Ağustos 17, 2018 22:18 Europe/Istanbul

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle buyuruyor: İktidar demek, bir milletin içten coşmasıdır; hem ilim, hem askeri güç, hem yapıcılık, hem ilerleme ve hem uluslararası izzeti kendisi için kazanmasıdır. Bunlar İran milletinin iktidar bileşenleridir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei geçtiğimiz günlerde İmam Hüseyin -s- askeri akademisi mezuniyet törenine katıldı. İmam Hüseyin -s- askeri akademisi İslam inkılabı muhafızlar ordusunun subaylarını yetiştiriyor.

İran İslam Cumhuriyeti anayasasına göre silahlı kuvvetlerin başkumandanı olan İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei klasik ordu ve İslam inkılabı muhafızlar ordusunun çeşitli eğitim merkezlerinin mezuniyet törenlerine katılarak gelecekte ülkenin güvenliğini ve toprak bütünlüğünü savunan askeri akademi öğrencilerine tavsiyelerini sunuyor.

İmam Hüseyin -s- askeri akademisi mezuniyet töreninde de İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu akademiden mezun olan genç subayları takdir ve teşvik ederken İran İslam Cumhuriyeti nizamının güç bileşenleri hakkında önemli beyanatta bulanarak şöyle buyurdu: Bir milletin hayatı ve yücelmesi esas itibarı ile güç bileşenlerini ve güç unsurlarını takviye etmesine ve onları gerektiği yerlerde zamanında kullanmasına bağlıdır. Bugün bu meydanda görünen şey, bu temel ilkenin bir örneğidir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İslam inkılabı muhafızlar ordusunun genç subaylarına hitaben yaptığı konuşmada ilkin düşmanla karşılaşmada sabır ve takvanın rolüne ve milli iktidarla irtibatına vurgu yaptı. Kur'an'ı Kerim’in Al-i İmran suresinin 118 ila 120. Ayetlerinde düşmanların bazı özellikleri beyan edilmiştir. Ayetullah Hamanei bu özelliklerin İran İslam İnkılabı düşmanlarının özellikleri ile örtüştüğünü vurguladı.

Kur'an'ı Kerim’in Al-i İmran suresinin 118. Ayetinin bir bölümünde şöyle okumaktayız: Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür.

Allah teala ayrıca Size bir iyilik dokunsa, bu onları tasalandırır; başınıza bir musibet gelse, buna da sevinirler, diye buyurur.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei ise bu tür düşmanların komplolarını etkisiz hale getirmenin yolunu şöyle beyan etti: Bu ayetler beyan edildikten sonra sonunda Kur'an'ı Kerim şöyle buyuruyor: Eğer sabreder ve korunursanız, onların hilesi size hiçbir zarar vermez.

Bu bir kanun, yaratılış kanunudur. Sabır ve takva şu inatçı düşman, şu çirkin yürekli düşman, kendisi için topladığı tüm yeteneklerine rağmen sizin karşınızda hiç bir halt edemez. Yani size hiç bir türlü zarar veremez. Ancak bunun şartı sizin sabırlı ve takvalı olmanız.

Ayetullah Hamanei daha sonra sabır ve takva hakkında açıklamada bulundu.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei düşman karşısında sabırlı olmayı şöyle açıkladı: Sabır, meydanda kalmaktır, meydanı terketmemektir. Bazıları meydandan kaçar, bazıları da kaçmaz, ama yavaş yavaş meydandan çekilir, bu, sabra aykırıdır. Sabır, direnmek demektir, meydanda kalmaktır, direnmektir. Sabır uzak hedeflere bakmak ve uzak ufuklara göz dikmektir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei geçici başarılara sevinmek ve kibirlenmenin çok tehlikeli olduğunu belirterek şöyle devam etti: uzak hedeflere bakın. Zirveye bakın. İnkılabın ve İslamî nizamın hakiki mesajı nedir, ona bakın. Bu mesajın İran milletini ve İslam ümmetini ve nihayetinde beşeri camiayı hangi hedefe doğru hareket ettirmek istiyor, ona bakın. Eğer sabredersek, uzak ufuklar bizimdir. Eğer bugün direnirseniz, gelecek kuşaklar bu zirveye ulaşacaktır.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei beyanatının devamında Al-i İmran suresinin 120. Ayetinde takvanın anlamına işaret ederek takvayı şöyle tanımladı: takva bu ayeti şerifte geniş manası ile gözetlenmiştir, yani hem takvanın genel anlamı yani İslamî şeriatin doğru yolundan sapmamak üzere kendini gözetlemek, ki bir çok yerde bu mana kullanılmıştır, hem düşman karşısında kendini korumak ve gözetlemektir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei takvanın düşman karşısında kendini korumanın mısdakını düşmana asla güvenmemek, hilelerinden haberdar olmak, düşmanla mücadelede tedbirli olmak, kurallara ve akılcılığa aykırı hareketlerden kaçınmak ve gevşeklikten ve müsamahakarlıktan kaçınmak şeklinde beyan etti. Ayetullah Hamanei bu konuyu şöyle sonuçlandırdı: eğer şu sabır ve takva kullanılırsa, düşman size hiç bir zarar veremez, ilahi tevfik de budur.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında İran’ın güç ve iktidarının bileşenlerini izah etti ve bu konuya açıklık getirmek için İslam inkılabından öncesi ve sonrasındaki dönemleri karşılaştırdı.

