Haftanın Bakışı
Bültenimizi geçen hafta İran’la ilgili önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.
Ahvaz kentinde hain terör saldırısı,
Cumhurbaşkanı Ruhani’nin New York ziyareti ve BM genel kurul zirvesine katılması,
İran ve 4+1 grubu Dışişleri Bakanlarından Bercam’a destek vurgusu,
OPEC’te İran temsilcisinin üretim hakkına vurgu yapması,
Ruhani’nin ABD’nin İran’a karşı başlattığı iktisadi savaşa tepkisi,
Geçen hafta İran’da yaşanan bazı önemli gelişmelerdi.
Geçen hafta İran milleti Ahvaz kentinde teröristlerin işlediği bir cinayete şahit oldu. Eli kanlı teröristlerin düzenlediği terör saldırısında bazı vatandaşlarımız şehit düştü, bazıları da yararlandı.
Geçen hafta 22 Eylül Cumartesi günü kutsal savunma haftası dolaysıyla ülkenin bir çok kentinde İSK askeri geçit töreni düzenlemişti. Ahvaz kentinde ise bir kaç terörist askeri geçit töreni sırasında halkın ve askerlerin üzerine ateş açmaya başladı. Olayda 25 kişi şehit düştü ve onlarca kişi de yaralandı. Olayın sorumluluğunu El Ahvaziye adlı bir terör örgütü üstlendiğini açıkladı.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei, Ahvaz kentinde düzenlenen hain terör saldırısı dolaysıyla bir mesaj yayımladı.
Ayetullah Hamanei yayımladığı mesajda, hain terör saldırısında şehit düşenlerin ailelerine başsağlığı ve yaralılara da Allah’tan acil şifa diledi.
Ayetullah Hamanei, ilgili kurumların bu cinayeti işleyenlerin uzantılarını yakalayarak yargı önüne çıkarmalarını, bu tür cinayetlerin ABD’nin bölgedeki kukla rejimlerinin komplolarının devam olduğunu ve İran’da güvensizlik çıkarmayı amaçladıklarını, ancak İran milleti büyük bir onurla yoluna devam edeceğini vurguladı.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei ayrıca Ahvaz’da terör saldırısını işleyenler en ağır biçimde cezalandırılacaklarını kaydetti.
Ayetullah Hamanei, bu saldırı korkakça işlenen bir cinayet olduğunu, bunu yapanlarsa, bölgede masum kadınları ve çocukları katledenler ve öbür yandan büyük bir sahtekarlıkla insan haklarından dem vuranlar olduklarını belirtti.
Ahvaz’de düzenlenen hain terör saldırısının perde arkasında bölgede tekfirci terörü destekleyen malum ülkeler yer alıyor. Geçen Temmuz ayında Tahran’da düzenlenen ve 17 kişinin şehadeti ve 52 kişinin yaralanması ile sonuçlanan terör saldırısından sonra teröristlerin bağlantıları ve kimler tarafından desteklendikleri bir dizi belge ve kanıtla ortaya çıkarılmıştı.
Ahvaz’da düzenlenen hain terör saldırısının ardından Hollanda ve Danimarka büyükelçileri ve İngiltere’nin Tahran’a atadığı geçici maslahatgüzarı Dışişleri’ne çağrıldı ve Tahran yönetiminin bu ülkelerin terör örgütlerine verdikleri desteğe yönelik sert itirazı iletildi. Bundan başka BAE’nin Tahran maslahatgüzarı da Ebu Dabi yetkililerinin Ahvaz’da düzenlenen hain terör saldırısına destek açıklamaları yüzünden Dışişleri’ne çağrıldı.
Bilindiği üzere Amerika ve Arabistan rejimleri korsan İsrail ile el ele bölgede tekfirci terör örgütlerini destekleyerek bölgeye yönelik şom hedeflerine ulaşmaya çalışıyor. Bugün Amerika yönetimi bir zamanlar adlarını Dışişleri Bakanlığının terör örgütleri listesine aldığı terör örgütlerine açıkça destek veriyor. Bu yüzden bu örgütler cinayetleri hakkında hesap verme korkusu taşımaksızın gönlü rahat bir şekilde cinayetlerini sürdürüyor.
Amerikalı yetkililer bundan bir kaç ay önce açıkça İran’ın içişlerini karıştıracaklarını, İran’ı sıcak bir yaz ayları beklediğini ve Ağustos ayı için geniş çapta planlar hazırladıklarını söylemişti.
