Amerika'nın Tekfirciler ile ilgili Güvenlik Konseyi Kararına Karşı Çıkması
(last modified Wed, 02 Sep 2020 13:49:17 GMT )
Eylül 02, 2020 16:49 Europe/Istanbul
  •   Amerika'nın Tekfirciler ile ilgili  Güvenlik Konseyi Kararına Karşı Çıkması

Amerika, Suriye krizinin 2011 yılında başlamasından sonra özellikle de IŞİD gibi terör örgütlerinin kurulması ve gelişmesinde önemli bir rol oynadı. Şimdi de tekfirci teröristlerin kullanım tarihinin dolması ile Avrupa menşeli teröristlerin akıbeti Amerika ve Avrupa arasında yeni ihtilaf konusu olmuştur. Bu çerçevede Amerika Pazartesi günü Güvenlik Konseyi'nin yabancı tekfirci teröristler ile ilgili kararı veto etti.

 Amerika bu kararda yabancı tekfircilerin  ülkelerine dönmesine değinilmediği için bu süreci veto etti ve Avrupalı ülkeler ve ortakları ile yeni bir ihtilaf konusu yarattı.   Bu karar ise Güvenlik Konseyi'nin geçici üyesi  Endonezya hükümeti tarafından sunulmuştu. Güvenlik Konseyinin 14 üyesinin onayına rağmen Amerika bu kararı veto etti. 

 Batı Bloku en azından görünüşte  terörizm ile mücadelede oybirliği içerisinde olsa da Washington'un Avrupalı taraflardan tam destek alan bu karara karşı çıkması Atlantik tarafları arasında ciddi ihtilafların olduğunu, Trump'ın vatandaşları sayılan teröristleri ülkelerine iadesine karşı çıkan Avrupalı ortaklarına  kızdığını göstermiş oldu.  

 Endonezya'nın önerdiği bu karar  BMT üye ülkelerini   Suriye ve Irak'ta hapiste bulunan binlerce teröristin hapis cezalarını çekmelerinin ardından  anavatanlarına dönmelerini kabul etmelerine, eşleri ve çocuklarına özel yardımlar yapmalarına teşvik ediyor.  Amerika'nın BMT'ndaki büyükelçisi  Kelly Craft ise   terörizm aleyhinde olması gereken Endonezya hükümetinin girişimini bir kararının olmamasından daha beter olduğunu öne sürdü.  Kelly Craft, teröristlerin ülkelerine geri gönderilmesi doğrultusunda tanımlanan ilk hayati adıma değinmeden  bu kararın terörizm ile mücadelede başarısız kalacağını iddia edip Amerika'nın bu yüzden bu karara katılmadığını belirtti. 

 Amerika'nın bu kararı veto etmek için mazeret aramasına ilaveten bu doğrultuda iki husus da dikkat çekmektedir.   İlk olarak  Trump hükümetinin tutumları ve girişimlerinden dolayı Amerika günden güne daha da tecride sürüklenmektedir. Amerika'nın Batılı ortakları bile  Washington'un yanında yer almaktan çekiniyorlar.  Bunun nedeni ise aslında Trump hükümetinin tek yanlı ve başına buyruk siyasetleridir.  Trump, Amerika çıkarlarını üstün göstererek yukarıdan aşağıya dönük bakışı çerçevesinde  tüm hükümetlerin bölgesel ve küresel alanlarda Amerika hükümetine uyması gerektiğini öne sürüyor.   Doğal olarak çok kutupluluğun  inkar edilemez bir gerçeğe dönüştüğü günümüz dünyasında ise  böyle bir bakış açısına yer verilmeyecektir. Bu yüzden Trump'ın lafazanlıkları ve boş konuşmaları da  gerçek dış dünyasında  Washington'un tecride sürüklenmesine yol açmıştır. 

 Amerika ulusal güvenlik eski üyesi Robert Mally ise Trump'ın tek yanlı siyasetlerinin Amerika'yı yalnızlaştırdığını  bunun da BERCAM nükleer anlaşmasından çıkarak  ve de Avrupalı ortaklara ticari tarifeler yüklenerek daha da alenileştiğini söylüyor. 

Bir diğer yandan ise  Trump tekfirciler hususundaki sorumlulukları Avrupa'ya yüklemiş ve onların Avrupalı ülkeler tarafından teslim alınmalarını istemiştir. Görünen o ki Trump Amerika'nın özellikle de IŞİD gibi terör örgütlerinin kurulması ve gelişmesindeki rolünü unutmuştur.  Washington kendisi sebebiyet verdiği olguların zararlı taraflarını  diğer ülkelere yüklemekte gözünü bile kırpmıyor. Trump'ın Ocak 2016'da seçim kampanyasında yaptığı konuşma unutulmamalıdır. Trump bu konuşmasında Obama ve Hillary Clinton'un  sadakatsiz insanlar olduklarını ve  beraber  IŞİD'i ortaya çıkardıklarını  söylemişti. 

Rus siyasi uzman İvan İpolitov ise şöyle diyor:"   Amerika'nın son yıllardaki hedefi  terörizm ve radikalizmi   dış siyasetlerini hayata geçirmek için  araç olarak kullanmasıdır. Bu girişim ise  Batı Asya ülkelerini zayıflatmış ve  terörizm ve radikalizmi geliştirmiştir. "

Şimdi de tekfirci teröristlerin kullanım süresinin dolması ile Amerika  tekfirci teröristleri ülkelerine yani Avrupa ülkelerine geri göndererek   bu ülkeleri baskı altında bırakmak istiyor. 

Gerçekte Trump hükümeti  kendi taleplerini Avrupalılara dayatmak için  bu baskı aracından yararlanmak istiyor.  Ancak Avrupalı hükümetler  bu teröristlerin iade edilmesini hiç ama hiç istemiyorlar.  Böylece Washington ve Avrupa arasında yeni bir fay hattının açıldığı da söylenebilir.