Mayıs 05, 2018 22:32 Europe/Istanbul

Bültenimizi geçen hafta Orta Asya ve Güney Kafkasya bölgelerinde yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Türkiye ziyareti,

Ermenistan’da Serj Sarkisyan’ın başbakanlık görevinden istifa etmesi,

Ermenistan savunma bakanlığı bir bildiri yayımlayarak Bakü yönetimini uyarması,

Türkmenistan ve Özbekistan liderlerinin işbirliği belgeleri imzalamaları,

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in radikalizm ve terörle mücadeleye vurgu yapması,

Kırgızistan’da yeni başbakanın atanması,

Geçen hafta Güney Kafkasya ve orta Asya bölgelerinin bazı önemli gelişmeleriydi.

Geçen hafta Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev yeniden Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirdi. Aliyev’in ziyareti sırasında iki ülkenin 7. stratejik işbirliği yüksek konseyi iki cumhurbaşkanının eşbaşkanlığında düzenlendi.

Geçen hafta Ermenistan başbakanlık bürosu, Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan bu ülkenin Serj Sarkisyan başbakanlığındaki hükümetin istifasını kabul ettiğini açıkladı.

Bu arada Serj Sarkisyan’ın birinci yardımcısı da Ermenistan’ın geçici Başbakanı olarak atandı.

Geçen hafta Ermenistan savunma bakanlığı bir bildiri yayımlayarak Azerbaycan cumhuriyetini Ermenistan’ın iç gelişmelerini fırsat bilerek dağlık Karabağ bölgesinde yeni maceracılıklara girişmesi konusunda uyardı. Ermenistan Başbakanı Serj Sarkisyan’ın istifa etmesinden sonra yayımlanan Ermenistan savunma bakanlığı bildirisinde, Ermenistan’ın siyasi ve askeri yetkililerinin aldıkları duyumlar, Azerbaycan Cumhuriyeti Ermenistan’ın iç arenasında yaşanan gelişmelere münakaşa konusu olan dağlık Karabağ’da yeni bir maceracılığa atılma fırsatı olarak baktıklarını ortaya koyduğu belirtildi.

Geçen hafta Türkmenistan ve Özbekistan cumhurbaşkanları Taşkent’te bir araya gelerek 16 işbirliği belgesi imzaladı. Türkmen lider Kurban Kulu Berdi Muhammedov Özbek mevkidaşı ile Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, iki ülke arasında çeşitli iktisadi, siyasi ve güvenlik alanlarında işbirliği belgeleri imzalandığını kaydetti.

Geçen hafta Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev, terör ve radikalizmle mücadele için din adamlarının eğitimlerini geliştirmenin zaruret olduğunu belirtti. 100 kitap başlığının tanıtıldığı bir törende konuşan Nazarbayev, din adamları toplumu bilinçlendirmek için İslam ve Hristiyanlık dinlerinin tarihini çok iyi bilmeleri gerektiğini kaydetti.

Geçen hafta Kırgızistan’ın Cumhurbaşkanı eski özel kalem müdürü Muhammed Gali Abulgaziyev bu ülkenin yeni Başbakanı olarak atandı. Böylece Kırgızistan Cumhurbaşkanı ve parlamentosunun onayının ardından Abdulgaziyev, eski Başbakanı Sapar İsakov’un yerine geçti.

Şimdi bültenimizin ikinci bölümünde orta Asya ve Güney Kafkasya bölgelerinde iki önemli gelişmenin detaylarını gözden geçirmek istiyoruz.

Geçen hafta Ermenistan başbakanlık bürosu, Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan bu ülkenin Serj Sarkisyan başbakanlığındaki hükümetin istifasını kabul ettiğini açıkladı. Bu arada Serj Sarkisyan’ın birinci yardımcısı da Ermenistan’ın geçici Başbakanı olarak atandı.

Aslında Sarkisyan Ermenistan halkının 11 gün aralıksız devam eden protesto eylemlerinin ardından istifa etti ve yayımladığı mesajında da istifasının gerekçesini halkın talebi şeklinde açıkladı.

