Temmuz 09, 2018 23:38 Europe/Istanbul

Bültenimizi geçen hafta Orta Asya ve Güney Kafkasya bölgelerinde yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

Fransa Dışişleri Bakanı’nın Bakü ziyareti,

Bakü’de 25. Hazar petrolü ve doğalgazı fuarının açılması,

Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın İran ile ilişkilere vurgu yapması,

Tacikistan Dışişleri Bakanı’nın soyadını değiştirmesi,

Tacik komutanın sınır bölgesinde terör örgütlerinin varlığından kaygı duyduklarını açıklaması,

Özbek lider Mirziyayev’in gazetecilik ve iletişim üniversitesinin açılmasına vurgu yapması,

Geçen hafta orta Asya ve Kuzey Kafkasya bölgelerinin bazı önemli gelişmeleriydi.

 

Geçen hafta Fransa Dışişleri Bakanı Jean Eve Le Doryan Bakü’yü ziyaret ederek Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le görüştü. Görüşmede iki ülke arasındaki siyasi ve iktisadi ilişkilerin gelişmesi, Fransız firmaların Azerbaycan cumhuriyetinde ulaştırma, altyapı ve tarım alanlarında faaliyet yürütmeleri, uzay sanayii alanında işbirliği ve ayrıca Total firmasının Azerbaycan Cumhuriyeti devlet petrol firması Sukar ile enerji projelerinde ortaklık etmesi ele alındı.

 

 

Geçen hafta 25. Hazar petrolü ve doğalgazı fuarı İran’dan bir tek temsilcinin katılımı ile Bakü’da çalışmalarına başladı. Fuara 32 ülkeden 312 firma katıldı.

 

Geçen hafta Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan İran ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin yüksek düzeyde olduğunu belirterek Erivan yönetimi iki ülke arasındaki ilişkilere özel önem verdiğini vurguladı.

 

Geçen hafta Tacikistan Dışişleri Bakanı Sıraceddin Aslov Rusça soyadını değiştirdi. Konu ile ilgili bir açıklama yapan Tacikistan Dışişleri Bakanlığı, Sıraceddin Aslov soyadını Muvahhidin olarak olarak değiştirdiğini belirtti.

 

Geçen hafta Tacikistan sınır muhafaza birliği komutanı Recepali Rahmanali, Afganistan’ın kuzeyinde terör örgütlerinin varlığından duydukları kaygıyı dile getirdi. Rahmanali, terör örgütlerinin varlığı Afganistan sınırında güvenlik şartlarını olumsuz etkilediğini, bu yüzden Afganistan ile ortak sınırların korunması için özel birliklerin oluşturulması kaçınılmaz olduğunu kaydetti.

 

Geçen hafta Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyayev, ülkesinde gazetecilik ve iletişim üniversitesi açılmasına vurgu yapan bir karar yayımladı. Kararda Özbekistan’da 1500 kadar medya grubu faaliyet yürüttüğü, fakat bu alanda bir tek eğitim kurumu bulunmadığı belirtildi.

 

 

Geçen hafta Tacikistan sınır muhafaza birliği komutanı Recepali Rahmanali, Afganistan’ın kuzeyinde terör örgütlerinin varlığından duydukları kaygıyı dile getirdi. Rahmanali, terör örgütlerinin varlığı Afganistan sınırında güvenlik şartlarını olumsuz etkilediğini, bu yüzden Afganistan ile ortak sınırların korunması için özel birliklerin oluşturulması kaçınılmaz olduğunu kaydetti.

Afganistan ve Tacikistan’ın yaklaşık 1300 km ortak sınırları bulunuyor. bu sınır Afganistan’dan Rusya ve Batılı ülkelere uyuşturucu madde kaçakçılığı bakımından önemli bir güzergah sayılıyor.

 

Bundan önce de Tacikistan sınır muhafaza birliği komutanı Rahmanali, iki ülkenin sınır bölgesinde Taliban’ın 7 bin kadar milis gücü konuşlandığını duyurmuştu. Bu durum Tacik askeri yetkilinin teröristlerin varlığını ciddi bir sorun olarak algıladığını ortaya koyuyor.

 

 

Aslında Amerika’nın Taliban ve IŞİD terör örgütlerinin milis güçlerini Afganistan’ın kuzeyine yerleştirme planı bölgede Amerika’nın irticai Arap müttefikleri ve genelde tüm müttefikleri tarafından desteklenen bir plandır. Oysa terör örgütlerinin Tacikistan sınırına taşınması hem bu ülkeye ve hem orta Asya cumhuriyetlerine ve Kafkasya bölgesine ve hatta Çin ve Rusya’ya yönelik en ciddi tehdit sayılır.

 

 

Ancak Duşanba yönetiminin bu yönde yaptığı art arda uyarılara rağmen Duşanba yönetimi terör örgütleri ile mücadeleyi pek ciddiye almadığı gözleniyor. Gerçekte terör örgütleri bölge ülkelerine karşı çok ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu yüzden Duşanba yönetimi bu kaygıyı uluslararası camia ile paylaşmak ve daha fazla destek alabilmek için uluslararası terör ve radikalizmle mücadele konferansı düzenleyerek bu konuyu gündeme getirmeye çalıştığı anlaşılıyor.

 

Tacikistan ve Afganistan’ın 1344 km ortak sınırı bulunuyor, ancak Duşanba yönetimi mali ve iktisadi sorunları yüzünden bu sınırın tümünü gerektiği gibi koruyamıyor. Aslında bu sorun sadece Tacikistan yönetimini ilgilendirmiyor, nitekim bu tehdit orta Asya ve Kafkasya cumhuriyetlerini ve Çin ve Rusya gibi büyük devletlerine de yönelik olduğu anlaşılıyor.

