Şubat 24, 2018 13:59 Europe/Istanbul

Bültenimizi geçen hafta Orta Asya ve Güney Kafkasya bölgelerinde yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

İran ve Ermenistan arasında ikili ticaret hacminin arttığının açıklanması,

İlham Aliyev yönetimi erken seçime gitme kararı alması,

Avrupa yatırım bankasının Gürcistan’a 100 milyon dolar kredi açması,

Tacikistan diyanet işleri komisyonu bu ülkede iki bin caminin kapatıldığını açıklaması,

Özbekistan yönetiminin bazı ülkelerin vatandaşlarına vize uygulamasını kaldırma kararı alması,

Özbekistan milli güvenlik kurumu Başkanı Rüstem İnayetov’un istifa haberi,

Geçen hafta orta Asya ve Kafkasya bölgelerinin belli başlı önemli gelişmeleriydi.

Geçen hafta İran ve Ermenistan arasında ikili ticaret hacmi 2017 yılında bir önceki yıla oranla %10 arttığı açıklandı. Verilere göre iki ülke arasında 2017 yılında ikili ticaret hacmi 263.5 milyon dolara yükseldi ki bu da 2016 yılına oranla tam olarak %10.3 kadar bir artışa denk geliyor.

Geçen hafta İlham Aliyev yönetimi Azerbaycan cumhuriyetinde cari yılın Nisan ayında erken seçime gidileceğini açıkladı. Azerbaycan Cumhuriyeti lideri İlham Aliyev’in bürosundan yapılan açıklamada cumhurbaşkanlığı seçimleri 17 Ekim 2018 yapılması gerekiyordu, ancak alınan kararla 11 Nisan 2018’de yapılacağı belirtildi.

Geçen hafta Avrupa yatırım bankası, Gürcistan’a 100 milyon dolar kredi vermeyi incelediği belirtildi. Söz konusu kredinin Gürcistan’de yeni bir gaz deposunun inşaatında harcanacağı açıklandı.

Orta Asya bölgesinde geçen hafta Tacikistan diyanet işleri devlet komisyonu bu ülkede yaklaşık iki bin caminin kapatıldığını açıkladı. Komisyon Başkanı Süleyman Devletzade, kapatılan camilerin bazıları hükümetin kararı çerçevesinde muhtaç ailelerin iskanına tahsis edildiğini, bazı camilerden de kültürel faaliyetler veya çeşitli işletmelerde yararlanılacağını kaydetti.

Geçen hafta Özbekistan yönetimi 10 Şubat tarihinden itibaren bazı ülkelerin vatandaşlarına vize uygulamasını kaldırma kararı alındığını açıkladı. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mir Ziyayev’in ülkesinde turizm sektörünü geliştirme talimatı üzerine 10 Şubat tarihinden itibaren Endonezya, Güney Kore, Malezya, Singapur, Türkiye ve Japonya vatandaşları Özbekistan’a vizesiz 30 gün seyahat edebilecek.

Geçen hafta Özbekistan’da Cumhurbaşkanı Şevket Mir Ziyayev’in hükümette reform programı çerçevesinde milli güvenlik kurumu General  Rüstem İnayetov’un istifa ettiği açıklandı.

General İnayetov’un istifası, geçen 22 Aralık tarihinde cumhurbşakanı Mir Ziyayev milli güvenlik kurumunun icraatını sert bir dille eleştirerek bu önemli kurumda reform yapılmasını istemesinin ardından gündeme geliyor.

Şimdi her hafta olduğu gibi programımızın ikinci bölümünde bölgenin iki önemli gelişmesinin detaylarını gözden geçirmek istiyoruz. Bu çerçevede ilkin Azerbaycan cumhuriyetine gidiyoruz.

Geçen hafta İlham Aliyev yönetimi Azerbaycan cumhuriyetinde cari yılın Nisan ayında erken seçime gidileceğini açıkladı. Azerbaycan Cumhuriyeti lideri İlham Aliyev’in bürosundan yapılan açıklamada cumhurbaşkanlığı seçimleri 17 Ekim 2018 yapılması gerekiyordu, ancak alınan kararla 11 Nisan 2018’de yapılacağı belirtildi.

