Nisan 27, 2018 15:25 Europe/Istanbul

Bültenimizi geçen hafta Orta Asya ve Güney Kafkasya bölgelerinde yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Bakü ziyareti,

Azerbaycan cumhuriyetinde halkın Suud rejiminin Yemen cinayetini protesto etmesi,

Erivan’da binlerce protestocunun Serj Sarkisyan’ın başbakanlık koltuğu için aday olmasına itiraz etmesi,

Taşkent’te Afganistan güvenliği ile ilgili uluslararası konferansın düzenlenmesi,

Türkmenistan’da halkın %86 kadarının parlamento seçimlerine katıldığı açıklanması,

Kırgızistan askeri yüksek mahkemesi eski başkanının kaçması,

Geçen hafta bölgenin en önemli bazı gelişmeleriydi.

Geçen hafta Cumhurbaşkanı Ruhani gittiği Bakü’de İran ve Azerbaycan heyetleri arasında görüşmeden sonra Azeri mevkidaşı İlham Aliyev’le ortak basın toplantısı düzenledi.

İran ve Azerbaycan arasında 8 işbirliği belgesi imzalandıktan sonra düzenlenen basın toplantısında Ruhani, söz konusu belgeler iyi niyet, karşılıklı saygı ve iyi komşuluk temellerine dayanarak imzalandığını belirtti.Ruhani, İran Azerbaycan ile ilişkilerini güçlendirmeye kararlı olduğunu vurguladı.Ruhani ayrıca Karabağ sorununun siyasi yollardan çözümlenmesini diledi.

Geçen hafta Azerbaycan’ın Müslüman halkı Suud rejiminin Yemen milletine karşı işlediği cinayetleri protesto etmek üzere Arabistan’ın Bakü büyükelçiliği önünde eylem yaptı. Azerbaycan Cumhuriyeti güvenlik güçleri ise protestoculara saldırdı ve onlarca kişiyi gözaltına aldı.

Suud rejiminin Yemen milletine yönelik cinayetleri bu insanları zor durumda bıraktığı ve ilaç ve gıda maddeleri sıkıntısı ülkeyi sardığı gözleniyor.

Ermenistan’da geçen hafta binlerce kişi başkent Erivan’da Serj Sarkisyan’ın başbakanlık koltuğuna aday gösterilmesini protesto etti. Eski Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın beceriksizliğine vurgu yapan Ermenistan halkı, Sarkisyan’ın 10 yıllık cumhurbaşkanlığı döneminde ülkeleri hiç bir ilerleme kaydetmediğini ve ülke ekonomisi zeval yaşadığını belirtiyor. Sarkisyan’ın cumhurbaşkanlığı dönemi 9 Nisan tarihinde sona eriyor ve bu ülkenin yeni Başbakanı 17 Nisan’da milli mecliste yapılacak oylama ile seçilmesi gerekiyor.

Geçen hafta Özbekistan’ın başkenti Taşkent Afganistan’da güvenliğin temin edilmesi ve bölgesel işbirliği başlıklı bir konferans düzenlendi. Konferansın sonuç bildirisinde Kabil yönetiminin Taliban örgütü ile müzakereleri başlatması gerektiğine vurgu yapıldı. Bildiride ayrıca Taliban örgütü ile münakaşasının siyasi yollardan çözümlenmesi bu ülkede barışın sağlanması ve şiddetin son bulması için en iyi yol olduğu vurguladı.

Geçen hafta Türkmenistan merkezi seçim komisyonu parlamento seçimlerine %86’lık katılım gerçekleştiğini duyurdu. Türkmenistan merkezi seçim komisyonu konu ile ilgili yaptığı açıklamada, seçmenlerin %86.34 kadarı seçimlerde oy kullandığını belirtti.

6 milyon nüfusu olan Türkmenistan meclisinin 125 milletvekili bulunuyor ve bu ülkenin en üst düzey yasama kurumu sayılıyor. Türkmenistan’da parlamento seçimleri her beş yılda bir düzenleniyor.

Geçen hafta Kırgızistan askeri yüksek mahkemesi eski Başkanı Nurlanbek Şimibayev, Kırgızistan yargı kurumu hakkında tutuklama kararı çıkardıktan sonra kaçtı. Kırgızistan yargı kurumu Kırgızistan askeri yüksek mahkemesi eski Başkanı Nurlanbek Şimibayev hakkında güvenlik yetkililerinden Denyar Donganov’dan rüşvet alma suçundan suçlu buldu.

