Velayet güneşinden
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei geçenlerde kutsal savunma yıllarının cephelerini ziyarete giden öğrencileri kabulünde, kutsal savunma yılları İran ve inkılap tarihinde altın harflerle yazılan nurani bir sayfa olduğunu vurguladı.
İran’da yaklaşık yirmi yılı aşkın bir süredir Nur Yolcuları adı atında kutsal savunma yıllarının değerlerini korumak ve hatırlamak üzere halk arasında kendiliğinden oluşan bir hareket başladı ve savaş cephelerine seyahat turları düzenlendi.
Nur Yolcuları her yıl İranlı yiğit gençlerin Saddam rejimine karşı şanlı direnişinin yaşandığı İran – Irak sınırlarında, savaş bölgelerine düzenlenen turlara verilen addır.
Bu hareketin başladığı ilk yıllarda Nur Yolcuları kafileleri sadece üniversite öğrencilerinden oluşan seyrek sayıda turlardan oluşuyordu. O yıllarda kutsal savunma değerlerine ilgi duyan öğrenciler bu turları düzenliyordu, fakat şimdi her yıl beş milyon insan Nur Yolcuları turları çerçevesinde savaş cephelerini yakından görmek üzere ülkenin güneybatısındaki sınır bölgelerine akın ediyor.
İran halkının yoğun ilgisi üzerine kutsal savunma değerlerini içeren eserleri yayımlamakla sorumlu vakıf, Nur Yolcuları Merkezi Bürosu’nu açarak bu turları düzenleme sorumluluğunu üstlendi.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei geçen gün kutsal savunma yıllarının cephelerini ziyarete giden öğrencileri kabulünde, kutsal savunma yılları İran ve inkılap tarihinde altın harflerle yazılan nurani bir sayfa olduğunu vurguladı.
Ayetullah Hamanei Nur Yolcuları turları o yılları saygı ile anmanın güzel cilvelerinden biri olduğunu belirterek şöyle buyurdu: uluslararası zorba güçler sekiz yıllık savaşı İslam inkılabını yok etmek amacıyla İran milletine dayattı. Ancak İranlı gençlerin azameti, fedakarlığı, iman ve tedbiri, cesaret ve basireti bu savaşın İran milletinin zaferi ile sonuçlanmasına ve İslam inkılabının köklerinin daha da güçlenmesine vesile oldu.
Müslüman İran milleti, İslam inkılabı hş. 1357 yılında İmam Humeyni -ks- önderliğinde zafere kavuştuktan sonra iki yıldan daha az bir sürenin ardından Saddam rejimi ve baas ordusu tarafından dayatılan ve eşit ve insani olmayan şartlarda olan bir savaşa maruz kaldı. Bu savaş tam sekiz yıl sürdü. Savaşın başladığı günlerde İran gerçekleştirdiği İslam inkılabı yüzünden askeri açıdan yeterli imkanlara ve organize yapıya sahip değildi, ancak buna karşın yüce Allah’ın lütuf ve inayeti ve İran milletinin iman ve iradesi ile Saddam’ın güçlü ordusuna karşı zafer kazandı.
Sekiz yıllık savaş sırasında İran milletinden yaklaşık 200 bin vatandaş ülkeyi ve İslam inkılabını savunma uğruna şehit düştü. İranlı şehitlerin ortalama yaşı 22 yaştı ki bu da İranlı gençlerin bu zaferde büyük payı olduğunu ortaya koyuyordu.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei gençleri ülkenin sahipleri ve geleceğinin yöneticileri niteledi ve bu yaşlarda kişiliklerinin şekillenme biçimi ülkenin geleceğini yönetmekte doğrudan etkili olduğunu belirtti.
Nur Yolcuları turlarını kutsal savunmanın en güzel cilvelerinden biri niteleyen Ayetullah Hamanei şöyle devam etti:
Eğer şu sekiz yıllık kutsal savunma taşıdığı özellikleri ile ülkemizin tarihinde olmasaydı, bugün ülkemiz sahip olduğu izzete, güvenliğe, selamete, özgürlüğe ve bağımsızlığa sahip olamazdı. O sekiz yıl, gerçi görecede savaş, baskı, korku ve büyük sorunların yıllarıydı, fakat aslında ilahi bir nimetti, bu millete ve bu ülkeye sunulan ilahi gizli lütuflardan biriydi.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İran düşmanlarının İran tarihinin bu parlak köşesini unutturmaya çalıştıklarını belirterek Nur Yolcuları etkinliği düşmanın bu çabasına karşı verilen büyük mücadele olduğunu vurguladı.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei kutsal savunma yıllarını İran milletinin önemli hazinesi niteledi ve bu hazineden ülkenin kalkınması ve büyümesi yolunda yararlanmak gerektiğini kaydetti.
Ayetullah Hamanei kutsal savunma alanında bir çok sinema eseri ve kitap yazıldığını, bu eserlerin gerçekten değerli olduğunu, fakat kutsal savunmanın bir çok boyutu beyan edilmediğini, savaşın nasıl başladığı ve İslam Cumhuriyeti nizamı nasıl kendini savunduğu bu boyutlardan bazıları olduğunu vurguladı.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Saddam rejiminin İran topraklarına saldırmasının sebebini şöyle açıkladı:
İslam inkılabının azameti ve ihtişamı küresel zorba güçleri korkuttu ve panikletti. Tüm dünyaya musallat olma tahtına oturan ve tüm dünyayı tehdit eden ve hiç kimseden korkmayanlar, yani Batılı sermaye güçleri ve en başlarında Amerika ve ardından da Avrupa İran’da İslam inkılabı vuku bulunca, iktidar tahtları sarsılmaya başladı.
