İran’da ekonomik gelişmeler
Bültenimizi geçen hafta İran’la ilgili önemli iktisadi gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.
Petrol Bakanı Zengene’nin petrol ihracatı ile ilgili açıklaması,
Amerika Başkanı Trump’ın İran’ın petrol satışını engelleme kararının sonuçlarını kontrol altına almaya çalışması,
İran ve AB arasında Bercam nükleer anlaşmasını koruma çabaları,
Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Almanya ve Fransa liderleri ile telefon istişareleri,
İran’da döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalarının sonuçlarını kontrol altına alma girişimleri,
İran ve Rusya ticari ilişkileri geliştirmeye vurgu yapmaları
İran ve Türkiye bankacılık yetkililerinin döviz anlaşması imzalamaları,
Geçen hafta İran ekonomisinde yaşanan bazı gelişmelerdi.
Amerika yönetimi İran ekonomisine karşı geniş çaplı bir savaş başlatmış bulunuyor. Amerika yönetimi uluslararası çevrelerin tüm muhalefetlerine rağmen bu savaşı yürütmeye devam ediyor.
Bültenimize bu konu ile ilgili hazırladığımız raporumuzla başlıyoruz:
Geçen hafta Petrol Bakanı Bijen Namdar Zengene, İran’ın petrol üretimi ve ihracatında önemli bir değişiklik yaşanmadığını açıkladı.
Amerika’nın İran ile petrol savaşına işaret eden Bakan Zengene, bu ticari savaş devam ettiğini, İran da kendi politikalarını güttüğünü ve petrol üretiminde ve ihracatında fazla bir değişiklik olmadığını ifade etti.
Amerika Başkanı Donald Trump’ın OPEC üyelerine ham petrol üretimini arttırma yönünde baskı uygulamak üzere attığı twitlere temas eden Bakan Zengene, OPEC’in temel politikası petrol piyasalarına siyaseti bulaştırmamak olduğunu, petrol fiyatlarını arz ve talep belirlemesi gerektiğini vurguladı. Bakan Zengene, İran devleti ve petrol bakanlığı Amerika yönetiminin tüm bu girişimleri ile mücadeleye devam ettiğini ve petrol ihraç ettiği piyasaları korumaya çalıştığını ifade etti. Bakan Zenegene, her halükarda Amerika’nın siyasi müdahaleleri ve yarattığı istikrarsızlık petrol piyasalarında kaygıya yol açarak fiyatların yükselmesine sebebiyet verdiğini kaydetti.
Geçen hafta ABD Başkanı Donald Trump petrol fiyatlarını düşürmek amacıyla OPEC’e yönelik sert eleştirilerini sürdürdü, fakat bu eleştiriler fiyat artışını durdurmakta etkili olamadı. Bu arada bazı uzmanlar ABD Başkanı Trump’ı uyarmaya başladı.
Amerika donanmasına bağlı bir düşünce merkezinin uzmanı Christopher Stainits, ABD Başkanı Trump’ın İran’a karşı yeni yaptırımlarını yanlış politika niteleyerek şöyle dedi: İran’a yaptırımların Washington için istediği sonuçlara yol açacak ve Amerika’nın dünya genelinde siyasi sermayesinin değerini düşürecektir.
Amerikalı uzman Stainits, Hill sitesinde yayımladığı makalesinde şöyle devam etti: Amerika Başkanı Donald Trump yönetimi bu haftanın başında İran’a yeniden dayatacağı yaptırımların detaylarını açıkladı. Ancak İran’ın davranışını değiştirme çabası, idealist ve çatışmacı bir siyasettir ve yanlış temellere dayanmıştır ve sonuçta da ters sonuç doğuracaktır.
Öte yandan bir çok uluslararası kurum ve kuruluş da İran’ın petrol ihracatını engelleme kararının hayata geçirilebileceğine kuşku gözüyle bakıyor ve ABD Başkanı Trump bu tutumu üzerinde ısrarla durmaya devam edecek olursa petrol fiyatlarının tavan yapmasını beklemesi gerektiği uyarısında bulunuyor.
Gerçi bu arada Suud rejimi elebaşıları ABD Başkanı Trump’ın ham petrol üretimini arttırma yönündeki talebine olumlu karşılık vermeye çalışıyor, ama yine de bir çok uzman Trump’ın OPEC’i eleştiren twitlerine tepki gösteriyor.
