Mart 02, 2018 17:32 Europe/Istanbul

Bültenimizi geçen hafta İran’la ilgili önemli iktisadi gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

İran’dan bir heyetin Paris’te düzenlenen Euromone konferansının ikincisine katılması,

Tahran’da uluslararası fuar sektörü birliğinin bölgesel temsilciliğinin açılması,

İran ve Afganistan’ın iktisadi ve ticari işbirliğini geliştirme kararlılığı,

Ermenistan’ın İran’la ilişkilerini geliştirme talebi,

Geçen hafta İran’ın bazı iktisadi gelişmeleriydi.

İran İslam Cumhuriyeti nizamı, İslam inkılabının zaferinden sonra kırkıncı yaşına geldi. Bu süre içerisinde İran İslam Cumhuriyeti nizamının en ilerici ilkelerinden biri bölgesel ve küresel düzeyde iktisadi bileşenleri gözetlemek ve ilişkilerini bu temelde geliştirmek olmuştur. Hali hazırda da İran İslam Cumhuriyeti ikili ve çok yönlü iktisadi ilişkilerini geliştirmeye devam ediyor.

 

Geçen hafta İran ekonomi ve maliye Bakanı yardımcısı Muhammed Hazai, merkez bankası ve bakanlığın uzmanlarından oluşan bir heyet başkanlığında Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen ikinci Euromone konferansına katıldı. Konferansa Avrupa’nın 250 bankası, kredi derecelendirme kurumu ve mali müesseselerinin yöneticileri, uzmanları ve temsilcileri katılmıştı.

Euromone, uluslararası muteber mali kurumlardan biridir. bu kurum bankaları milli, bölgesel ve küresel düzeyler olmak üzere üç düzeyde ve önceki yılın mali bilançosuna göre değerlendirerek birbiriyle karşılaştırıyor.

Euromone konferansı ise başta petrol ve doğalgaz, turizm, nakliyat ve sigorta olmak üzere çeşitli alanlarda yatırım fırsatlarının tanıtılması ve ayrıca İran ekonomisinin küresel ekonomiye katılması ile ilgili meselelerin ele alınması açısından önemli bir fırsat oluşturdu.

Konferans ayrıca Amerika devletinin Bercam nükleer anlaşmasına yönelik sözünü tutmaması ve anlaşmayı sabote etmeye devam etmesinin hatırlatılması bakımından da iyi bir platform oluşturdu.

İran merkez bankası Başkanı Veliullah Seyf, Euromone konferansına gönderdiği mesajda şu ifadelere yer verdi: Bercam nükleer anlaşması yürürlüğe girdikten sonra İran ekonomisini dünya piyasalarına taşımak için etkili uygulamalarda bulunmaya çalıştı ve bu yıllarda sürekli Bercam nükleer anlaşmasına yönelik uluslararası yükümlülüklerine bağlı kalarak hareket etti.

Merkez bankası Başkanı Seyf mesajının devamında, Avrupa Bercam nükleer anlaşmasına yönelik tutumunu korumak için en iyi yolu bulabileceğini belirterek şöyle devam etti: Bercam nükleer anlaşması iki tarafın kazançlı çıktığı bir senaryonun ürünü olduğunu ve ancak İran bu anlaşmada hedefleri gerçekleştiğine şahit olursa devam edebileceğini, fakat İran şimdiye kadar Bercam’da sözü verilen çıkarlarına tam olarak ulaşmadığını vurguladı.

Son dönemde İran dünyanın ticari ve iktisadi aktif kurumları ve merkezlerinin ilgisini çekmeye devam ediyor. Geçen hafta Tahran’da uluslararası fuar sektörü birliğinin bölgesel temsilciliğinin açıldığı açıklandı.

Uluslararası fuar sektörü birliği UFI, çeşitli ülkelerin fuar sektörünü ticari alış veriş, sanayi kalkınma, istihdam alanı yaratma, turizmi geliştirme, geliştirmiş teknolojilerin transferi ve ekonomik bünyelerin geliştirilmesi gibi bileşenlere göre inceleyen ve derecelendiren uluslararası bir kurumdur.

Yaklaşık üç yıldır UFI’ın Ortadoğu ve Afrika bölgesinin temsilciliğinin başkanlığını yürüten İran fuarlar firması Başkanı Hüseyin Esfahbudi, Tahran’da temsilciliğin açılış töreninde yaptığı konuşmada, bu birliğin dünyanın dört bölgesinde alt kurumları bulunduğunu, bunlar Hong Kong merkezli Pasifik, Dubai merkezli Afrika ve Ortadoğu, Meksika merkezli Amerika kıtası ve Paris merkezli Avrupa temsilciliklerinden ibaret olduğunu belirtti.

Geçenlerde iktisadi işbirliği ve kalkınma örgütü OECD tarafından yayımlanan bir raporda İran İslam Cumhuriyeti’nin kredi notu altıdan beşe yükseldi. OECD kriterleri ve değerlendirmelerine göre dünyada sadece 35 ülkenin kredi riski notu beşin altında ve diğer ülkelerin altı ve yedi düzeyindedir. Bu arada İran’da risk notunun düşmesi yatırımları temin etme giderlerinin mali açıdan genellikle %10 kadar düşmesi ve yabancı yatırımcıların ilgisinin çekilmesi ve İran’ın uluslararası mali çevrelerde itibarının artmasında çok etkili olduğu belirtilmelidir.

