Ağustos 28, 2018 13:08 Europe/Istanbul

slam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei geçen Pazartesi gün Hac kafilerinin vahiy topraklarına doğru yola ıkmadan önce bu etkinlikle ilgili kurumların yetkilileri ve çalışanları ile bir görüşme gerçekleştirdi.

Ayetullah Hamanei görüşmede Hac ibadetini dünya ve ahiret ve yine din ve siyasetin bütünleşmelerinin simgesi niteledi.

Ayetullah Hamanei ayrıca Hac farizesi, Mina faciası, hacıların güvenliğinin zarureti ve başta Filistin ve Yemen olmak üzere İslam dünyasının önemli meseleleri hakkında bazı açıklamalarda bulundu.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Hac merasimi organizasyonunda faaliyet yürüten yetkililerle görüşmesinin başında Hac farizesi ve hacılara hizmet etmenin büyük bir onur ve değerli bir hizmet olduğunu, Hac ve ziyaret kurumunda bu yönde yürütülen faaliyetlerin iyi düzeyde olduğunu, fakat bu çabaların İbrahimi Hac, Nebei Hac ve Kuranî Hac farizesinin gerçekleştirilmesi için gerekli çabaların yarısı kadar olduğunu ve bu alanda daha yapılacak bir çok iş bulunduğunu ifade etti.

 

Hac farizesi dünya ve ahiret ve yine din ve siyasetin bütünleşmesinin mazharı olduğunu belirterek şöyle buyurdu: Uzun yıllar bazı çevreler İslam dininde maneviyatı güncel yaşam meseleleri ve toplumları yönetme meselelerinden ayırmaya çalıştı, yani dini siyasetten ayırmak istediler. Ancak İslam Cumhuriyeti nizamı kurulduğunda, onların tüm çabaları boşa çıktı ve İslam dini siyaset meydanını, yaşam meydanını, ülke yönetimi meydanını, halkı tüm kapasiteleri ve güçleri ile arenaya çekme meydanını en iyi biçimde başardığını ortaya koydu.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei düşmanların halkın ve özellikle yeni kuşakların zihniyetini maneviyat ve maddiyattan saptırma çabaları devam ettiğini belirterek Hac farizesi bu iki meselenin bir arada yürüdüğünü göstermek için pratik bir meydan olduğunu belirtti. Ayetullah Hamanei, siyaseti dinden ayıranların aslında İslam dinini ve Kur'an'ı Kerim’i anlamadıklarını belirterek şöyle buyurdu: Kur'an'ı Kerim ayetleri, ister Hac farizesi ile ilgili olsun, ister cihat meselesi ile ilgili olsun, ister bir toplumda halkın irtibatı ile ilgili olsun, ister toplumda İslamî hükümdarın hakimiyeti ile ilgili olsun, hepsi İslam dinine ait olan siyasetlerdir.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Hac farizesi için belli bir zamanın belirlenmesini İslam dininde müslümanların bir araya gelmelerinin öneminin açık işareti olduğunu belirterek şöyle buyurdu:

Hac farizesinde hem yalvarış ve yakarış, hem dua ve say ve tavaf, hem de halk toplantısı vardır. Bu çok önemli bir noktadır. Eğer Allah teala insanları Hac farizesine davet ederken amacı sırf insanların buraya gelip bir kaç günü manevi bir havada geçirmeleri olsaydı, bunun için belli bir zamanı belirlemesine gerek yoktu ve yıl boyunca herkes istediği zaman Hac farizesini yerine getirebilirdi. Ancak Hac farizesi belli zamanı vardır ve bu belli zamanda İslam dünyasından tüm Müslümanlar bir araya gelmesi gerekir ve bu emir, tarih boyunca geçerlidir. Bunun anlamı da şu ki bu toplantı Allah tealanın ilgi odağındadır. Allah bunu istemektedir, yani İslam ümmetinin oluşmasını istemektedir ve Hac, İslam ümmetinin mazharıdır.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasında bir kez daha müslümanların bir araya gelmeleri ve gönül birlikteliği ve koordinasyonu Hac farizesinin en önemli hedeflerinden biri olduğunu ve mutlaka gözetilmesi gerektiğini ifade etti.

Ayetullah Hamanei, Arabistan’a musallat olan hükümetin müslümanların arasında bu birlikteliği istemediğini ve türlü yollardan bu konuyu engellemeye çalıştığını belirterek şöyle buyurdu: Bu büyük toplantıda müslümanların arasında irtibat kurulmalı ve İslam ümmeti şekillenmelidir.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Mescid-i Haram ve Kabe tüm müslümanlara ait olduğunu belirterek şöyle devam etti: Bazıları bu toprakların onlara ait olduğunu ve onlarda orada istedikleri gibi davranabileceklerini düşünmemelidir. Hayır, tüm Müslümanlar Kabe’ye, Mescid-i Haram’a ve bu kutsal topraklara ve haremeyn-i şerifeyne karşı eşit hakkı sahiptir.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İran’da İslam inkılabı zafere kavuştuğu ilk yılda İmam Humeyni’nin -ks- hacılara hitaben mesajına işaret ederek şöyle buyurdu: bizim inancımıza göre İran milleti İslam inkılabının zaferinden sonra rahmetli imamın bereketi ile Hac farizesinden yeni bir mana keşfederek idrak etti. Ondan sonra Hac farizesinden İran milleti için yeni kavramlar aşikar oldu ki bu da müşriklerden beraatle birlikte olan, müslümanlarla uzlaşma ile beraber olan Hac farizesiydi.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu Haccın karşı noktası müslümanların arasında tefrika çıkaran ve küresel istikbar ve ABD ile işbirliği yapan bir Hac anlayışı olduğunu, hali hazırda Suud rejiminin uygulamaları bu yönde bir Hac farizesi olduğunu kaydetti.