Ancak Serj Sarkisyan’ın istifası başkent Erivan’da seyrek sayıda Ermeni vatandaşın itirazı yüzünden gerçekleşti. Sarkisyan istifa etmeden bir iki gün önce Ermenistan televizyon kanalında düzenlenen bir oturumda muhaliflerin liderinin istifa talebine gösterdiği tepkide, oy oranı yüzde sekizi bile bulmayan bir partinin istifa talebini kabul edemeyeceğini belirtmişti.

Ancak ne olduysa, Serj Sarkisyan bir gün sonra bir açıklama yaparak muhaliflerin lideri Nikol Paşinyan haklı olduğunu ve kendisi yanlış yaptığını belirtti. Sarkisyan ayrıca protestoculara ve güvenlik güçlerine ve partisindeki arkadaşlarına hitaben de sokak eylemleri kendisinin başbakanlığına muhalefet doğrultusunda düzenlendiğini ve bu yüzden protestocuların itirazlarını kabul ederek başbakanlık görevinden istifa ettiğini belirtti.

Paşinyan da daha önce yaptığı açıklamada, Ermenistan çok zor şartlar altında bulunduğunu, fakat Sarkisyan bunu anlamadığını belirtti.

Uzmanlar Serj Sarkisyan’ın istifası için üç önemli sebepten söz ediyor. Bu sebepler genelde toprak ve sınır anlaşmazlığı, darbe ihtimali ve dış müdahaleye işaret ediyor.

Toprak anlaşmazlığı konusunda dağlık Karabağ münakaşasının devam etmesi ve Erivan yönetiminin Azerbaycan Cumhuriyeti ordusunun muhtemel taarruzunden endişe etmesini örnek vermek mümkün.

Nisan 2016 tarihinde İlham Aliyev yönetimi muhtemel bir savaşın patlak vermesi ve muhtemel sonuçlarını Erivan yetkililerinin gözleri önüne serdi. Kısa süren bu savaşta Azerbaycan ordusu Ermenistan’dan bir köyü geri almayı başardı. Bu yüzden Ermeni yetkililer geçmişteki bu tür deneyimlerden hareketle Bakü yönetiminin yeniden savaşı başlatmasından şiddetle korkuyor.

Gerçekte orta Asya ve Kafkasya bölgelerinde yer alan cumhuriyetlerde politikacılar sürekli iktidarın başına geçmek için çaba harcıyor. Bu yüzden bu ülkelerde iktidarın başına geçen politikacılar cumhurbaşkanlığını veraset yolu ile el değiştirme meselesini gündemlerine almıyor. Gerçi bu konuda Ermenistan bir istisna sayılıyor, fakat bu durumda Erivan yetkililerinin düşüncelerinin gelişmiş olmasının da gözardı edilmemesi gerekiyor. Bu yüzden Ermenistan’da yaşanan iç huzursuzluğun ardından darbe ihtimali bulunuyordu, nitekim çok sayıda asker de sokak eylemlerine katılarak Sarkisyan’ın istifa etmesini haykırmaya başlamıştı.

Bundan başka AB’nin Ermenistan’da halk itirazları ile ilgili yayımladığı bildiri de Erivan yetkilileri kolay kolay gözardı edemedikleri bir konuydu.

Ermenistan’da halkla iktidar arasında yaşanan engebeli süreçten başka bu ülkede ilk kez bu ülkede bir azınlığın sözü geçiyor. Batı’nın tüm eleştirilerinin dışında Erivan yetkililerinin Azeri tarafın hareketlerine çok hassas olduğu ve bu tür hareketliliklere tepki verdikleri gözleniyor.

Geçen hafta Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün açıklamasının ardından Ermenistan ordusu da bir bildiri yayımlayarak bu açıklamaya tepki gösterdi. Gerçekte Erivan yetkilileri komşu ülke Azerbaycan cumhuriyetinin ülkelerine müdahalede bulunmasından kaygı duyuyor.

Gerçekte Ermenistan’da halk itirazları konusunda dikkat çeken önemli bir nokta muhaliflerin lideri olan Nikol Paşinyan’ın milli kongre partisinin ne hükümet kurma gücüne ve ne de Ermenistan milli meclisinde manevra kabiliyeti bulunmasıdır. Bu yüzden gözlemciler Serj Sarkisyan’ın başbakanlık görevinden istifa etmesinin bazı sakıncaları olabileceğini belirtiyor.

