İranlı ürünleri desteklemek - 10
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei beyanatının bir bölümünde ülkenin tüm üretim kapasitelerinden yararlanmak gerektiğini ve hükümet de ülke içinde üretilen veya üretilebilen ürünlerin ithalatına engel olması gerektiğini belirtti.
İktisadi girişimcilerin üretim alanına yatırım yapmaları gerektiğine sıkı vurgu yapan Ayetullah Hamanei bu yatırım bir yandan yatırımcıya çıkar sağlayacağı gibi, iyi niyetle ve ülkenin kalkınması için yapılırsa, bir nevi ibadet de sayıldığını ifade etti.
Şimdi İran’ın gıda maddeleri ürünlerini üretme kapasitelerini gözden geçirmemizin devamında ülkenin denizcilik ve balıkçılık sektörünü gözden geçirmek istiyoruz.
Bilindiği üzere balıkçılık sektöre tarım ve besin sektörünün önemli bir bölümüdür ve gıda maddeleri güvenliğini temin etmekte de önemli bir yeri vardır. Aslında bu önemli güvence, ülkenin karasuları ve uluslararası açık denizlerde bulunan deniz ürünlerinden ve yine ülke içindeki göletlerde kültür balık ve diğer deniz ürünlerini bu yöntemle yetiştirilmesinden yararlanarak elde edilir. Bu çerçevede İran’ın beş yıllık kalkınma programlarında da deniz ürünlerini üretmeye büyük önem verilmiştir.
İran’da balıkçılık sektörü denizde besin kaynaklarının azalması ve iklim değişikliği ve kültür balıkçılık gibi deniz ürünlerinin yetiştirilmesi için yeterli su ve toprak kaynakları bulunmaması gibi sıkıntılara rağmen ülkenin beyaz protein tabir edilen denizlerden elde edilen besin maddelerini temin etmek için büyük çaba harcamıştır. Buna göre İran balıkçılık kurumu da çalışmalarını kültür yöntemi ile deniz ürünlerini çoğaltmak ve ayrıca uluslararası açık denizlerden yararlanmak gibi iki temel eksen üzerinde odaklamıştır.
İran balıkçılık kurumu bu çerçevede bazı öncelikleri belirlemiştir. Bu önceliklerin en önemli olanlarından biri, ülkenin Güney kıyılarında kültür karides yetiştiren çiftlikleri geliştirmektir. Bilindiği üzere dünya karides yetiştirmek yüksek fiyatı yüzünden büyük rağbet görmektedir. Bu arada İran’ın Güney kıyıları kültür karides çiftlikleri için çok uygun şartları bulunmaktadır. Bu yüzden İran balıkçılık kurumu bu ürünün döviz getirme özelliği ve ayrıca istihdam alanı açma niteliği yüzünden bu alana el atarak kültür karides çiftliklerinin geliştirilmesi için ciddi programlar hazırladı. İran balıkçılık kurumu böylece bir yandan ülkenin protein kaynaklarını çeşitlendirmenin yanında döviz kaynağını da geliştirmek istiyor.
İran balıkçılık kurumu bu doğrultuda ve kültür karides çiftliklerini ve yetiştirme merkezlerini geliştirmek amacıyla özel sektörün katılımına zemin hazırladı. Kurumun verilerine göre İran’ın güneyde Fars körfezi ve Umman denizi kıyılarında 180 bin hektar ve kuzeyde Hazar deniz kıyılarında 4 bin hektar kültür karides çiftliklerinin açılması için uygun arazi bulunuyor. Bu arazilerin bir bölümü şimdiye kadar yatırım yapmak üzere özel sektöre devredildi ve hizmete girdi. Araştırmalara göre kültür karides üretmek için İran’ın en uygun eyaletleri Huzistan, Buşehr, Sistan ve Bulucistan, Hürmüzgün ve Gülistan eyaletlerinden oluşuyor.
Hali hazırda İran’da yaklaşık 10 bin hektarlık bir alan kültür karides üretiminde kullanılıyor ve yıllık ortalama 30 bin ton kültür karides üretiliyor. Her hektarda ortalama 2 ila 3 ton karides üretiliyor. Ancak bu miktarın yeni bilim ve teknolojileri yararlanarak arttırılması mümkün olduğu da ifade ediliyor. Kültür karides katma değeri yüksek olan bir üründür.
Dünyanın en yüksek değeri bulunan balıklardan biri olan havyar balığı alanında da İran’ın yıllık 310 milyon’luk bir kapasitesi bulunuyor. Bu balıklar yaşadıkları ortama uyum sağlayarak şimdiye kadar kendi soylarını korumayı başarmıştır. Bu arada dünyada havyar balığının yüzde 90 kadarı Hazar denizinde avlandığı belirtilmelidir.
Öte yandan havyar balığını havyarın dışında eti için üretmek de balıkçılık kurumunun üzerinde çalıştığı ve döviz getiren bir başka önceliktir. Havyar balığını yetiştirmek için gerekli olan altyapı tesislerinin düşük maliyeti, başka ülkelere kıyasla daha düşük ücret, İran’ın bu balıkların yetiştirilmesi için uygun iklim şartları ve uygun hava sıcaklığı, hızlı bir şekilde gelişerek büyüyen türleri, İranlı uzmanların yüksek teknik bilgileri, bu sektörün iyi bir geleceğini müjdeleyen bazı etkenlerdir.
