Nisan 06, 2018 16:52 Europe/Istanbul

Ağız, insan vücudunun önemli organlarından biridir. Dişlerle yemeğin yumuşatılması, yemeğin sindirilmesine önemli orand yardımcı olur. Bu yüzden sağlıklı dişleri olmayanlar, sindirim sistemi rahatsızlıkları veya diğer hastalıklara yakalanırlar. Bu yüzden dişleri korumaya çalışmalıyız.

Günümüzde dünyanın tüm sağlık ve diş polikliniklerinde, tedaviye öncelikli olan hijyen kuralları ve önlem ilkesine uymaya çalışılıyor. Araştırmacılara göre etkili olan hijyen eğitimi toplumun bireysel sağlığının  temin edilmesi için en iyi ve kolay yoldur. Buna karşı, diş ve ağız sağlığı konusunda gereken eğitimden yoksun olmak ise diş ve diş eti hastalıklarına sebep olabilir.

Günümüzde diş hekimliği bilim dalında önlem alma konusunda çeşitli yöntemler söz konusudur. Bu yöntemlerden biri ise diş fırçası, kürdan ve diş ipi gibi fiziki yöntemlerle alınan önlemlerdir. İslam dini de bu konuya büyük önem vermektedir. Nitekim İmam Cafer-i Sadık –as- " her şey için bir temizleyici vardır ve ağzı yıkayan ve temizleyen ise misvaktır" şeklinde buyuruyor.

Diş fırçası veya başka adı ile misvak kullanmak, İslam'dan önceye dayanan eski bir gelenektir. Resul-i Ekrem –saa- ağız sağlığında misvak kullanılmasını destekliyor ve hatta misvakı doğru ve etkili kullanmak ile ilgili direktifleri vardır. Bu yüzden Müslümanlar yüz yıllar boyunca misvak kullanıyorlar zira hem kişisel sağlıklarına yardımcı olurken aynı zamanda bir sünnet olarak günümüze kadar süre gelen bir gelenektir. İmam Cafer-i Sadık –as- da misvak kullanmanın peygamberlerin sünneti olduğunu buyuruyor.

Günümüzde bir çok hastalığın ağız ve diş sağlığına gereken özenin gösterilmemesinden kaynaklandığını belirten uzmanlar önemsenmeyen bir çürüğün kalp-damar hastalıklarına, romatizmaya, ülsere hatta kanser hastalıklarına bile yol açabildiğinin altını çiziyor.

Ağız ve diş bakımına gereken özenin gösterilmemesinin tıbbi-psikolojik-sosyolojik ve hatta ekonomik sorunların başlangıcı olduğu ve önlem alınmaması durumunda kalıcı denebilecek problemleri oluşturabileceği ifade ediliyor.

Bilimsel araştırmalar sonucu birçok hastalığın ağız ve diş sağlığına gereken özenin gösterilmemesinden kaynaklandığına dikkati çeken uzman doktorlar; önemsenmeyen bir çürükten üreyen ve tüm vücuda hızlıca yayılan bakterilerin bağışıklık sistemini zayıflatarak, romatizmaya, çene altı lenf bezlerinin büyümesine,  kalp–damar hastalıklarına, şeker hastalığında kan şekeri değerlerinin değişimine, 5-17 yaş grubu çocuklarda büyüme yetersizliğine, kemik erimesine, hamilelerde düşüklere yol açtığını belirtiyorlar.

Ağız , sindirim sisteminin başlangıcıdır. Bütün besinler ağız yoluyla alınır. Bu yüzden ağız ve dişlerin sağlığı için öncelikle bu bölgelerin temizliğine önem vermeliyiz. Ağzı sağlığı için aşırı sıcak gıdalara dikkat ederek ağız içi dokuların yanmasını önlemek  gerekiyor. Yine yemeklerden sonra ağız içi, suyla yıkanarak buralardaki kokuşmaya neden olan besin artıkları temizlenmelidir. Ağız içinde yaralar oluştuğu zaman hekime gösterilerek, tedavi ettirilmelidir. Aynı şekilde dişlerin sağlığı için düzenli olarak dişler, fırçalanarak temizlenmelidir. Besin artıkları diş aralarında kalarak çürümeye neden oluyor. Ağız kokularının ve bir çok rahatsızlığın diş çürüklerinden kaynaklandığı unutulmayarak, temizliğe önem verilmelidir. Ağız ve dişlerin sağlıklı olması hoş bir görünüm vererek kişinin konuşma, gülme gibi durumlarda rahat hareket etmesine yardımcı olur. Diş çürüğünden dolayı ağzı kokan kişinin çevresini rahatsız etmesi sıkıntılı durum oluşturur. Kısaca ağız sağlığı, diş sağlığı ile yakından ilgilidir.