İran’ın OPEC temsilcisi Hüseyin Kazımpur Erdebili, ABD Başkanı Trump petrol fiyatlarını düşürmeye çalıştığını, ancak bunu bile beceremediğini belirtti. Trump’ın geçenlerde bir twittinde OPEC üreticilerini petrol fiyatlarının düşmesine sebebiyet vermekle suçladığını hatırlatan Erdebili Trump’a hitaban: Sizin twittiniz petrol fiyatını en az on dolar yükseltti, lütfen bu yöntemlerinizi durdurun, dedi.
Erdebili ayrıca Amerika’dan Viyana’da düzenlenecek küresel güçlerin zirvesine katılmasını istedi.
Bloomberg sitesi de “Trump’ın twitleri petrol fiyatlarına yardımcı olmaktan ziyade zarar vermekte” başlıklı bir rapor yayımlayarak, Trump’ın bu tür müdahaleleri petrol piyasalarını istikrarsız hale getirdiğini belirtti.
Amerika’nın Wall Street Journal gazetesi de bir raporunda Kazımpur Erdebili’nin tepkisini onaylayarak Trump’ın twitleri petrol piyasasında ters sonuç doğurabileceğini yazdı.
Yine dünyanın bazı önde gelen büyük bankaları da Trump’ın attığı twitlerin petrol piyasalarına yarardan ziyade zarar verdiğini belirtti. Meril Lintch bankası ise Amerika İran’ın petrol ihracatının dörtte birini bile engellediği ve Trump bu ihracatın tamamen engellenmesi üzerinde ısrar ettiği takdirde ham petrol fiyatları varil başına 120 doları bulacağını yazdı.
İran ve AB son haftaları Amerika Bercam nükleer anlaşmasından çekilmesinden sonra bu anlaşmayı korumak için bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Peki ama bu görüşmeler uluslararası bir anlaşma olan Bercam anlaşmasını ne ölçüde koruyabilir? Uzmanlar bu soruya cevap aramakla uğraşırken biz de bültenimize bu konu ile ilgili hazırladığımız raporumuzla devam ediyoruz.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei geçen 23 Mayıs tarihinde Bercam nükleer anlaşmasına Amerika’sız ve Avrupa ile devam etme şartlarını açıklayarak şöyle dedi: Avrupalı yetkililer BM güvenlik konseyine Amerika’nın Bercam nükleer anlaşmasından çekilmesine itiraz eden bir kararname taslağı götürmeleri gerekir. Avrupalı yetkililer ayrıca İran’ın füze gücünü ve bölgedeki varlığını asla gündeme getirmeme sözü vermeli, Amerika’nın İran’a dayattığı her türlü yaptırıma karşı koymalı ve İran’ın ihtiyaç duyduğu kadar petrol satışı konusunda güvence vermeli, Avrupa bankaları da İran İslam Cumhuriyeti ile ticaretin mali işlemlerini yerine getirme konusunda güvence vermelidir.
Bu çabaların devamında geçen hafta Bercam nükleer anlaşması ortak komisyonu Cuma günü Viyana’da Dışişleri Bakanları düzeyinde bir zirve gerçekleştirdi. Oturuma Avrupa Birliği Dış Politika Sorumlusu Federica Mogherini de katıldı. Oturumun sonunda Avrupa Birliği bir bildiri yayımladı. On maddeden oluşan bildiride tarafların İran’ın Bercam nükleer anlaşmasında nükleer faaliyetlerinin devam etmesi ve petrol ve doğalgaz ve petro kimya ürünlerini ihraç etmesi ve bankacılık hizmetlerinden yararlanmasına vurgu yaptıkları belirtildi.
Ancak anlaşmada herhangi bir somut karar açıklanmadı ve İran’ın AB’den beklentilerini karşılayamadı.
Cumhurbaşkanı Ruhani Perşembe günü akşam saatlerinde Fransa Cumhurbaşkanı Macron’u ve Almanya Başbakanı Merkel’i telefondan aradı.
Görüşmelerde AB troykasının Bercam nükleer anlaşması ile ilgili öneri paketine değinen Ruhani, bu paket İran’ın tüm taleplerini karşılamadığını belirtti. Ruhani, ancak Cuma günü Viyana’da düzenlenecek olan Dışişleri Bakanları zirvesi İran’ın isteklerini karşılamasını umduklarını, bu durumda AB ile Bercam çerçevesinde işbirliğini sürdüreceklerini ifade etti.
