İranlı ürünleri desteklemek - 6
Petrol, İran ekonomisinin temel direği ve ihracatının önemli halkalarından birini oluşturuyor.
Ancak İran’ın bu sektörde onyıllarca varlığının deneyimleri petrol ürünü ihracatının önemli bir ürünü olan diğer ülkelerlde olduğunu gibi, bu sektörde gelişmenin ve bağımsız ve başarılı olmanın şartı bu sektörde gerekli olan bilim ve teknolojilere sahip olmak ve başka ülkelerden bağımsız olmak gerektiğini gösteriyor, nitekim ancak bu şekilde petrol sanayiine güçlü bir dayanak şeklinde dayanmak mümkün.
İran İslam Cumhuriyeti petrol sektörünün ihtiyaç duyduğu tenkolojilere ve insan gücüne sahip olma bakımından büyük kapasiteleri bulunan bir ülkedir, nitekim bu üretken güçlere dayanarak son dönemde bu sektörü geliştirmek ve petrol, doğalgaz ve petro kimya alanlarında bağımsız hale gelme yolunda önemli adımlar atmayı başarmıştır.
Bugün İran’da ilk kez petrol bulunduğu günün üzerinden yaklaşık 110 yıl geçiyor. 110 yıl önce 16 Mayıs 1908 tarihinde İran’ın Mescid Süleyman yöresinde bir numaralı kuyudan çok keskin gaz konusu gelmeye başladı.
Amerika kıtasında ilk kez petrol kuyusundan bu siyah madde fışkırmaya başladıktan sonra ticari bir firma İran’ın Buşehr eyaletinde dönem yönetiminden bir imtiyaz almayı başardı. Bu imtiyaz daha sonraları ilk İran petrolünü arama imtiyaz belgesi adı ile ün yaptı. Bu imtiyazı Hollandalı Albert Hutz o günlerde İran madenler bakanlığında maden mühendisi olarak çalışan ve İran’da petrol ve taş kömür gibi yeraltı kaynakların varlığından haberdar olan Hollandalı Hutum Şindel’in arabuluculuk yapması sonucu elde etti ve ardından İran’da petrol aramaya başladı.
İran’ın batısı ve güneybatısında tarihi eserleri bulmak üzere faaliyet yürüten Fransız arkeolog ve jeoloji uzmanı De Morgan, Paris’de yayımlanan Madenler dergisini petrol hakkında bir makale yayımladı. Bu makalenin ardından İngiliz emekli diplomat ve işadamı William Nax Darsey İran petrolü üzerine müzakere masasına oturdu ve sonunda Darsey imtiyazı adlı belge imzalandı. Böylece İran’da ilk petrol arama kuyusu açıldı ve petrol bulundu, ardından ikinci petrol kuyusundan da petrol çıktı ve böylece bu iki kuyu, İran’da bol miktarda petrol kaynaklarının varlığını ortaya koydu.
Bu gelişmenin ardından petrol ve Ortadoğu bölgesi dünyada hayati önem kazandı ve sonuçta İran petrol sektörünün de temeli atılmış oldu. Ortaya çıkan bu durum İran tarihini gelecek yüzyılda farklı bir şekilde gelişmesine yol açtı. İran’da petrol bulunduktan sonra ise 1909 yılınde eski İran – İngiltere petrol firması adlı firma kuruldu. 1908 ila 1928 yılları arasında İran’da üretilen ham petrolün tümü Mescid Süleyman petrol sahasından çıkarılıyordu.
Bugün İran petrol sektörünün kuruluşu üzerinden 110 geçtiği bir sırada İran’ın petrol ve doğalgaz kaynakları 157 milyar varil petrol ve 34 trilyon metreküp doğalgaz olarak tahmin ediliyor, ki bu da İran’ı dünyada petrol ve doğalgaz kaynakları toplamı bakımından birinci sıraya yerleştiriyor.
Bundan 110 yıl önce 360 metre derinliğinde petrol kaynaklarına ulaşan ve günde 36 bin litre ham petrol üreten İran petrol sektörü günümüzde bir kaç bin metre derinliklerde yeni kaynaklar arıyor.
