Velayet güneşinden
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle buyuruyor: kafirlerin velayeti Müslümanları bedbaht eder, bugün örneğini gördüğünüz velayet gibi, bazı ülkelerin siyonist rejimle birlikte güzel sözler ve siyasi ve iktisadi ilişkiler temelinde kurdukları velayet gibi.
Kur'an'ı Kerim sonsuz ilahi maarif denizidir ve her Müslüman kendi payına göre bu büyük ilahi mucize ile irtibat kurmaya ve alışmaya çalışır. Kur'an'ı Kerim ile irtibat kurmanın bir yolu bu semavi kitabı ezberlemek ve hoş ve güzel bir ses v ahenkle tilavet etmektir. Bu yüzden İran’da İslam inkılabı zafere kavuştuğu ilk yıllardan itibaren Kur'an'ı Kerim hafızlığı ve tilavet yarışmaları düzenlendi ve zamanla dünyanın en muteber uluslararası Kur'an'ı Kerim yarışmalarına dönüştü.
35. Uluslararası Kur'an'ı Kerim yarışmaları 19 ila 25 Nisan tarihlerinde başkent Tahran’da düzenlendi. Rekabetlerin sonunda her yıl olduğu gibi bu yıl yine yarışmaya katılan yarışmacılar İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’yi ziyaret ederek Kur'an'ı Kerim üzerine tavsiyelerinden yararlanmak istedi. Ayetullah Hamanei görüşmede günümüz dünyasının şartlarında İslam dünyasının Kur'an'ı Kerim’e amel etme yönünde önemli beyanatta bulundu.
Uluslararası Kur'an'ı Kerim yarışmalarına katılan hafızların ve karilerin İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei ile görüşmesinin başında ilkin bu nurani kitaptan bazı ayetler tilavet edildi ve ardından Ayetullah Hamanei konuşmasında İslam ümmetinin Kur'an'ı Kerim’e olan ihtiyacının sebebini şöyle beyan etti: Kur'an'ı Kerim bizim çok önemli meselemizdir, İslam dünyası ve İslam ümmetinin daimi meselesidir. Hepimiz Kur'an'ı Kerim’e sarılmalıyız. Eğer İslam ümmeti Kur'an'ı Kerim’i kullanmak ve bundan kaçınırsa, nitekim tarihimizde bir çok dönemde bu olmuştur, ağır darbe alır, tokat yer, nitekim bundan önce de yemiştir. Bugün hepimiz Kur'an'ı Kerim’e muhtacız. İslami toplumlar ve İslam ümmetinin doğru yaşama yolu, Kur'an'ı Kerim’e amel etmektir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei görüşmede bulunan karilere ve hafızlara hitaben şöyle buyurdu: Kur'an'ı Kerim tilavetleri, Kur'an'ı Kerim okumaları, Kur'an'ı Kerim ahengi ve tecvidi ve bunun gibi şeylerin hepsi bir ön hazırlıktır, Kur'an'ı Kerim’i ezberlemek ön hazırlıktır, bu tür celselerde Kur'an'ı Kerim tilavet etmek bir ön hazırlıktır, bunlar anlamanın ön hazırlığıdır, anlamak da amel etmenin ön hazırlığıdır. Siz aziz gençler Kur'an'ı Kerim’e bu gözle bakın, bu duygu ile yaklaşın, şöyle ki Kur'an'ı Kerim maarifini kişisel yaşamınız için sosyal yaşamınız için ve devlet bazında yaşamınız için öğrenin ve onları uygulayın.