Son yıllarda İran’da döviz kurlarının art arda artışı ve ülke ekonomisini olumsuz yönde etkilemesi Tahran yönetimini döviz piyasalarını kontrol altına alabilmek için bir dizi tedbirleri uygulamaya yöneltti. Ruhani yönetimi iktidarın başına geçmeden önce döviz fiyatlarını tek fiyat haline getirme vaadini gündemine aldı ve bu karar sonunda üç ay önce ve döviz kurlarında yaşanan şiddetli dalgalanmaların ardından hayata geçirildi. Gerçi ekonomi uzmanları bu kararın resmi kurla piyasa kuru arasındaki fark daha düşük olduğu bir sırada uygulanması daha iyi sonuç vereceğini belirtiyor.
Şimdi ise 11. Hükümetin yeni döviz politikası resmen yürürlüğe girdiği gözleniyor. Bu politika döviz kaynakları ve kullanıldıkları alanların şeffaf hale getirilmesi ile birlikte İran ekonomisini daha istikrarlı hale getirebileceği ifade ediliyor. Bu bağlamda ekonomi uzmanı Ali Meleki şöyle diyor: ihracattan elde edilen dövizin yurda geri dönmesi bir çok ekonomi uzmanının üzerine vurgu yaptığı bir konudur. Ülke döviz kaynakları sıkıntısı çektiği bir sırada dövizin hangi alanlara tahsis edildiğinin şeffaf hale getirilmesi bu kaynakların daha iyi yönetilmesine vesile olacaktır. Gerçi döviz kaynaklarında yaşanan sıkıntı bugüne ait bir sorun değildir ve hatta İslam inkılabından önce ve sonrasında bu sorun var olmuştur.
Her halükarda uzmanlar ülkenin ticaret alanı çeşitli olması gerektiğini ve ticari ortakları da çeşitlendirilmesi ve şimdiki kısıtlamalardan kurtarılması gerektiğini belirtiyor. Uzmanlar Amerika’nın Bercam nükleer anlaşmasından çekilmesine dikkat çekerek İran’ın ticari ortakları çeşitlendirilmesi ve ticaret hacmi genişletilmesi ve özellikle bankacılık işleminde sıkıntı olmayan ülkelerde ticaret yapılması gerektiğini vurguluyor.
İran’ın Amerika’nın para ve döviz alanlarında dayatmacı politikaları ile mücadele etme yollarından biri, dünyanın başka muteber dövizleri ile irtibat kurmak ve doları ticaretten silmektir. Bu çerçevede İran ve Rusya bankacılık alanındaki yetkilileri altıncı zirvesini düzenledi ve iki ülkenin bankacılık yetkilileri ikili ilişkileri geliştirmek üzere işbirliği belgesi imzaladı.
İran ve Rusya ikili ticari ve iktisadi ilişkilerini geliştirmekte kararlıdır ve bu alanda var olan engelleri ortadan kaldırmak ve bankacılık alanında gerekli zeminleri oluşturmakla bu ilişkileri geliştirmeye çalışmaktadır.
Her halükarda ticari ve iktisadi ilişkileri geliştirmek, bankacılık alanında ilişkileri geliştirmeyi gerektirir. Bu bağlamda İran ve Türkiye 2017 yılında bankacılık alanında bir işbirliği belgesi imzaladı, belge geçen hafta yürürlüğe girdi. Bu anlaşmaya göre iki ülke arasında ticarette dolar ve avro gibi üçüncü bir dövize ihtiyaç bulunmuyor ve böylece İranlı ve Türk işadamlarının karşılıklı ticaretleri dolar yüzünden riske girmesi en düşük seviyeye indirilmiş olur.
İran merkez bankası Başkanı Veliullah Seyf ise döviz anlaşmaları hakkında şöyle diyor: İran merkez bankası ikili ve çok yönlü döviz anlaşmalarının kapasitesinin bilincindedir ve bu bağlamda bazı ülkelerde bu tür anlaşmaları imzalamıştır.
İran merkez bankası Türkiye’den sonra Irak, Rusya ve Azerbaycan Cumhuriyeti ile de benzer bir anlaşmayı imzalamak üzere müzakerelerini sürdürüyor.