İran ve Afganistan mevcut ticari ve iktisadi fırsatları değerlendirerek bu alanlarda ilişkilerini geliştirmek istiyor. İran’ın Afganistan’da iktisadi ataşesi Sıddik Kasımi Zakiri, İran’ın güneydoğusunda, Çabahar liman kentinde kayda alınan 500 firmadan 165’i Afgan yatırımcılara ve işadamlarına ait olduğunu belirtiyor. Kasımi ayrıca İran Afganistan’dan Çabahar liman kentinde doğrudan uçak seferlerinin başlaması için çaba harcadığını ifade ediyor.

Afganistan ticaret bakanlığı ticaret ve transit bölümü Başkanı Yahya Ahlaki de hali hazırda Afgan işadamlarının İran vizesi sorunu çözümlendiğini, Afgan işadamlarına daha fazla imtiyaz verilmesine çalışıldığını belirtiyor.

Çabahar limanı, İran’ın okyanus kıyısında bulunan tek liman kenti olarak doğudan Pakistan ve güneyden Umman ülkeleri ile bağlantılıdır. Bu liman stratejik konumu ve orta Asya bölgesinde karada mahsur kalan Afganistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Kazakistan gibi ülkelerin açık denizlere ulaşma bakımından en yakın karayolu ulaşımına sahip olduğu için büyük önem arz ediyor.

Gerçekte söz konusu ülkeler için uluslararası açık denizlerin üzerinden ticaret yapmak büyük önem arz ediyor ve bu da İran karayollarını kullanmakla mümkün oluyor. Öte yandan İran’ın Hindistan ve Afganistan ile işbirliği ve bu işbirliğinin orta Asya ve Kafkasya bölgelerinde yer alan ülkelere kadar uzanması da inşa edilen demiryolları ile mümkün hale geldiği anlaşılıyor. Hindistan deniz, kara ve demiryolu güzergahlarını kullanarak ürünlerini Afganistan ve orta Asya ve Kafkasya ülkelerine ulaştırabilecek ülkelerden biridir.

Geçen hafta Ermenistan meclis Başkanı yardımcısı Edvard Şarmazanfeder İran İslam Cumhuriyeti ile ikili işbirliği düzeyinin geliştirilmesini istedi.

İran’ın Erivan büyükelçisi Seyyid Kazım Seccadi ile görüşen Ermenistan meclis Başkanı yardımcısı Şarmazanfeder iki ülkenin derin dostluğuna işaret ederek, İran çağdaş dünyada ve özellikle Kafkasya bölgesinde çok önemli ve çok etkili bir devlet olduğunu belirtti.

Ermenistan meclis Başkanı yardımcısı Edvard Şarmazanfeder görüşmede ayrıca Ermenistan’ın Avrasya iktisadi birliğine üyeliğinden kaynaklanan fırsata işaretle, İranlı firmaların Ermenistan’ın ticari ve iktisadi sahalarında ve özellikle Megri serbest ticaret bölgesinde aktif bir şekilde faaliyet yürütmelerini ve iki ülkenin tüm kapasitelerinden ikili ticari ve iktisadi ilişkileri geliştirmeleri doğrultusunda yararlanmalarını istedi.

İran’ın Erivan büyükelçisi Seyyid Kazım Seccadi de Ermenistan meclis Başkanı yardımcısı Edvard Şarmazanfeder ile görüşmesinde iki ülkenin parlamentolarının iktisadi ve ticari ilişkilerin gelişmesine destek verdiğini hatırlatarak geçenlerde Ermenistan parlamentosunun İran parlamentosu ile dostluk grubunun Tahran ziyareti ikili işbirliğinin gelişme sürecine ivme kazandırdığını vurguladı.

Gerçekte İran ve Ermenistan arasında derin kültürel ve tarihi bağlar ve ortaklıklar ve iktisadi fırsatların gözetilmesi iki ülkenin ilişkilerinin gelişmesinde iki önemli etkendir. Buna göre İran ve Ermenistan’ın iktisadi aktivistleri de bu etkenlerden azami derecede yararlanmaları gerekir.

İran Ermenistan parlamentoları dostluk grubunun Ermenistanlı eşbaşkanı Vahram Bağdasaryan geçenlerde İranlı yetkililerle görüşmesinde ülkesinin Asya ülkeleri asamblesine katılmak istediğini belirterek İran’dan bu yönde destek vermesini istedi.

Son yıllarda ve özellikle İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin geçen sene Ermenistan’a yaptığı ziyaretinin ardından iki ülke arasında yeni anlaşmalar imzalanarak karşılıklı yatırımları arttırma fırsatı da doğmuş oldu.

Megri ve Aras serbest ticaret bölgeleri ise iki ülkenin ortak sınırında yer alan ve bu fırsatları daha da takviye eden ve yatırım ve ihracat fırsatlarını geliştiren iki serbest ticaret bölgesi sayılır. Buna göre iki ülkenin işadamları bu fırsatları değerlendirerek bir yandan ikili ticareti geliştirirken öbür yandan da Avrasya bölgesinde yer alan ülkelerin ihtiyaçlarını karşılayabilir ve ayrıca Avrupa kıtasına ihracat yapabilirler.