AB Yeni Dış Siyaset Sorumlusu'ndan Bercam'a Vurgu
(last modified Tue, 03 Dec 2019 05:15:35 GMT )
Aralık 03, 2019 07:15 Europe/Istanbul
  • Avrupa Birliği
    Avrupa Birliği

Avrupa Birliği özellikle de Almanya, Fransa ve Britanya 2015 yılında İran ile yapılan Bercam Nükleer Anlaşmasının sağlanmasında önemli bir rol oynadı. Buna rağmen Amerika'nın bu anlaşmayı terk etmesinin ardından Avrupalılar bu anlaşma çerçevesindeki taahhütlerini yerine getirmekte başarısız kaldılar.

Şimdi de Avrupa Birliği yeni dış siyaset sorumlusu Josep Borrel iş başına gelir gelmez Bercam Nükleer Anlaşmasının korunması için çaba göstereceği sözünü verdi. 

Pazar günü AB dış siyaset temsilcisi olarak göreve başlamasına paralel olarak verdiği röportajda Borrel bu uluslararası anlaşmanın hayatta tutulması için topyekun çabaların devam etmesine vurgu yaparak AB'nin bu anlaşmanın bekasına ilgi duyduğunu söyledi. 

AB dış siyaset temsilcisi yeni yetkilisi bu anlaşmaya taraf tüm ülkelerden bu anlaşmayı ayakta tutmak için ellerinden geleni yapmalarını istedi. 

Yeni AB dış siyaset temsilcisinin Bercam Nükleer Anlaşmasının korunmasına vurgusu aslında onun bu göreve getirilmeden önceki tutumları ile aynı yöndedir. Borrel dobralığı ile bilinen bir kişidir. Bu yetkili defalarca Amerika'nın tek taraflı siyasetlerini de eleştirmiştir. 

Borrel yaklaşık iki ay önce 7 Ekim 2019 yılında Bercam Nükleer Anlaşmasının korunmasına vurgu yaparak şöyle dedi: " Çıkarlarımız ve güvenliğimizi korumak amacı ile durumun daha da kötüleşmesinin önüne geçmek için bu uluslararası anlaşmayı korumalıyız. Avrupalıların siyasi bütünlüğü ise bu anlaşmanın korunması için hayati önem taşıyor. "

Böylece AB'nin yeni dış siyaset sorumlusunun Bercam Nükleer Anlaşmasının uygunsuz durumundan dolayı öncelikli olarak bu hususu ele alacağı söylenebilir. 

Avrupa Birliği ve Avrupa Troykası Amerika'nın Mayıs 2018'de yasa dışı bir şekilde nükleer anlaşmayı terk etmesinin ardından İran'ın ekonomik çıkarlarını garanti altına alacağı ve İNSTEX gibi özel  mali sistemi uygulayacağı vaatleri ile bu anlaşmayı koruyacağını belirtti. Tabii Avrupalılar Washington'un bu anlaşmaya karşı tutumlarına sözlü olarak karşılık verseler de pratikte asıl vaatlerini yerine getiremediler. İran ise Amerika'nın bu anlaşmadan çıkmasından bir yıl sonra stratejik sabrına son verip Avrupalıların da Amerika'nın anlaşmadan çekilmesinden doğan ekonomik zararları karşılayamaması yüzünden anlaşmanın 26'ıncı ve 36'ıncı maddelerine dayanarak Bercam Nükleer Anlaşmasındaki taahhütlerinin bir kısmını askıya almaya ve durdurmaya başladı. Bu çerçevede İran dört adım çerçevesinde bu anlaşmadaki taahhütlerini azalttı. Tahran Bercam Nükleer Anlaşmasındaki taahhütlerini azaltma sürecine vurgu yaparak bu anlaşmaya taraf olanların taahhütlerini yerine getirmeleri halinde yeniden geçmişteki duruma geri dönülebileceğini belirtti. 

İran'ın Birleşmiş Milletler Teşkilatı'ndaki temsilcisinin yardımcısı İshak Al Habib'in söylediğine göre İran bundan sonra Bercam Nükleer Anlaşmasının yükünü tek başına taşıyamaz, taşımamalı ve zaten taşımak da istemiyor. "

Görünen o ki Avrupa gerçekten bu uluslararası anlaşmayı korumak istiyorsa Borrel'in AB dış siyaset sorumlusu olarak görev yaptığı dönemde ihmalkarlığı bir kenara bırakıp kesin bir şekilde Trump hükümetinin tek taraflı siyasetleri karşısında dik duruş sergilemelidir. Bu mesele ise Borrel'in  tek taraflılık ile mücadeleye yaptığı vurgulardan dolayı önem taşımaktadır. 

Borrel son röportajında da AB'nde Amerika başkanı Donald Trump'ın sorunlara yol açan girişimleri ile mücadele hususunda yeni özel siyasetlerin belirlenmesine vurgu yaptı. 

Borrel Temmuz 2019'un başlarında da İran'ın şimdiye dek nükleer anlaşmayı ihlal etmediğini Donald Trump'ın bu anlaşmayı ihlal ettiğini söyleyerek bu anlaşmayı korumak için Avrupa'nın çaba gösterdiğini dedi. 

Şimdi de Avrupa Birliği İran'ı tehdit etme ve yaptırımlar geri getirme  yerine en iyisi Bercam Nükleer Anlaşması çerçevesindeki taahhütlerini bir an önce hayata geçirsin. Böyle olursa İran da bu anlaşmadaki taahhütlerine geri dönecektir.