Orta Asya ve Kafkasya gelişmeleri
Bültenimizi geçen hafta Orta Asya ve Güney Kafkasya bölgelerinde yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.
Azerbaycan cumhuriyetinde muhaliflerin tutuklanmasında yeni dalganın yükselmesi,
Azerbaycan cumhuriyetinde iki polis subayının protesto eylemleri sırasında öldürülmesi,
İlham Aliyev’in basın toplantısında açıklamaları,
Tacikistan ve Çin yönetimleri Sarez göletinin suyu üzerinde anlaşması,
Özbekistan Cumhurbaşkanı Tacikistan ile sınır anlaşmasını imzalaması,
Özbekistan Dışişleri Bakanının Kabil ziyareti,
Geçen hafta orta Asya ve Kuzey Kafkasya bölgelerinin bazı önemli gelişmeleriydi.
Geçen hafta Azerbaycan Cumhuriyeti siyasi mahkumlara destek merkezi bu ülkede siyasi muhaliflerin bastırılmasında yeni dalganın başladığını ve sosyal paylaşım siteleri ve siyasi aktivistlerden en az 20 kişinin tutuklandığını açıkladı.
Bu çerçevede geçen hafta Azerbaycan Cumhuriyeti başsavcılığı bu ülkenin güvenlik servisinden bir elektrik santralinde yaşanan patlama yüzünden elektrik kesintileri krizi ve Gence kentinde valiye ateş açılması konularında sosyal paylaşım sitelerinde çağrıda bulunan aktivistlere tepki göstermesini istedi.
Geçen hafta Azerbaycan Cumhuriyeti başsavcılığı, içişleri bakanlığı ve iç güvenlik servisi ortak bir bildiri yayımlayarak Gence kentinde düzenlenen illegal protesto eylemleri sırasında iki polis subayı öldürüldüğünü açıkladı.
Azerbaycan Cumhuriyeti devlet haber ajansı Azertac bu bildiriye istinaden geçtiği raporunda, 150 ila 200 kişilik radikal dincilerden oluşan bir grup 10 Temmuz Salı akşamı, Gence valiliği önünde illegal protesto eylemi düzenlediklerini belirtti.
Bundan önce Gence valisi ve koruması silahlı kişilerin saldırısında yaralanarak işgal altındaki Filistin’de bir hastaneye gönderilmişti. Bakü yönetimi Gence valisine düzenlenen silahlı saldırıyı terör saldırısı ilan etti.
Geçen hafta Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ülkesi ile Türkiye arasında çeşitli iktisadi alanlarda ilişkilerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Aliyev, Azerbaycan Cumhuriyeti Türkiye’de 9.13 milyar dolar ve Türkiye firmaları da Azerbaycan Cumhuriyetinde 12 milyar dolar yatırım yaptıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Aliyev ayrıca iki ülkenin enerji alanında sektöründe işbirliği de önemli olduğunu ve Türkiye topraklarında inşa edilen TANAP adındaki Azeri doğalgazı Avrupa’ya taşıyacak boru hattının hizmete girmesi de bunun işareti olduğunu vurguladı.
Geçen hafta Tacikistan ve Çin’in ekonomi yetkilileri Bedehşan eyaletinde yer alan Sarez göleti suyunun ihracatı alanında anlaşmaya vardı. Konu ile ilgili anlaşma Tacikistan’ın Arian Bank’ı ile Çin’in Heaven Springs Dynasty Harvest Group firması arasında gerçekleşti.
Tacikistan ve Çin arasında varılan anlaşmaya göre su ihracatı için taraflar göletin yanı başında orta Asya bölgesindeki cumhuriyetlere ve bölge dışı ülkelere su ihracatı yapmak üzere bir fabrika inşa ediyor.
Geçen hafta Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyayev, Tacikistan ile sınır anlaşmasını imzaladı. 28 Haziran tarihinde Özbekistan senatosu tarafından onaylanan bu anlaşma Cumhurbaşkanı Mirziyayev tarafından da imzalandı.