Kur'an'ı Kerim insanın özel ve sosyal yaşamında klavuzu sayılır, fakat Kur'an'ı Kerim’e siyaset ve toplum arenalarında amel etmemenin tesirleri daha geniş ve daha yıkıcı olur. Maalesef günümüzde hemen hemen tüm İslam ülkeleri Kur'an'ı Kerim öğretilerine bakmaksızın yanlış politikaları izlemeye başladığı gözleniyor. İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu konuda şöyle izahatta bulundu: bugün İslamî bölgemizde savaş var, iç savaş var, kan var, bol baskı var. Bazı ülkelerin geri zekalı ve geri kalmış devletleri başka ülkelere karşı savaşa giriyor, cinayet işlemeye başlıyor. Bugün hepiniz şahitsiniz, Yemen halkı nasıl bir musibete yakalandı, düğünleri yasa boğuluyor, bombardıman ediliyorlar, insanlar sokakta çarşıda camide ve evlerde katlediliyor. Afganistan’da bir türlü, Pakistan’da başka türlü, Suriye’ye bir başka türlü. Tüm bunlar biz Müslümanlar müminlerin arasında velayeti unuttuğumuz içindir, yani Kur'an'ı Kerim’e amel etmiyoruz. Bunlar Kur'an'ı Kerim’e amel etmemenin sonucudur. Eğer Kur'an'ı Kerim’e amel edecek olursak, izzet kazanırız. Bu, Müslümanları saadete götüren yoldur.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin de vurguladığı üzere Kur'an'ı Kerim’e amel etmek Müslümanlara onur ve izzet kazandırırken, bu semavi kitaba uymamak, her türlü sapkınlığın ve krizlerin ve yıkıcı savaşların kaynağı olur. Kur'an'ı Kerim’e amel etmenin bereketlerinin bir örneğini İran İslam Cumhuriyeti nizamında görmek mümkün. Bu konuda İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle buyurdu: Biz İslam cumhuriyetinde yaklaşık kırk yıldır küresel istikbarın zorbalıklarına karşı direndik ve aynı zamanda ilerleme da yaptık, hem de İslam Cumhuriyeti nizamını yok etmek isteyenlere rağmen. Biz daha da köklü hale geldik, daha güçlendik, daha da yetenekli olduk ve daha fazla geliştik.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Kur'an'ı Kerim’i Müslümanların vahdet ekseni olduğunu belirtiyor, zira tüm Müslümanlar bu semavi kitaba inanıyor. Kur'an'ı Kerim’in Al-i İmran suresinin 103.ayetinin başında da yüce Allah Müslümanlara ilahi ipe sarılmalarını ve dağılmamalarını emrediyor. Ayetullah Hamanei İslam Peygamberi’nden –s– günümüze dek kalan bir hadisten yararlanarak ilahi ipin Kur'an'ı Kerim olduğunu belirterek hadisin devamını da şöyle yorumladı: o apaçık bir nurdur, diye buyuruyor. Peki nurun özelliği nedir? nur ortamı aydınlatır, insana yolu gösterir, insan görme gücü kazanır, basiret kazanır, nur olmasaydı, gözün de bir faydası olmazdı, zira hiç bir yeri göremezdi. Bizim aklımız var, çeşitli yeteneklerimiz var, düşünme gücümüz var, ama eğer nur olmazsa, bunlar bize yardımcı olamaz. Nur gereklidir ve bu nur, Kur'an'ı Kerim’dir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei ardından bu nurani hadisin devamında işaret ederek, Kur'an'ı Kerim kalplere şifa ve İslamî toplumun dertlerine deva olduğunu vurguladı. Ayetullah Hamanei şöyle devam etti:
Şu İslam ülkelerinin geri kalmışlığına bir bakın. Kafirlerin bir çok İslam ülkesine musallat olduğuna bakın. Eğer Amerika Başkanı büyük bir utanmazlıkla durup eğer biz olmazsak, bazı Arap ülkeleri bir hafta bile kendilerini koruyamaz diyorsa, bu, Müslümanları aşağılamaktır. Bu, bir hastalığını sonucudur. Adı zillet olan bu hastalıktan hiç bir hastalık daha kötü ve daha tehlikeli olamaz. Bu zillettir ve bu zillet Kur'an'ı Kerim’e sarılmamak yüzündendir, bizim bu şifayı kaybettiğimiz içindir, biz bu dermanı kaybetmişizdir.
