Orta Asya ve Kafkasya gelişmeleri
Bültenimizi geçen hafta Orta Asya ve Güney Kafkasya bölgelerinde yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.
Azerbaycan Cumhuriyeti savunma Bakanı Zakir Hasanov’un Ermenistan yönetimini uyarması,
Azerbaycan Cumhuriyeti maliye Bakanı Samer Şerifov bu ülkenin dış borçlarının arttığını açıklaması,
Gürcistan yönetimi Suriye havayollarına hava sahasını kapatması,
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyayev’in Kazakistan ziyareti,
Asya kalkınma bankası orta Asya işlerinden sorumlu Başkan yardımcısının önemli açıklaması,
Kırgızistan’da bir yetkili Suriye’de 150 Kırgızistan vatandaşının helak olduğunu açıklaması,
Geçen hafta orta Asya ve Kuzey Kafkasya bölgelerinin bazı önemli gelişmeleriydi.
Geçen hafta Azerbaycan Cumhuriyeti savunma Bakanı Ermenistan yönetimini uyardığı açıklamasında iki ülke arasında savaşın engellenmesi için bir an önce dağlık Karabağ münakaşası için bir çözüm yolu bulmalarını istedi.
Geçen hafta Azerbaycan Cumhuriyeti maliye Bakanı Samer Şerifov ise ülkesinin dış borçlarını arttığını açıkladı. Bakan Şerifov, ülkesinin dış borçlarının artış nedenini milli para birimi Manat’ın dolar karşısında değer kaybetmesi ve gayri safi milli hasılanın düşmesi şeklinde açıkladı.
Geçen hafta Suriye yönetimi Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanıdığını ilan etmesinin ardından Gürcistan yönetimi hava sahasını Suriye havayolları firmalarına kapattı.
Geçen hafta Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyayevi resmi bir ziyaret çerçevesinde Kazakistan’a gitti ve Kazak mevkidaşı Nur Sultan Nazarbayev tarafından resmi törenle karşılandı.
Geçen hafta Asya kalkınma bankası orta Asya işlerinden sorumlu Başkan yardımcısı Tacikistan gibi karada mahsur kalan ve uluslararası açık denizlere ulaşamayan ülkelerin sorunlarının çözümü yönünde bazı çözüm yolları sundu.
Geçen hafta Kırgızistan’da bir güvenlik yetkilisi bu ülkenin 150 vatandaşı Suriye’de tekfirci terör örgütlerinin saflarında savaş sırasında helak olduklarını duyurdu.
Geçen hafta Azerbaycan Cumhuriyeti maliye Bakanı Samer Şerifov ise ülkesinin dış borçlarını arttığını açıkladı. Bakan Şerifov, ülkesinin dış borçlarının artış nedenini milli para birimi Manat’ın dolar karşısında değer kaybetmesi ve gayri safi milli hasılanın düşmesi şeklinde açıkladı.
Bakan Şerifov ülkesinin dış borçlarının artışının bir başka nedenini de bu ülkenin bankalarına verilen kredilerin yükümlülüklerini üstlenme şeklinde ifade etti. Azeri Bakan ülkesinin dış borçlarının artışının üçüncü nedenini ise bu ülkede gündemde olan Güney Gaz koridoru firması projesi ile ilgili olduğunu belirterek, hükümet bu firmanın yabanca bankalardan aldığı kredileri de güvence altına aldığını kaydetti.
Azerbaycan maliye Bakanı Samer Şerifov’un Azerbaycan cumhuriyetinin yabancı bankalara ödemelerin ve yine Güney Gaz koridoru firmasının borçlarının ödenmesi ile ilgili açıklaması, Azerbaycan cumhuriyetinde çoğu borçlu bankaların iflas ettiği ve Bakü yönetimi bu bankaların borçlarını ödemeyi üstlendiği bir sırada gündeme geliyor. Aslında Azerbaycan Cumhuriyetinde kamu bankalarının borçları Bakü hakimiyetinin borçları sayılır.
