Aralık 18, 2020 19:29 Europe/Istanbul

Bugün yine her hafta olduğu gibi İran'ın geçen haftaki en önemli gelişmelerini gözden geçireceğiz. Birlikte dinleyelim.

Bültenimizi geçen hafta İran’la ilgili önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

  • Suriye Dışişleri Bakanı Mikdad’ın Tahran ziyareti,
  • Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Bayramov’un Tahran ziyareti,
  • İran’dan UAEK’nun İran’ın gizli bilgilerini ifşa etmesine tepki,
  • Bercam nükleer anlaşmasıyla ilgili İran meclisinin yeni kararı,
  • Haf – Herat demiryolu projesinin hizmete girmesi,

Geçen hafta İran’ın bazı önemli gelişmeleriydi.

Geçen hafta Suriye’nin yeni Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad bu göreve atandıktan sonra ilk yurt dışı ziyaretini İran İslam Cumhuriyeti’ne gerçekleştirerek Tahran’da Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ve diğer bazı üst düzey yetkililerle görüştü.

Bültenimizi bu ziyaretin amaçlarını kısaca gözden geçirerek açıyoruz.

İran ve Suriye aralarındaki stratejik ilişkilere dayanarak bölgede Amerika terör devleti ve siyonist rejim İsrail’in askeri ve güvenlik baskılarına ve yine bu zümrenin destekleyip beslediği terör örgütlerine karşı ortak mücadele veriyor ve bu mücadeleyi sürdürmekte kararlı görünüyor.

Bu doğrultuda geçen Temmuz ayında İran Genel Kurmay Başkanı General Muhammed Bakıri’nin Suriye ziyareti sırasında General Bakıri ve Suriye Savunma Bakanı ve Genel Kurmay İkinci Başkanı General Ali Abdullah Eyyub’un huzurunda askeri ve güvenlik ve teknoloji transferini içeren bir iş birliği anlaşması imzalandı. Anlaşma bölgede bazı bölgesel ve küresel güçleri destekleri ile estirilen teröre karşı mücadelede koordinasyon sağlamak üzere gerçekleşti.

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad İran İslam Cumhuriyeti’nun teröre ve korsan İsrail tehditlerine karşı Suriye’ye çok yönlü destek vermesinden dolayı şükranlarını sunarak şöyle dedi:

Suriye milleti ve devleti başta şehit General Kasım Süleymani olmak üzere İranlı askerlerin ve komutanların sergiledikleri fedakarlığı asla unutmayacaktır.

İran milli güvenlik yüksek konseyi İMGYK Sekreteri Ali Şamhani de Suriye Dışişleri Bakanı Mikdad’la görüşmesinde Tahran – Şam ilişkilerini geliştirme zaruretine vurgu yaparak, İran İslam Cumhuriyeti terörle mücadelede ve korsan İsrail’in saldırılarına karşı Suriye’yi asla yalnız bırakmayacağını vurguladı.

Tahran geçen hafta 13 Aralık Çarşamba günü Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov’u ve beraberindeki heyeti ağırladı.

Tahran ve Bakü ilişkileri dağlık Karabağ savaşı sona erdikten sonra yeni bir aşamaya geldi. Bu savaşın son bulması ve Azerbaycan Cumhuriyeti’nin işgal edilen topraklarının kurtarılmasından sonra iki ülke arasındaki 765 kilometrelik ortak sınırın işgal altında bulunan 132 kilometresi askeri ve hukuki açıdan istikrarlı bir konuma kavuştu ve ayrıca Hüdaaferin barajının mahzeni de kurtarılmış oldu. Şimdi oluşan yeni şartlarda pratikte taraflar arasında Şubat 2016’da hidro-elektrik mahzeni kurmak üzere imzalanan ortak anlaşmayı hayata geçirme fırsatı da sağlanmış oldu.

Öte yandan İran İslam Cumhuriyeti doğal olarak Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurtarılan bölgelerini yeniden inşa etme sürecinde Bakü ile iş birliği yapmak istiyor. Buna göre kurtarılan bölgelerde yol, konut ve diğer altyapıların yeniden inşaatı önem arz ediyor.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev şimdiye dek birçok kez İran İslam Cumhuriyeti’nin ülkesine yaptığı yardımlardan ötürü Tahran’a teşekkür etti. Aliyev bundan önce de tarihi Hüdaaferin sınır köprüsünün kurtuluşu sırasında da bu gelişmeden dolayı İran ve Azerbaycan Cumhuriyeti milletlerini kutladı ve savaş sona erdikten sonra ortak sınır bölgesinde yer alan Hüdaaferin bölgesine düzenlediği ziyareti sırasında bu bölgeyi “Dostluk sınırı” adlandırdı.

Hali hazırda da İran İslam Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti arasında birçok ortak projenin uygulanması devam ediyor. Bu projelerden biri Kuzey – Güney ve Güney – Batı demiryolu koridorlarında stratejik önem arz eden Raşt – Astara demiryolu projesidir.

Geçen hafta İslami Şura Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Muctaba Zolnuri, UAEK’nun İran’ın nükleer faaliyetleri ile ilgili gizli raporunun ifşa edilmesine gösterdiği tepkide, UAEK İran’ın nükleer bilgilerini düşmanlara sunduğunu ve bu bağlamda emaneti koruma ilkesini çiğnediğini belirtti.

