrar duyulmakta. Bu seslenişe ise bu yürüyüşler cevap niteliğindedir.  Dalgalar misali akan Erbain yürüyüşçüleri, bu seslenişe cevap verip İmamlarına söz vererek  yolunu devam ettirme ve  değerli ablası Hz. Zeyneb sa ve pak oğlu İmam Seccad as'a yardım etme sözlerini tekrarlarlar. 

  Tarih boyunca yaya olarak ziyaret gitme defalarca tekrarlanmıştır.  Örneğin  Adem as  70 kez yaya olarak  Allah'ın evinin ziyaretine gitmiştir.   Birçok dini lider  de  farklı dönemlerde bu manevi ziyareti  yaya olarak gerçekleştirmiştir.   İmam Hasan Mücteba as da  yaya olarak  hatta kimi zaman yalın ayak bir şekilde  Allah evine gitmiştir.   Tabii ki  yaya olarak yola koyulmak  özel bir dine  has değildir.   Nitekim  Roma İmparatoru Sezar da   tanrısına İran İmparatorluğu ile savaşında  zafere kavuşması halinde  bu büyük zaferi şükretme  adağı olarak İstanbul-Konstantinopol'dan  yaya olarak Beytül Mukaddes'e gideceği sözünü verdi.   Nitekim zaferinin ardından  adağını da  yerine getirdi ve Beytülmukaddes'e doğru yola çıktı. 

   İmam Hüseyin as'ın  türbesini yaya olarak  ziyaret etmek de Ehlibeyt İmamlarının olduğu dönemlerden itibaren yaygındı.   Ancak bu ziyaret ve yürüyüş önemli tehlikeler ile de beraberdi.  Tarihi belgelere göre  Mütevekkil gibi zalim bir halife döneminde  İmam Hüseyin as'ı ziyaret etmek isteyenlerin elleri kesilirdi. Tüm bu zulümlere rağmen  insanlar yine de ziyarete giderlerdi.  Saddam döneminde de  onun zalim ve baskıcı hükümeti  güvenlik güçlerini  ziyaretçilerin yolu üzerinde pusuya yatırırdı ve  onlara eziyet ettirirdi.  Böylece insanları İmam Hüseyin as'ı ziyaret etmekten  alıkoymak isterdi. Ancak insanlar İmam Hüseyin as'a yönelik sevgilerinden dolayı fiziksel zorluk ve sıkıntıları kabullenip  ziyaretten vaz geçmiyorlardı. 

Irak Baas Rejimi ve Saddam'ın devrilmesinin ardından,  yıllık yürüyüşler ve ziyaretlerin  toplu halde yapılması için  zemin hazırlanmış oldu. Mevcut istatistiklere göre  2 ila 3 milyon kişi 2003 yılında  Erbain yürüyüşlerine katıldı. Bu sayı git gide de artmaktadır.   Irak'taki durumun iyileşmesi ile  Şiiler, Sünniler ve Hristiyanlar da dahil  bölge ülkelerinden  birçok kişi bu yürüyüşe katılmaktadır. Irak resmi istatistiklerine göre  2012 yılında 10 milyonu aşkın kişi  yürüyüşlere katıldı.  Bir sonraki yılda ise kimi raporlar 15 milyon kişinin   Kerbela'ya gittiğini gösterdi.  

 Aşura bir gün sürse de  etkileri ebediyen sürecektir ve  uyanmış ve pak gönülleri etkileyecektir.  İmam Hüseyin as'ın  Hicri Kameri  61 yılındaki kıyamı,  bugüne kadar coşan bir kaynak gibi doyurucu ve  saf suyu ile  marifet, hakikat ve adalete susayanları  doyurmakta  ve  birçok haktalep  hareketin esin kaynağı olmuştur.   Günümüzde  Ehlibeyt sevdalıları   yaya olarak  olarak binlerce adım atarak  Kerbela'ya ulaşıp efendilerine saygılarını sunmak istiyorlar.  Onlar "Efendim! Kerbela'ya size yardım etmek için gelemedik. Şimdi de sizin  yaşattığınız dini korumaya geldik. "

 Erbain'e giden bu günlerde milyonlarca insan  farklı yollarla , farklı düşünceler ve dinler ile,  eşsiz sevgileri ve gamlı ve kederli gönülleri ile,  yaya olarak Kerbela'ya doğru hareket etmektedirler.  Dünyada eşi benzeri bulunmayan bu yürüyüşler, sadece görünüşteki çaba sayılsa da,  gerçekte  ziyaretçileri ruhsal ve manevi olarak  geliştirmektedir.  Ziyaretçinin vücudu,  bu uzun yürüyüş sırasında,  zayıflar ancak  ruh ve maneviyatının güçlendirilmiş olur. Olur da bu tathir ve ruhsal temizlenme süresi kişide kalıcı olarak devam ederse  ne mutlu bu kişilere. 

  Erbain günü yürüyüşleri, ayrıca  kişiyi yeni marifete dayalı  tecrübeleri ve farkındalığın artmasında da geliştirir.   İşte kazanılan bu marifete dayalı deneyimler,   İmam Hüseyin as'ın keramet dolu bakışı ve baba sevgisinden  kaynaklanmaktadır.  Ziyarete çıkan insan ise ruhsal ve manevi olarak bu durumdan etkilenir.   Burada önemli olan konu  bu inayetlerin hem ziyaretçiye hem de  ziyaretçilere hizmet veren ve onları ağırlayanlara da verilmesidir.  

 İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei   Iraklı hizmet çadırları sorumluları ile görüşmesinde  2019 yılında şöyle buyurmuştu: "   Bu Erbain yürüyüşleri hakikaten  eşsiz bir hadisedir.  Bu Hüseyni hareket,  İmam Hüseyin as'ı tanıma yelpazesini genişletmektedir.  Erbain evrenselleşmiş ve daha da evrenselleşecektir.  1400 yılın ardından kaynayan bu kan Hüseyin bin Ali as'ın kanıdır. Her gün tazeleşiyor her gün daha da yaşatılıyor.  İşte  kimsesizlik ve yalnızlık içerisinde olan Eba Abdullah ve Zeyneb sa'nın  gırtlağından  çıkan Aşura mesajının ta kendisidir. Bu mesaj dünyayı sarmış ve her yere yayılmıştır. "

Erbain  ve yürüyüşleri,  İslami coşku ve tutkunun eşsiz bir gösterisi ve dünyada hakiki İslam'ın tanıtılmasının en etkili faktörlerindendir.    Irak'ta Safer ayının 20'inci gününde yaşananların geniş çaplı  olarak medyaya yansıtması  muhakkak dünyayı meraklı hale getirmektedir.  Dünya da bu büyük nüfusun nereye yürüdüğünü merak ediyor.  Onlar da kuşkusuz   Hüseyin bin Ali as'ın  kim olduğunu sormaya başlarlar. Acaba ziyaretine bu kadar insanın akın ettiği şahsiyet kim diye. 

  Hüseyni Erbain'in önemi ve  değeri ise  Aşura hakikati ve  Seyyidüşşüheda'nın sözlerinin yayılması için  altın bir fırsat olmasından dolayıdır. Kuşkusuz  Hüseyni Erbain'in bu şekilde anılması,  Aşura sonrası  dindar bir şekilde yaşamak isteyenlerin  görevi ve hayatlarının süsüdür.   Erbain coşkulu bir şekilde böyle devam ettiği sürece  Aşura hareketinin devamı olarak görülmelidir.  Bu sayede  İslam da ayakta durur ve küresel boyutlar kazanır.