Nisan 09, 2018 19:51 Europe/Istanbul

Bültenimizi geçen hafta Orta Asya ve Güney Kafkasya bölgelerinde yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

Bakü’de Ejderbeyk camii hatibinin Cumhurbaşkanı İlham Aliyev lehine propaganda yapması,

Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı’nin AB özel temsilcisi ile görüşmesi

Erivan yönetimi Ermenistan’ın 2017 yılının sonuna kadar dış borçlarını açıklaması

Tacikastan’da maarif ve bilim bakanlığı 2017 yılında bu ülkenin en fasit kurumu olarak açıklanması,

Kazakistan’da kırgız bir milletvekilinin kaçakçılıkla suçlanması,

Özbekistan içişleri bakanlığında 230 personelin yargıda ceza alması,

Geçen hafta orta Asya ve Kafkasya bölgelerinin bazı önemli gelişmeleriydi.

Geçen hafta Bakü’nün Ejderbeyk camii hatibinin Cumhurbaşkanı İlham Aliyev lehine propaganda yapması, camide namaz kılanların itirazına yol açtı. Azerbaycan cumhuriyetinde Kafkasya Müslümanları ruhaniyet idaresi Başkanı Allah Şekur Paşazade’nin ülke genelinde Cuma hatiplerine gönderdiği genelgede Aliyev lehine propaganda yapmaları talimatı verdiği belirtiliyor.

Bu arada Azerbaycan Dışişleri Bakanı da AB’nin Güney Kafkasya ülkeleri özel temsilcisi ile görüşmesinde dağlık Karabağ bölgesinde yaşayan Ermeni ve Azeri toplumların arasında diyalog başlatılmasını istedi.

Geçen hafta Erivan yönetimi Ermenistan’ın 2017 yılının sonuna kadar dış borçlarına 6 milyar 775 milyon dolar olarak açıkladı.

Ermeni uzmanlar, Erivan yönetimi 2018 yılında Ermenistan bütçesinin üçte birini borçlarını ödemeye tahsis etmesi gerektiğini belirtiyor.

Ermenistan’ın dış borçlarının %68 kadarı dünya bankası ve IMF gibi uluslararası mali kurum ve kuruluşlara olduğu belirtiliyor.

Geçen hafta Tacikistan mali gözetim ve mali fesatla mücadele ajansı, bu ülkenin maarif ve bilim bakanlığını 2017 yılında en fesat kurumu olarak açıkladı. Son bir yılda ise Tacikistan mali gözetim ve mali fesatla mücadele ajansının en az on çalışan rüşvet alma suçundan tutuklandı.

Geçen hafta Kazakistan içişleri bakanlığı bir açıklama yaparak, bu ülkede kaçakçılık yapmakla suçlanan Kırgızistan milli meclisinden bir milletvekilinin tutuklanması için gerekli olan tüm belgelerin mevcut olduğunu açıkladı. Bu gelişmenin ardından bazı Kırgız uzmanlar, Kırgızistan milli meclisinin feshedilme ihtimalinden söz etti.

Geçen hafta Özbekistan içişleri Bakanı Polat Babacanov bu bakanlığın 230 personeli 2017 yılında yargılanarak mahkum edildiğini açıkladı. Bu ifşaata karşın Bakan Babacanov bakanlığın mahkum olan çalışanlarının mevkileri ve ne kadar ceza aldıkları hakkında açıklama yapmadı.

Geçen hafta Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Muhammed Yarov, AB’nin Güney Kafkasya ülkeleri özel temsilcisi Toivo Klaar ile görüşmesinde dağlık Karabağ bölgesinde yıllardır süregelen münakaşanın sonlandırılması için yeni bir plandan söz etti. Bu plana göre İlham Aliyev yönetimi AB’den dağlık Karabağ bölgesinde yaşayan Ermeni ve Azeri toplumların arasında diyalog başlatılmasını istedi.

Azerbaycan Dışişleri Bakanı Muhammed Yarov’un belirttiğine göre dağlık Karabağ bölgesinde yaşayan Ermeni ve Azeri toplumların arasında diyalog başlatılması Karabağ münakaşasının çözüm sürecinde etkili olacaktır.

Bundan önce de Bakü yönetiminin devlet adamları Dağlık Karabağ münakaşasının Azerbaycan cumhuriyetinin milli çıkarları temelinde çözümü için bazı planlar sunmuştu. Bu önerilere karşı ise Ermeni taraf da kendi çıkarları doğrultusunda benzer önerileri gündeme getiriyor. Bu süreçte münakaşanın iki tarafı arasında hakim olan güvensizlik duygusu ve önerdikleri planların tek yanlı olması, iki düşman ülkenin bu münakaşanın çözümünde şimdiye kadar görüşlerini birbirine yakınlaştıramamalarına yol açtığı gözleniyor.

Gerçekte Karabağ münakaşasının iki taraf aralarındaki gerginliği sonlandırmak için karşılıklı puanları gündeme getirmek yerine sırf kendi çıkarları temelinde önerilerde bulunarak müzakereleri buna göre ilerletmeye çalışıyor. Öte yandan iki taraf birbirini türlü bahanelerle sürekli suçlayarak karşı tarafa üstünlük kurmak istiyor.

Bakü’de siyaset meseleleri uzmanı İlhan Şahinoğlu bu konuda şöyle diyor: Ermenistan Rusya’nın baskısı olmadan Azerbaycan cumhuriyetinin işgal ettiği topraklardan çekilmek için bir tek adım atmayacaktır.