Siyaset meseleleri uzmanı ve medya aktivisti Muhammed İmani Ahvaz kentinde gerçekleştirilen hain terör saldırısı hakkında şöyle yazdı: Yaz ayları sona erdi ve yüz karası Trump, Pompeo ve Haspel’e ve Pehlevi ve Recevi gibi uşaklarına kaldı. Bunlar Suud hanedanının paraları ile sanal ortamda büyük propaganda ve psikolojik savaş başlattılar ve İran milleti yaz aylarında nizama karşı kendi iradeleri ile ayaklanacaklarını iddia ettiler.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei geçen hafta 2018 Asya Olimpiyat Oyunları’nda madalya kazanan sporcuları kabulünde bu acı olaya değinerek, bu saldırı korkakça işlenen bir cinayet olduğunu, bunu yapanlarsa, ne zaman Irak ve Suriye’de kıskaca alındılarsa, Amerikalılar tarafından kurtarılan caniler olduğunu, bu caniler Suud rejimi ve BAE tarafından beslendiklerini belirtti.
Ayetullah Hamanei açıklamasının devamında bu cinayetleri işleyenleri kesinlikle en ağır biçimde cezalandıracaklarını vurguladı.
Ayetullah Hamanei ayrıca İranlı genç kızların ve erkeklerin uluslararası musabakalarda elde ettikleri başarıların İran milletini hoşnut ettiğini ve aynı zamanda küresel istikbarı öfkelendirdiğini belirterek şöyle buyurdu: müstekbirler İran milleti hangi alanda zafer elde ederse etsin öfkelenir. Bu yüzden sizin zaferiniz gerçekte milletin zaferi ve düşmanların hezimetidir.
Geçen hafta İran’da bir başka önemli gelişme, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin 73. BM Genel Kurul zirvesine katılmak ve İran İslam Cumhuriyeti’nin bölgesel ve küresel meselelerle ilgili tutumunu beyan etmek üzere New York’a yaptığı ziyaretiydi.
Cumhurbaşkanı Ruhani 73. BM Genel Kurul zirvesinde yaptığı konuşmada, dünya eğer barış peşindeyse, İran’dan daha iyi bir dostu olamayacağını belirtti.
Amerika’nın zorbalıklarına değinen Ruhani, BM Amerika’nın bir kurumu olmadığını, BM Amerika yönetimine bu kurumu propaganda ve seçim kampanyaları malzemesi yapmasına izin vermemesi gerektiğini kaydetti.
Amerika’nın dünya ülkelerine dayattığı tek yanlı yaptırımların bir nevi iktisadi terör olduğunu vurgulayan Ruhani, Amerika bu şekilde tüm dünyayı tehdit ettiğini, İran bu şartlarda sözünü tutmayan Amerika gibi bir devletle yeni bir anlaşmaya varamayacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Ruhani gittiği New York’ta Salı günü Amerikalı Müslüman topluluğun liderleri ile görüştü.
Görüşmede bölgede IŞİD ve El Nusra Cephesi gibi tekfirci terör örgütlerine karşı yürütülen mücadelenin getirilerine temas eden Cumhurbaşkanı Ruhani, IŞİD teröristleri işledikleri cinayetlerle bölge halkına zulmetmekten başka, milletlerin İslam dinine yönelik inancını da sarstıklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Ruhani gittiği New York’ta düzenlediği basın toplantısında Amerika yönetiminin Bercam nükleer anlaşması ile ilgili tutumunu eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Ruhani, Bercam nükleer anlaşmasında füze diye bir şey yer almadığını, Amerika zaten Kasım’da uygulayacak bir yaptırım geride bırakmadığını vurguladı.
Amerika’nın Bercam’dan çekilmesi illegal bir hareket olduğunu belirten Ruhani, nitekim BM Genel Kurul zirvesinde dünya liderleri de bu kararı kınadıklarını ve Bercam nükleer anlaşmasına destek verdiklerini kaydetti.
Ruhani, İran İslam Cumhuriyeti dünyaya her türlü şartların altında ve sonuna kadar Bercam nükleer anlaşmasında kalma sözü vermediğini, Bercam anlaşmasında bir denge söz konusu olduğunu, İran bu denge devam ettiği sürece anlaşmada kalacağını, karşı taraf yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde, İran’ın bu anlaşmada kalma zarureti görmeyeceğini vurguladı.
Amerika devleti bölgede ve dünyada yaptığı haksız müdahaleleri ile bölgeyi ve dünyayı istikrarsızlığa sürüklüyor ve tekfirci terör örgütlerine destek vererek bölgeyi parçalamayı amaçlıyor. Amerika açıkça teröristlere destek veriyor. Amerika Ahvaz kentinde düzenlenen hain terör saldırısından bir gün sonra münafıklar terör örgütünün oturumuna ev sahipliği yaptı. Üstelik Amerika buna karşın insan haklarını savunduğunu ve terörle mücadele ettiğini iddia ediyor.
