Mayıs 25, 2018 18:11 Europe/Istanbul

Bültenimizi geçen hafta Orta Asya ve Güney Kafkasya bölgelerinde yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

Ermenistan’da sonunda Nikol Paşinyan’ın yeni Başbakan olarak belirlenmesi,

Bakü’den Paşinyan’ın Karabağ münakaşası ile ilgili açıklamasına tepki,

Azerbaycan cumhuriyetinde fuhuş yayılmasına tepki,

Kazakistan’ın İran ile iktisadi ve ticari ilişkilerini geliştirmek istemesi,

Özbekistan’dan İran ile akademik ilişkilerin geliştirilmesine vurgu,

Türkmenistan’ın Hazar denizi kıyısında en büyük limanının açılış yapması,

Geçen hafta orta Asya ve Güney Kafkasya bölgelerinde yaşanan bazı önemli gelişmeleriydi.

Geçen hafta Ermenistan milli meclisi bu ülkenin başbakanını seçmek için düzenlediği ikinci oturumunda sonunda bu mevkinin tek adayı Nikol Paşinyan’ı Ermenistan’ın yeni Başbakanı olarak belirledi. Paşinya 42 olumsuz oya karşı 59 olumlu oyla Ermenistan Başbakanı oldu.

Geçen hafta Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hikmet Hacıyev, Ermenistan’ın yeni Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Karabağ münakaşası ile ilgili açıklamasını eleştirerek, Bakü yönetimi kendini cumhuriyet ilan eden Karabağ temsilcilerini tanımadığını ve ancak Erivan yönetimi ile müzakere edeceklerini belirtti.

Paşinyan Ermenistan Başbakanı seçildikten sonra yaptığı açıklamada barış müzakerelerine Karabağ cumhuriyetinin Ermenileri de katılmaları gerektiğini belirtmişti.

Geçen hafta Azerbaycan milli meclisi hukuk komisyonu üyesi Tahir Kerimli bu ülkede fuhuşun yayılmasına tepki gösterdi. Azerbaycan meclisinin genel kurul oturumunda konuşan Kerimli Arap turistlerin Azerbaycan cumhuriyetinde ahlak dışı davranışlarını eleştirerek şöyle dedi: Gelir elde etmek iyi bir şeydir, fakat bazı konular var ki bizim milletimizin adetleri ve gelenekleri ile bağdaşmıyor.

Orta Asya bölgesinde geçen hafta Kazakistan cumhurbaşkanlığı stratejik araştırma merkezi Başkan yardımcısı Sanat Kuşkumbayev, İran İslam Cumhuriyeti orta Asya bölgesinde iktisadi ve ticari ilişkilerin gelişmesi ve kültürel düzeyin yükselmesinde etkili rol ifa ettiğini açıkladı. Kazak yetkili ayrıca orta Asya ülkeleri ile İran arasındaki ilişkilerin de çeşitli alanlarda gelişmekte olduğunu vurguladı.

Geçen hafta Özbekistan kültür akademisi uzmanlarından ve bu akademinin yeni tarih bölümü Başkan yardımcısı Roşen Nazarov İran ve Özbekistan arasındaki ilişkilerin gelişmesinde akademik ve bilimsel çevrelerin önemli rol ifa edebileceğini açıkladı.

Geçen hafta Türkmenistan’ın en büyük limanı Türkmenbaşı liman kentinde düzenlenen ve Cumhurbaşkanı Kurban Kulu Berdi Muhammedov’un da katıldığı törenle açılış yaptı. Onlarca hektarlık bir alanın üzerinde inşa edilen yeni uluslararası liman her türlü tesislerle donatıldığı ve 17 gemiyi ağırlayabildiği belirtildi.

 

Geçen hafta Ermenistan milli meclisi bu ülkenin başbakanını seçmek için düzenlediği ikinci oturumunda sonunda bu mevkinin tek adayı Nikol Paşinyan’ı Ermenistan’ın yeni Başbakanı olarak belirledi. Paşinyan 42 olumsuz oya karşı 59 olumlu oyla Ermenistan Başbakanı oldu.