Azerbaycan Cumhuriyeti siyaset ve güvenlik meseleleri uzmanı Arzu Nakiyev de aynı konu hakkında şöyle diyor: 2017 yılında Azeri vatandaşların yeni kurtulan Çocuk Mercanlı köyüne geri dönüş planı uygulandı. Ermenistan yetkilileri Azerilerin kurtarılan topraklara geri dönmeyeceğini zannediyordu, fakat halkın bu köye geri dönmeye başlaması Ermeni yetkililerin tüm beklentilerini boşa çıkardı.

Gerçekte, Bakü yönetimi yetkililerinin resmi tutumunu açıklamalarından sonra gündeme gelen Azeri uzmanların bu sözleri, hepsi karşı tarafı aşağılamaya yöneliktir ve Ermeni tarafa asla güvenmediklerini yansıtmaktadır. Bu bağlamda Bakü ve Erivan yetkilileri savaş çığırtkanlığı yapmaya devam ettikleri söylenebilir. Örneğin Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Elmar Muhammed Yarov geçenlerde AB heyeti ile görüşmesinde yaptığı açıklamada, Erivan yönetimi şimdiye kadar dağlık Karabağ münakaşasının çözüm müzakereleri sürecine karşı çıktığını belirtti. Azerbaycan lideri İlham Aliyev de geçenlerde Ermenistan’ı Karabağ münakaşasının çözümü hakkında yapıcı olmayan bir tutum sergilemekle suçladı.

Şimdi ikinci önemli gelişmenin detayına geçiyoruz. Geçen hafta Tacikistan mali gözetim ve mali fesatla mücadele ajansı, bu ülkenin maarif ve bilim bakanlığını 2017 yılında en fesat kurumu olarak açıkladı.

Tacikistan mali gözetim ve mali fesatla mücadele ajansı Başkan yardımcısı Abdulkerim Zarifzade başkent Duşanba’da düzenlediği basın toplantısında, 2017 yılında bu bakanlıkta çalışan personelin arasında 70 kadar mali suç kaydedildiğini belirtti.

Tacikistan’da devlet kurumlarında mali fesat, orta Asya ve Kafkasya cumhuriyetlerinin tümünde olduğu gibi yeni bir konu sayılmıyor. Gerçekte Tacikistan bağımsızlığına kavuştuktan sonraki yıllarda bu ülkenin devlet kurumlarında mali fesat sürekli gündemde olan bir konu olmuştur. Ancak şimdi dikkat çeken nokta, fesat meselesinin bu kez bu ülkenin dini bir kurumunda gündeme gelmesidir. Bundan önce dünya bankası da Tacikistan’da yüksek eğitim durumunun analizi, başlıklı son raporunda  bu ülkenin üniversitelerinde mali fesat ve rüşvetin yaygınlaşmasını eleştirmişti.

Dünya bankası Tacikistan’da yüksek eğitim durumunun analizi, başlıklı son raporunda  şöyle demişti: Tacikistan üniversitelerinde geniş mali fesat varlığı, insanların hiç bir uzmanlık bilgisi olmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarında işe alınmalarına yol açıyor.

Dünya bankası raporunda ayrıca, Tacikistan’da şimdiki eğitim sisteminin durumu mali fesat yüzünden hiç bir şekilde izah edilemediğini ve Tacik halkının bu kuruma yönelik güveni şiddetle sarsıldığını vurguladı.

Dünya bankası Tacikistan’da yüksek eğitim durumunun analizi, başlıklı son raporunda  şöyle devam ediyor:

Tacikistan’da bazı üniversite öğrencilerinin ebeveynleri ile yapılan görüşmelerde her on kişiden dördü, Tacikistan’da rüşvet ödemeden üniversiteye girilemediğini belirtti.

Dünya bankası, üniversiteye girmeye aday olan gençlerin Tacik ebeveynleri karşılarına çıkan karmaşık bürokrasiden kaçmak için kamu kurum ve kuruluşlarında nüfuzu bulunan devlet adamlarına 15 bin dolar rüşvet ödeyerek çocuklarının üniversiteye giriş yolunu açtıklarını vurguladı.

Bu arada son bir yılda ise Tacikistan mali gözetim ve mali fesatla mücadele ajansının en az on çalışan rüşvet alma suçundan tutuklandı. Tacikistan’da her yıl maarif ve bilim bakanlığı ve yine bu ülkenin güvenlik ve mali kurumları Tacikistan’ın en fesat kurumları listesinin başında yer alıyor. Her halükarda Tacikistan’da son bir yılda mali fesat azalmadığı gibi şiddetlendiği anlaşılıyor.

Geçen hafta orta Asya ve Kafkasya bölgelerinde yaşanan gelişmelere bakıldığında, Güney Kafkasya bölgesinde Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan’ı hareketli bir yıl beklediği söylenebilir. Orta Asya bölgesinde ise İslam dini ile mücadele meselesi hala gündemde olduğu anlaşılıyor. Tacikistan’da dindar kesimlere özgürlük tanımak ve dini reformları hayata geçirmeye paralel olarak dini siyaset arenasından uzaklaştırma politikası da izleniyor. Yine Tacikistan’da devlet kurumlarında yaygın mali fesat, İmamali Rahman’ın bu ülkede fesatla mücadelede başarılı olamadığını gösteriyor.