Günümüzde tıp biliminin ulaştığı noktada bu gerçekleri açıklarken bundan 14 asır önce İslam dini peygamberinin –saa- diş ve ağız sağlığına yaptığı bunca vurgu ise dikkate değerdir. Nitekim Resulullah –saa- diş sağlığında fırça veya misvak kullanma konusunda Cebrail'in her zaman kendisini uyardığını, öyle ki bu amelin vacip olduğunu düşündüğünü belirtiyor.

Yine Emirulmüminin hz. Ali –as- da misvak kullanmanın ağızı temizlediğini ve Allah'ın hoşnutluğuna sebep olduğnu buyuruyor.

Fakat İslami öğretilerde misvak kullanmanın ne zaman ve nasıl kullanılması gerektiği de belirtilmiştir. Resul-i Ekrem misvak veya diş fırçasını diş etlerinden dişlere doğru hareket ettirmek gerektiğini tavsiye ederken, yatay şekilde fırçalamaktan sakınmak gerektiğini belirtiyor. Nitekim günümüzde de aynı yöntem yani dikey veya elektrikli diş fırçasında olduğu gibi yuvarlak hareketler öneriliyor.

Ehlibeyt imamlarından hz. İmam Rıza –as- dış fırçalama konusunda misvak kullanılmasında aşırıya kaçınmaması gerektiğini, bu takdirde ağız kokusu ve dişlerin sarı renginin giderileceği, aşırıya kaçındığı zaman ise diş dokusunun bozulacağı, dış kökünün zayıflayacağı ve sallanmasına sebep olacağını buyuruyor.

Emirulmüminin hz. Ali –as- Resul Ekrem'den –saa- naklen şöyle buyuruyor: Günde bir kez dişini misvak eden kişi Allah rızasını kazanmış, yeri cennettedir ve günde iki kez misvak (dış fırçası) kullanırsa, peygamberlerin sünnetine devam etmiştir.

Bir başka hadiste de İmam Cafer Sadık –as- şöyle buyuruyor: Resulullah –saa- gece vaktinde 3 kez dişini fırçalardı. Biri, uyumak için yatağa gitmeden önce, diğeri gece namazı için uyandıktan sonra ve 3. kez de (camide) sabah namazı kılmak için evden çıkmadan önce.

Ağız hastalıklarının psikososyal etkilerinden birinin de ağız kokusu veya halistosis olduğu, bilinen bir gerçektir. Bu gibi probleme sahip olan kişi, başka insanların varlığından tedirgin olup utanabilir, yakın arkadaşlıklar ve sosyal ilişkiler kurmaktan kaçınabilir. Bundan dolayı ağız kokusu birey yaşamında noksanlığa sebep olarak yaşam kalitesini azaltmaktadır.

Ağız kokusuna sebep olan faktörlerden, diş eti iltihabı ve ya diş eti hastalıkları (periodontal), dil üzerindeki mikro organizmalar,  ağız kuruluğu (kserostomia), protez dişler ve köprülerin bozukluğu nedeniyle yemek parçalarının boşluklarda toplanması ve bakteri üremesi, protez dişlerin temizliği, ağız içi Karsinomanın patolojik lezyonları, boğaz enfeksiyonu ve damak yarıklarına değinebiliriz.

Ağzın güzel kokmasında İmam Cafer-i Sadık –as- peynir, Resulullah –saa- kurumuş üzüm, İmam Ali –as- narı tavsiye ederken, İmam Rıza –as- zeytinin ağız kokusunu giderirken ağrıyı sakinleştirdiğini, Resul-i Ekrem –saa- de kavunun ağzın temizliği ve hoş kokmasının yanısıra dişleri de beyazlattığını buyuruyor. Yine İmam Sadık –as- elmanın ağzın hoş kokması ve midenin temizlenmesine neden olduğunu belirtiyor.

Unutmayın ağız ve diş sağlığı, vücut sağlığının bölünmez bir parçasıdır. Bu konunun gerek kişinin sosyal özgüveninin pekiştirilmesinde, gerekse ileride oluşabilecek pek çok sistemik hastalığın önlenmesindeki önemi, tüm sağlık bilimcileri tarafından kabul edilmekte.