Geçen hafta Amerika Dışişleri Bakanlığının yıllık terör raporu da bu rejimin teröre karşı çifte standart tutumunu açıkça ortaya koydu. Amerika raporda yine İran İslam Cumhuriyeti’ni teröre destek vermek gibi mesnetsiz iddialarla suçladı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, Amerika yönetiminin yıllık terör raporunda İran’a yönelik mesnetsiz suçlamalara tepki gösterdi.
Sözcü Kasımi, Amerika yönetiminin İran İslam Cumhuriyeti’ne yönelik mesnetsiz ve asılsız suçlamaları, İran geçen gün Ahvaz kentinde bir kez daha terör saldırısına maruz kaldığı ve terör kurbanı olduğu bir kez daha ispatlandığı halde gündeme geldiğini belirtti.
Amerika gibi rejimlerin yıllardır bu gerçeği gözardı ettiğini belirten Kasımi, asıl Amerika başta Ortadoğu bölgesi olmak üzere dünyada şom terör afetinin devam etmesinden sorumlu olduğunu, zira terörü kendi hedefleri doğrultusunda kullandığını vurguladı.
Amerika devleti Paris iklim anlaşmasından çekilmek, dünya serbest ticaret anlaşmalarını hiçe saymak, NPT anlaşmasını ihlal etmek ve özellikle bercam nükleer anlaşmasından çekilmekle uluslararası anlaşmaları tahrip ediyor ve BM güvenlik konseyinin kararnamelerini boşa çıkarıyor. Amerika İran ile serbest ticaret ve iktisadi ilişkilerin yolunda da engeller çıkarmak ve başka ülkeleri yaptırımla tehdit etmekle dünyada serbest ticaret sürecini baltalıyor.
Geçen hafta bu bağlamda İran ve 4+1 grubuna üye ülkelerin Dışişleri Bakanları New York’ta düzenledikleri zirvenin sonunda ortak bildiri yayımladı.
Avrupa Birliği Dış Politika Sorumlusu Federica Mogherini başkanlığında düzenlenen oturumun sonunda İran ve 4+1 grubuna üye ülkelerin Dışişleri Bakanları ortak bir bildiri yayımlayarak, bir kez daha Bercam nükleer anlaşmasının başta iktisadi alanlar ve yaptırımların kaldırılması olmak üzere tam olarak uygulanmasına vurgu yaptılar.
Oturumun sonunda gazetecilerin karşısına çıkan Dışişleri Bakanı Zarif ve Avrupa Birliği Dış Politika Sorumlusu Mogherini, oturumda İran’ın petrol ve doğalgaz ihracatının devam etmesi ve İran ile ticarette mali ödemelerin gerçekleşmesi için özel bir kanalın açılmasına vurgu yapıldığını belirtti.
Bercam nükleer anlaşmasının tarafı olan Avrupa ülkeleri son aylarda geniş çaplı çabaları ile bu anlaşmayı koruma yolunda adım attı. Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif geçen hafta yedi merkez bankası İran ile mali irtibatı korumak üzere özel bir mekanizma kurma konusunda mutabakat vardıklarını belirtti.
Dışişleri Bakanı Zarif, Avrupa Birliği Dış Politika Sorumlusu Mogherini’nin de basın toplantısında belirttiği üzere bu mekanizma sadece Avrupa’ya özel olmadığını ve İran ile işbirliği yapan başka ülkeler ve firmalar da bu mekanizmadan ödemeleri ve alacakları için yararlanabileceklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Ruhani geçen hafta Kutsal Savunma Haftası çerçevesinde Tahran’da düzenlenen askeri geçit töreninde yaptığı konuşmada, Amerika yönetiminin Bercam nükleer anlaşmasından çekilerek sözünden döndüğünü belirtti. Ruhani, ABD Başkanı Donald Trump görecede Bercam nükleer anlaşmasından çekildiğini, fakat gerçekte esas hedefi, İran İslam Cumhuriyeti nizamına ve İslam inkılabının temeline darbe indirmek olduğunu vurguladı.
Amerika’nın İran’a karşı başlattığı ticari ve iktisadi savaşa değinen Ruhani, bugün artık vekalet savaşı söz konusu olmadığını, Amerika doğrudan İran milletinin karşısına çıktığını, ancak İran milleti geçmişte olduğu gibi bugün yine Amerika’yı bozguna uğratacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Ruhani İran’ın bölgesel rolüne de değinerek, İran İslam Cumhuriyeti geçmişte olduğu gibi her daim Fars körfezi, Hint okyanusu ve Babul Mendeb boğazının güvenliğini koruyacağını ve bağımsız bir devlet olarak teröristlere ve hamilerine karşı asla duyarsız kalmayacağını ve güvenliğini Amerika ve bölgedeki uşakları ve teröristleri ile pazarlık konusu yapmayacağını vurguladı.