Azerbaycan cumhuriyetinde bankaların iflas ettiklerini ilan etmeleri, dünya petrol piyasalarında fiyatların düşmesinin ardından gerçekleşti. Bu yüzden Azerbaycan Cumhuriyeti de diğer bir çok ham petrol ihraç eden ülkeler gibi bütçe yetmezliği, bütçe açığı ve dış borçları ödeme zorluğu gibi sıkıntılarla karşılaştığı söylenebilir. Bu arada Azerbaycan Cumhuriyeti milli para birimi Manat’ın da uluslararası muteber dövizlerin karşısında değer kaybetmesi ve enflasyon oranının artması Bakü yönetimini iktisadi ve mali sıkıntılar bakımından daha da zor durumu sürüklediği gözleniyor.
Aslında Bakü yetkililerinin Azerbaycan cumhuriyetinin dış borçlarının artışına gerekçe üretme çabalarına karşın bundan önce Azeri ekonomi uzmanları son yıllarda bu ülkenin dış borçlarını ödemekte sıkıntı çekeceğini öngördükleri belirtilmelidir. Örneğin Bakü’da yaşayan Azeri ekonomi uzmanı Kubat Abdoğlu 2001 yılında şu açıklamayı yapmıştı: Son yıllarda uluslararası mali kurumlar ve yabancı ülkeler Bakü yönetimine yüklü miktarda kredi verdi. Ancak milli dayanağın yokluğu yüzünden Azerbaycan Cumhuriyeti gelecek yıllarda bütçe sıkıntısı ile karşı karşıya gelecektir. Zira Bakü yönetimi 2005 yılına kadar dış borçlarından 700 milyon doları ödemesi gerekiyor, oysa Bakü yönetimi mali bünyesi zayıf olduğundan hatta Türkiye’ye olan 74 milyon dolar borcunu bile ödeyememiştir.
Kuşkusuz Bakü yönetimi Azeri ekonomi uzmanı Abdoğlu’nun bu uyarısını o günlerde ciddiye almış olsaydı, bugün yaşadığı sıkıntılarla karşılaşmazdı.
Azerbaycan cumhuriyetinde dış borçların ağırlaştığı açıklaması bu ülkede özellikle son yıllarda kamu kurum ve kuruluşlarında mali yolsuzluk ve rüşvet olayları had safhaya ulaştığı bir sırada gündeme geliyor. Bu durum hiç kuşkusuz hem Azeri halkının psikolojisini hem Bakü yönetiminin iktisadi politikalarını olumsuz yönde etkiliyor.
Uzmanlara göre İlham Aliyev yönetiminin maceracı politikaları ve bir kaç ağır uluslararası projeye ortak olmaya kalkışması, Bakü yönetiminin dış borçlarını bu hale getiren etkenlerdir. Nitekim bu politikaları yüzünden Azerbaycan Cumhuriyeti Gürcistan ve Ermenistan gibi komşularına kıyasla korkunç boyutta dış borçları bulunuyor. Örneğin Ermenistan ve Gürcistan’ın geçen yılın sonuna kadar toplam dış borçları 6 milyar dolar olarak açıklandı, oysa aynı tarihe kadar İlham Aliyev yönetiminin dış borçları 12 milyar doları aştığı belirtildi.
Geçenlerde Rus kaynaklar da Azerbaycan cumhuriyetinin dış borçlarını 12 milyar dolar sınırını aştığını açıkladı. Söz konusu kaynakların raporlarında ayrıca Azerbaycan cumhuriyetinin döviz kaynaklarında %70’lik bir azalma durumu da ifşa edildi.
Bu veriler, Azeri yetkililerin genellikle dünya bankası ve IMF gibi uluslararası mali kurumlara borçlarını açıkladıkları bir sırada gündeme geliyor. Bu arada Bakü yönetiminin dış borçlarının büyük bir bölümü komşu ülkelere ve uluslararası mali kurumlara ödenmesi gerektiği de belirtilmelidir. Gerçekte Azerbaycan Cumhuriyeti uluslararası mali kurumların yanı sıra komşularına ve dünyanın diğer bir çok ülkesine önemli oranda borçlu olduğu ortada duran bir gerçektir.