Tacikistan ve Özbekistan arasında ortak sınırların işaretlenmesi ile ilgili anlaşma Özbek lider Mirziyayev’in geçen 9 Mart tarihinde Duşanba’ya yaptığı resmi ziyareti sırasında sağlanmıştı.
Geçen hafta Özbekistan Dışişleri Bakanı Abdulaziz Kamilov Afganistan’ın başkenti Kabil’i ziyaret ederek Afgan mevkidaşı Salahaddin Rabbani ile görüştü. Konu ile ilgili bir bildiri yayımlayan Afganistan Dışişleri Bakanlığı, iki bakanın bir araya gelerek ikili ilişkileri ele aldıklarını belirtti.
Özbekistan Dışişleri Bakanı Kamilov ise yaptığı açıklamada, iki ülke arasında siyasi, iktisadi ve kültürel işbirliğinin başlaması önemli olduğunu belirterek Taşkent yönetimi Afganistan yönetimi ile Taliban arasında müzakere sürecini desteklediğini vuruladı.
Geçen hafta Azerbaycan Cumhuriyeti siyasi mahkumlara destek merkezi bu ülkede siyasi muhaliflerin bastırılmasında yeni dalganın başladığını ve sosyal paylaşım siteleri ve siyasi aktivistlerden en az 20 kişinin tutuklandığını açıkladı.
Bu çerçevede geçen hafta Azerbaycan Cumhuriyeti başsavcılığı bu ülkenin güvenlik servisinden bir elektrik santralinde yaşanan patlama yüzünden elektrik kesintileri krizi ve Gence kentinde valiye ateş açılması konularında sosyal paylaşım sitelerinde çağrıda bulunan aktivistlere tepki göstermesini istedi.
Bundan önce ve geçtiğimiz günlerde Bakü medyası Azerbaycan Cumhuriyeti başsavcılığı, içişleri bakanlığı ve iç güvenlik servisinin ortak bildirisine dayanarak Gence valisi Elmar Veliyev’e suikast düzenleyen Yunus Seferov adında bir şahıs Azerbaycan cumhuriyetinin ikinci büyük kentinin valisinden bu kentin dindar kesimlerine yönelik baskıcı politikaları yüzünden intikam almak için ona suikast düzenlediğini duyurdu.
Bu arada Bakü yönetimine bağlı bazı kurumlar hiç bir delil veya belge göstermeksizin İran İslam Cumhuriyeti ve Kum dini ilimler merkezini bu suikaste karışmakla suçladı.
Azerbaycan Cumhuriyeti başsavcılığı, içişleri bakanlığı ve iç güvenlik servisi ortak bir bildiride şu ifadelere yer verdi:
Yunus Seferov Rusya vatandaşıdır, fakat bir süre İran’da ikamet etmiştir.
Bakü yönetimine bağlı kurumlar Yunus Seferov’un İran’da kısa bir süre ikamet etmesine istinat ederek İran devletini bu suikaste karışmakla suçladı.
Bu macera ile ilgili olarak bir kaç noktayı hatırlatmak gerekiyor. İlkin, Gence valisi Elmar Veliyev’e karşı düzenlenen suikast olayının düzenlenme biçimine bakıldığında, bu saldırının sırf valinin gözünü korkutmak için yapıldığı anlaşılıyor. Zira eğer tetikçi gerçekten valiyi öldürmek isteseydi bunu çok rahat yapabilirdi. Bu yüzden bu suikastin daha çok siyasi rekabetlerin çerçevesinde ve Elmar Veliyev’in gerçek yüzünü göstermek için yapılmış olabileceği anlaşılıyor.
Bu arada Azeri politikacıların yüksek risk sebebi ile siyasi manevralarda ve kamuoyunu kandırmakta büyük yetenekleri söz konusu olduğu belirtilmelidir. Nitekim bu yüksek risk, 1992 ila 1994 yılları arasında Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarının beşte biri kadar Ermeni güçlerce işgale uğramasına sebebiyet verdi. Gerçekte Bakü’de iktidar savaşı ve siyasi sürtüşmeler, Azerbaycan cumhuriyetinin 8 önemli ilçesinin Ermeni güçlerce işgal edilmesine yol açtı. Bu olayda bir milyon Azeri de evinden yurdundan kaçmak ve Azerbaycan cumhuriyetinin diğer bölgelerine sığınmak zorunda kaldı.