 

Orta Asya meseleleri uzman Kasım Beyk Muhammed bu konuda şöyle diyor: Taliban örgütü Afganistan’ın Kuzey bölgelerinde ilerlemekte başarılı olduğu takdirde bu örgüt Rusya ve Çin’in çıkarlarına darbe vurmaya ve orta Asya bölgesini istikrarsızlaştırmaya çalışacaktır.

Kasım Beyk Muhammed ayrıca bazı ecnebi güçlerin ve Batı’ya bağımlı terör örgütleri orta Asya bölgesinde nüfuzunu arttırmak için bu bölgede yeni jeo politik oyunların peşinde olduklarını kaydediyor.

 

Anlaşılan o ki terör örgütleri hamileri ve özellikle tekfirci IŞİD terör örgütüne destek veren Arap Batı ittifakı teröristlerin büyük bir bölümünü Irak ve Suriye topraklarından Afganistan’ın kuzeyine taşımak için tüm çabalarını harcamaya başlamış bulunuyor. bu yer değiştirmenin amacı ile bağımsız devletlerin ve Amerika’nın bölgedeki rakipleri olan İran, Çin ve Rusya çıkarlarına darbe vurmaktır.

 

Geçen hafta Fransa Dışişleri Bakanı Jean Eve Le Doryan Bakü’yü ziyaret ederek Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le görüştü. Görüşmede iki ülke arasındaki siyasi ve iktisadi ilişkilerin gelişmesi, Fransız firmaların Azerbaycan cumhuriyetinde ulaştırma, altyapı ve tarım alanlarında faaliyet yürütmeleri, uzay sanayii alanında işbirliği ve ayrıca Total firmasının Azerbaycan Cumhuriyeti devlet petrol firması Sukar ile enerji projelerinde ortaklık etmesi ele alındı.

 

Gerçekte Fransa Dışişleri Bakanı’nın Güney Kafkasya bölgesinde yer alan üç ülkeyi ziyaret etmesi bu bölgede yer alan ülkeler için büyük önem arzediyor. Özellikle Fransa AGİT’e bağlı Minsk grubunun üyesi ve yine BM güvenlik konseyinin beş daimi üyesinden biridir. bu yüzden Fransız  yetkililerin ve özellikle Dışişleri Bakanı’nın bölge ziyareti bu bölgede yer alan ülkelerin açısından kader belirleyici rol ifa edebilir.

 

Gerçekte İlham Aliyev yönetimi ile Fransa yönetimi arasındaki ilişkiler sürekli tek yanlı ve Bakü yönetiminin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olmuştur. Bu arada Fransa’nın Total firmasının Azerbaycan cumhuriyetinin enerji projelerine katılmasına karşın Paris yönetimi Bakü ile ilişkileri konusunda pek aktif olmadığı anlaşılmaktadır. Fransa dağlık Karabağ münakaşasının çözümü için olumlu adım atan ülkelerden biridir. bu yüzden Bakü yönetiminin eleştiri okları sürekli Fransa’ya yönelik olmuş ve Paris yönetimi Azeri yetkililerin sert eleştirilerine bağlı kalmıştır.

 

Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hikmet Hacıyev geçen Mart ayında Paris yetkililerinin Karabağ’ın Ermeni yetkilileri ile görüşmesini eleştirerek şöyle demişti: Bakü yönetimi Baku Sahakyan’ın Karabağ ziyareti yüzünden itirazını Fransa büyükelçisine bildirmiştir, zira bu tür davranışlar Karabağ münakaşasının barışçıl bir şekilde çözümlenmesini engellemektedir.

 

Öte yandan Fransa Dışişleri Bakanlığı da sürekli Azerbaycan cumhuriyetinde basın ve ifade özgürlüğü yolundaki engellerden duyduğu kaygıyı dile getiriyor. Örneğin geçen yılın Mayıs ayında Paris yönetimi Azerbaycan cumhuriyetine bazı muhaliflerin internet sitelerinin engellenmesinden kaygı duyduğunu açıkladı.

 

Fransa Dışişleri Bakanlığı bir bildiri yayımlayarak şu ifadelere yer verdi:

İlham Aliyev yönetiminin Azerbaycan cumhuriyetinde muhaliflerin sitelerini engellemeleri insan hakları ve ifade özgürlüğünün ihlalidir.

Fransa Dışişleri Bakanlığı Azerbaycan cumhuriyetinde medya haklarının ihlal edilmesinin takipçisi olacaklarını vurguladı.

Fransa yönetiminin Ermenistan devletini ve dağlık Karabağ’da Ermeni milisleri sürekle desteklemesinden başka Bakü ve Paris’in iktisadi ve enerji alanlarında işbirliği de önemlidir.

 

Geçen hafta orta Asya ve Güney Kafkasya gelişmelerine bakıldığında, son bir hafta Azerbaycan Cumhuriyeti iktisadi açıdan yoğun gündemli bir haftayı geride bıraktığı söylenebilir. Fransa Dışişleri Bakanının Bakü ziyareti ve Azeri yetkililerle başta Karabağ sorunu olmak üzere çeşitli konuları görüşmesi ve yine petrol ve doğalgaz fuarı ve fuarın kulisinde yürütülen temaslar Azeri yetkililerin iktisadi açıdan yoğun bir haftayı geride bıraktıklarının işaretidir.

Orta Asya bölgesinde ise bölge liderleri iktisadi reformlara ve bölgenin güvenliğini temin etme çabalarına devam ettikleri anlaşılıyor.