Temmuz 26, 2018 00:16 Europe/Istanbul

Bültenimizi geçen hafta İran’la ilgili önemli iktisadi gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin Ramazan bayramı namazında ekonomi ile ilgili önemli beyanatı,

Hükümetin pahalılık ve döviz kurlarının dalgalanmasına tepkisi,

İran ve Irak arasında ikili ticari hacminin 7 milyar dolar olarak açıklanması,

İran ve Ermenistan arasında iktisadi ilişkilerin geliştirilmesine vurgu yapılması,

Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in Güney Afrika ziyareti,

Geçen hafta İran’ın bazı önemli iktisadi gelişmeleriydi.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei geçen gün Ramazan bayramı namazının ikinci hutbesinde ABD’nin İran milletine yönelik komplo sürecine değinerek şöyle buyurdu: Bugün düşmanın esas komplosu halk kitlelerine iktisadi baskı uygulamak ve onları yıldırmak ve umutsuzluğa sürüklemektir.

Ayetullah Hamanei nizamın tüm yetkilileri ve devlet erkanları bu komplo ile mücadele için aralıksız çaba harcamaları gerektiğini belirterek şöyle devam etti: bugün iktisadi meselelere çözüm üretmek üzere üç erkin başkanları ve üst düzey yetkililerinin katılımı bir merkez kuruldu. Bu merkez ülkenin iktisadi meselelerini adım adım izlemeli, kesin kararlar almalı ve bu kararları uygulamalıdır.

 

İran ekonomisinde yüksek oranda nakit sorunu İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin üzerinde durduğu bir konuydu. Ayetullah Hamanei ellerinde yüksek oranda para bulunanlardan bu paraları üretim sektörüne yönlendirilmeleri ve böylece halkın yaşam çarkının hareketine katkı sağlamalarını istedi.

Ayetullah Hamanei ayrıca dış ticaretle uğraşanlardan da ülke için gerekli olmayan ürünlerin ithalatından cidden kaçınmalarını talep etti.

 

Son günlerde İran’da döviz kurlarında dalgalanmalar ve altın fiyatlarının yükselmesinden iç  piyasalarda yaşanan şoklar, merkez bankası tarafından döviz kurlarını tek fiyat üzerinden belirleme girişimine rağmen halâ devam ediyor. Gerçi geçen haftanın sonlarına doğru döviz, altın, otomobil ve konut piyasalarında yaşanan çalkantılar biraz hafifledi, ama yine de bu sektörlerde fiyatların artışı bu dalgalanmaların üzerinde psikolojik etkisini sürdürdü. Cumhurbaşkanı Ruhani pahalılığı körükleyen ve fiyatların anormal bir şekilde artışına sebebiyet verenlerle mücadelede hükümete yöneltilen eleştirilere gösterdiği tepkide, tüm ilgili kurumlardan bu konuya el atmalarını ve bu düzensizlikle mücadele için etkili çözüm yolları üretmelerini istedi.

 

Son günlerde İran genelinde göze çarpan fiyatların artışı aynı zamanda İslami Şura Meclisi milletvekillerinin de hükümete yönelik ikazlarının bir bölümünü oluşturuyordu. Geçen hafta 72 milletvekili Cumhurbaşkanı Ruhani’yi uyararak milli para biriminin değer kaybetmesine itirazda bulundu. Yine 68 milletvekili de Cumhurbaşkanı ve sanayi, maden ve ticaret Bakanı’nı yerli otomobil üreticilerinin uygulamalarını ve yerli ve yabancı otomobillerin fiyatlarının iki kata kadar artışını denetlememeleri yüzünden uyardı.

 

Otomobil fiyatlarının bu şekilde mantıksız artışı, yerli üreticilerin cari yılın ilk iki ayında üretim hacmi geçen yılın aynı dönemine oranla artış kaydettiği halde gündeme geliyor. Devlet planlama ve bütçe kuru Başkanı Nobaht ise otomobil fiyatlarının artışı hakkında şöyle diyor: Piyasada bazıları döviz fiyatlarının serbest piyasada yükselmesini bahane ederek anormal ve konvansiyonel olmayan gelir elde etmeye çalışması hükümet tarafından asla kabul edilemez. Hükümet daha sıkı bir denetim uygulamayı gündemine almıştır.