Paşinyan meclisteki oylamadan önce yaptığı açıklamada son bir ayda Ermenistan’da yaşanan olayları sevgi devrimi niteledi. Paşinyan oylamadan sonra ve Başbakan seçilmesinin ardından da yaptığı açıklamada Ermenistan’ın önemli altyapılarını geliştirmek için plan yapacağını ve bu yönde çaba harcayacağını belirtti.

Aslında Nikol Paşinyan, bundan önce Ermenistan milli meclisi konu ile ilgili düzenlediği ilk oturumunda başbakanlığın tek adayı olan Paşinyan’a oy vermediği halde ikinci oturumda düzenlenen oturumda Başbakan seçildi. Paşinyan Ermenistan milli meclisi başbakanlığını onaylamadığı takdirde Ermenistan içinde siyasi tsunami başlatacağı tehdidinde bulunmuştu. Paşinyan taraftarlarından kendisi amacına ulaşıncaya dek Erivan sokaklarından ayrılmamalarını istemişti.

Aslında Paşinyan’ın iktidarın başına geçme yöntemine bakıldığında, Paşinyan’ın Ermenistan tarihinde ve bu ülke 1991 yılında bağımsızlığına kavuştuktan bu yana halk protestoları dalgasına binerek bu ülkenin Başbakanı olan ilk şahsiyet olduğu söylenebilir.

Paşinyan’ın Ermeni medya organları ile kısa sohbetlerinden anlaşıldığı üzere, Paşinyan bir tek amacı vardı, ki o da Serj Sarkisyan’ı başbakanlık makamından azletmekti.

Ermeni politikacı Paşinyan’ın bu yöntemi çabaları aynı zamanda Ermenistan’da 1998 yılından bu yana iktidarı elinde bulunduran ve Karabağlılar olarak anılan bir çetenin de iktidardan uzaklaştırılmalarına yol açtı. Bir başka ifade ile Ermenistan’da 1998 yılından bu yana her iki Cumhurbaşkanı Hankendi doğumluydu.

Her halükarda görünen o ki Paşinyan Ermenistan’da Karabağlıları iktidardan uzaklaştırma yolunun %50 kadarını katetmiş bulunuyor.

Buna karşın Nikol Paşinyyan’ın Ermenistan’ın gelecek Başbakanı olarak ve halk arasındaki desteğine bakıldığında işi pratikte çok zor gözüküyor, zira Serj Sarkisyan Ermenistan başbakanlığından çekilmesine karşın hala iktidar cumhuriyetçi partinin başında bulunuyor ve bu parti Ermenistan parlamentosunda çoğunluğu kendi elinde bulunuyor ve bu yüzden Ermenistan’da güç dengeleri Paşinyan’ın bu ülkenin yürütmesinin başında bulunmasına ne kadar müsaade edeceği merek konusunu oluşturuyor.

Hali hazırda Ermeni politikacıların arasında iki genel görüş hakim olduğu anlaşılıyor. Bir görüş mevcut şartları benimsiyor ve bu durumun devam etmesini istiyor. Bir görüş ise Ermenistan bu şartlarda her geçen gün daha da münzevi olacağını ve daha fazla sorunlarla karşı karşıya geleceğini savunuyor. Bu bağlamda Ermeni uzman Serkis Arsurni şöyle diyor: Rusya, İran ve Azerbaycan demiryolları sistemlerinin birleşmesi ve bu üç ülkenin cumhurbaşkanlarının görüşmelerine bakıldığında Ermenistan bölgede daha fazla siyasi ve iktisadi inzivaya itilebilir. Bakü liderleri Kuzey Güney koridoru onlar için sırf iktisadi önem arzetmediğini gizlemiyor ve Ermenistan’ı bölgesel işbirliği alanından dışladığını düşünüyor. Bu tür uluslararası projeler zamanla İran’ın Ermenistan’a olan ihtiyacını da sıfıra indirebilir.