Geçen hafta Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyayev resmi bir ziyaret çerçevesinde Kazakistan’a gitti ve Kazak mevkidaşı Nur Sultan Nazarbayev tarafından resmi törenle karşılandı.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev Özbek mevkidaşı ile görüşmesinde iki ülke arasında iktisadi ve ticari ilişkilerin pekiştirilmesine vurgu yaparak iki ülkenin tarihinde ilk kez 1 milyar dolar değerinde 75 anlaşma imzalandığını belirtti.
Taşkent ve Astana liderlerinin görüşmesinin yanı sıra 500 kadar Özbek ve Kazak işadamı da Kazakistan – Özbekistan ortak çalışma grubunun oturumunu düzenledi. Bu oturum esnasında bir konuşma yapak Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyayev geçen sene Kazak mevkidaşı Nazarbayev’in tarihi Semerkand kentinde Kazakistan’ın Özbekistan’ın zor günlerinde bu ülke ile işbirliği ve dayanışmasını sürdürdüğünü belirttiği konuşmasına işaretle son beş ayda Taşkent ve Astana ilişkileri büyük oranda geliştiğini belirtti.
Kazakistan ve Özbekistan arasında iktisadi ve ticari ilişkiler son dönemde büyük oranda gelişme kaydetti ve iki ülke bölgesel işbirliğine önem vermeye başladı. Bu bağlamda Rusya’nın ünlü siyaset meseleleri uzmanı Georgi Fiyodorav şöyle diyor: Kazakistan, Özbekistan ve Rusya aralarındaki işbirliğini arttırarak hedeflerine doğru hızla ilerliyor. Rus uzman ayrıca Mirziyayev’in Kazakistan ziyaretine de işaret ederek şöyle devam etti: başta eski sovyetler birliğinden bağımsızlığını kazanan cumhuriyetler olmak üzere bölge ülkeleri arasında işbirliği tüm bölgenin yararınadır, nitekim bu ülkelerin tümü bölgede belli oranda stratejik çıkarları vardır.
Bu arada Kazakistan ve Özbekistan arasında bölgesel işbirliği anlaşması 23 Mart 2017 tarihinde Kazakistan’ın başkenti Astana’da ve iki lider tarafından imzalandığı belirtilmelidir. Anlaşmada iki ülke çeşitli iktisadi, ticari, kültürel, tarımsal, sağlık, istihdam, turizm ve çevre gibi alanlarda karşılıklı işbirliği yapmayı kararlaştırdı. Bu anlaşmanın imzalanması ve iki ülkenin işbirliğine başladığı haberinin medyaya yansıması, iki cumhuriyet bağımsızlığını kazandıktan sonra Özbekistan’ın merhum Cumhurbaşkanı İslam Kerimov iktidarın başında bulunduğu dönemde Taşkent ve Astana arasında orta Asya cumhuriyetlerine liderlik yarışması gibi açıklanmamış bir rekabet söz konusu olduğu için siyaset çevrelerinin ilgisini çekti. Nitekim bir çok durumdu bu iki ülkenin herhangi bir bölgesel kuruma veya ittifaka girmesi de siyasi ve sosyal çıkarlar ve elzemlerin ötesinde sırf aralarındaki rekabet temelinde gerçekleşiyordu.
Geçen hafta orta Asya ve Güney Kafkasya bölgelerinde yaşanan gelişmelere bakıldığında, her iki bölgenin önemli bir haftayı geride bıraktıkları söylenebilir. Geçen hafta Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan neredeyse yeni bir savaşın eşiğine geldi. Gerçi bu savaşın Amerika elebaşılığında bu bölgede çıkarları bulunan bir çevre tarafından tetiklenmeye çalışıldığı anlaşıldı. Geçen hafta Azerbaycan cumhuriyetinin dış borçların altında ezilmeye başladığının anlaşılması da üzücü bir gelişmeydi.
Orta Asya bölgesinde ise en önemli gelişme bölge liderlerinin karşılıklı ziyaretleriydi.