Geçen hafta Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev, terör ve radikalizmle mücadele için din adamlarının eğitimlerini geliştirmenin zaruret olduğunu belirtti. 100 kitap başlığının tanıtıldığı bir törende konuşan Nazarbayev, din adamları toplumu bilinçlendirmek için İslam ve Hristiyanlık dinlerinin tarihini çok iyi bilmeleri gerektiğini kaydetti.

Bilindiği üzere son yıllarda orta Asya cumhuriyetleri terör ve radikalizm gibi kaygılarla karşı karşıya bulunuyor. Bu arada söz konusu cumhuriyetlerin yönetimlerinin dış baskıların altında bulunduğu da belirtilmelidir. Çin ve Hindistan gibi güçlü ve nüfuz sahibi devletler orta Asya liderlerinden terör ve radikalizme karşı sessiz kalmamalarını bekliyor.

Ancak Astana yönetiminin üst düzey yetkilileri Kazak vatandaşların dini bilgilerinin yetersizliğini bu insanların radikal örgütlere yönelmelerinde önemli bir etken olarak görüyor. Bu bağlamda Kazakistan içişleri bakanlığında diyanet işleri uzmanlarından Devlet İbrayev şöyle diyor: halk arasında yoksulluk ve dini bilgi yetersizliği Kazakistan vatandaşlarının radikalizme yönelmelerini sebebidir.

Kazak yetkili İbrayev ayrıca gençlerin radikal örgütlere yönelmelerinin bir başka sebebi ülkenin sosyal sorunları olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: radikal örgütlerin çoğu üyelerini 25 ila 35 yaşındaki köylü gençler oluşturuyor. Bu insanlar yoksul ailelerde yetişmiş ve yüksek okul ve üniversitelerde eğitim görmemiştir. Bu insanlar yakalandıkları güne kadar sabit işi dahi olmamıştır.

Öte yandan başta Astana olmak üzere orta Asya devletleri ve liderlerinin ekonomiye yönelik duyarsızlığı gençlerin radikal örgütlere yönelmelerine yol açan bir başka etkendir. Bu ülkelerde dini sağlıklı ortamlarının kısıtlı olması yüzünden sağlıksız dini ortamlar şekilleniyor ve sonuçta gençleri sapkın Vahabi tarikatı ve bu ideolojinin silahlı kolu tekfirci IŞİD terör örgütü gibi örgütlere katılıyor. Bu eğilim, orta Asya cumhuriyetlerinden güvenlik sorunu yaratıyor ve bu yüzden orta Asya liderleri bir kaç yıldır bu durumdan çıkış yolu arıyor.

Her halükarda Kazakistan içişleri bakanlığı yetkilileri Kazak gençlerin IŞİD gibi tekfirci terör örgütlerine cezboldukları gerçeğini çok iyi biliyor. Astana yönetimi üst düzey yetkilileri ve hatta Kazak uzmanlar yoksulluk ve bilgisizlikten Kazak gençlerin radikalizme yönelmelerinin başlıca nedenleri olarak söz ediyor. Kazak gençlerin radikalizme yönelmelerinin esas sebebi iktisadi sorunlar ve geçim meselesi olarak beyan edildiğine göre kuşkusuz bu sorunu çözmek Astana yetkilileri için daha kolay ve mümkündür.

Geçen hafta orta Asya ve Güney Kafkasya bölgelerinde yaşanan gelişmelere bakıldığında, Ermenistan Başbakanı istifa ederek ilk kez bu ülkede bir azınlığın taleplerine olumlu cevap verdiği söylenebilir. Gerçekte bu ülkede çoğunluk, azınlığın istediğine göre hareket etmiştir. Bu talepler yayılmadığı takdirde Ermenistan’da iktidar cumhuriyetçi parti işin sonunda iktidarı karşı tarafa devretmeyeceği kesindir.

Orta Asya bölgesinde ise Astana liderlerinin terör ve radikalizmle mücadele kararlılığı devam ediyor ve dış baskılar devam ettiği için bu çabaların da devam edeceği anlaşılıyor.