Geçen hafta Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Bakü ziyareti sırasında iki ülke arasında 8 işbirliği belgesi imzalandı. Bu bölgeler iki ülke arasında işbirliği geliştirmek amacıyla iki ülkenin cumhurbaşkanları arasında gerçekleşen sıkı müzakerelerin ardından üst düzey yetkililerce imzalandı.

İran ve Azerbaycan arasında 8 işbirliği belgesi imzalandıktan sonra düzenlenen basın toplantısında Ruhani, söz konusu belgeler iyi niyet, karşılıklı saygı ve iyi komşuluk temellerine dayanarak imzalandığını belirtti.Ruhani, İran Azerbaycan ile ilişkilerini güçlendirmeye kararlı olduğunu vurguladı.Ruhani ayrıca Karabağ sorununun siyasi yollardan çözümlenmesini diledi.

Cumhurbaşkanı Ruhani’nin iki komşu ülke ve Hazar denizi kıyılarında yer alan Azerbaycan ve Türkmenistan ziyareti daha çok iktisadi ve ticari amaçlı bir ziyaretti. Bu doğrultuda İran ve Azerbaycan arasında Raşt – Astara demiryolu projesi ve yine Hazar denizinde petrol ve doğalgaz alanında işbirliği projesi Tahran ve Bakü yetkilileri tarafından imzalandı.

İran, Rusya, Kazakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan Cumhuriyeti, Hazar denizinin beş kıyı ülkesidir. Bu durum söz konusu kıyı ülkelerine iktisadi ve ticari işbirliği açısından istisna fırsat sağlıyor.

Bu bağlamda Azerbaycan’ın merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in yüksek danışmanı Vefa Kulizade Tahran ve Bakü arasında gelişen ilişkilerle temas ederek, iki komşu ve Müslüman ülkenin ilişkileri önünde aydın bir ufuk yer aldığını belirtti.

İran’ın Azerbaycan Cumhuriyeti eski büyükelçisi ve uluslararası meseleler uzmanı Efşar Süleymani de şöyle diyor: komşu ülkeler iki milletin ilişkilerini engelleyen konulara karşı hassas olmalı ve gerektiğinde bu engelleri ortadan kaldırmalı ve karşılıklı güveni zedeleyecek her türlü etkeni yok etmelidir.

İran’ın Azerbaycan Cumhuriyeti eski büyükelçisi ve uluslararası meseleler uzmanı Efşar Süleymani ayrıca şu vurguyu yaptı:

Hazar denizi kıyı ülkelerinin bölgesel işbirliği, Karadeniz işbirliği kurumu, EKO işbirliği kurumu, Avrasya iktisadi birliği, Şanghay işbirliği teşkilatı ve bağımsız devletler topluluğu gibi kurumlar iktisadi bütünlük doğrultusunda bir strateji sayılır.

Kuşkusuz bu çerçevede Azerbaycan Cumhuriyeti ve İran İslam Cumhuriyeti’nin İslam işbirliği teşkilatı ve EKO gibi bölgesel kurumlarda üyeliği ve ayrıca iki ülkenin Hazar denizinin kıyılarında yer alması büyük önem arz ediyor ve özellikle komşu ülkelere iktisadi ve ticari ilişkilerini geliştirme imkanı sunuyor.

Geçen hafta Kırgızistan askeri yüksek mahkemesi eski Başkanı Nurlanbek Şimibayev, Kırgızistan yargı kurumu hakkında tutuklama kararı çıkardıktan sonra kaçtı. Kırgızistan yargı kurumu Kırgızistan askeri yüksek mahkemesi eski Başkanı Nurlanbek Şimibayev hakkında güvenlik yetkililerinden Denyar Donganov’dan rüşvet alma suçundan suçlu buldu.

Gözlemciler Nurlanbek Şimibaye’in kaçmasını Kırgızistan devlet ve yargı kurumunda fesadın derinliğini gösterdiğini belirtiyor.