Gerçekte Azerbaycan cumhuriyetinde yetkililerin vatanseverlik duygularından yoksun olmaları ve vatana yönelik duyarsızlıkları ve sırf iktidarın başında bulunmayı düşünmeleri, Ermenilerin kısa bir süre içerisinde Azerbaycan cumhuriyetinin en verimli topraklarını ele geçirmelerine yol açtı.
Siyasi rekabetlerin dışında bir başka ihtimal de Elmar Veliyev’in tek yanlı hareket etmesi yüzünden Bakü yönetimi tarafından uyarılmak için suikaste uğramış olabileceği ihtimalidir. Nitekim bu yüzden Veliyev suikaste uğrar uğramaz bu olayla ilgili senaryo çerçevesinde Bakü hakimiyetine bağlı gazeteler uluslararası siyonizme ve Müslüman İran milleti ve devletinin düşmanlarına yalakalık etmek üzere hemen Tahran’ı hedef göstermeye başladı. Öte yandan bu yalakalıklara paralel olarak Bakü yetkilileri uluslararası düzeyde sanal ortam ve sosyal paylaşım sitelerine yönelik uyguladıkları kısıtlamaların gözardı edilmesini sağlamaya çalışıyor.
Her halükarda Gence valisi gibi adı kötüye çıkmış birine yönelik suikast olayında İran’ın suçlanması Azeri vatandaşlar ve uzmanların ciddi tepkisine yol açtığı anlaşılıyor. Örneğin Azeri diyanet işleri uzmanlarından Roşen Kenanoğlu şöyle diyor: Gence valisine yönelik suikast olayını dini saiklerle bağlantılı sayamayız. Hatta tetikçi dindar biri olsa bile ameli farklıdır ve örgütsel bir cinayet değildir. Biz bu olaydan dini intikam adı altında yararlanılmasına müsaade etmemeliyiz, zira bu durum kışkırtıcı bir durum olur. Elmar Veliyev dini ve milli değerlere saygı göstermeyen acımasız biriydi. Veliyev halka saygı göstermiyordu. Gence halkı ondan hoşnut değildi. Bunu sosyal paylaşım sitelerinde görmek mümkün. Gence valisini dindar olmayan biri de yapmış olabilirdi.
Azerbaycan Cumhuriyeti Cuma dini cemiyeti lideri Hac İlgar İbrahimoğlu da Elmar Veliyev’in dinsizliği ve zulüm ve fesadından başka şöyle diyor: din ve İslam ve iman meselelerini bu tür konularla bağdaştırmayı faydalı bulmuyorum, hatta zararlı biliyorum. Yetkililerin de bu tür olayların halkın dini ve inancı ile bağlantılı göstermemeleri gerekir. Böyle bir tutum faydalı olmaz.
Her halükarda son günlerde yaşanan gelişmeler de Elmar Veliyev’in Azerbaycan Cumhuriyeti sınırlarının dışında biri tarafından suikaste uğramış olabileceğini imkansız gibi gösteriyor. Bu arada bir çok gözlemci de bu suikastin perde arkasında Elmar Veliyev’i ortadan kaldırmak ve yerine başkasını getirmek üzere siyasi saikli bir rekabet olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor.
Geçen hafta orta Asya ve Güney Kafkasya bölgelerinde yaşanan gelişmelere bakıldığında, Güney Kafkasya bölgesi hareketli günleri geride bıraktığı söylenebilir. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki temas hattında bir hafta nisbi sessizliğin hakim olması ve Batılı bazı yetkililerin bölgeyi ziyaret etmelerinin ardından uluslararası siyonizmin yeni bir senaryonun düğmesine bastığı Azeri yetkililerin de sırasıyla siyonistlerin senaryolarını uygulamaları gerektiği anlaşılıyor.