 

Kuşkusuz enflasyon oranı yüksek olduğu durumlarda yüksek ekonomik büyüme endeksini yakalamak hemen hemen imkansızdır. Bu yüzden hükümet enflasyonu kontrol altına alabilmek için büyük emek sarfetmiştir. Ancak enflasyonu sürekli bir şekilde kontrol edebilmek, nakit hacminin büyümesini kontrol etmeksizin imkansızdır. Nakit miktarının artışı enflasyon oranlarının yeniden tırmanmasına yol açar, ayrıca üretim ekonomisini de ciddi sıkıntıya sokar. Bu yüzden ekonomi yetkilileri ve merkez bankası yöneticilerinin ekonomi uzmanlarının görüşlerini de gözeterek bu sıkıntıları aşmaları bekleniyor.

 

İran ve Irak arasında ikili ticaret hacmi 10 milyar dolara ulaştı. Bu açıklamayı yapan İran’ın Irak büyükelçisi İrec Mescidi, bu rakamın kabul edilebilir düzeyde olduğunu, ancak iki millet arasında büyük kültürel, tarihi ve siyasi ortaklıklara bakıldığında artması gerektiği anlaşıldığını kaydetti.

 

Hali hazırda İran ve Irak arasında ikili ticaret hacmi yıllık yaklaşık 7 milyar dolar düzeyindedir ve eğer bu rakama, petrol ve doğalgaz anlaşmaları ve dini turizm ve teknik ve mühendislik hizmelerini de ekleyecek olursak iki ülke arasında ikili ticaret hacmi 12 milyar dolar seviyesine kadar yükseliyor. Irak İran’ın en önemli ihracat piyasalarından biridir. İran bu ülkeye süt ürünleri, protein ve gıda maddeleri ve teknik ve mühendislik hizmetleri ihraç ediyor. Bu durum Irak piyasalarını da İranlı firmaların ve iktisadi aktivistlerin özel önem verdikleri piyasalara çeviriyor.

 

Uzmanlara göre İran’ın Irak piyasalarında varlığı hem İran ve hem Irak için büyük meziyetleri bulunuyor. İran nasıl ki Irak’a terörle mücadelesinde destek verdi, IŞİD sonrası dönemde de Irak milleti ve devletinin yanındadır. İran’ın Irak’ın yeniden inşa edilme sürecinde geçmiş yıllarda katılımı, elektrik ve enerji intikal hatlarının geliştirilmesi ve kutsal mekanların onarımı ve bakımı gibi durumların çerçevesinde gerçekleşmiştir.

 

Ancak Irak piyasalarında varlık sergilemenin daha titiz planlamaları ve daha koordineli teamülleri gerektirir, böylece iki ülkenin teknik ve mühendislik hizmetleri, tarım, enerji, sanayi, maden ve turizm gibi alanlarda işbirliğinin takviye edilmesine zemin hazırlanmalıdır.

 

Bu arada İran ve Irak ortak odası yönetim kurulu üyesi ve sekreteri Seyyid Hamid Hüseyni, iki komşu ülkenin iktisadi ilişkileri Irak’ta yeni iktidarın eğiliminden bağımsız olacağını belirtti. Hüseyni, İran Irak piyasasında çok iyi bir varlık sergilediğini ve İran’ın petrol dışı ihracatının %15 kadarı bu ülkeye gerçekleştiğini fakat bunun İran’ın Irak piyasalarında boy göstermesi için yeterli olmadığını, İran Irak piyasalarında daha büyük bir payı hakettiğini vurguladı.

