Ağustos 28, 2018 09:34 Europe/Istanbul

Bültenimizi geçen hafta İran’la ilgili önemli iktisadi gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin Cumhurbaşkanı ve kabine üyelerini kabulünde önemli tavsiyeleri,

Bercam nükleer anlaşmasında son gelişmeler ve İran ve AB’nin bu anlaşmayı koruma yönündeki son çabaları,

Amerika’nın İran’a karşı iktisadi savaşı,

Hazar denizinde ihracatı arttırma konusu,

Kuzey – Güney koridorunda son durum,

Geçen hafta İran’ın bazı önemli iktisadi gelişmeleriydi.

 

“Düşmanlar sorunları haddinden fazla abartmak için büyük çaba harcıyor, ancak tüm bu sorunlar gençlerin eli ve ilahi tevfik ile çözümlenebilir ve bu yüzden düşmanlar İranlı gençlerin gelişmesinden şiddetle öfke ve rahatsızlık duyuyor.”

 

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei geçen Pazar günü Cumhurbaşkanı ve kabine üyelerini kabulünde bu noktaya vurgu yaparak İslamî nizamın iktisadi sorunları aşma konusunda sahip olduğu yeteneklerini beyan etti. Ayetullah Hamanei bu alanlarda başarılı olabilmenin esas şartı güçlü moral, saik, şecaat ve kesin azim ve iradeye sahip olmaktan ibaret olduğunu belirterek devletin tüm yetkilileri sorunlara karşı daha hareketli olmaları ve çifte sorumluluk duygusu ile görevlerini yerine getirmeleri gerektiğini vurguladı. Bültenimize bu bağlamda hazırladığımız raporumuzu gözden geçirerek başlıyoruz.

 

 

İran ve BM güvenlik konseyinin beş daimi üyesi ve Almanya Temmuz 2015’te nükleer mesele konusunda bir anlaşma imzaladılar. Bu anlaşmaya göre İran’ın nükleer programı ile ilgili tüm tek yanlı ve uluslararası yaptırımların kaldırılması gerekiyordu. Ancak Amerika yönetimi Bercam adı ile anılan nükleer anlaşma yürürlüğe girdiği ilk günden itibaren bu süreci baltalamaya ve İran’ın anlaşmada öngörülen iktisadi menfaatlerini engellemeye başladı. Bu durum Amerika’da Donald Trump işbaşına gelmesinden sonra daha da şiddetlendi.

 

 

Sonunda ABD Başkanı Trump 8 Mayıs 2018 tarihinde Amerika’nın tek yanlı olarak Bercam nükleer anlaşmasından çekildiğini açıkladı ve ardından İran’a dayatılan ve Bercam çerçevesinde askıya alınan yaptırımların tekrar ve 90 ve 180 günlük sürelerin ardından yeniden dayatılmasını öngören bir kararı imzaladı.

Cumhurbaşkanı Ruhani ise Trump’ın bu kararını açıklamasından sonra yaptığı açıklamada, Tahran yönetimi diğer beş ülke ile işbirliği yaparak Bercam nükleer anlaşmasındaki çıkarlarına kavuşabileceği konusunda ikna olursa bu anlaşmayı uygulamayı sürdüreceğini belirtti.

 

Bu doğrultuda Avrupa birliği AB Bercam nükleer anlaşmasını korumak amacıyla İran’a bir öneri paketi sundu. Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif geçen Pazartesi gün Tahran’da iktisadi aktivistlerin katıldığı oturumda şöyle dedi: Amerika Bercam nükleer anlaşmasından çekilmesinden bir kaç gün sonra üç AB ülkesi ve Çin ve Rusya Dışişleri Bakanları ile düzenlenen görüşmelerde hepsi Amerika’nın bu anlaşmadan çekilmesinden İran’a gelecek hasarları telafi etmekle yükümlü olduklarını ifade etti.

Dışişleri Bakanı Zarif şöyle devam etti: dünyada siyasi kararlar kanunların çerçevesinde alınma yönüne doğru ilerliyor, fakat çeşitli ülkelerin ABD’nin zorbalıklarına karşı ne kadar güçlü oldukları henüz bilinmiyor.