Kur'an'ı Kerim kim izzet istiyorsa buna Allah tealadan dilemesi gerektiğini, zira izzetin tümü Allah’ın kendisi olduğunu buyuruyor, fakat maalesef Arabistan gibi bazı sözde İslam ülkeleri izzeti Amerika’nın nezdinde arıyor.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei uluslararası Kur'an'ı Kerim yarışmalarına katılan yarışmacıları kabulünde yaptığı konuşmanın bir başka bölümünde Enfal suresinin 72.ayetine göre müminlerin dostluğuna ve kardeşliğine vurgu yaparak şöyle deva etti: Enfal suresinin son ayetlerinde müminlerin velayet konusu gündeme geldiği yerde, müminlerin birbirinin dostu ve hamisi olduğunu buyuruyor. Bu müminlerle ilgili bölümdür. Kafirlere gelince bir sonraki ayette şöyle buyuruyor: hem müminler birbirinin hamileridir hem birbiriyle velayet bağları vardır, hem kafirlerin birbiriyle velayet bağları vardır. Demek ki bu bir görevdir ve anlamı da müminin müminle velayet bağı olması gerektiğidir, İslam dünyasının neresine ait olursa olsun fark etmez. Bu, bizim sözünü ettiğimiz vahdettir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin bu beyanatının anlamı, hiç bir İslam devleti gayri müslim bir devletle ittifak kurmaması ve onlarla velayet bağı olmaması gerektiği yönündedir. Oysa pratikte durum başka türlüdür. Ayetullah Hamanei bu konuda da şöyle buyurdu: kafirlerin velayeti Müslümanları bedbaht eder, bugün örneğini gördüğünüz velayet gibi, bazı ülkelerin siyonist rejimle birlikte güzel sözler ve siyasi ve iktisadi ilişkiler temelinde kurdukları velayet gibi. Oysa Kur'an'ı Kerim Enfal suresinin 73. Ayetinde şöyle buyurmakta: Kâfir olanlar da birbirlerinin yardımcılarıdır. Eğer siz onu (Allah'ın emirlerini) yerine getirmezseniz yeryüzünde bir fitne ve büyük bir fesat olur.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei müminlerin birbiriyle yakın bağlar kurmaları ve düşmanlara karşı sıkı durmalarına şahit olarak Fetih suresinin son ayetini tilavet buyurdu: ayet şöyle buyurmakta: Muhammed Allah'ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler.
Ayetullah Hamanei bu ayeti şöyle açıkladı: ayet en başta kafirlere karşı sıkı durmaktan söz ediyor, yani nüfuza açık yumuşak topraktan yapılan bir barikat gibi olunmamalı, kafirlere karşı güçlü bir set gibi durmalı. Müslümanlar istikbar karşısında dik durmalıdır. Müslümanlar Amerika ve alemin diğer zorbalarına karşı durmalıdır. Eğer buna uymazlarsa, eğer bu çizgileri dikkate almazlarsa, zillete düşerler, fesada kapılırlar, geri kalırlar, ki maalesef şu an bu böyle olmuştur.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının sonunda karilere ve hafızlara hitaber bir kez daha müminlerin kendi aralarında dostluğuna ve kafirlere karşı düşman olmalarına vurgu yaparak şöyle buyurdu: eğer bu bakışla, bu duygu ile Kur'an'ı Kerim’le karşılaşırsanız, İslam dünyasının yarını bugününden daha iyi olur. Artık Amerika İslam ülkelerine ve İslam ümmetine karşı bu tür tehditlerde bulunamaz. Eğer Kur'an'ı Kerim’e dayanırsak, eğer Kur'an'ı Kerim’den öğrenirsek, eğer Kur'an'ı Kerim’e sarılırsak, bu sarılma, ilahi ipe sarılmaktır ve ilahi ipe sarılmak insanın sağlam durmasına yardımcı olur. Eğer siz bir yoldan geçerken tutacağınız sağlam bir dayanak varsa, artık düşme tehlikesi yoktur. ilahi ip budur, eğer sarılırsanız, düşme tehlikesi yok olur. Umarım inşaallah İslam dünyası günden güne bu duruma yakınlaşır.