Bilindiği üzere Batı medyası geçenlerde sadece UAEK’nun elinde bulunan bir rapora istinat ederek, UAEK üye ülkelere İran İslam Cumhuriyeti Natanz nükleer tesislerinde IR-2M adlı ileri teknoloji nükleer santrifüjlerinden daha fazla sayıda santrifüjü devreye sokmak istediğini bildirdiğini yazdı.

Aslında UAEK’nun İran’la ilgili gizli raporları ilk kez anormal bir şekilde medyaya sızdırılmıyor. Oysa UAEK tüzüğünün 7. maddesine göre, UAEK üye ülkelerin gizli bilgilerini korumakla yükümlüdür ve kesinlikle ifşa etmemesi gerekmektedir.

Son yıllarda İranlı çok sayıda nükleer bilimci UAEK’nun İran’la ilgili gizli bilgileri sızdırması yüzünden suikaste uğrayarak şehit düştü. Mesut Ali Muhammedi, Macid Şehriyari, Mustafa Ahmedi Roşan, Daryuş Rızainejad bundan önce suikaste uğrayarak şehit düşen İranlı nükleer bilimcilerdi. En son 27 Kasım Cuma günü İranlı seçkin savunma ve nükleer bilimci Muhsin Fahrizade Tahran yakınlarında bir noktada uğradığı terör saldırısında şehit düştü.

İran İslam Cumhuriyeti 8 Mayıs 2019’da, yani Amerika terör devleti Bercam anlaşmasından tek taraflı bir kararla çekilmesinden tam bir yıl sonra ve özellikle Avrupalı tarafların İran’ın anlaşmadaki iktisadi menfaatlerini telafi etmek üzere etkili adım atmamalarının ardından anlaşmadaki yükümlülüklerini anlaşmanın 26 ve 36. maddelerine istinaden askıya almaya başlayacağını açıkladı.

Öte yandan İslami Şura Meclisi de İran’ın Bercam’daki anlaşmasında üstlendiği yükümlülükleri tek taraflı yerine getirmesi ve karşı tarafın hiç bir yükümlülüğünü yerine getirmemesinden duyulan kaygılara göre geçen hafta önemli bir yasa teklifini onayladı.

Geçen hafta İslami Şura Meclisi yaptırımların kaldırılmasını amaçlayan stratejik eylem planını onayladı. Plana göre Avrupalı taraflar gelecek iki ay içinde Bercam anlaşmasındaki yükümlülüklerini yerine getirmedikleri takdirde İran ek protokolü gönüllü uygulamayı askıya alıyor.

Gerçekte nükleer bilim ve teknoloji İran milletinin tüm fertlerine aittir ve kamuoyu Bercam anlaşmasının şimdiki şekli ile devam etmesine karşı çıkmaktadır. İslami Şura Meclisi ise İran milletinin genel talebi üzerine yeni stratejik eylem planını onaylamıştır.

Geçen hafta İran demiryollarını Afganistan demiryollarına bağlayan 140 km uzunluğundaki Haf – Herat demiryolu projesi, İran ve Afganistan cumhurbaşkanının katıldığı törenle hizmete girdi.

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Haf – Herat demiryolu projesinin hizmete girmesi dolayısıyla düzenlenen törende Afgan mevkidaşı Muhammed Eşref Gani ve Afganistan halkına hitaben yaptığı konuşmada şöyle dedi:

Bugün, iki büyük İran ve Afganistan milletleri için büyük bir açılım günüdür; iki millet ki aynı kökten geliyor; aynı tarihi, aynı kültürü ve aynı bölgeyi paylaşıyor ve tarih boyunca kardeşliğini ve komşuluğunu en iyi dostlar olarak korumuştur.

Açılış töreninde konuşan Afganistan Cumhurbaşkanı Muhammed Eşref Gani de projeyi iki ülke için tarihi ve hayati niteleyerek şöyle dedi:

Bu projenin açılışı, iki ülkenin bölgesel birleşme bazında ve iktisadi refaha kavuşma doğrultusunda yılmaz çabalarının sonucudur.

Haf – Herat demiryolu projesinin hizmete girmesi, bölgede demiryolları şebekesinin gelişmesi yolunda atılan önemli bir adımdır. Bu proje ülkenin doğusunda kalkınmaya vesile olduğu gibi, İran İslam Cumhuriyeti’nin Avrupa ile Asya kıtaları arasında transitte payını arttıracak ve İran’ın Doğu – Batı koridorunda konumunu güçlendirecektir.

Törende bir konuşma yapan İran’ın Yol ve Şehircilik Bakanı Muhammed İslami, Haf – Herat demiryolu Afganistan’ın ikinci büyük kentine yılda 6 milyon ton yük ve bir milyon yolcu taşıma kapasitesine sahip olduğunu ve İranlı ve Afgan işadamlarına mallarının transitine büyük katkı sağlayacağını ifade etti. Bakan İslami ayrıca, bu demiryolu Afganistan’dan Avrupa’ya transiti ve İran’dan Afganistan’a ihracatı kolaylaştıracağını vurguladı.