Havyar balıklarını ister denizde kurulan kafeslerde ister özel havuzlarda yetiştirmek yüksek katma değeri beraberinde getiren ve sermayenin geri dönüş oranı hızlı olan bir sektör olarak yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çeken bir sektördür. Bu balıklardan elde edilen havyan dünya genelinde büyük rağbet gören bir üründür. Buna göre de dünya piyasalarında havyar balığının eti ve havyarına yönelik talep her geçen gün artmaktadır. Havyar balıklarının canlı olarak satışı da bu sektörde faaliyet yürütenler için yüksek kazanç sağlayan durumlardan biridir.
İran’da eskiden her balığın ağırlığının hemen hemen yarısı atık olarak çöpe atılırdı, ancak şimdi bu atıkları değerlendiren yan sanayi tesislerinin hizmete girmesi ile birlikte havyar balıklarının yetiştirilmesinden elde edilen kazançta büyük bir artış gözleniyor.
Günümüzde havyar balıklarının atıklarından türlü losyonlar, kremler ve haplar üretiliyor. Bu maddeler ise derilerin dokularını gençleştirmek, yaraları tedavi etmek ve artroz tedavisinde kullanılıyor.
Havyar balıklarının atıklarından üretilen ilaçların en önemli meziyeti, bu atıklarda yer alan bileşenlerin moleküler ağırlığının düşük olmasıdır, ki bu da bu ilaçların daha etkili olmasına ve daha hızlı bir şekilde tedavi etmesine vesile oluyor. Bu arada bu ilaçlardan bazılarının üretme teknolojisini İranlı genç bilim adamları geliştirdiği belirtilmelidir. Şimdi ise balıkçılık kurumu bu teknolojileri yerli ve yabancı yatırımcılara sunuyor.
Tahran yönetiminin balıkçılık sektöründe belirlediği önceliklerden biri, denizlerde kafes içinde kültür balık yetiştirmektir. Bu proje balık yetiştirme randımanını arttırma bakımından hükümet için önem arz ediyor. bu bağlamda belirlenen hedefe göre 6. Beş yıllık kalkınma programında yılda 200 bin ton kültür balık bu şekilde yetiştirilmesi öngörüyor. Bu proje ayrıca 40 bin kişiye doğrudan ve 120 bin kişiye dolaylı istihdam sağlıyor.
Hali hazırda Çin kafeste kültür balık yetiştirme alanında yüzde 29’luk payı ile başı çekiyor ve ardından Norveç yüzde 19, Şili yüzde 17 ve Japonya yüzde 6 ile daha sonraki sıralarda yer alıyor. Çin yönetimi kafeste kültür balık yetiştirme yöntemini geliştirmek amacıyla 2003 ila 2010 yılları arasında 30 bin kadar balıkçı tekneyi devre dışı bıraktı ve ardından 200 bin balıkçı için denizlerde kurulan kafeslerde kültür balık yetiştirmek üzere istihdam alanı açtı.
İran’da kafeste kültür balık yetiştirme kapasitesi yılda 800 bin ton kadardır ve bunun için gerekli altyapı da ülkenin sahillerinde hazırlanmıştır.
Her halükarda deniz ürünlerini yetiştirmek bir yandan katma değer ve döviz kaynağı olmakla beraber istihdam alanlarının genişlemesi ve sürdürülebilir kalkınmanın yakalanmasına da büyük katkıda bulunuyor. Öte yandan deniz ürünlerinden balık sosu, berger, çips, pudra vesaire yan ürünlerin üretilmesi de yatırımcılara büyük kazanç sağlıyor.
Balıkçılık ve deniz ürünleri alanında gündemde olan programlardan ve politikalardan biri, ülkede bu ürünleri tüketme kültürünü geliştirmek ve bu ürünlerin insan sağlığı ve gıda maddeleri güvenliği alanlarında önemini anlatmaktır. Bu çalışma, AB standartları, FAO standartları ve İran’ın milli standartları gibi uluslararası muteber standartlara göre yürütülüyor. Bu politikaların geliştirilmesi ile birlikte İran’ın balıkçılık sektörünün ürünleri başka ülkelerin ürünleri ile rekabet edebilecek seviyeye kavuşuyor. Nitekim hali hazırda balıkçılık alanında AB standartları uygulanıyor ve bu yüzden İran’ın balıkçılık sektörünün ürünleri hiç bir sorunla karşılaşmadan Avrupa, Asya ve Japonya piyasalarına sunuluyor.
İran’ın istisna coğrafi konumu ve Rusya, orta Asya cumhuriyetleri, Doğu ve Batı komşuları ve Fars körfezi ülkelerine ihracatın merkezi konumunda olması, İran’da yatırım yapmayı cazip hale getiren etkenlerden biridir. Bu meziyete İran’ın eşsiz güvenliği, balıkçılık sektöründe geniş imkanları da eklenince bu sektörü yerli ve yabancı yatırımcılara daha da cazip hale getiriyor.
Bugün İran balıkçılık kurumu dünyada kabul edilebilir konumda yer alıyor. FAO’nun 2015 yılı verilerine göre İran balıkçılık genelinde dünyada 27. sırada, kültür alanında 19. sırada, avlanma bakımından 29. sırada ve ürün miktarı ve değeri bakımından da 71. sırada yer alıyor.