Böylece Ermenistan’ın Rusya’ya olan bağımlılığı da geri dönüşü olmayan bir şekilde şiddetleneceği ve Ermenistan artık marjinal hale geleceği ve bölgesel dayanışma projelerinin dışında kalacağı anlaşılıyor.

Gerçekte Ermenistan’da ikinci politikacı grup Ermenistan’ın uluslararası iktisadi ve stratejik projelerine katılmasını sağlayarak bu ülkenin daha fazla inzivada kalmasına mani olmaya çalışıyor.

Geçen hafta Azerbaycan milli meclisi hukuk komisyonu üyesi Tahir Kerimli bu ülkede fuhuşun yayılmasına tepki gösterdi. Azerbaycan meclisinin genel kurul oturumunda konuşan Kerimli Arap turistlerin Azerbaycan cumhuriyetinde ahlak dışı davranışlarını eleştirerek şöyle dedi: Gelir elde etmek iyi bir şeydir, fakat bazı konular var ki bizim milletimizin adetleri ve gelenekleri ile bağdaşmıyor. Bazen hukuk adetlerden ve geleneklerden daha önemli olduğu söyleniyor, fakat bizim adetlerimiz hukuk ve kanunlarımızın temelidir. Masaj hizmeti veren salonların faaliyetleri kısıtlanmalı veya en azından bir kurum onları gözetlemelidir.

Tahir Kerimli’nin bu ülkede fuhuşun yaygınlaşmasına yönelik eleştiriler, bir çok uzman İlham Aliyev yönetimini Azerbaycan cumhuriyetinde fesat ve fuhuşun yaşanmasından sorumlu tuttuğu bir sırada gündeme geliyor.

Gerçekte Bakü yönetim türlü İslam karşıtı komplolar ve örneğin müptezel dans yarışmaları, sözde uygar ülkelerin çıplak kızları arasında en güzel olanı seçme yarışmaları ve diğer bir çok ahlak dışı uygulamaları ile eleştirilere neden oluyor.

Her halükarda Kerimli’nin eleştirileri bir yana Azerbaycan cumhuriyetinde ahlaki durumun çok kötü durumda olduğu anlaşılıyor ve bu konudan da Aliyev yönetimi sorumlu tutuluyor. Örneğin Azerbaycan cumhuriyetinde düzenlenen dünyanın en güzel çıplak kızı yarışmalarına katılanlardan biri medyada yaptığı açıklamada bu yarışmaları düzenleyenlerin geniş çaplı ahlaki fesatları hakkında ifşaatta bulunarak şöyle dedi: yarışmayı düzenleyenler beni ülkenin en güzel çıplak kızı ilan etmek için benden 40 bin Manat rüşvet aldı. Güya Bakü hakimiyeti yarışmayı düzenleyenlere bu paranın bir kaç katını vermiş ve onlardan genç kızların arasında ahlaki fesat ve laubalilik kültürünü yaymak için daha genç bir kızı seçmelerini istemiş.

Gerçekte İlham Aliyev yönetimi bu kültürel saldırıda Batı’nın elinde bir alete dönüşmüş bulunuyor. Nitekim Azerbaycan cumhuriyetinde şimdiki sosyal ve kültürel duruma dikkatle bakıldığında Batı ve küresel istikbar bu Müslüman ve şia ülkede uşaklarını kullanarak fesat ve laubalilik kültürünü yaymaya çalıştığı ve bunun için karmaşık imkanları kullandığı anlaşılıyor.

Geçen hafta bölge gelişmelerine bakıldığında, Ermeni ve Azeri yetkililerin açıklamaları iki tarafın hala birbirine güvenmediği söylenebilir.

Öte yandan orta Asya bölgesinde İran ve Türkmenistan gibi bölge cumhuriyetlerinin ikili ilişkilerini geliştirme çabaları bölgede başta güvenlik sorunları olmak üzere çeşitli sorunların çözümlenmesine katkı sağlayabileceği anlaşılıyor.