Ayetullah Hamanei İslam inkılabından önce dikta dönemi şöyle beyan etti: pehlevilerin iktidarı döneminde İngilizler ve ardından Amerikalılar kelimenin tam anlamı ile bu ülkeye hakim oldular. Bu ne demek? Şu demek ki şahı onlar getirdiler, onlar götürdüler ve yine bir başka zaman bir başka şahı getirdiler. Hükümetler onların görüşüne ve kararına göre kuruluyordu, ülkenin önemli siyasetleri İngiltere ve Amerika’nın görüşüne göre planlanıyordu. 57 yıl ülke bu şekilde yönetildi.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei daha sonra da İran İslam İnkılabının zaferine ve ülkenin bağımsızlığa ve özgürlüğe kavuşmasına ve milletin özgüven duygusunun artmasına yol açtığını belirterek şöyle devam etti: bu milli özgüven iman gücüyle beraberdi. Biz inkılap eden diğer bazı ülkeler gibi Allah’sız, tevekkülsüz, maneviyatsız değildik ki yolun ortasında kalalım. İman bizi korudu, bizi ayakta tuttu, bizi hidayete erdirdi. Bu iman çok değerli bir gevherdi, bu genel hareketin içinde bir ruhtu, umut ruhunu iman bizde diriltti, fedakarlık ruhunu iman bizde diriltti.

Ayetullah Hamanei ardından iman ve umudun ülkenin ilmi, iktisadi, kültürel ve askeri alanlarda bazı getirilerine işaret ederek şöyle dedi: bunlar milli iktidar bileşenleridir, milli iktidar budur.

Fars körfezinin güneyinde yer alan bazı zavallı despot rejimler milli iktidarı Batılı devletlerde bol silah satın almakta ve Batılı devletlerden onları kendi milletlerine karşı korumalarını talep etmekte görüyor ve hatta kendi milletlerinin bastırılmasını istiyor. Ancak İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu tür hareketleri zillet sebebi yorumluyor ve iktidarı şöyle tanımlıyor: İktidar demek, bir milletin içten coşmasıdır; hem ilim, hem askeri güç, hem yapıcılık, hem ilerleme ve hem uluslararası izzeti kendisi için kazanmasıdır. Bunlar İran milletinin iktidar bileşenleridir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İran milletinin iktidarının en iyi delili bu milletin Amerika gibi zorba ve güçlü ve sultacı ve şer ve komplocu bir devletin karşısında kırk yıl boyunca direnmesi olduğunu belirtti. Ayetullah Hamanei Amerika devleti bu süre içerisinde hiç bir şey yapamadığını, bilakis İran milleti daha da güçlendiğini kaydetti. Ayetullah Hamanei, Amerika ve diğer Batılı devletler ve iç arenada münafıklar terör örgütü ve Batı yandaşı akımlar da İran milletinin istiklal ve iktidarı yolunda engeller olduklarını, ama yine de hiç bir şey yapamadıklarını vurguladı.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İran İslam Cumhuriyeti nizamının gücünün artması gerektiğinin sebebini Amerika’nın bölgede İran karşıtı kurduğu ittifaklar şeklinde beyan ederek şöyle buyurdu:

Eğer Amerika İran İslam Cumhuriyeti nizamına karşı istedikleri şeyleri yapabilseydi, bu yüzü kara adı kötüye çıkan gerici ülkelerle bölgede ittifak kurmasına ve onlarda yardım istemesine ve bölgede kargaşa ve huzursuzluk ve güvenlik çıkarmak için onlardan yardım istemesine gerek yoktu. Bu bizim gücümüzün işaretidir.

Gerçi Amerika ve bölgedeki uşakları İran’a karşı komplo kurmaya devam ediyor ve en yeni komploları da iktisadi baskı ve psikolojik savaşla İran milleti ile nizamın arasını açma çabalarıdır.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu konuya da şöyle açıklık getiriyor: Bu onların ahmaklığıdır. Onlar İran İslam Cumhuriyeti nizamı İran milletinden başka bir şey olmadığını bilmiyorlar. Bunlar birbirinden ayrılamaz. İslamî nizam, halkın kendisinden oluşan bir nizamdır, halk kitlelerine dayanan ve halkın imanı ve sevgisine dayanan bir nizamdır. İslamî nizam budur.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei düşmanların hedeflerini de şöyle beyan etti: ülkenin genç ve yiğit kuşağı bilmelidir ki düşman, onların istiklaline düşmandır, onların izzeti ile düşmandır, onların ilerlemesine düşmandır, bilim ve siyaset meydanlarında boy göstermelerine düşmandır. İran milleti ile düşmanlık, bu milletin izzeti ve istiklali ve kalkınması ve yücelmesine düşmanlıktır.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İmam Hüseyin -s- askeri akademisi mezuniyet töreninde yaptığı konuşmasının devamında böyle bir düşmanla uzlaşmanın bedeli ağır ve zillet ve kimliksizlik sebebi olacağını belirterek şöyle devam etti: evet, direnmenin bedeli olabilir, ama getirileri de büyük olur. Bu yüce Allah’ın şaşmaz kanunudur. Allah teala düşmana karşı gevşememeyi ve düşmanla uzlaşmaya çağrı yapmamayı, zira siz üstün olduğunuzu buyurmuştur. Allah teala sizi sarfettiğiniz çabalarınızdan ötürü mükafatsız bırakmaz, sizin cihadınızın mükafatını tam olarak verecektir.

Ayetullah Hamanei milli iktidarı sürdürmek ve düşman komplolarını etkisiz hale getirmenin şartı direniş, sabır ve takvanın yanı sıra milli birlik ve beraberlik olduğunu vurguladı.