 

İran’ın petrol satışı, bankacılık ilişkileri, nakliyat ve ticari alanlarda işbirliği ve yatırımların devam etmesi, AB troykasının üzerinde vurgu yaptığı konulardır.

Cumhurbaşkanı Ruhani geçtiğimiz günlerde İsviçre ve Avusturya ziyaretleri sırasında ve yine Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Almanya Başbakanı Merkel ile telefon görüşmelerinde  Avrupa’nın Bercam nükleer anlaşmasını korumak için sunduğu paketin hayal kırıklığı yarattığını belirterek İran’ın Brüksel’den beklentisi açık ve zamanlaması belli olan operasyonel ve uygulamalı bir program sunması olduğunu vurguladı.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei de bu konuda bir kez daha yaptığı vurguda, Avrupalı tarafların Bercam nükleer anlaşması konusunda gerekli güvenceleri vermeleri gerektiğini, fakat ülke ekonomisini bu konuya bağlayarak bekletmemek gerektiğini kaydetti. Diplomasi ve dış ilişkilerin sürekli geliştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Ayetullah Hamanei şöyle devam etti: Amerika gibi seyrek sayıda durumun dışında ülkenin Doğu ve Batı ile ilişkileri takviye edilmeli ve diplomasinin güdümlü ve operasyonel hareketliliği artmalıdır.

 

Amerika’da yayımlanan Nation dergisi ise konu ile ilgili raporunda şu ifadelere yer verdi: Amerika’da İran karşıtı lobiler, İran ekonomisinin çeşitli bölümlerine yaptırım uygulanmasını istiyor. Kuşkusuz bu lobilerin nihai amacı Bercam nükleer anlaşmasını yok etmek ve İran’a karşı iktisadi savaş başlatmaktır. Nitekim bazı uzmanlar da açıkça esas amacın İran nizamını devirmek olduğunu itiraf ediyor.

 

Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Hazine Bakanı Steven Menoşin de Fransız yetkililere yazdıkları mektupta Amerika yönetiminin İran yönetimi üzerinde şimdiye kadar görülmemiş iktisadi baskı uygulama peşinde olduğunu belirttiler.

Bloomberg sitesi ise ABD Başkanı Trump’ın Bercam nükleer anlaşmasından çekildikten sonra izlediği stratejiyi değerlendirdiği raporunda şöyle diyor: bu stratejinin eksenini İran’a karşı topyekun iktisadi savaş oluşturuyor. Bu proje İran’ın petrol gelirini sıfır seviyesine indirmek ve İran ile işbirliği yapan tüm şahısları, firmaları ve kurumları uluslararası ticaretten mahrum bırakmaktır.

Bloomberg ancak Trump yönetimine yaptığı tavsiyede İran nizamını sırf iktisadi baskı yapmakla devirebilecekleri kuruntusunu bir kenara bırakmasını belirtiyor.

 

Hazar denizi üzerinden ihracatı geliştirmek, İran ile ticari ve iktisadi teamüllerde değerli fırsatlardan biri sayılıyor. Hazar denizinde var olan bu kapasiteden yararlanabilmek için en başta bu denizin kıyılarında yer alan limanları ve ticari imkanlarını tanıtmak gerekiyor. Bu doğrultuda İran’ın Mazandaran eyaletinin Emirabad limanı 11 ve 12 Temmuz tarihlerinde Hazar denizi üzerinden ihracatı kalkındırma başlıklı uluslararası bir oturuma ev sahipliği yaptı.

 

 

Hazar denizinin kıyısında yer alan Mazandaran eyaleti ticareti ve ekonomiyi geliştirmek ve bu yöndeki hedeflere ulaşmak için çok iyi potansiyelleri bulunan bir eyalettir. Eyaletin doğusunda yer alan Emirabad limanı ise uluslararası Kuzey – Güney koridoru güzergahı üzerinde yer alıyor. Emirabad limanı İran’ın üçüncü kuşak limanlarından ve yüzölçümü bakımından da ülkenin üçüncü önemli limanıdır. Bu liman CIS bölgesinde yer alan ülkelerin 300 milyon nüfuzlu pazarlarına kolayca ve hızlı bir şekilde ulaşabilen limandır. Emirabad limanı İran’ın Kuzey limanları arasında ihracatta yüzde 98 ve ithalatta yüzde 88 payı ve sahip olduğu kapasiteleri ile İran’ın petrol dışı ihracatının artmasında önemli rol ifa ediyor.

