Temmuz 25, 2018 20:26 Europe/Istanbul

Bültenimizi geçen hafta Orta Asya ve Güney Kafkasya bölgelerinde yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

Azerbaycan Cumhuriyeti aydınlar hareketi başkanının dünya Kudüs günü yürüyüşüne katılıma vurgu yapması,

Taşkent’te çevre ve sürdürülebilir kalkınma alanında karşılıklı işbirliğini pekiştirme zirvesinin düzenlenmesi,

Kırgızistan’ın eski Başbakanı Sapar İsakov’un mali fesat suçundan tutuklanması,

Türkiye Dışişleri Bakanlığının Yunanistan yönetimini eleştirmesi,

Kırgızistan cumhurbaşkanının Çin ziyareti,

Azerbaycan cumhurbaşkanının İran ile ilişkilerin gelişmesine vurgu yapması,

Türkiye Başbakanı yardımcısının ABD ve Fransa başta olmak üzere Batılı devletleri Türkiye’de istikrarsızlık yaratmakla suçlaması,

Geçen hafta orta Asya ve Kuzey Kafkasya bölgelerinin bazı önemli gelişmeleriydi.

Geçen hafta Azerbaycan Cumhuriyeti aydınlar hareketi Başkanı Eldeniz Kuliyev, dünya Kudüs günü yürüyüşünün geniş çapta düzenlenmesine vurgu yaptı. Dünya Kudüs günü yürüyüşünün önemine vurgu yapan Kuliyev, korsan İsrail rejiminin barbarlığına ve cinayetlerine ancak müslümanların vahdeti son verebileceğini belirtti. Kuliyev, İmam Humeyni -ks- müslümanları vahdete davet ettiğini ve bu davet gerçekleştiği zaman siyonist rejim İsrail imamın bu davetinden dehşete düştüğünü vurguladı.

Bu yıl yine dünya Kudüs günü yürüyüşü geçmiş yıllarda olduğu gibi 8 Haziran gününe denk gelen Ramazan ayının son Cuma gününde İran’la birlikte dünyanın diğer ülkelerinde de düzenleniyor.

Geçen hafta çevre ve sürdürülebilir kalkınmaalanında karşılıklı işbirliğini pekiştirme başlıklı çevre zirvesi Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te düzenlendi. Uluslararası çevre zirvesine orta Asya cumhuriyetleri, Avrupa ve Asya kıtalarından  ve BM gmibi uluslararası kurum ve kuruluşlardan yaklaşık 300 kadar üst düzey yetkili ve uzman katıldı.

Geçen hafta Kırgızistan’ın eski Başbakanı Sapar İsakov, mali fesat suçlaması ile milli güvenlik komitesi yetkilileri tarafından tutuklandı. Bişkek mahkemesi ise İsakov’un tutukluluk süresini soruşturmanın sonuna kadar iki ay olarak belirledi.

 

Geçen hafta Türkiye Dışişleri Bakanlığı Yunanistan yönetimini 15 Temmuz 2016 darbesinde eli bulunmakla suçlanan bazı sanıkları  serbest bıraktığı için eleştirdi. Yunanistan mahkemesi bu darbeye karşına ve darbe başarısız olunca Yunanistan’a kaçan ve Atina yönetiminden sığınma talebinde bulunan 8 askerlerden dördünü serbest bırakmıştı.

Geçen hafta Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sorenbay Cinbekov ikili ilişkileri geliştirme yollarına görüşmek ve Şanghay işbirliği teşkilatı liderler zirvesine katılmak üzere Çin’e gitti. Cinbekov bazı bakanları, milletvekillerini vee işadamlarını yanına alarak Bişkek’ten Pekin’e gitti. Kırgız lider Cinbekov’un Pekin’de Çin Cumhurbaşkanı şi jin ping, Başbakan lee ki chianve diğer bazı üst düzey yetkililerle görüşeceği belirtildi. Cinbekov görüşmelerinde ikili meselelerin yanı sıra bazı bölgesel ve uluslararası meseleleri de görüşecek. Bu ziyaretin sonunda iki ülke yetkilileri arasında onu aşkın işbirliği belgesi imzalanacak. Cinbekov daha sonra 9 Haziran tarihinde de şanghay işbirliği teşkilatı liderler zirvesine katılmak üzere Sing Deo kentine geçecek.