Düşmanların İslam inkılabını anlamakta zorluk çektiklerini belirten İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle devam etti:
Maddi dünyada, ateist dünyada, faziletlere itina edilmeyen bir dünyada, özellikle İslam’a itina edilmediği bir dünyada, Batılıların tüm isteklerini harfi harfine yerine getiren bir ülkede birden bir inkılap onların isteklerinin aksine ve onların maddi ve şehvetçi ve dünyatalep hedeflerine karşı vuku buldu, hem de İslam temelinde, din temelinde, fazilet temelinde. Bu durum onların anlayabileceği bir durum değildi ki gençler ve insanlar silahsız bir şekilde meydanlara çıksın ve silahlara karşı dursun.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında başka müslüman milletlerin de İslam inkılabını olumlu karşılamaları ve düşmanların bu inkılabın bu milletlere de emsal teşkil edeceğinden korkmaları, düşmanı bu inkılabı yok etmek için barbarlığa yönelmelerine sebebiyet verdiğini ve saddam rejiminin İran’a savaş dayatması da bu noktadan başladığını vurguladı.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Irak’da zalim ve kibirli Saddam’ın işbaşına gelmesi de aslında Batılıların İran’a saldırmak üzere uyguladıkları bir politika olduğunu belirtti. Ayetullah Hamanei Amerika, Avrupa ve hatta eski sovyetler birliğinin İran’a dayatılan savaşta Saddam rejimini desteklediğini hatırlatarak şöyle devam etti:
Dayatılan savaş dünyanın en güçlü devletlerinin yeni yeni kurulan ve doğru düzgün silahlı kuvvetleri ve istihbarat birimleri olmayan ve sahip olduğu tek şey imanlı milleti ve İmam Humeyni -ks- gibi muktedir bir önderleri olan İran İslam Cumhuriyeti nizamına karşı en büyük komplosuydu.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının bir sonraki bölümünde kutsal savunma yılları ile ilgili gözlerden kaçan ikinci noktaya, yani savaşın niteliği ve İslam mücahitlerinin savaş meydanında savunma biçimine işaret ederek şöyle dedi:
Bizim savunma biçimimiz fevkalade bir savunma ve güçlü irademize ve hakkaniyetimizden ve düşmanın batıl olduğundan emin ve Allah’a ve gaybi aleme imanla beraber olan bir savunmaydı ve bu da asrı saadette Müslümanlara harikulade zaferleri kazandıran etkenlerin aynısıydı.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei ayrıca savaş taktiklerinde İranlı gençlerin sergilediği fedakarlıkları ve manevi tevessüllerini de bir başka etken olarak belirterek şöyle devam etti:
Cepheler sıradan insanların gittiği bir mekandı, fakat oraya varınca hakikaten safa ve irfan nuraniyeti vadisine girmiş oluyorlardı. Bu savaşçılarımızın özelliğiydi. Dolasıyla bu savaş insanı insan eden bir hadise oldu, yani kutsal savunma bizim sıradan gençlerimizi ister öğrenci ister işçi ister çiftçi ister esnaf ister okumu yazma bilsin ister bilmesin, bu sınava katılmalarına ve ilerlemelerine ve yüksek insani mertebelere nail olmalarına vesile oldu.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İranlı gençlerin savaş meydanlarında hareketini akılcı ve tedbirci ve cesaret ve maneviyatla beraber olan bir hareket niteledi ve bu savaş sırasında her biri İran tarihinde birer kahramana dönüşen gençlere işaret ederek şöyle devam etti: İmam Humeyni’nin -ks- de buyurduğu üzere en büyük Fetih, falanca kente fethetmek değildir. En büyük Fetih, bu tür gençleri yetiştirmektir.
Düşmanların İranlı gençlerin bu özelliğini yok etme çabaları asla sonuç vermediğini kaydeden İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle devam etti: bu kuşağın arasında birinci kuşağa nazaran daha yetenekli olan ve habis düşmana, saldırgan düşmana karşı iktidarı daha fazla olan gençlerimiz var ve kuşkusuz eğer o günlerde gençlerimiz düşmanı geri püskürtmeyi başardıysa, bugün gençlerimiz düşmanı geri püskürtmek için daha da hazırlıklıdır. Onlar hileler yaptı, planlar yaptı, fakat İslam ve İslam Cumhuriyeti ve ilahi irade onların planlarını suya düşürdü, inşaallah günden güne daha da fazla suya düşürecektir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında da yetkililerden Nur Yolcuları hareketine yardımcı olmalarını ve bu hareketin kültürel ve sosyal boyutlarını takviye etmelerini istedi.
Ayetullah Hamanei ayrıca kutsal savunmanın tarihini ve kültürünü ziyaretçilere anlatan ravilere de rivayetlerinde abartıya kaçmamalarını, zira hakikatler yeteri kadar cazip olduğunu ve abartmaya gerek olmadığını tavsiye etti.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasını şöyle noktaladı:
Şunu bilin ki şu Nur Yolcuları hareketi ile birlikte, insan çeşitli meydanlarda şu gençlerden gördüğü başarılarla birlikte nasıl ki düşman İran milleti karşısında geçen kırk yılda hiç bir şey yapamadığı gibi bundan böyle de ilahi tevfik sayesinde hiç bir halt edemeyecektir. İrade güçlü olunca, hareket etmek ve ilerlemek için kararlar ciddi olunca, gençler gerekli basiretlere sahip olunca, karşılarında bulunan düşmanı tanıyınca, düşmanı tanımakta hata yapmayınca, düşmanla mücadele iradeleri sarsılmayınca, düşman bu muazzam hareketi asla durduramaz.