Rusya'nın Ukrayna'yı Silahtan ve Askerden Arındırma Vurgusu
Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Moskova’nın Ukrayna’nın silahsızlandırılmasını istediğini ve Kremlin’in elinde Ukrayna topraklarında bulunmasını istemediği belirli silahların bir listesi olduğunu açıkladı. Sergei Lavrov Çarşamba günü yaptığını konuşmada silahsızlanmanın ardından bir sonraki aşamada Ukrayna halkının kendi kaderlerini belirlemeleri gerektiğini vurguladı.
Lavrov birçok kanıtın Batı'nın Ukrayna'yı hasmane kuşağının bir parçası haline getirmek istediğini, şimdi de Ukrayna'nın silahlar ile doldurulduğunu son aylardaki askeri kargoların miktarının gözle görülür şekilde arttığını belirtti.
Lavrov sözlerini şöyle sürdürdü: " Buna paralel olarak Amerika ve Birleşik Krallık Azov denizi dahil Ukrayna'nın farklı bölgelerinde askeri üsler kurmaktaydılar. Pentagon da Ukrayna'da biyolojik laboratuvarların yapımını destekliyordu. "
Rusya dışişleri Bakanı Moskova'nın Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy'nin nükleer güce dönüşme yönündeki iddialarını ciddiye aldığını bu ülkenin nükleer bir ülkeye dönüşme potansiyeline sahip olduğunu belirtti.
Lavrov'un Ukrayna'nın silahsızlandırılması ve askeri unsurlardan yoksun bırakılması ihtiyacı konusundaki tutumu, son yıllarda büyük Doğu Avrupa ülkesinde meydana gelen olaylar ve eğilimlerle açıklanabilir. 2014 yılında yaşanan gelişmeler ve Rus yanlısı Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in devrilmesinin ardından Batı yanlısı Ukrayna hükümeti, Avrupa ve ABD'ye yakınlaşmak ve başta NATO ve Avrupa Birliği olmak üzere Batılı kurumlara katılmak ve üye olmak için sürekli çaba sarf etti.
Aynı zamanda, Amerika Birleşik Devletleri liderliğindeki Batı, Rusya'yı kontrol altına almak ve kuşatmak amacıyla Ukrayna'ya bir dizi askeri ve silah yardımı gönderdi ve NATO da ortak tatbikatlar yaparak ve Ukrayna birliklerini eğiterek Ukrayna'da giderek daha fazla var oldu. Aynı zamanda Washington, Ukrayna'yı Rusya'yı tehdit etmek için bir platform ve araç olarak kullandı ve hatta Karadeniz ve Rusya'nın komşu bölgeleri üzerinde ABD,B-52 stratejik bombardıman uçaklarını uçurdu ve hatta bazı durumlarda Rus hava sahasına bile girdi. Böylece Moskova'ya agresif bir yaklaşım sergiledi.
Aralık 2021'in ortalarında Rusya, Ukrayna'nın NATO üyeliğinden vaz geçmesi, Rus sınırına asker ve tesis konuşlandırmaması ve konuşlandırılanların 1993 konuşlanmalarına geri çekilmesi talepleri de dahil olmak üzere gerginliğin tırmanmasını önlemek için NATO ve ABD'ye güvenlik önerileri yaptı. Ancak tüm bu taleplere ABD ve NATO karşı çıktı. Bunun yerine, Amerikalılar silah anlaşmaları da dahil olmak üzere güvenlik konularını müzakere etmeyi teklif etti.
Batı'nın tutumuna tepki olarak, Rusya Dışişleri Bakanlığı 17 Şubat'ta ABD'nin, Rusya'nın NATO'nun genişlemesine karşı çıkmak, Sovyet topraklarında bir üs kurmamak ve Sovyet topraklarından geri çekilmek ve Bükreş Formül'ünden çekilme de dahil olmak üzere Rusya'nın tüm kilit önerilerine yapıcı bir yanıt vermediğini belirten resmi bir mektup yayınladı.
Bükreş Formülü ise 2008 yılında Bükreş Zirvesi'nde NATO liderlerinin Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO'ya üyeliği konusunda vardıkları anlaşmayı ifade eder. Bu bağlamda Amerika Birleşik Devletleri, kendisi ve müttefiklerine fayda sağlamaya çalışan güvenlik önerilerini kasıtlı olarak öne sürdü. Washington, Rusya'nın kırmızı çizgilerini ve Moskova'nın onları koruma hakkını görmezden geldi ve NATO ile birlikte Rusya sınırları yakınındaki askeri faaliyetlerini hızlandırdı. Ancak Lavrov'un sözleri, Zelensky'nin de bahsettiği, ABD biyolojik laboratuvarlarının Ukrayna'daki faaliyetleri ve Ukrayna'nın nükleer silah edinme olasılığı gibi Moskova'nın endişelerinin yeni boyutlarını ortaya koyuyor.
Rusya'nın Ukrayna'daki mevcut askeri operasyonu, ABD ve NATO'nun düşmanca tavır ve eylemlerine ve ayrıca Ukrayna hükümetinin Rusya'nın güvenlik endişelerine rasyonel bir yanıt vermemekte ısrar etmesine bir tepki gibi görünüyor. NATO, Rusya ile olan bu kapsamlı savaşta hem askeri güvenlik alanında hem de maddi ve stratejik alanlarda kaybeden taraf olduğu söylenebilir.