 

Geçen hafta Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan İran’ın Erivan büyükelçisi Seyyid Kazım Seccadi ile görüşmesinde iki ülkenin potansiyellerinden ikili ilişkileri özellikle iktisadi alanlarda geliştirmek üzere yararlanmak gerektiğini belirtti.

İran ve Ermenistan arasındaki siyasi ilişkiler iki ülkenin üst düzey liderlerinin iradesi sayesinde sürekli gelişme kaydediyor. Bu durum hiç kuşkusuz ikili iktisadi ilişkilerin gelişmesi üzerinde de etkili olacağı anlaşılıyor. Bu doğrultuda İran ve Avrasya iktisadi birliği arasında imzalanan tercihli ticaret tarife anlaşması imzalandı. Bu anlaşma hiç kuşkusuz iki ülke arasında ikili iktisadi ilişkilerin gelişmesi ve Moğri serbest ticaret bölgesinin hayata geçirilmesinde etkili olacak bir anlaşmadır.

 

Mogri, Ermenistan’ın syunik eyaletinde bir kentin adıdır . Moğri serbest ticaret bölgesi ise İran’ın Aras serbest ticaret bölgesinin tam karşı noktasında yer almaktadır. Gerçekte moğri serbest ticaret bölesi iki ülke arasında ikili ticarette önemli bir köprü konumundadır ve iki ülkenin işadamları bu durumdan azami derecede yararlanabilir.

 

İran’ın Ermenistan’da ticaret ataşesi Hamayak Avadisyans bu konuda şöyle diyor: İran ve Avrasya iktisadi birliği arasında tercihli ticaret anlaşmasının uygulanma merhalelerinin hızlandırılması ve İranlı firmaların Ermenistan’da projelerini tamamlamasından sonra iki ülkenin iktisadi ve ticari ilişkilerinin gelişmesini bekliyoruz. Bu doğrultuda ortak yatırımlar ve hatta küçük ölçekte yatırımlar bile iki ülke arasındaki işbirliği kapasitelerini geliştirebilir. İki ülkenin üst düzey yetkilileri İranlı işadamlarının bu fırsattan yararlanarak Avrasya bölgesinden başka ürünlerini Avrupa’ya da ihraç edebileceklerini belirtiyor.

 

Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif geçtiğimiz günlerde Güney Afrika’nın başkenti Proteria’ya gitmişti. Zarif’in bu ziyareti daha çok ekonomi diplomasisi çerçevesinde gerçekleşti.

Bu yüzden bültenimizi bu ziyaretle ilgili kısa yorumumuzla noktalamak istiyoruz.

Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif gittiği Güney Afrika’da mevkidaşı Lindivi Sisilo ile ikili ilişkileri ve Bercam nükleer anlaşmasının ABD bu anlaşmadan çekildikten sonraki durumunu görüştü.

Dışişleri Bakanı Zarif Güney Afrika’ya varır varmaz gazetecilere yaptığı açıklamada, Güney Afrika İran’ın yakın ortaklarından biri olduğunu, İran da her daim bu ülkenin insanlarının yanında olduğunu ve Apartaid rejimi ile ilişkilerini kestiklerini ve daha sonra da Güney Afrika ile en iyi ilişkileri kurduklarını, Güney Afrika yönetimi nükleer meselede İran milletinin haklarını desteklediğini vurguladı.

İran ve Güney Afrika 2018 yılında iktisadi ilişkilerini geliştirmek üzere 20 eksende anlaşma imzaladı. İran’ın Afrika kıtası uzmanlarından Seyyid Mehrdad Siyadetnesep iki ülke arasında iktisadi ilişkilerin önemi hakkında şöyle diyor: Güney Afrika Hint ve Atlas okyanusları ile yaklaşık 3 bin km ortak sınırı ile Afrika piyasalarının en önemli ticari kapılarından biridir. Güney Afrika ayrıca 14 ülke üyesi olduğu Güney Afrika kalkınma topluluğunun 300 milyon nüfusuna ulaşma bakımından da seçkin ve stratejik bir konuma sahiptir.