Suud rejiminin müslümanların Hac sırasında bazı sorumluluklarını yerine getirmelerini engellemeye çalıştığını belirten Ayetullah Hamanei, müslümanların Hac farizesini güven içinde ve tam olarak yerine getirme talepleri gözardı edilemeyeceğini vurguladı.

Bilindiği üzere kameri 1407 yılında Suud rejimi 270 kadar İranlı hacıyı sırf küresel istikbar ve ABD aleyhtarı slogan attıkları ve müşriklerden beraat ettiklerini ilan ettikleri için feci bir şekilde şehit etti. Bu şehitlerin yarısı kadınlardı.

 

Yüce Allah Hac suresinin 25.ayetinde şöyle buyurmakta: İnkâr edenler, Allah'ın yolundan ve -yerli, taşralı- bütün insanlara eşit (kıble veya mâbed) kıldığımız Mescid-i Harâm'dan (insanları) alıkoymaya kalkanlar (şunu bilmeliler ki) kim orada (böyle) zulüm ile haktan sapmak isterse ona acı azaptan tattırırız.

Ayetullah Hamanei bu ayete işaret ederek şöyle devam etti: burada alıkoymak sadece sizin Mekke’ye gelmenizi engelleme anlamına gelmiyor. Belki sizin Mekke’ye gelmenize izin verebilirler, fakat Hac kavramlarından yararlanmanıza mani olurla, bu da insanları Allah yolundan alıkoymaktır, bu da insanları Mescid-i Haram’dan alıkoymaktır.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei ayrıca bundan üç yıl önce Mescid-i Haram ve Mina facialarını hatırlatarak bu olayların asla unutulacak gibi olaylar olmadığını ve İran’ın da katılımı ile gerçekleri araştırma komisyonu kurularak uluslararası mahkemelerde mazlumların hakkı aranması gerektiğini vurguladı.

Güven özelliği, Allah tealanın kendi evi ve Mekke kenti ve Mescid-i Haram için belirlediği özelliklerden biridir. Yüce Allah Kur'an'ı Kerim’ın Bakara  suresinin 125. Ayetinde Kabe’yi insanların toplanması için güvenli hale getirdiğini buyuruyor.

 

Ama maalesef Arabistan’a hakim olan ve kendini haremeyn-i şerifeynin hademesi olarak adlandıran Suud rejimi bu alanda utanç verici bir karneye sahiptir. Hac tarihinin en ölümcül ve en korkunç faciası olan ve 2015 yılında yaşanan Mina faciası sırasında 39 ülkeden yedi bini aşkın hacı hayatını kaybetti veya mağdur oldu. Suud rejimi bu hadiseden üç hafta sonra hayatını kaybedenlerin sayısını 7477 hacı olarak açıkladı. Facianın sebebi ise 204 sayılı güzergahın kapatılması ve hacıların arasında izdiham yaşanması ve Suud rejiminin açıkça müsamahakar davranması hadisenin esas sebebi olarak açıklandı.

 

Bu arada yayımlanan verilere göre bu korkunç faciada hayatını kaybedenlerin en çok İran İslam Cumhuriyeti vatandaşı olduğu anlaşıldı. İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Mina faciasına gösterdiği ilk tepkide üç gün genel yas ilan etti ve Suud rejiminin yanlış yönetimi ve şayeste olmayan uygulamaları bu faciaya sebebiyet verdiğini belirtti.

 

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei düşmanların başta Filistin ve Yemen olmak üzere İslam dünyasına darbe vurmanın üzerinde odaklandığını belirterek müslümanların vahdetine ve tek ses olmalarına vurgu yap ve bunun dışında her türlü tefrikacı sesin İslam şeriatinde kesinlikle yasak olduğunu ifade etti.

 

Amerika Başkanı Trump geçenlerde Filistin meselesi için yüzyılın anlaşması adında yeni bir komplocu plan ileri sürdü. Bu plana göre Kudüs başta olmak üzere Filistin toprakları siyonistlere veriliyor ve Filistinli mülteciler anavatanına geri dönüş hakkı yok sayılıyor ve Filistin milleti Gazze şeridin çevresinde dar bir alanla yetinmek zorunda kalıyor. Yine Filistin’in başkenti Kudüs’ten başka bir yer olarak belirleniyor.

 

Bu projeye işaret eden İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle buyurdu: bu Amerika’nın Filistin konusunda şeytani siyasetidir ve adını da yüzyılın anlaşması koymuştur. Ama bilmeleri gerekir ki ilahi inayetle onların bu şom planı asla gerçekleşmeyecektir. Amerikalı devlet adamlarının yırtınarak Filistin davasında bir şeyler yapmak istemelerine rağmen Filistin davası asla unutulmayacak ve Kudüs de ebediyen Filistin’in başkenti ve Müslümanlar için de ilk kıble olarak kalacaktır.

 

Bazı İslam ülkelerinin liderleri İslam’ın aslına inançsızlık veya ahmaklık ve cahillik ve dünyaya tamahların yüzünden Amerikalılara yalakalık ettiklerini ve hatta kendilerini onların uğruna feda ettiklerinin belirten İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle devam etti: onlar da başarısız olacaktır ve ilahi tevfik sayesinde İslam ümmeti ve Müslüman Filistin milleti düşmanlarına karşı kesin zafer kazanacaktır ve bir gün siyonist çakma rejiminin kökleri Filistin topraklarından koparıldığına şahit olacağız inşaallah.