 

Emirabad limanı demiryolları bağlantısı, yılda 7.5 milyon ton yük indirme bindirme kapasitesi ve Hazar denizi kıyı ülkelerine yakınlığı gibi özelliklere sahiptir. Öte yandan bu limanın Neka petrol tesisleri ve terminaline yakınlığı, Sadra gemi inşaat firması tersanesine yakınlığı, Neka şehit Selimi elektrik santraline yakınlığı, Sari ve Gorgan uluslararası havaalanlarına yakınlığı ve modern ve çok yönlü altyapılara sahip olması, Emirabad limanına ticari faaliyetleri geliştirmek için seçkin konum kazandırıyor.

 

Bu çerçevede Hindistan, Rusya ve İran arasında Kuzey – Güney koridoru bağlantılı bir protokol imzalandı. Hazar denizi kıyısında 25 milyon ton torik kapasite bulunuyor. Bu kapasite gelecekte Hazar denizinden çeşitli ürünleri ihraç etmek ve Kuzey – Güney koridorunu takviye etmekte kullanılabilir. Yine CIS ülkelerinin transit ürünlerini cezbetmek ve konteyner taşımacılığından yararlanmak da Emirabad limanının gündeminde yer alıyor.

 

Emirabad limanı bunca imkanları ve özel iktisadi bölgesi ile birlikte hem eyaletin ve hem İran’ın iktisadi kalkınmasında önemli rol ifa edebilir. Bu bağlamda son üç ayda da Mazandaran gümrük kapılarından Afganistan, Pakistan, Gürcistan, Türkmenistan, Azerbaycan Cumhuriyeti ve Irak gibi ülkelere demir eşya, konteyner, ahşap, kağıt ve diğer bazı ürünler transit edildi. Nisan 2018’in verilerine göre ise Emirabad limanından bu ayda yaklaşık 115 bin ton yük yüklendi ki bu rakam geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 67 artış gösteriyor.

 

Öte yandan geçenlerde İran’ın ticari ve transit yollarını takviye etmek üzere bazı önemli adımlar da atıldı. Bu adımlardan biri Germsar – İnce burun demiryolunun elektrikli lokomotiflerle çalışır hale getirecek projeydi. Temel atma törenine İran’dan yol ve kentleşme Bakanı ve Rusya’dan demiryolları firması Başkanı katıldı. Bu projenin tamamlanması ile birlikte İran’ın komşu ülkeleri ile iktisadi ve ticari ilişkileri daha da gelişeceği ifade ediliyor.

 

Bu arada Kuzey – Güney projesinin tamamlanması ile birlikte Hazar denizinin Kuzey kıyılarında yer alan ülkeler İran üzerinden Fars körfezine ve buradan da uluslararası açık denizlere ulaşabilecek ve yine İran ve Güney ve Güneydoğu Asya ülkeleri ve Avrupa ülkeleri arasındaki bağlantı da kurulmuş olacak. Bu koridor Benderabbas liman kentinden Kazvin’e uzanan demiryolu ve yine Kazvin – Raşt, Raşt – Astara ve Astara’dan da Azerbaycan cumhuriyetinin Astara kentine uzanan demiryolları ve buradan da Rusya ve kuzey Avrupa ülkelerine kadar uzanıyor. En son Astara – Astara demiryolu projesi yılda 2 milyon ton yük taşıma kapasitesi ile Mart 2018’de hizmete girdi.

 

Amerika devleti İran ekonomisine ve ihracatı darbe indirmek için geniş çapta yıkıcı politikalar üretmiş bulunuyor ve bu şom planlarını uluslararası tüm muhalefetlere rağmen ilerletmeye çalışıyor. Ancak İran da büyük kapasiteleri bulunan büyük bir devlettir ve Amerika gibi zorba devletlere karşı şimdiye kadar boyun eğmediği gibi bundan böyle de dimdik yoluna devam edecektir.