Kırgızistan’da 1991 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra yaşanan gelişmeler ve faaliyetler, Kırgız politikacıların ülkenin siyasi ortamını şeffaflaştırma çabalarına rağmen bu ülkenin de diğer orta Asya ülkeleri gibi devlet erkanları içinde fesadı yok etmekte başarılı olamadığını gösteriyor. Gerçekte fesat orta Asya ve Kafkasya cumhuriyetlerinin devlet erkanlarında adeta bir sendruma dönüştüğü ve geniş kapsamlı hale geldiği anlaşılıyor. Bu ülkelerin lideri de bu iktisadi, sosyal ve kültürel sorunu kabullenmekten başka çareleri olmadığı veya en azından ülkelerinin iktisadi kalkınması yolunda en büyük engel olan bu durumla mücadelede etkili bir yol bulamadıkları gözleniyor.

Ancak bazı Kafkasya ve orta Asya ülkelerinde iktidarın yer değiştirmesi bu ülkelerde fesatla mücadele zaruretini ve bu yönde daha fazla yasa çıkarılması için çalışılmasını beraberinde getirdiği anlaşılıyor. Fakat liderleri sabit ve değişmez olan cumhuriyetlerde bu şom fenomenle mücadele yönünde ciddi adımlar atılmadığı da gözlerden kaçmıyor. Nitekim bu bağlamda orta Asya ve Kafkasya ülkeleri uluslararası şeffaflık örgütünün yıllık raporlarında her yıl en üs sıraları işgal ediyor ve Kırgızistan cumhuriyetinin de bu kaideden müstesna olmadığı anlaşılıyor.

Bu arada geçen ay Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sorenbay Cinbekov milli güvenlik komisyonuna bağlı fesatla mücadele servisi Başkanı Duşenbek Çatarayev’in istifa dilekçesini kabul etti. Çatarayev, Cumhurbaşkanı Cinbekov tarafından fesatla mücadelede konusunda sert bir şekilde eleştirilmesinin ardından istifa etti. Kırgız lider Cinbekov, 8 Şubat 2018’de milli güvenlik konseyinin yargı ve güvenlik sisteminde fesat meselesinin yaygın olmasını eleştirmişti.

Kırgızistan milli güvenlik komisyonunun açıklamasına göre son iki yılda 2 bin ağır ceza dosyası açıldığı halde sadece %29 kadarı mahkemelere sevkedilmiş ve bir çok rüşvet olayı ile ilgili dosyada sanıklar beraat etmiş veya bir çok dosyada yargıçların rüşvet alması yüzünden sonuca ulaşılmamıştır. Bu yüzden Kırgızistan Cumhurbaşkanı Cinbekov milli güvenlik komisyonu gözetiminde olan fesatla mücadele servisinin faaliyetleri hiç bir işe yaramadığını belirterek bu servisi eleştirmişti ki bu da servisin Başkanı Çatarayev’in istifa etmesine neden oldu.

Bu konuda orta Asya meseleleri uzmanı İsmail Bayat şöyle diyor: orta Asya ülkelerinde fesadın sebebini başta organize suç ve uyuşturucu madde kaçakçılığı suçları olmak üzere bu ülkelerde siyasi, iktisadi ve sosyal sorunlarda ve ayrıca devlet erkanlarına hakim olan zafiyet, sınırlar arası uçurum, yoksulluk, eşitsizlik ve idari fesat gibi durumlarda aramak gerekir. tek kişi hakimiyeti, hükümetin halkın ihtiyaçlarını karşılayamaması, sınırların iyi kontrol edilmemesi, işsizlik, yoksulluk ve zayıf ekonomi, orta Asya ve Kafkasya bölgelerinde fesadın yaygın olmasının diğer bazı nedenleridir.

Geçen hafta orta Asya ve Güney Kafkasya bölgelerinin gelişmelerine bakıldığında Bakü yönetimi erken seçim sıkıntısına karşın İran ile dayanışma yolunda büyük adım attığı söylenebilir. Bu durumu Azeri lider Aliyev’in iç arenada hassas şartları iyi okumasına bağlamak mümkün.

Orta Asya bölgesinde ise fesat meselesi hala özellikle Kırgızistan’da devam ediyor ve hükümetlerin bu yöndeki mücadeleleri sonuç vermezken her gün bazı yetkililerin bu sürecin kurbanı olduğu anlaşılıyor. Yine bir yetkilinin kesin suçlu olduğu anlaşıldıktan sonra karardan haberdar olup kaçması da orta Asya cumhuriyetlerinde fesatla mücadele süreci hala ciddi bir şekildi yürütülmediğini ortaya koyuyor.