 

Geçen hafta Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev İran ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerin gelişme zaruretine vurgu yaptı. İran Cumhurbaşkanı özel kalem müdürü Mahmut Vaizi ile Bakü’de görüşmesinde bu vurguyu yapan Aliyev, iki ülkenin ilişkileri hızla geliştirme yönünde güçlü iradeleri bulunduğunu belirtti. Aliyev, İran ve Azerbaycan ilişkileri yeni bir dönüm noktasına ulaştığını ve uzun yıllar çözümlenemeyen sorunları ortak çaba sonucu çözümlediklerini vurguladı. Aliyev, bu durum iki ülkenin güçlü siyasi iradelerini yansıttığını kaydetti.

 

Geçen hafta Türkiye Başbakanı yardımcısı Recep Akdağ başta ABD ve Fransa olmak üzere Batılı devletlerin Türkiye’de istikrarsızlık ve terör istediklerini açıkladı. Habertürk kanalına konuşan Akdağ, Batılı devletler Türkiye’de olağanüstü hal durumundan rahatsız olduklarını ve olağanüstü halin kaldırılması ile terörün yolunu açmak istediklerini zira terör fitnesi Türkiye’nin ilerlemesine mani olup ülkeyi iç savaş bataklığına sürüklediğini vurguladı.

 

 

Geçen hafta Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev İran ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerin gelişme zaruretine vurgu yaptı. İran Cumhurbaşkanı özel kalem müdürü Mahmut Vaizi ile Bakü’de görüşmesinde bu vurguyu yapan Aliyev, iki ülkenin ilişkileri hızla geliştirme yönünde güçlü iradeleri bulunduğunu belirtti. Aliyev, İran ve Azerbaycan ilişkileri yeni bir dönüm noktasına ulaştığını ve uzun yıllar çözümlenemeyen sorunları ortak çaba sonucu çözümlediklerini vurguladı. Aliyev, bu durum iki ülkenin güçlü siyasi iradelerini yansıttığını kaydetti. Azeri lider ayrıca iki ülke arasında Astara – Astara demiryolu projesinin uygulanması ve Kuzey – Güney koridoru gibi işbirliği zeminlerin hızlandırılmasını istedi.

 

İran Cumhurbaşkanı özel kalem mödürü Mahmut Vaizi de görüşmede İran ve Azerbaycan Cumhuriyeti bir çok bölgesel ve küresel meselede ortak tutumu söz konusu olduğunu belirterek iki ülke bölgede barış ve istikrar için çaba harcadıklarını belirtti. İran ve Azerbaycan cumhuriyetinde mevcut kapasitelerden ve fırsatlardan yararlanmanın önemine vurgu yapan Vaizi, Tahran ve Bakü arasında çok yönlü ilişkilerin gelişmesine ve varılan anlaşmaların uygulanmasının hızlandırılmasına vurgu yaptı.

 

İran özel kalem müdürü Vaizi Tahran’dan Bakü’ye gitmeden önce de yaptığı açıklamada iki ülkenin cumhurbaşkanları son beş yılda 12 kez görüştüklerini, bu süre içerisinde iki ülkenin üst düzey yetkilileri de en az 100 kez bir araya geldiklerini belirtti. Bu görüşmelerde çeşitli alanlarda bazı anlaşmalar taraflarca imzalandığını belirten Vaizi bu anlaşmaların hayata geçirilmesi yolunda var olan engellerin ele alınması, ziyaretini amaçlarından biri olduğunu kaydetti. Vaizi ayrıca ziyareti Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’i İran’ın bölge meseleleri ile ilgili politikaları ve yine Bercam nükleer anlaşmasına yönelik tutumu hakkında bilgilendirmek için iyi bir fırsat sayıldığını vurguladı.

 

Cumhurbaşkanı özel kalem müdürü Vaizi ziyaretinin sonunda yaptığı açıklamada ziyaretini çok verimli niteleyerek Aliyev’le görüşmesinde ABD başkanının siyaset ve ticaret alanlarında tek yanlı dayatmalarını gündeme getirdiklerini, Azerbaycan lideri ile görüşleri birbirine çok yakın olduğu anlaşıldığını belirtti.