Ancak geçen 110 yıllık sürede petrol sektörü engebeli bir süreç izlemiştir, öyle ki bu sektörün güçlenmesi için derin deneyimlerin elde edilmesine vesile olmuştur. Biraz önce de belirtildiği üzere petrol tarihçesi bu sektörün ilkin İngilizler tarafından kurulduğunugösteriyor, gerçi diğer bazı ülkelerin de bu süreçte bir payı bulunduğu, fakat bu pay kısıtlı olduğu anlaşılıyor. Öte yandan bu sektörde gerekli olan teknoloji uzun yıllar İran’ın elinde değildi ve İslam inkılabına kadar petrol sektörünün ihtiyaç duyduğu en basit sistemlerden en karmaşık petrol platformları ve rafinerilere kadar her şey tamamen Amerika ve Avrupa’nın büyük petrol firmalarının elindeydi. Gerçi Avrupa ülkeleri bu sektörün ihtiyaç duyduğu teçhizatın üretilmesinde payı daha azdı ve petrol sektörünün en önemli makineleri ve gerekli teçhizatı doğrudan ve bazen de dolaylı bir şekilde üretiliyordu.
Bu yüzden İran’da İslam inkılabı zafere kavuştuktan sonra Amerika devleti petrol sektörünün ihtiyacı olan teçhizatın sevkiyatını keserek bu sektörü felç etmek istedi. Petrol üretimini durdurmak Amerika’nın İran’a yönelik hasmane politikasının ilk hedefiydi. Bu yüzden İran rafineri inşaatı ve mevcut petrol tesislerinin bakım ve onarımı ve ihtiyaç duyduğu her türlü teçhizatı Avrupa ülkelerinden temin etmek zorunda kaldı. Bir başka ifade ile İran petrol ve doğalgaz piyasası gerekli teçhizat bakımından Avrupalıların yüzüne açılmış oldu.
İran’da İslam inkılabından sonraki ilk yirmi yılda petrol sektöründe kullanılan teçhizat genellikle Avrupa ülkeleri tarafından temin edildi. Ancak bu süreç de pek fazla sürmedi, zira nükleer enerji konusunda uygulanan yaptırımların yüzünden Avrupalı petrol ve doğalgaz firmaları da petrol sektörüne uygulanan yaptırımlara katıldı. Bu durum bu kez İran’ın Kore ve Çin gibi ülkelerle ticari ve sanayi ilişkileri gelişmesine yol açtı.
Bu şartlarda İranlı petrol sanayii çalışanları devreye girdiler ve yerli bilim ve imkanlarla ülkenin ihtiyacını karşılamaya başladı. Bu hareket başarılı bir deneyimdi, öyle ki İranlı uzmanların ve firmaların faaliyeti petrol sektörünün teçhizatını yapmaktan da öteye geçti. İranlı uzmanlar doğrudan Güney Pars petrol ve doğalgaz sahalarının tüm ünitelerinde gerekli olan teçhizatı doğrudan yapmaya başladılar ve böylece bundan önce çeşitli Avrupa ülkelerinden gelen teçhizatları üretme teknolojileri İranlı firmaların intikal etti. Şimdi ise Mapna gibi İranlı büyük firmalar geçmişte sadece elektrik enerjisi alanında faaliyet yürütmekten sıyrılarak petrol sektörünün ciddi teçhizat üretici firmalarından oldular.
Bundan başka Sadra firması gibi geçmişte gemi ve deniz sanayii alanında ihtiyaç duyulan teçhizatı üreten firmalar bu kez petrol platformlarının yapımına başladılar. Öte yandan özel sektör de bu sanayi alanına el attı ve bugün İran’da çoğu üyeleri petrol sektörünün teçhizatını üreten iki dernek, petrol sektörünün en hassas teçhizatını üretmeye devam ediyor.
Bugün İranlı firmalar en hassas elektronik cihazları, ağır makineleri, doğalgaz türbinlerini ve benzeri teçhizatı üreterek İran petrol sektörüne hizmet sunuyor. Örneğin Nahadin Arman firması son yirmi yılda petrol sektörünün hassas cihazlarını üreterek bu alanda önemli rol ifa ediyor. bu firma yüksek teknoloji gerektiren cihazları üreten bir firma olarak petrol, doğalgaz ve petro kimya sanayilerinde gerekli olan teçhizatı üretiyor.
Bu firmanın ürettiği teçhizattan biri komprosörlerin ihtiyaç duyduğu yedek parçalardır ki petrol sektörünün en önemli yedek parçaları sayılır.
Öte yandan petro kimya araştırma firması uzmanlarından Muhsin Behmeni ise firmanın ürettiği sentez gazından metanol üretiminde yarayan katalistlerin şimdi Avrupalı müşterilere sunulmaya hazır olduğunu belirtiyor. Behmeni on yıl araştırma düzeyinde olan projenin şimdi üretim seviyesine geldiğini ve ürünün de Avrupa ülkelerinden onay aldığını kaydediyor.