Bakü yönetimi yetkilileri cumhurbaşkanlığı erken seçimleri 11 Nisan’da düzenleneceğini açıklarken, bundan önce söz konusu seçimin aynı yılın Ekim ayında düzenlenmesi kararlaştırılmıştı.

Azerbaycan cumhuriyetinde iktidar parti olan Yeni Azerbaycan partisi cumhurbaşkanlığı seçimlerine Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i aday gösterdi. Gözlemciler şimdiden Aliyev’in dördüncü kez bu ülkenin başına geçeceğine kesin gözüyle bakıyor. Bu arada şu ana kadar başka hiç kimse cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olmadığı da belirtilmelidir. Azerbaycan Cumhuriyeti meseleleri uzmanları Bakü yönetiminin alelacele erken seçime gitme kararını uluslararası ilgi odağında olmaktan kaçma çabası şeklinde açıklıyor.

Öte yandan Bakü’da bazı muhalefet partilerinin cumhurbaşkanlığı erken seçimlerini boykot etmeye hazırlandığı yönünde haberler yayımlanıyor. Bu haberlerle muhaliflerin milli koalisyon konseyinin bildirisini örnek vermek mümkün. Bakü yönetimi muhaliflerinin kurduğu milli konsey bir bildiri yayımlayarak cumhurbaşkanlığı seçimlerini boykot edeceklerini ve protesto eylemleri düzenlemeye başlayacaklarını açıkladı.

Milli konseyin Başkanı ve üniversite öğretim üyesi Cemil Hasanli facebook sayfasında yaptığı açıklamada, 17 Ekim günü cumhurbaşkanlığı seçimlerinin düzenlenmesi için belirlenmiş ve bu gün tatil edilmişken, hiç bir ciddi gelişme olmaksızın seçim tarihi değiştirilmiştir. Oysa bu değişiklik için hiç bir zaruret söz konusu değildir. Milli konseyin koordinasyon merkezi olağanüstü bir oturum düzenleyerek hakimiyetin seçim tarihini değiştirme kararını değerlendirmiştir.

Öte yandan Azerbaycan cumhuriyetinde bazı muhalefet partileri ve siyaset meseleleri uzmanları da Bakü yönetiminin bu kararına tepki gösterdi. Azerbaycan Cumhuriyeti stratejik düşünce milli merkezi Başkanı İsa Kanber şöyle diyor: Hakimiyet anayasaya uygun olarak bu seçimlerin Ekim ayında düzenlenmesini beklemeye cesaret edemiyor, zira halkın Ekim ayına kadar hoşnutsuzluğu daha da artacaktır.

Azerbaycan Cumhuriyeti aydınlar hareketi icra sekreteri ve siyaset meseleleri uzmanı Natık Caferli de şöyle diyor: hali hazırda dünyanın ilgisi Rusya’da 17 Mart seçimlerine odaklanmış ve ardından da seçim sonuçlarının açıklanması ve halkın itirazları üzerinde odaklanacaktır. Böylece Bakü hakimiyeti bu şartlarda seçimleri erkene almakla bu seçimleri Rusya seçimlerinin gölgesine çekmeye ve böylece dünyanın gözünden saklamaya çalışıyor.

Turan haber ajansı Başkanı gazeteci yazar Mihman Aliyev de şöyle diyor: Hem toplumda hoşnutsuzluk hakim, hem de bu hoşnutsuzluk günden güne artıyor, hem de uluslararası camiadan baskılar geliyor, hakimiyet içinde de bazı sorunlar bulunuyor. Bu yüzden erken seçim kararı bu tür baskılara karşı koyma çabasıdır.