Vaizi, görüşmede bölge meselelerini ele aldıklarını ve her iki taraf bölgenin hassas şartlarını gözeterek bölge ülkelerinin tümü istikrar, barış ve güvenlik için çaba harcamaları gerektiğine vurgu yaptıklarını ifade etti.

 

Cumhurbaşkanı özel kalem müdürü Vaizi açıklamasını şöyle sürdürdü: Suriye, Filistin, Irak, Afganistan vee Yemen gibi ülkelerde yaşanan sorunlardan hareketle İran’ın yorumunu gündeme getirdik ve bölge meseleleri hakkında siyasi istişareleri sürdürme kararı aldık. Bölgesel ve küresel siyasi ilişkilerden başka ikili ilişkileri ve Kuzey – Güney koridoru ve iki ülkenin demiryollarını birleştiren Raşt – Astara demiryolu projeleri gibi iktisadi meseleleri  de ele aldık.

 

Cumhurbaşkanı özel kalem müdürü şöyle devam etti: Azerbaycan Cumhurbaşkanı ile görüşmede iki ülke arasında ticari işbirliği ve iktisadi imtiyazları ve öncelikli konuları görüştük. Tarım, turizm ve kültür alanlarında işbirliği çok iyi düzeyde yer alıyor ve biz şimdi yeni işbirliği kapasitelerin peşinde olmalıyız. Hazar denizinde petrl arama alanında iki ülke arasında imzalanan anlaşma çok iyi ilerliyor. Sağlık alanında da bu ziyaretimiz sırasında önemli kararlar alındı ve umarız 18 aya kadar İran ilaç fabrikasını Azerbaycan cumhuriyetinde kesinleşir. Eldeki veriler ikili ilişkilerin son yıllarda çk iyi ilerlediğini gösteriyor.

 

Geçen hafta Türkiye Başbakanı yardımcısı Recep Akdağ başta ABD ve Fransa olmak üzere Batılı devletlerin Türkiye’de istikrarsızlık ve terör istediklerini açıkladı. Habertürk kanalına konuşan Akdağ, Batılı devletler Türkiye’de olağanüstü hal durumundan rahatsız olduklarını ve olağanüstü halin kaldırılması ile terörün yolunu açmak istediklerini zira terör fitnesi Türkiye’nin ilerlemesine mani olup ülkeyi iç savaş bataklığına sürüklediğini vurguladı.

 

Bilindiği üzere Türkiye ve Batı ilişkileri 15 Temmuz 2016 askeri darbesinden sonra bozulmaya başladı. Aslında iki taraf arasındaki ilişkilerde yaşanan bu krizin çeşitli boyutları geçici bir kriz olmadığını ve Türkiye ile AB ve ABD arasındaki krizin sürekli geliştiğini gösteriyor.

Türkiye yönetimi darbeden Batı’yı sorumlu tutuyor ve ABD’nin Fethullah Gülen’i destekleyerek bu darbede önemli rol ifa ettiğini savunuyor. Nitekim ABD darbeden sonra da Gülen’i Türkiye’ye iade etmeyi reddediyor.

 

Öte yandan Atina yönetimi de Ankara yönetiminin talebini gözardı ederek darbeden sonra Yunanistan’a kaçan darbeci askerleri serbest bırakıyor.

Türkiye ile AB arasındaki ilişkiler de bu darbenin iki taraf arasındaki ilişkileri olumlu etkilediğini ortaya koyuyor. Nitekim Türkiye ve AB yetkilileri o günden beri sürekli birbirini tehdit eden ve uyaran konuşmalar yapıyor.

 

Geçen hafta orta Asya ve Kafkasya bölgelerinde yaşanan gelişmeler Türkiye ile Batı arasındaki ilişkilerde krizin sürekli tırmandığını gösteriyor.

Öte yandan orta Asya bölgesinde de liderlerin başka ülkelerle iktisadi ilişkilerini geliştirmeye çalıştıkları gözleniyor.