Şimdi Tacikistan’a geçiyoruz. Tacikistan’da İslam karşıtlığı ve İslam simgeleri ile mücadele, Duşanba yönetiminin gündeminde olmaya devam ediyor. Geçe  hafta Tacikistan diyanet işleri devlet komisyonu bu ülkede yaklaşık iki bin caminin kapatıldığını açıkladı. Komisyon Başkanı Süleyman Devletzade, kapatılan camilerin bazıları hükümetin kararı çerçevesinde muhtaç ailelerin iskanına tahsis edildiğini, bazı camilerden de kültürel faaliyetler veya çeşitli işletmelerde yararlanılacağını kaydetti. Devletzade ayrıca Tacikistan camilerinde 35 hatibin düzenlenen sınavda başarılı olamadıkları için komisyon tarafından görevden azledildiğini vurguladı.

Son yıllarda Tacikistan yönetimi dini merkezlerin bu ülkede radikalizmin yayılmasında etkili olduğu ve önemli rol ifa ettiği gerekçesiyle bir çok camiyi kapattı, çok sayıda din adamını gözaltına alarak hapse attı. Son onyılda Tacikistan’da tam 1938 cami faaliyet izin belgesinin yokluğu bahane edilerek kapatıldı. Son beş yılda Tacikistan’da yüz kadar cami ve dini medrese benzer bahanelerle kapatıldı.

Gerçekte Tacikistan yönetimi 2011 yılından bere camileri türlü bahanelere dayanarak kapatma ve başka amaçlar uğruna kullanma çalışmasını başlatmış bulunuyor. Tacikistan’da camiler işletmelere devrediliyor, kreş, basımevi ve eczane gibi mekanlara dönüştürülüyor. Bu bağlamda Alim Fesheddinov şöyle diyor: bazı camiler Tacikistan emlak icra komitesi ile yapılan anlaşmaya aykırı inşa edilmiş deniliyor, ama tüm bunlar bahane, zira Duşanba yetkilileri asıl Tacikistan toplumunun İslamîleşmesinden korkuyor.

1991 yılında bağımsızlığını kazanan Orta Asya ve sovyetler birliğinin diğer cumhuriyetlerinde hükümet yetkilileri camilerin ve diğer kutsal mekanların iktisadi faaliyetlerde bulunan mekanlar gibi devletten izin almaları ve vergi ödemeleri gerektiğini düşünüyor. Oysa camilerin inşa edildiği bir çok arazi hayırsever insanlarca vakfedilen arazilerdir. Kuşkusuz dini veya kültürel veya eğitim faaliyetleri için vakfedilen arazilerin kullanım alanını hiç kimse değiştiremez.

Gerçekte başta Tacikistan olmak üzere İslamî ülkelerde devletler dindar insanlara bazı imtiyazlar vererek onları hayır işlerine katılmaları için teşvik etmeleri gerekiyor. Ancak ne var ki bağımsızlığa kavuştukları günün üzerinden otuz yıldan daha az bir süre geçen eski sovyetler birliği cumhuriyetleri ve özellikle Tacikistan yönetimi bu tür işlere katkı sağlamadığı gibi sürekli insanları laik ve seküler bir siyasi nizamı benimsemeleri yönünde teşvik etmeye çalışıyor. Ancak buna karşın Duşanba yönetimi son otuz yılda bu konuda hiç bir başarı sağlamadığı ve müslüman Tacik halkı İslamî talepleri üzerindeki ısrarını sürdürdüğü anlaşılıyor.

Geçen hafta orta Asya ve Güney Kafkasya bölgesinde yaşanan gelişmelerden hareketle, Güney Kafkasya bölgesinde Azerbaycan cumhuriyetini hareketli günler beklediği söylenebilir. Bu arada görünen o ki Bakü yönetimi muhalifleri de sessizliğini bozmak ve yeniden siyaset arenasına ayak basmak istiyor.

Orta Asya bölgesinde ise İslam dini ile mücadele politikasının hala gündemde olduğu anlaşılıyor. Gerçekte her ne kadar Özbekistan’da hükümet dini reformları yapmaya ve dindar kesimlere özgürlük tanımaya çalışıyorsa, Tacikistan’da din karşıtı politikalar şiddetleniyor.